Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/895 E. 2022/1448 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/895 Esas – 2022/1448
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/895 Esas
KARAR NO : 2022/1448

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …

DAVALILAR : 1-…
2- …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine… nolu poliçe ile Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …’ın maliki olduğu … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken 27/09/2021 tarihinde davalıların 18 yaşından küçük çocuğu…’nin sürücüsü olduğu motosikletin karıştığı kazada davalının kusurlu hareketi ile maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini,……hakimiyetindeki … plaka sayılı aracın malikinin davalı… olduğunu, sigortalının başvurusu üzerine yapılan ekspertiz sonucu araçta 119.423,28 TL hasarın meydana geldiği belirlendiğini, onarımın ekonomik olmaması nedeniyle araçta pert total işlemi yapıldığını, aracın piyasa değerinin 135.000 TL olarak belirlendiğini ve sigortalı ile mutabık kalındığını, aracın pert-total işleminde 90.800 TL ile satışının yapıldığını, araç sürücüsü H…..ın murisi… adına kayıtlı olup 135.000 TL tazminatın mirasçılarına miras payları oranında ödendiğini, müvekkili şirketin hukuki halefiyet ve rücuen tazminat talebi doğrultusunda davalılar aleyhine Sakarya …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, icra takibinin borçluların itirazı üzerine durduğunu, açıklanan nedenlerle davalıların Sakarya…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptalini, alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı vekili; müvekkili nezdinde kasko sigorta poliçesi sigortalı bulunan… plaka sayılı aracın, davalıların çocuğu olan …nin sürücüsü oladuğu, davalılardan …’nin maliki olduğu …plakalı motorsikletin çarpması sonucu araçta hasar meydana geldiği, sigortalıya oluşan hasar nedeniyle müvekkili sigorta şirketi tarafından ödeme yaıldığı, olayda davalıların kusurlu olduğunu, davalılar hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiklerinden itirazın iptalini talep etmiştir.
Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) Hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek tensiben karar verildi. 01/11/2022

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı