Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/103 E. 2023/127 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/103 Esas – 2023/127
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/103 Esas
KARAR NO : 2023/127

BAŞKAN : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin … plakalı aracı ile 16.08.2021 günü 18.30 sularında topça kavşağından Sakarya caddesine çıkmak istediği esnada yaya geçişinin olmadığı ve geçiş üstünlüğünün araçlarda olduğu kavşakta davalı… bisikleti ile müvekkilin kullandığı aracın önüne aniden çıkmış ve müvekkilin kullandığı araca çarpmış olduğunu, Davalı… çarpmak istemeyen müvekkilin direksiyonu sol tarafa çevirmiş ve aracı refüje çarpmış olduğunu, bu çarpma neticesinde hem bisiklete çarpılan noktada hem de refüje çarpılan noktalarda hasarlar meydana geldiğinin, bu hasarların ilgili tamircilerde yaptırılmış ve 3 gün boyunca onarımda kalmış olduğunu, bu durumda onarım bedeli, değişen parçalar, araçtan onarım süresince mahrum kalma ve aracın düşen değeri düşünüldüğünde büyük bir maddi zararın ortaya çıktığının açık olduğunu, müvekkilin bu olaydan sonra basit olaylara bile çabuk sinirlenmeye başlamış ve en sonunda ailesinin ve yakın arkadaşlarının telkiniyle psikolojik destek almaya başlamış olduğunu, 13.01.2022 tarihinde Sakarya Toyota Acil Yardım Hastanesinde psikiyatri bölümünde desteğe başlayan müvekkile uzman doktor … tarafından anksiyete bozukluğu teşhisi konulduğunu, bu tarihten itibaren antidepresan ilaçlar kullanmaya başlayan müvekkil henüz tam olarak bu psikolojilik travmayı atlatabilmiş olmadığını, bu hususta Sakarya … Asliye Ceza Mahkemesinde davalı tarafın açtığı… esas numaralı ceza davası bulunmakta olup, dosya içerisindeki tüm bilirkişi raporlarında davalı taraf asli kusurlu olarak tespit edilmiş olduğunun, bu nedenle TBK M.49 da yer alan haksız fiil hükümlerince bir başkasına kusurlu davranışları ile zarar veren kişilerin oluşan zararı karşılama borcunun doğmakta olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşulu ile davalı taraftan kaza anından itibaren hesaplanmak koşulu yasal faiz ile 3.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, tüm bu nedenlerle; davalı tarafın ihmalli ve kusurlu davranışı neticesinde oluşan fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve kaza gününden itibaren yasal faiziyle hesaplanması koşulu ile 3.000,00-TL maddi ve 40.000,00-TL manevi tazminatın tarafımıza ödenmesini içeren davamızın kabulüne ve tüm yargılama giderlerinin ve avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına mahkeme harç masraflar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında… tarafından ….ve …’in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın sigortacısı … A.Ş’ye karşı maddi ve manevi tazminat davası açılarak 50.000,00-TL maddi ve 200.000,00-TL manevi tazminatın … ve … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile tarafına verilmesini talep edilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasındaki davalılardan birinin sigorta şirketi olması ve uyuşmazlığa TTK’da düzenlenen sigorta hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle davanın ticari dava olduğu açıktır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasındaki davalı …tarafından 13.02.2023 tarihli karşı dava dilekçesi ile…’a karşı, karşı dava açılmıştır.
Açılan karşı davada davacı …plakalı aracın sürücüsü…, davalı ise karşı dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere…’dır. Karşı davada davacı…borçlar kanununda düzenlenen haksız fiil hükümlerine dayanarak 3.000,00-TL maddi ve 40.000,00-TL manevi tazminatın davalı…’dan alınarak tarafına ödenmesini dava ve talep etmiştir.
Açılan karşı davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmemesi, karşı davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken bir dava olması, mahkememizin… esas sayılı dosyasında basit yargılama usulünün uygulanacak olması, karşı davada ise yazılı yargılama usulünün uygulanacak olması nedeniyle … tarihli tensip tutanağı ile karşı davanın dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Açılan karşı dava mahkememizin 2023/103 esası olmak üzere iş bu dosya esasını almıştır.
Davacı vekili 16.08.2021 tarihinde meydana gelen kazada davalı…’ın bisikleti ile müvekkilin kullandığı …plakalı aracın önüne aniden çıktığını ve araca çarptığını, davalı…’a çarpmak istemeyen müvekkilin direksiyonu sol tarafa çevirdiğini ve aracı refüje çarptığını, bu çarpma neticesinde hem bisiklete çarpılan noktada hem de refüje çarpılan noktalarda hasarlar meydana geldiğini, müvekkilin bu olaydan sonra basit olaylara bile çabuk sinirlenmeye başladığı ve en sonunda ailesinin ve yakın arkadaşlarının telkiniyle psikolojik destek almaya başlamış olduğunu belirterek 3.000,00-TL maddi ve 40.000,00-TL manevi tazminatın davalı…’dan alınarak tarafına ödenmesini dava ve talep etmiştir.
Eldeki karşı dava, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 13/02/2023 tarihinden sonraki tarihte açılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin; ödünç para verme işlerine ilişkin uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İİK’nun 154 ve devamı maddeleri gereğince ticari dava sayılır. Buna karşılık 4. Madde uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava sıfatını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2. Fıkrası gereğince; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri aralarındaki ilişki artık iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi haline dönüşmüştür. Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan her aşamada re’sen gözetilmelidir.
Bu kuralın tek istisnası; 6335 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4. Fıkrasında düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecek ve davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakabilecektir.
6102 Sayılı TTK’nun 12.maddesinde; bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret sicilde tescil ederek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlatmamış olsa bile tacir sayılır.
Somut olayda; davacı vekili trafik kazası nedeniyle davalı… aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmış olup, davada sigorta şirketi taraf olmadığına ve tacir olmayan davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık sadece haksız eylem iddiasına dayandığına göre eldeki karşı davanın ticari dava niteliğinde olmadığı açıktır. Bu nedenle davaya bakma görevi Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HMK’nın 320’nci maddesinin açık düzenlemesi karşısında mahkeme, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde, dava şartları yoksa davayı usulden reddedebilir; ilk itirazlar hakkında ya da dilekçelere eklenen deliller yeterli görülürse davanın esası hakkında karar da verebilir. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra, tarafların dilekçelerine ekledikleri ya da ilgili yerlerden getirtilmesini istedikleri delillerin toplanması ile mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenmiş olacaktır. Bu nedenle ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden, mevcut deliller ile dava şartları ve ilk itirazlardan başka, davanın esası hakkında da karar verilmesi mümkündür. Bu şekilde dosya üzerinden karar verildiğinde, taraflara dava ve cevap dilekçesinin tebliği ile bu dilekçelerinde bildirdikleri deliller toplanmış olacağından, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğinden de söz edilemeyecektir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-2924 Esas 2018/1935 Karar)
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 22/02/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı