Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/163 E. 2023/299 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/163 Esas – 2023/299
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/163 Esas
KARAR NO : 2023/299

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ :…

DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalının……ı’na ilişkin 20.09.2022 tarihli ve …/…numaralı …İhalesine katılarak, ihaleyi aldıklarını, Bu durum 03.10.2022 tarihinde “İhale Kararı Bildirme” konulu ve E-…-…-… sayılı yazı ile davacıya bildirildiğini, Aynı tarihte “Sözleşmeye Davet” konulu ve E-…-…-… sayılı yazı ile davacının 10 iş günü içerisinde, sözleşme imzalamak için Fabrikaya ziyareti talep edildiğini, davacı şirketin, 04.10.2022 tarihinde Vakıf Katılım Bankasından 380.000,00 -TL değerinde teminat mektubu almış ve Fabrikaya yine bu tarihte teslim ettiğini, İhalenin davacı üzerinde kalmasına binaen, 05.10.2022 tarihinde müvekkil şirket ile Fabrika arasında … Kuyruğu ve Kırıntıları Sözleşmesi imzalandığı ve aynı tarihte ihalenin karar ve damga vergisi … banka hesabına yatırıldığını, fabrika yetkililerinin verdiği bilgiler doğrultusunda ödemeleri yaptıklarını, ancak talep ettiği sözleşme konusu malların davacıya teslim edilmediğini, Davacının süreç içerisinde baskılandığını ve yanıltıldığını, Son ödemesini yaptıktan sonra, sözleşmeye uyulmadığı gerekçesi ile davalı Fabrikası tarafından kantarların kapatıldığını, davacıya 13.10.2022 tarihinde E-…-…-… sayılı yazı ile gecikme cezası kesildiğini, davacıya kesilen gecikme cezası üzerine, 18.10.2022 tarihinde “satışların gecikme cezası nedeniyle durdurulduğunu, bundan sonraki satış bedellerinin Fabrikanın banka hesabına hemen ve tek seferde yapılacağını taahhüt ettiği” bir yazı gönderildiğini, 27.10.2022 tarihinde ise E-…-…-… yazı ile tek taraflı, haksız ve gerekçesiz olarak sözleşmenin feshedildiğini, Sözleşmenin “Fesih” başlıklı maddesine aykırı davranılarak gerçekleşen haksız fesih sebebiyle bu süreçte davacı aleyhine doğan maddi ve manevi tüm zararların davalı tarafından giderilmesi, ödenmeyen alacaklar ile irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin de iadesinin gerektiğini, bu sebeple fazlaya ve faize ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacı lehine Bedeli müvekkil tarafından ödenen ancak teslim edilmeyen ürünlerden kaynaklı olarak 1.000 TL ‘nin, ödemenin müvekkil tarafından yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile, Sözleşmenin haksız olarak fesih edilmiş olması ve koşullarının oluşmaması sebebi ile irat kaydedilen teminat mektubu sebebi ile 1.000 TL’nin, teminat mektubunun irat kaydedildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile, Sözleşmenin haksız olarak fesih edilmiş olunması sebebi ile 100.000 TL manevi tazminatın da yine haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davacı bu ihaleyi almış olması, sözleşmenin haksız feshi, sözleşme öncesi sorumluluk ve sair sebeplerle, ihale konusu iş nedeniyle yaptığı masraflar, mahrum kalınan kar da dahil tüm zararına karşılık 1000-TL maddi tazminatın da haksız fesih tarihinden itibaren ödenecek avans faizi ile, Davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama gideri, vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; öncelikle yetki itirazında bulunmuş dosyanın yetkili Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir, davalı vekili davalıya ait Eskişehir Şeker Fabrikası sahasında oluşan pancar kuyruğu ve kırıntıları Ton/TL. Bazında satışı işi ihalesinin , 21.09.2022 tarihinde… A.Ş. Alım, Satım ve İhale Yönetmeliği (15-b) esaslarına göre yapıldığını, Ton/TL. 350,00 (ÜçyüzelliTürkLirası) olmak üzere KDV Hariç Toplam TL. 6.300.000,00 (AltımilyonüçyüzbinTürkLirası)’lik teklifi ile … ……. Ltd. Şti.’nin uhdesinde kalmış ve firma işe ilişkin taahhütname imzaladığını, 30.09.2022 tarihinde…2022/2023 Kampanyası resmi olarak başlamış ancak deneme amaçlı 29.09.2022 tarihinde Fabrikamıza pancar alındığını, 29.09.2022 tarihinden itibaren üretimden açığa çıkan kuyruğun zayii olmaması, stok sahamızın yeterli olmaması sebepleri ile kamu yararı gözetilerek, ihaleyi alan… Ltd. Şti.’ne sözleşme imzalanıncaya kadar ihaleyi aldığı fiyattan (ton/TL. 350,00) olmak üzere kuyruk satışı yapılmasına ekli dosyada yer alan tutanak ile karar verildiğini, Davacı ile 05.10.2022 tarihinde sözleşme imzalandığı, firmadan TL. 380.000,00’lik Kesin Teminat mektubu alındığını, Yüklenici firma, peşin ödemesi gereken 1. Parti 6.000 ton mal bedelini ödemede 7 gün geciktiğini, firmaya gecikilen her gün için sözleşme bedelinin binde 1’i (6.300.000,00/1000=6.300 TL.) üzerinden 44.100,00 TL. gecikme cezası uygulandığını, Yüklenici firmanın mal bedelini ödemede gecikmesi sebebiyle Sözleşmenin 12. Maddesi ‘‘Mal bedelinin yatırmada gecikilen her gün için sözleşme bedelinin binde 1’i oranında ceza kesileceği, Ödemede yapılan gecikmelerin 5 günden fazla devam etmesi durumda, kesin teminat tutarından, ödenmeyen mal bedeli düşülecek, kalan kesin teminat tutarı irad kaydedilecek ve sözleşme tek taraflı fesih edilecektir.’’ hükmü gereği Fabrika sahasında oluşan pancar kuyruğu ve kırıntıları satışı işi sözleşmesi tek taraflı fesh edildiğini , kesin teminat mektubu nakde çevrilerek irad kaydedildiğini. Davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği ve eylemleri sonucunda sözleşme hükümleri uyarınca davalı şirketin işlem yaptığı ve davacının sözleşme şartlarına aykırı davranması sonucunda da sözleşmede yer alan yetki uyarınca teminat mektubunu paraya çevirdiği ve gerek cezai şart gerekse buna cezai şarta ait damga vergisini tahsil ettiği, tüm bu işlemlerin sözleşme şartlarına uygun yapıldığını . Davalının herhangi bir hak ve alacağı da olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı kararları değerlendirilecek olursa; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkeme ve 14/1. maddesinde ise “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” denilerek şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19/2. maddesinde; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde “Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı”nı “ilk itiraz” olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; “ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmünü içermektedir. (Yargıtay 20 HD 2016/2144 -2016/5053)
Somut olay bu açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa; Dava; taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinin feshinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Davalı taraf 05.04.2023 tarihinde verdiği süre uzatım dilekçesinde ve 02.05.2023 tarihli cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur.
Dosyanın yapılan incelemesinde; Davalı tarafa dava dilekçesinin ve tensip zaptının gönderildiği, dava dilekçesinin 03.04.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 05.04.2023 tarihinde ve cevap verme süresinin uzatılması sonucu verilen 02.05.2023 tarihli cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunulmuş, cevap verme süresinin son günü olan 01.05.2023 tarihinin resmi tatile rastlaması nedeniyle sürenin 02.05.2023 tarihine uzadığı ve 02.05.2023 tarihinde süresinde verilen cevap dilekçesinde Eskişehir Mahkemelerinin yetkili olduğu iddia edilmiştir.
Yukarıda detaylandırıldığı üzere HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan 05.10.2022 tarihli sözleşmenin 17. Maddesinde ” İş bu şartnamenin uygulanmasından doğabilecek anlaşmazlıkların çözümüne Eskişehir Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır. ” hükmünün bulunduğu, tarafların tacir olduğu ve yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağlayacağı (Benzer yönde Yargıtay 20 HD 2016/2144 -2016/5053) anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nun m.17,19 ve 20 gereği mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili Eskişehir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2- Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili Eskişehir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına, süresi içerisinde gönderme talep edilmemesi durumunda mahkememizce yargılama giderleri hususunda resen değerlendirilme yapılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 23/05/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı