Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/998 E. 2023/329 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/998 Esas – 2023/329
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2022/998 Esas
KARAR NO : 2023/329

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : 1-…
VEKİLİ :…
DAVALI : 2- …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra takibine konu senetlerin davalı … ve dava dışı … baskı ve tehditleri altında imzalandığını, bundan dolayı Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olduklarını, şikayetin ardından davalı …n senetleri Körfez İcra Dairesinin …/… ve …/… esas sayılı dosyalarıyla icra takibine koyduğunu, davalı … ve dava dışı … … şikayetinden vazgeçmesi karşılığında icra takibinden feragat edeceklerini ve senetleri kendisine teslim edeceklerini belirttiğini, bunun üzerine davacı … … … şikayetten vazgeçtiğini, davalı … ise icra dosyalarına sunmuş olduğu “dosya borcundan şimdilik vazgeçiyoruz” kayıtlarıyla alacağından vazgeçtiğini, davalı … icra dosyalarına sunmuş olduğu borçtan vazgeçme beyanlarının kesin hüküm doğurduğunu, sulh sürecinin devamında davalı … senetleri teslim etmediğini, senetlerin teslimi hususunda ısrarcı davranılması neticesinde davalı … ve dava dışı … … davacı … … … iftira suçunu işlediği iddialarıyla suç duyurusunda bulunduklarını, derdest iftira davasında davalı … ve dava dışı … …. şikayetlerinden vazgeçtiklerini, davalı … tarafından Sakarya…. İcra Dairesinin …/… esas sayılı icra dosyasına dayanak senetlerin davalı …’e ciro edildiğini, senedin arkasında sırasıyla …/… Esas ve …/… Esas kayıtlarının mevcut olduğunu, davalı …ün bu senetlerin daha öncesinde icra takibine konu edildiğini bildiğini, davalı … iyiniyetli üçüncü kişi olduğunun iddia edilemeyeceğini belirterek Sakarya …. İcra Dairesinin …/… sayılı icra dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitini dava ve talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde; diğer borçlu … icra müdürlüğünden senedi geri alırken takibi geri çekerek aldığını, alacaktan veya takipten feragatin söz konusu olmadığını, takibe konu alacaktan şimdilik vazgeçiyoruz dendiğini, alacağın özünden vazgeçmenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… süresi içesinde cevap dilekçesi vermemiş ve davacının ileri sürmüş olduğu tüm vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
Körfez İcra Dairesi …/… Esas ve …/… Esas sayılı dosyaları ile Sakarya …. İcra Dairesi …/…. Esas sayılı dosyası, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… esas sayılı dosyası ve Kocaeli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınarak incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava Sakarya… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasına dayanak yapılan 08/10/2019 tanzim, 25/03/2020 ödeme tarihli 25.000,00-TL bedelli senet ve 08/10/2019 tanzim 31/03/2020 ödeme tarihli 125.000,00-TL bedelli senetler nedeniyle davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
TBK’nın 39. Maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı taraf icra takibine konu yapılan 08/10/2019 tanzim, 25/03/2020 ödeme tarihli 25.000,00-TL bedelli senet ve 08/10/2019 tanzim 31/03/2020 ödeme tarihli 125.000,00-TL bedelli senetlerin davalı… ile dava dışı…’ın tehditleri altında ve baskıları altında imzalandığını iddia etmiş ise de; davacının şikayetiyle başlatılan Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… esas sayılı soruşturma dosyasında davalı … … ve dava dışı … … ile … … hakkında “mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma” suçundan yürütülen soruşturmada davacının 28/07/2020 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçtiğini belirttiği ve 17.09.2020 tarihli karar ile şüpheliler hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, davacı … eldeki davayı 07/12/2022 tarihinde açtığı, TBK’nın 39. Maddesi gereğince zorla ve tehdit ile senet imzalatıldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasının tehdidin etkisi geçtikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 30.01.2014 Tarih , …/… Esas, …/… Karar sayılı Kararında “…Davalı alacaklı vekili ise aynı takip dosyasına 30/05/2013 tarihli beyanıyla “…… ve … aleyhine başlattığımız icra takibinden şimdilik vazgeçiyoruz.” demiş ve takipten vazgeçerek takip dayanağı bononun tarafına verilmesini istemiştir. Hal böyle olunca mahkemece davalı alacaklı vekilinin takipten vazgeçmiş olmasının alacaktan vazgeçme anlamına gelmeyeceği gözetilmeksizin davacının talepleri yönünden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde olaya uygun düşmeyen gerekçelerle hüküm kurulması doğru değildir…” şeklinde belirtildiği üzere, takip dosyasına sunulan icra takibinden şimdilik vazgeçiyoruz beyanı alacaktan vazgeçme anlamı taşımamaktadır.
Dava dilekçesinde davalı … tarafından Körfez İcra Dairesinin …/… Esas ve …/… Esas sayılı icra dosyalarında dava konusu senetler ile ilgili başlatılan icra takiplerine feragat dilekçesi sunulduğu, feragat dilekçelerinin takipten feragat kaydıyla değil borçtan vazgeçme kaydıyla sunulduğu belirtilmiş ise de yukarıda yer verilen Yargıtay kararında da belirtildiği üzere icra dosyasına sunulan “Dosya borcundan şimdilik vazgeçiyoruz” şeklindeki beyan dilekçesinin takipten vazgeçme anlamı taşıdığı, alacaktan vazgeçme anlamına gelmeyeceği, davacı …’in icra takibine konu yapılan senetler nedeniyle borcunun devam ettiği anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, eş söyleyişle bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Eldeki menfi tespit davasında ispat yükünün davacı …üzerinde olduğu, Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı takip dosyasına konu senetler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de davalı vekilinin tanık dinletilmesine muvafakatinin olmaması, dava değerinin senetle ispat sınırının üzerinde bulunması, HMK 200. Ve 201. Maddeleri gereği davacının tanık dinletilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ve mahkememizce teminat karşılığında tedbir kararının kabulüne karar verilmiş ise de teminatın davacı tarafça yatırılmadığı, tedbirin uygulanmasının talep edilmediği anlaşılmakla, davacının dava açmakta kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla davalı … … tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı … … tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 3.369,25-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 32.095,64-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … vekiline verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … … vekilinin ve davalı asil … … yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı