Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/202 E. 2023/397 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/202 Esas – 2023/397
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/202 Esas
KARAR NO : 2023/397

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2023
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı ile aralarında bulunan abonelik sözleşmesi gereği 2011-2012 yıllarında EPDK kararları ile psh bedelini nispi olarak tahsil ettiğini ancak alınan EPDK kararlarının Danıştay 13. Dairesinin kararıyla iptal edildiğini dolayısıyla davalının yaptığı tahsilatın sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğunu, davalının tahsil ettiği nispi psh bedellerinden alınması gereken maktu psh bedellerinin mahsubu ile bakiye bedelin davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davalı şirket ile SEPAŞ arasında kısmi bölünme gerçekleştiğini ve perakende satış hizmetine ilişkin tüm varlıklar ve yükümlülüklerin SEPAŞ’a devredildiğinden husumet itirazında bulunduklarını, davalının tahsilatlarının tahsilat yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Danıştay 13. Daire Başkanlığının …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
SEDAŞ dava konusu aboneliklere ait sözleşme ve bu sözleşmelere ait 2011 yılı Ocak- 2012 yılı Aralık aylarına ait faturalara ilişkin bilgileri göndermiştir.
EPDK 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı kurul kararı ile 29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı kurul kararları ile 2011 Ocak -2012 Aralık arası serbest tüketici sınırlarını göndermiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. (6098 sayılı TBK’nın 146.maddesi) Zamanaşımı ileri sürülmedikçe, hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz. (6098 sayılı TBK’nın 161.maddesi) Davalı zamanaşımı def’ini, cevap süresi içinde ileri sürmelidir. (Prof. Dr. Ejder Yılmaz Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2013, s.861)
Somut olayda,
2-Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle TBK 146. maddesi gereğince 10 yıldır. (Benzer Yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/11286 esas 2013/14308 karar sayılı ilamı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/1289 esas 2016/7890 karar sayılı ilamı)
3-Davacının fazla ödenen perakende satış hizmeti bedeli olarak talep ettiği dönemin 2011 yılı ocak ayı ile 2012 yılı aralık ayı arası olduğu, eldeki davanın ise 08.04.2023 tarihinde açıldığı, davalı vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu, dolayısıyla talep edilen dönem ile dava tarihi arasında 10 yıllık sürenin dolmuş olduğu, zamanaşımını kesen sebeplerin varlığının ileri sürülmediği gibi dosyada bu kapsamda bir delil de olmadığı da anlaşılarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından karşılanan toplam 51,20-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır