Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/141 E. 2023/477 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/141 Esas – 2023/477
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/141 Esas
KARAR NO : 2023/477

HAKİM : …

DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI :……
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı icra takibi borçlusu…A.Ş.’ye karşı olan fatura alacağı için müvekkile 89/1 Haciz ihbarnamesi gönderildiğindi, süresinde itiraz edilememesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye de itiraz sürelerinin kaçırıldığını, 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, iş bu ihbarnamenin müvekkile 02.11.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilin takip borçlusu …. A.Ş.’nin şirket yetkilisi ve ortağı olduğunu, müvekkilin şirket ortağı olup, her ne kadar şirket alacaklılarına karşı 3. Kişi konumunda ise de şirkete karşı herhangi bir şahsi borcu bulunmadığını, şirket kayıtları ve banka kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil ile şirket arasında herhangi bir para alışverişi bulunmadığı gibi müvekkilin takip borçlusuna borcu bulunmasını gerektirecek herhangi başkaca alacak-borç ilişkisininde bulunmadığını, müvekkilin borçlu şirkete özel hukuktan kaynaklanan herhangi bir şahsi borcu bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin süresi içerisinde cevap dilekçesi verdiği, davacı tarafın İİK 89. Maddesi kapsamında dava dışı borçlu…sal delil sunmadığı gibi, iddialarını ispatlayacak yasal delil de ikame edemediğini, sözlü olarak sadece borçlu olmadığını söylemiş olmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, Ticaret sicil kayıtları da celp edilip incelendiğinde davacının dava dışı borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olduğunun açıkça görüleceğini, yetkili ve ortak olan davacının, dava dışı borçluya karşı borçlu olmamasının da hayatın olağan akışına da aykırılık arz ettiğini, davalı müvekkil şirketin davacı tarafa karşı İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerini göndermesinde herhangi bir kötüniyeti bulunmamakla birlikte, alacağını tahsil edebilmek adına kanunun verdiği yetkiye dayanarak haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, dosya borcunun ödenmediğini alacağın tahsil edilemediğini, müvekkil şirket adına kanuni sınırlar çerçevesinde dava dışı borçlu şirketin yetkilisi ve ortağı olan davacıya da haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde hiçbir hukuki engel bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/09/2023 tarihli beyan dilekçesi ile; davalı tarafından davanın kabul edilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ve bu hususta gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 07/09/2023 tarihli beyan dilekçesi ile; davayı kabul ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından, taraflarınca yargılama giderinin ve vekalet ücretinin hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 308/1. maddesinde, “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” hükmüne yer verilmiş; 309. maddesinde de, kabulün dilekçe veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığına işaret edilmiş; 310. maddesinde, kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği 311. maddesinde, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlemelerine yer verilmiştir. Kabul beyanı kayıtsız, şartsız ve açık olmalıdır. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda hüküm doğurur. Davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer.
Davacının kabul beyanı sebebiyle uyuşmazlık sona ermekle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın 2004 sayılı yasanın 89.maddesine dayanması, davacı hakkında başlatılan bir takip bulunmaması nedeniyle şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının kabul beyanı göz önüne alınarak davanın KABULÜ ile;
Davacının Sakarya… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Dava açılışında yatırılan 80,70-TL peşin harcın 492 sayılı Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yargılama gideri talebi bulunmadığından davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı ve davalı tarafından vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın HMK. 321/2. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
7-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/09/2023

Katip…
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır