Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/943 E. 2023/466 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/943 Esas – 2023/466
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/943 Esas
KARAR NO : 2023/466

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…
DAVA İHBAR OLUNAN : ….
VEKİLLERİ : Av….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmasının …. Mah. …. Sok. …. Su Fabrika No:…./…. Hendek/Sakarya adresindeki işyerinde 20/07/2020 tarihinde saat 08:05 sıralarında elektrik kesintisi meydana geldiğini, meydana gelen elektrik kesintisi sebebiyle sigortalı şirketin girişinde bulunan orta gerilim senksiyonel direk sigortalarının patladığını, sigortaların patlaması sebebiyle orta gerilim kablo başlıklarının eridiğini ve patladığını belirterek 28.09.2020 tarihinde sigortalıya ödenen 2.134,36 EUR tutarındaki tazminatın davalı …. rücuen tazminini için Sakarya … İcra müdürlüğünün …./…. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …. tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirterek Sakarya… İcra müdürlüğünün …./….esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; hasarın meydana geldiği tarihte arızaya ve hasara neden olduğu iddia edilen direğin işletmesi, bakımı ve mülkiyetinin …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye ait olduğunu, …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye ait olan direkte oluşan hasarın müvekkil şirketin şebekesinde kesintiye sebebiyet verdiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan kontrollerde müvekkil şirketin şebekesinde herhangi bir hasar oluşmadığı görülerek müvekkil şirket tarafından hattın enerjilendirildiğini, dava dışı …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye ait dağıtım tesisinde oluşan arıza sebebiyle yine aynı firmaya ait hat başı ayırıcı direğindeki …. sigortalarının attığını, dava dışı şirket …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin kusuru nedeni ile …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ye ait direkte oluşan hasarın müvekkil şirketin şebekesinde kesinti yaşanmasına sebep olduğunu, müvekkil şirketin olayda bir kusurunun bulunmadığını, dava dışı …. Gıda San. ve Tic. A.Ş. Şirketinin kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde . 28.09.2020 tarihinde sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen 2.134,36 EUR tutarındaki tazminatın tazminatın fiili ödeme günündeki TL karşılığı ile dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte rücuen tazminini talep etmekteyiz.” şeklinde ifade ettiğini, Ödeme tarihi itibariyle zamanaşımı nın doğduğunu, davacı tarafından yasal süresi içerisinde davanın açılmadığını, öncelikle usulden reddi gerektiğini, davalı ihbar olunan şirketin söz konusu zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, davalı ihbar olunan şirketin poliçede muafiyet notu bulunduğunu yalnızca söz konusu tutarı aşan hasarlar yönünde sorumlu bulunduğunu, bununda tespitinin gerektiğini, sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan tazminat taleplerinden sorumluluğunun ancak Sigortalı …. kusuru ile sınırlı olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sakarya … İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili arabuluculuk son oturum tutanağı aslını yasal süresinde dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce …. a müzekkere yazılarak ; Dava dışı …. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin bulunduğu …. Mah. …. Sok. …. Su Fabrika No:…… …./Sakarya adresinde 20.07.2020 tarihinde saat 08:05’te elektrik kesintisi olup olmadığı, anılan kesintinin planlı kesinti, arıza nedenli kesinti olup olmadığı, dava dışı …. Gıda San. ve Tic. A.Ş. Tarafından kesinti nedeniyle arıza başvurusu yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan başvuruya ilişkin evrakların ve verilen cevapların, bu kesinti ve arıza ile ilgili yapılan işlemlere ait tüm evraklar ile , dava dışı Della Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile aralarındaki abonelik sözleşmenin gönderilmesi ve olay tarihi olan 20/07/2020 tarihi itibariyle aboneliğin devam edip etmediği sorulmuş, yine Dava dışı …. Enerji Teknoloji Çözümleri San ve Tic. Ltd. Şti. Ve …. Elektrik Sistemleri Yatırım ve Ticaret A.Ş’ne müzekkere yazılarak dava konusu …. Gıda Sanayi ve Ticaret Aş’ye ait …. mahallesi …. Sokak Bina No:… …. … …./…. adresinde bulunan işyerinde 20.07.2020 tarihinde 08.05 Sularında meydana gelen hasar sebebiyle sigortalı …. Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’ ye verilen teknik servis hizmetine dair kayıtların ve teknik servis raporlarının tamamı ile abonelik sözleşmeleri ilgili birimlerden istemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacının sigortalısı olan dava dışı …. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmasında meydana gelen hasarda davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, hasarın oluşmasına kimin sebebiyet verdiği, davalı …’ın olayda kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının davalı …’a rücu edip edemeyeceği, rücu edebilecek ise miktarının ne kadar olduğu hususundadır.
Mahkememizce Makine Yüksek Mühendisi Doç Dr …. …. ,Elektrik Mühendisi …. …. ve İç Denetçi SMMM -Bağımsız Denetçi …. …. dan rapor aldırılmış, Bilirkişiler mahkememize ibraz etmiş olduğu 07/06/2023 tarihli raporlarında “…Dava konusu olayın kesin nedeni bilinmemekte olup gerek kullanıcı gerek dağıtım şirketi kaynaklı durumda davacının sigortalısının sorumluluk alanında bulunan kesicili trafo koruma hücresinin görevini yapmayarak dava konusu hasara yol açtığına, Davacının Sigortalısına hizmet veren servis aracının camının kırılmasında dışarıdan hizmet alan …. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kusurlu olduğu ,Sayın Mahkeme dava konusu olayın dağıtım şirketinden kaynaklandığına hükmetmesi halinde, davalı …. …. Dağıtım Anonim Şirketi tarafından davacı …. Sigorta Anonim Şirketi’ne ödemesi gereken tazminat tutarının: 28.09.2020 tarihi itibarıyla 19.330,04 TL olduğu, Dava dilekçesinde davacı sigorta şirketinin dava tarihi itibarıyla 40.012,41 TL tazminat talep etmiştir. Ancak dava tarihi 10.11.2022 tarihi itibarıyla …. Efektif satış kuru 18,6031 TL olduğundan talep edilen tazminatın; 2.134,36 EURx18,6031-39.705,71 TL olması gerektiği, Yabancı para borçlusu sözleşmesel bir tazminatla yükümlü olduğunda, onun bu tazminat borcunun da aynı yabancı para birimi üzerinden ödenmesini talep etmesi mümkündür. Dava dilekçesinde davacı sigorta şirketi yabancı para cinsinden tazminat talep ettiğinden; Zararın tazmininin, eğer zarar oluşmasaydı zarar görenin malvarlığı hangi halde olacak ifade ettiğinden dava tarihindeki TL karşılığının 39.705,71 TL olduğu ,Davacı sigorta şirketi sigortalısına 28.09.2020 tarihinde 2.134,36 EUR ödeme yaptığından, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarınca o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, Dava dosyasında devlet bankalarından alınmış herhangi bir bilgi bulunmadığından, Sayın Mahkemece Devlet Bankalarının yabancı parayla açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarını dava dosyasına ikmal edilmesi halinde bu oranlar üzerinden faiz hesaplanarak sonuca gidilmesinin mümkün olabileceği…” yönünde raporlarını Mahkememize ibraz etmişlerdir.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1-)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (6102 sayılı yasanın 1472/1.maddesi)
2-Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir. Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır. (6098 sayılı yasanın 114.maddesi)
3-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (6098 sayılı yasanın 50/1.maddesi) Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. (4721 sayılı yasanın 6.maddesi) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (6100 sayılı yasanın 190.maddesi)
4-Geniş anlamıyla sorumluluk kavramı, bir kişinin başka bir kişiye verdiği zararları giderme yükümlülüğü olarak açıklanmıştır. Hukukî anlamda sorumluluk ise taraflar arasındaki borç ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) yükümlülüğünü içerir.
5-Sorumluluk hukukunun tarihsel gelişim süreci içerisinde, kusur sorumluluğundan kusursuz sorumluluğa uzayan bir yol izlenmiştir. Kusur sorumluluğu, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışla sözleşme dışında diğer bir kimseye vermiş olduğu zararın giderilmesini düzenleyen sorumluluk türüdür. Bu sorumlulukta kusur, sorumluluğun kurucu unsuru olarak düzenlenmiştir (Eren, F.:Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2017, s. 594). Kusur sorumluluğunda bir zararı başkasına tazmin ettirmek, ancak zarar onun kusurlu bir fiilinden doğmuş ise mümkündür (Tandoğan, H.:Türk Mesuliyet Hukuku, Ankara 1967, s. 89). Kusur sorumluluğuna doktrin ve uygulamada eş anlamda olmak üzere “haksız fiil sorumluluğu” veya “sübjektif sorumluluk” da denilmektedir.
6-Bununla birlikte sorumluluğun asli şartı zararla söz konusu davranış veya olay arasında bir sebep sonuç ilişkisinin bulunmasıdır. Bu sebep sonuç ilişkisine genel anlamda illiyet bağı denir. Burada sözü edilen illiyet bağı uygun illiyet bağıdır. Uygun illiyet bağı, olayların olağan akışına ve hayat tecrübesine göre, sebebin, meydana gelen sonucu yaratmaya elverişli olmasıdır. Uygun illiyet bağı, sorumluluğu, zarar veren bakımından öngörülebilir risklerle sınırlamaktadır (Eren, s. 561). Başka deyişle, hayatın olağan akışı ve hayat tecrübesi bakımından öngörülemez zararlar uygun illiyet bağı kapsamında sorumluluğu doğurmayacaktır.
7-İlliyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle kesilebilir. Aynı zamanda sorumluluktan kurtulma sebebi olan bu üç sebep, sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumlulukta da kabul edilmektedir (Eren, s. 561.). Her üç neden açısından da, illiyet bağının kesildiği iddiası, sorumlu kişiler tarafından açıkça ispatlanmadıkça kabul edilmemelidir. Bu bakımdan sorumluluktan kurtulmak oldukça zorlaştırılmıştır.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
8- Davacı taraf; davacı şirkette …. nolu Ticari Paket Sigorta Poliçesi İle dava dışı sigortalı …. Gıda Sanayi ve Ticaret Aş’ye ait Necatipaşa mahallesi 4545 Sokak Bina No:33/1 …. … …./…. adresinde bulunan işyerinde 20.07.2020 tarihinde 08.05 Sularında meydana gelen olay nedeniyle davalının kusurlu olduğundan bahisle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmıştır.
9- Davacının sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödemede bulunduğu ve 6102 sayılı yasanın 1472.maddesi gereği halefiyet ilkesi gereği eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
10- Dosyaya gelen 10.05.2023 tarihli …. cevabına göre, dava dışı …. Gıda Sanayi ve Ticaret Aş ile davalı arasında bir abonelik sözleşmesi bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda 1,2 ve 3 nolu paragraflarda detaylı olarak anlatıldığı üzere; 6098 sayılı yasanın 114.maddesi delaletiyle aynı yasanın 49 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, aynı yasanın 50.maddesi, 4721 sayılı yasanın 6.maddesi ve 6100 sayılı yasanın 190.maddesi gereği bu davalarda ispat yükünün davacıda olduğu, davacının zararı, davalının zararlandırıcı eylemini ve aralarındaki illiyet bağını ispat etmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
11- Dosyaya sunulan hasar dosyası ve içeriği, olaydan sonra ilk müdahaleyi yapan dava dışı servis …. Enerji Teknoloji Çözümleri Ltd. Şti’nin yazı cevapları dosyaya alınmış, davalı şirketten, olay günü olay mahallinde planlı/plansız bir kesinti olup olmadığı, elektrik enerjisinde dalgalanma olup olmadığı, aynı bölgeden benzer şikayet veya başvurular olup olmadığı hususları sorulmuş, davalının 13.04.2023 tarihli cevabı dosyaya alınmış ve dosya bir bütün olarak bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
12- Dosyaya sunulan 07.06.2023 tarihli heyet raporuna göre; Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 15.maddesinde dağıtım sistemine bağlı tüketiciler açısından, bağlantı noktasından kullanım yerine kadar olan tesis ve teçhizatın tüketicinin mülkiyetinde olduğu, bağlantı noktası dahil olmak üzere bağlantı noktasından itibaren hattın geri kalan kısmının dağıtım tesisi olduğunun düzenlendiği, dava konusu olayın kesin nedeninin bilinebilmesi için olayın meydana geldiği an ve olaydan sonra olay mahallinin, dağıtım hattının ve aynı hattan beslenen diğer kullanıcıların durumlarının detaylı bir şekilde tespit edilmesinin gerektiği, ancak eldeki olayda sadece zarar gören teçhizatların fotoğraflandığı, yine meydana gelen olayın çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceği, her iki durumda da ilgili yönetmelik hükümlerine göre davacının sigortalısına ait fabrika sorumluluğunda bulunan kesicili trafo koruma hücresinin çalışma prensibine göre belirli bir gerilim değerinin aşılması durumunda belirli bir zaman dilimi içerisinde görevini yaparak sistemi koruyup hasara engel olması gerekirken bunun olmadığı, yine aynı hattan beslenen başka kullanıcıların etkilenmemiş olması nazara alındığında davaya konu hasarın davacının sigortalısının sorumluluğunda bulunan tesiste meydana gelen olaydan kaynaklı olduğu ihtimalini güçlendirdiği, ayrıca servis aracının camının kırılmasında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümlerine göre işveren ve işçilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan müdahalede bulunmalarının etkisi olduğu, davacının sigortalısı …. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim ettikleri, davalı şirketin 13.04.2023 tarihli cevabına göre olay günü yaşanan kesintinin …. Gıda AŞ den kaynaklı olduğuna yönelik yazılı cevabı, elektrik kesintisi nedeniyle davacının sigortalısına servis hizmeti veren …. Enerji Teknoloji Çözümleri Ltd. Şti’nin yazı cevaplarında sigortalı şirkette oluşan zararın tam sebebinin tespit edilemediği yönündeki bilirkişi raporunu doğrulayan yazı cevabı nazara alındığında, davacının 6098 sayılı yasanın 50, 4721 sayılı yasanın 6 ve 6100 sayılı yasanın 190.maddeleri gereği üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, davalının zararlandırıcı eyleminin ispat edilemediği gibi, davalının eylemi ile ortaya çıkan zarar arasındaki uygun illiyet bağının da ispat edilemediği, anlaşılmış ve ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM. Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 312,68-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra kalan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

6-Davalı …. tarafından karşılanan 11,50-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 07/09/2023

Katip ….
e-imza

Hakim ….
e-imza