Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/153 E. 2023/279 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/153 Esas – 2023/279
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/153 Esas
KARAR NO : 2023/279

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
VEKİLLERİ :…

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

Mahkememizden verilen 20/10/2022 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı kararı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2023 tarih …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılamakla yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı…A.Ş. Arasında personel taşıma sözleşmesi tanzim edildiğini, davacı ile davalı şirket arasında ise dava dışı şirketin … Karaman mahallesindeki ikamet eden personellerin taşınması hususunda hizmet alım sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşme gereği belirlenen bir kısım bedellerin davalı tarafından ödenmediğini, davalı aleyhine Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının üzerine takibin durduğunu, davalının dava süresi boyunca mal varlıklarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla taşınır, taşınmaz malları ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, icra takibine yapılan itirazların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.926,14-TL yönünden iptalini, takibin devamını, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin Kocaeli olduğundan yetkili mahkemenin Kocaeli Mahkemeleri olduğunu, davacının taraflar arasındaki araç tedarik sözleşmesindeki hükümlere aykırı olarak işi bıraktığını, davacının sözleşmede belirtilen usule aykırı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak açtığı takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 16/05/2022 tarihli gerekçeli ara karar oluşturulmuştur.
Sakarya .. . İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır.
İlgili vergi dairelerinden dava konusu faturaların bilanço alış- bilanço satış formları celp edilmiştir.
…Başkanlığı ve… Müdürlüğü sistemlerinde davacıya ait herhangi bir kayıt bulunmadığını bildirmiştir.
…Başkanlığı davacının esnaf kaydına ilişkin bilgileri göndermiştir.
Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi davacının 09/11/2009 tarihinden itibaren faal mükellefi olduğu, gelir vergisi muafiyetinin bulunmadığı, 213 sayılı VUK’un “Birinci Sınıf Tüccarlar” başlıklık 177. Maddesine istinaden bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 2021 Yıllık Gelir Vergisi beyannamesinden veriye tabi matrahının 53.818,62-TL olarak beyan edildiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizin 20.10.2022 Tarih …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile davalının yetki ilk itirazının kabulüne karar verilerek dosyanın yetkili Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesinin 13/02/2023 Tarih …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile “…Eldeki uyuşmazlıkta; davalı tarafından hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince davanın yetkili mahkemede açılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, ancak icra dairesinin yetkisi hakkında bir karar verilmediği, icra dairesinin yetkisi hakkında bir karar verilmeden esasa girilemeyeceği dikkate alındığında kararın kaldırılması gerekmiştir…” gerekçesiyle mahkememizin 20.10.2022 Tarih …/… Esas, …../… Karar sayılı kararının kaldırıldığı ve dava dosyasının mahkememizin …/… esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, icra dairesi kendiliğinden yetkisizliğini gözetemeyeceği için borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. İtirazın iptali davalarında; icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi durumunda; İİK’nın 50. maddesi uyarınca; öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca; ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Dairesi’nin bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır. (Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13/02/2023 Tarih 2022/2646 Esas, 2023/161 Karar sayılı kararı)
İcra Dairesi’nin yetkisine yönelik itirazının incelemesi neticesi; mahkeme, icra dairesinin yetkili olduğuna karar verirse; borçlunun, icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazı hakkında; Anayasa’nın 141/3 ve HMK’nın 27. maddesi uyarınca gerekçeli olarak icra dairesinin yetkisine vaki itirazın kaldırılmasına karar verilecektir ve bu kararını da taraflara tefhim veya tebliğ edecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi; takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilecektir (YHGK. 27/11/2013 Tarih ve E:2013/13-372 Esas – K:2013/1606 sayılı kararı).
Sakarya …İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde borçlu vekilinin 03.03.2022 tarihli borca itiraz dilekçesinde Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine süresi içerisinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İKK’nın 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilerek genel yetkili mahkeme ve 14/1. maddesinde ise “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” denilerek şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddede ise “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” denilerek yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin de yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Davalı şirket ile davacı arasında imzalanan 01.03.2021 tarihli sözleşmelerin 14. Maddesinde “İş bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. ” hükmünün bulunduğu, tarafların tacir olduğu ve yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağlayacağı 6100 sayılı HMK’nın 17. ve devamı maddeleri uyarınca Kocaeli icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından genel işlem koşullarının tacirler açısından da uygulanması gerektiği, matbu bir şekilde taraflar arasında yapılan sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olmadığı belirtilmiş ise de davacı ve davalının tacir oldukları TTK’nın 18/2. maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğinden sözleşmedeki yetki hükmünün tacir olan tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, taraflar arasında imzalanan 01.03.2021 tarihli sözleşme ile Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, bu sözleşmenin aksine başka bir sözleşmenin de taraflar arasında bulunmadığı anlaşılmış davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Yetkili icra dairesinde yapılmayan geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 0,38-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL ücretin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Tashih şerhi

Her ne kadar mahkememizin 11/05/2023 tarihli kararının hüküm kısmındaki (1) nolu bendi “Yetkili icra dairesinde yapılmayan geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine…” şeklinde yazılmış ise de bu kısmın sehven hatalı olarak bu şekilde yazıldığı tashihin şartları oluştuğu anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 304. Maddesi uyarınca 11/05/2023 tarihli kararının hüküm kısmındaki (1) nolu bendin “Yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,” olarak TASHİHİNE karar verildi.

Katip 79078 Hakim 220677
e-imzalı e-imzalı