Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/973 E. 2023/509 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/973 Esas – 2023/509
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/973 Esas
KARAR NO : 2023/509

BAŞKAN :….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

DAVACILAR :1- ….
2….
VEKİLİ : Av…

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların ortağı olduğu kooperatifin yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararı ile kooperatife ait 2 otobüsün satışının yapıldığını ve alınan para ile ortaklara mazot desteği adı altında ödeme yapıldığını, davacılardan üçüne de bir kısım ödeme yapıldığını ancak bu kararın sözleşmeye ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, satış bedelinin dağıtımı konusunda genel kurul kararı gerektiğini, yönetim kurulunun bu yönde bir yetkisi bulunmadığını belirterek alınan kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle ; Davanın reddini istemiş, alınan kararın ve yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu, eşitlik ilkesine aykırı olmadığını, Davacı …. o tarihte fiilen bir aracı bulunmadığından ve diğer davacılarında fiilen çalışmadığından davacılara mazot desteği yapılmamasının eşitliğe aykırılık oluşturmadığını, nispi eşitliğin nazara alındığını, satılan araçların kooperatifin aktifinin %75’ini oluşturmadığından genel kurul kararının gerekli olmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir,
Taraflar arasındaki anlaşmazlık: Kooperatif yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararının iptalini gerektiren bir yön bulunup bulunmadığını hususlarındadır.
Davalı Kooperatifin ana sözleşmesi, 16/02/2022 Tarihli 49 sayılı yönetim kurulu karar sureti ile dayanak belgeleri, dava konusu araç satışına ilişkin kayıtlar, kooperatifçe ortaklara yapılan dağıtıma ilişkin bilgiler, kooperatifin 01/01/2022 ile 16/02/2022 tarihleri arasındaki ortak listesi getirtilmiş, tüm dosya kapsamı ile birlikte incelenmiştir.
Mahkememizin 2022/…. esas sayılı dosyası ve taraflar arasında Mahkememizde görülen davalara ilişkin dosyalar ile Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/…. Esas sayılı dosyası ile Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/…. D.iş dosyası incelenmiştir.
Dava kooperatif yönetim kurulu kararının butlan sebebiyle iptali talebine ilişkindir.
Kooperatif yönetim kurulunun aldığı kararların ve işlemlerinin yokluk butlan ve iptal edilebilirliğinin öncelikle incelenmesi gereklidir.
Yargıtay uygulamasında kooperatifin bir temsilcisini veya ortağını doğrudan doğruya ilgilendiren veya bu kişilerin haklarını ortadan kaldıran yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davasının açılabileceği kabul edilmektedir.
Butlan sebepleri dışında kalan ve yoklukla malul olmayan vakalar, iptal davasının konusunu oluşturacaktır. Bununla birlikte yokluk ve butlan yönünde talepte bulunulması hâlinde çoğun içinde az da vardır kuralı gereği, ileri sürülen olayların kararın iptaline yol açıp açmadığına da bakılır.
TBK nun 27/1 maddesine göre kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Bâtıl bir sözleşme baştan itibaren geçersiz bir hukuki işlem olup, hiç bir zaman geçerlilik kanamayacağı gibi, hiç bir hukuki sonuç da doğurmaz. Bu nedenle butlan, zamanla ortadan kalkmaz, tarafların icazet veya teyidi (onamı) ile veya edimlerin ifasıyla sağlık (sıhhat) kanamaz (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler). Butlan genel kurul kararının içeriğine dönük sakatlık halidir. Usûl ve şekil kurallarına uyularak alınmış olsa da kurul kararı içeriği yönünden konusu imkansız veya yasanın ya da ana sözleşmenin emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına, anonim ortaklığın temel yapısına ve sermayenin korunmasına ilişkin hükümlere aykırı ise bâtıldır (Reha Poroy, Ünal Tekinalp, Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku 1, İstanbul 2019, Güncellenmiş, Yeniden Yazılmış 14. Bası, s:595). 6102 sayılı TTK’nun 447. maddesinde butlana ilişkin özel düzenleme yapılmıştır.
Yokluk halleri ise yasal olarak düzenlenmemiştir. Yoklukta hiç bir işlem yoktur. Başka bir deyişle, sözleşme görünüşte bile meydana gelmemiştir (Eriş, s:800). Yokluk sözleşmenin, meydana gelmesi, kurulmasıyla ilgilidir. Kurucu unsurları ihtiva etmeyen bir sözleşme, kurulmamış, meydana gelmemiş bir sözleşmedir. Hukuk düzeni, kurucu unsurlardan yoksun bir sözleşmeye yokluk müeyyidesi bağlamıştır (Eren, s:307).
Aynen genel kurul kararlarının butlanında olduğu gibi, TBK m. 27 dikkate alındığında yönetim kurulu kararlarının butlanından bahsedilebilir. Bunun yanında anonim şirkette en sık rastlanan butlan yaptırımına tabi olacak yönetim kurulu kararları TTK’nın 391. maddesinde yer almakta olup, KoopK m. 98 atfıyla, bu hüküm de kooperatif yönetim kurulu kararlarının butlanında uygulanacaktır.
Yönetim kurulunun butlana tabi işlemlerinin ve kararları, tıpkı TTK m.447’de genel kurul kararlarının butlanında olduğu gibi, TTK’nin 391. maddesinde sayılan durumlar da tahdidi değil, örnekleme yoluyla belirtilmiştir. Hatta bu hükümde yer alan özel hâller, biri hariç TTK m. 447’de yer alan genel kurul kararlarının butlanı hâlleri ile aynıdır.
TTK madde 391’de bentler hâlinde, eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan veya güçleştiren, diğer organların devredilmez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararların batıl olacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere, TTK m. 391’de, TTK m. 447’den farklı olan özel hâl, eşitlik ilkesine aykırı olan kararlardır.
Kooperatif yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararının 1 numaralı bendinde kooperatife ait 54 …. …. plakalı araç ile 54 …. …. plakalı otobüslerin toplam 3.250.000,00 TL bedelle satılmasına karar verildiği, bu karar doğrultusunda araçların 08 ve 10 Mart 2022 tarihlerinde satıldığı anlaşılmaktadır. Kooperatifin 27/02/2017 tarihli genel kurulunda alınan 142/A sayılı 6 numaralı kararında genel kurulun araç satışı hususunda kooperatife yetki verdiği görülmektedir. Ana Sözleşmenin 44. Maddesinde genel kuruldan karar almak şartıyla kooperatifin araçlarının yönetim kurulunca satılabileceği düzenlenmiştir. Kooperatifler Kanununda genel kurulun devir edemeyeceği yetkiler arasında araç satışı yer almamaktadır. Bu haliyle kooperatif genel kurulundan aldığı yetkiye istinaden yönetim kurulunun kooperatife ait iki aracı satmasına yönelik anılan kararda yasaya ve sözleşmeye aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yönetim kurulu kararında yokluk halini gerektiren bir husus da bulunmamaktadır.
Kooperatif yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararının 2 ve 3 numaralı bentlerinde ise araç satışından elde edilecek paradan; “(mahkememizde dava konusu olup henüz kesinleşmemiş olan ihraç kararı ile) üyelikleri düşen davacılar …. …. …. …. ile …. …. Ltd. Şti.’ne 200.000,00 TL şer ödenmesine, ayrıca 01/01/2022 tarihinden sonra Kooperatif ortaklığını devralan ve kooperatif bünyesinde fiilen çalışan ortaklara bir defaya mahsus 30.000,00 TL şer nakit yakıt desteği adı altında ödeme yapılmasına” karar verildiği, bu karar doğrultusunda 23/03/2022 tarihli çizelgeye göre 34 ortağa dağıtım öngörüldüğü 33 ortağın parayı aldığı, yukarıda adı geçen davacıların ödeme almayı kabul etmemesi üzerine Sakarya Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/01/2022 tarihli 2022/….4 D.İş 2022/…. Karar sayılı tevdi mahalli kararı gereği 200.000,00 TLşer ödemenin açılan banka hesaplarına yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kooperatifler Kanunun 42. Maddesinde genel kurulun devredemeyeceği yetkiler arasında “gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak” bulunmaktadır. Yine ana sözleşmenin 23. Maddesinde de genel kurulun devredemeyeceği yetkiler arasında bu husus tekrarlanmış
Kooperatifin malvarlığının satışından elde edilen para kooperatifin kaynakları arasındadır ve yedek akçeye aktarılması gereken tutardır. Yedek akçeye dahil olan paradan ortaklara genel kurul kararı olmaksızın yönetim kurulunun kararı ile ödeme yapılması yasanın emredici hükmüne ve ayrıca sözleşmeye açıkça aykırıdır.
Ayrıca alınan kararda ortaklar arasında eşitlik ilkesine de riayet edilmediği görülmektedir. Henüz ihraç kararları kesinleşmemiş olan ve kooperatif ile ortaklık ilişkisi yasal olarak devam eden davacıların yakıt desteği adı altında yapılan uygulama dışında tutulması kooperatifin ortaklar arasında eşitliği gözetmesi yükümlülüğüne aykırıdır.
Davalı Kooperatif yönetim kurulunun emredici nitelikteki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 42 maddesine aykırı olarak kooperatif malvarlığına dahil parayı ortaklar arasında eşitlik ilkesine de uymaksızın dağıtması ve ödemeler yapması yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda batıldır.
Bu sebeple davanın kısmen kabulüne kabulüne ve dava konusu yönetim kurulu kararının 2 ve 3 nolu bentlerinde yazılı kararların iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacıların davasının kısmen kabulüne, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararının 2 ve 3 nolu bendinde yazılı “satılan araçlardan alınan paralardan üyelikleri düştüğü belirtilen üç davacıya 200.000,00 TL şer ödeme yapılması ve 01/01/2022 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olan ortaklara 30.000,00 TL şer mazot desteği ödenmesi” içerikli kararlarının butlan sebebiyle iptaline,
2-Davalı kooperatifin yönetim kurulunun 16/02/2022 tarihli 49 sayılı kararının 1 nolu bendinde yazılı araç satışı kararının iptali talebinin ise reddine,
3-Her bir davacı yönünden alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcından dava açılırken her bir davacıdan alınan peşin harçların mahsubu ile bakiye 189,15 TL şer bakiye harcının davanın ve kararın niteliğine göre davacı sayısınca (dört kez) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından dava açılırken yapılan harç masraflarının (dört ayrı 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcı) davanın ve kararın niteliğine göre davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, (her bir davacıya 161,40 TL)
5-Ayrıca davacı şirket tarafından yapılan 242,25 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak davacılara eşit olarak verilmesine,
7-Davanın kısmen reddedilmiş olması nazara alınarak davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
8-Tebligat masrafları karşılandıktan sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı şirkete iadesine,
9-Kararın HMK nun 321/2 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2023

Başkan ….
e-imza

Üye ….
e-imza

Üye ….
e-imza

Katip ….
e-imza