Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/205 E. 2023/336 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/205 Esas – 2023/336
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/205 Esas
KARAR NO : 2023/336

BAŞKAN : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı (İcra Dosyasının Borçlusu) tarafından Karasu İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itirazın üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmiş olup; itirazın iptali için süresi içerisinde iş bu davanın ikame edildiğinin, öncelikle her ne kadar davalı yanca yetkiye ilişkin itiraz edilmiş olsa da davalı şirketin faaliyet adresinin İstanbul olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş olsa da şirketin fatura adresi olarak gösterilen ve güvenlik kamerası takılan iş yeri de …, Karasu / Sakarya olduğundan yetki itirazının yersiz olduğu, davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, davalı taraf ile davacı arasında davalı şirketin Karasu’da faaliyet göstermiş olduğu adresindeki iş yerine güvenlik kamerası takılması için bir sözleşmenin akdedilmiş olup, davacı tarafından sözleşmede belirlenen iş yerine getirilmiş olduğu, güvenlik kameralarının takılmış olmasına ve işin karşılığı olarak belirlenen bedelin faturasının kesilmiş olmasına rağmen söz konusu bedelin ödenmemiş olup bedelin ödenmesine ilişkin Karasu Noterliği’nin 15/08/2022 Tarihli ve … Yevmiye numaralı ihtarnamenin borçluya gönderilmiş ancak iş bu ihtarın sonuçsuz kaldığının, bunun üzerine icra takibinin başlatılmış olduğunun, icra takibine yapılan itirazın iptali davası açılmadan önce arabuluculuk şartının yerine getirildiğinin, davalı şirket ile yapılan şifahi görüşmelerde kameraların takılmış olması, ürün ve işçilik bedellerine karşılık faturanın kesilmiş olmasına rağmen fatura bedelinin ödenmemiş olduğundan davacının sulh için davet edilmiş olduğu ancak uzlaşmanın sağlanamadığı, uzlaşma teklifinde bulunulduğu dönemde görüşme yapılana kadar davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak faturanın kabul edilmediğine ilişkin ihtarnamenin gönderildiğinin, faturanın içeriğini kabul etmeyen davalı tarafın bu hususta iade faturası da kesmediğinin, davalı tarafın tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı hakkında Karasu İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinin, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, itirazın iptalini ve takibin devamını, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 11.04.2023 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Davacının gerçek kişi olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu anlaşıldığı, işletme usulünde defter tutanların tacir olup olmadığının tespiti için yürütülen faaliyetinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşıp aşmadığının tespitinin gerektiği, anılan limitlerin aşılmamış olması halinde davacının tacir sıfatına haiz olmayacağı anlaşıldığından,
Bu hususun tespiti amacıyla, Karasu Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, dosyaya gelen 17.04.2023 tarihli yazı cevabına göre; davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, faaliyetlerinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığı, dolayısıyla esnaf sıfatının olduğu, tacir olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda eldeki davada, davacı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağa ilişkin başlatılan itirazın iptali davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde gönderme talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/06/2023 06/06/2023
Katip ..
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı