Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/869 Esas – 2023/182
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/869 Esas
KARAR NO : 2023/182
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…
DAVACILAR : 1- …
2-…
VEKİLİ : Av….
DAVALI : Hasımsız
DAVA : Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden borçlular vekili konkordato projelerini sunarak konkordato talebinde bulunmuştur. Süreçte borçlular ortağı oldukları şirketin iflasına karar verilmesi üzerine 13/01/2023 tarihinde revize ön projelerini sunmuşlardır.
Mahkememizin 20/10/2022 tarihli ara kararı ile konkordato talep eden borçlular hakkında İİK287. Maddesi gereğince üç ay süre ile geçici mühlet verilmiş, talep üzerine konkordato komiserinin de görüşü alınarak 19/01/2023 tarihli ara karar ile İİK 287/4 maddesi uyarınca borçlular hakkındaki geçici mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Konkordato komiseri 30/11/2022, 30/12/2022, 16/01/2023, 16/03/2023 tarihli raporlarını dosyaya sunmuştur.
Geçici mühlet içerisinde; talep eden borçluların taşınmazlarının değer tespitleri bilirkişi marifetiyle yapılmıştır. Buna göre davacı ….’ın taşınmazlarının toplam rayiç değerinin 8.418.582,05 TL davacı …ın ise taşınmazlarının toplam rayiç değerinin 4.228.090,70 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Konkordato komiseri revize projeyi de değerlendirdiği 16/03/2023 tarihli geçici mühlet nihai raporunda;
Geçici mühlet sürecinde davacılara ait taşınmazların bilirkişi eliyle kıymet takdiri yaptırılmıştır. Ayrıca ön proje kapsamındaki davacıların şahsi borçlarının listesi incelenmiştir. İlk incelemede davacıların varlıklarının şahsi borçlarını karşıladığı görülmüştür. Davacıların ortak olduğu Galeri … A.Ş. hakkında Sakarya …Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas no.lu dosyasında görülen konkordato davasında -09.01.2023 tarihinde- iflas kararı verilmiştir. Bunun üzerine davacılar sundukları revize ön projede; davacıların şahsi borçları ödendikten sonra artan bakiyenin davacıların kefaletinin bulunduğu müflis şirkete ait banka borçları için ödenmesi şeklinde güncelleme yapılmıştır.
Kesin mühlete esas işbu raporda konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi, konkordato ön projesindeki ve alacaklılar listesindeki bilgi ve belgeler ile hedeflerin mevcut verilerle uyumlu olup olmadığının tespiti kapsamında davacıların varlık ve kaynak yapısı her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere incelenmiştir.
Davacı …’nun şahsi borçlarının esas alınması halinde; geçici mühlet tarihi itibariyle 7.775.220,32 TL özvarlığının bulunduğu (borca batık olmadığı) tespit edilmiştir. Buna ilaveten kesin olmamakla birlikte müflis şirketin varlıklarının satışı neticesinde rehinsiz banka kredilerinin diğer adi borçlarla garameten tahsili halinde davacıların bakiye sorumluluğu 9.450.460,58 TL olabilecektir. Bu halde ise davacının (-) 1.675.240,26 TL borca batık olduğu tespit edilecektir.
Davacı…’nun şahsi borçlarının esas alınması halinde; geçici mühlet tarihi itibariyle 2.898.985,16 TL özvarlığının bulunduğu (borca batık olmadığı) tespit edilmiştir. Buna ilaveten davacıların müflis şirket borçlarına kefaletten kaynaklı bakiye sorumluluğunun 9.450.460,58 TL olabileceğinin kabulü halinde davacının (-) 6.551.475,42 TL borca batık olduğu tespit edilecektir.
Alternatif olarak davacılara ait taşınmazların bir kısmının ortak olması ve yine ortak oldukları müflis şirketin borçlarının bir kısmından davacıların her ikisinin de sorumluluğunun bulunduğu dikkate alınarak davacıların konsolide rayiç bilançosu da oluşturulmuştur.
Davacıların konsolide olarak varlıklarının ve şahsi borçlarının esas alınması halinde; geçici mühlet tarihi itibariyle 10.674.205.48 TL özvarlığının bulunduğu (borca batık olmadığı) tespit edilmiştir. Buna ilaveten müteselsil kefil durumundaki davacıların bakiye sorumluluğunun 9.450.460,58 TL kabul edilirse davacıların özvarlıkları toplamı 1.223.744,90 TL olarak tespit edilecektir. Sonuç olarak; davacıların borçlarının ve varlıklarının birlikte değerlendirilmesi halinde davacıların toplam varlıklarının toplam borçlarını karşılamaya yeteceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacılar vekilinin 01.03.2023 tarihli dilekçesinde, davacılar adına mermer ihracatı işinde faaliyet göstermek üzere limited şirket kurulması hususunda Sayın Mahkemeden izin talebinde bulunulmuştur. Davacıların şirket kurma talebinin mevcut konkordato projesine ek ve alternatif kaynak sağlama potansiyeli de dikkate alındığında konkordato alacaklılarının menfaatine gözükmektedir. Bu nedenle işbu talebin; konkordato sürecini olumsuz etkileyebilecek tüm işlemlerden kaçınmak, kefalet dahil borçlanma yasağına ve Sayın Mahkemenin uygun göreceği sair kısıtlara uymak kaydıyla, elde edilmesi muhtemel karlardan yasal sınırlara göre dağıtılabilecek maksimum temettünün konkordato komiseri denetimli banka hesaplarına yatırılarak konkordato kaynağına dönüşmesi halinde konkordatonun başarısına olumlu etki edebilecektir. Ancak şu aşamada daha kapsamlı bir değerlendirme yapılamamaktadır.
Hülasa; davacıların ayrı ayrı konkordato ön projeleri; taşınmazlarının satışından elde edilecek gelirlerinin borçlarının ödenmesinde kullanılmasına ve artan kısmın ise müflis şirketin kefaletlerinin bulunduğu banka borçlarının ödenmesinde kullanılmasına dayanmaktadır. Davacıların ön projelerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi halinde…nun varlıklarının tek başına şahsi borçlarını ve müflis şirketten bakiye kefalet borçlarının ödenmesine yetmeyeceği, yine…’nun varlıklarının tek başına şahsi borçlarını ve müflis şirketten kalabilecek kefalet borçlarının ödenmesine yetmeyeceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davacılara ait varlık ve borçların birlikte değerlendirilmesi (müflis şirket borçlarının garameten taksimi hususundaki tahminin gerçekleşmesi) halinde konkordato projeksiyonlarındaki nakit akışlarının/konkordatoya tabi borçların ifasının gerçekleştirebileceği sonucuna ulaşılacaktır.
Şu halde davacıların varlık ve borçlarının konsolide olarak değerlendirilmesi halinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olabileceği ve İİK m.289/III uyarınca davacılara 1 yıllık kesin mühlet verilebileceği, ancak davacıların ayrı ayrı değerlendirilmesi halinde beklenen nakit akışlarının yetersiz kalacağı, davacıların konkordato sürecinin her halükarda ortak oldukları müflis şirketin tasfiye sonucuna bağlı olduğu, bu nedenle nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda;
Komiserliğimizce bilirkişi görevlendirmesi yapılarak davacılara ait taşınmazların rayiç değerlerinin tespit edildiği,
Davacıların geçici mühlet tarihi itibariyle oluşturulan rayiç bilançolarına göre;
Davacı …’nun varlık değerlerinin ve şahsi borçlarının esas alınması halinde 7.775.220,32 TL özvarlığının bulunduğu,
Davacı…’nun varlık değerlerinin ve şahsi borçlarının esas alınması halinde 2.898.985,16 TL özvarlığının bulunduğu,
Davacıların konsolide olarak varlık değerlerinin ve şahsi borçlarının esas alınması halinde 10.674.205.48 TL özvarlıklarının bulunduğu,
Davacıların varlıklarının şahsi borçlarını karşılayacak yeterlilikte olduğu,
Buna ilaveten davacıların ortak oldukları müflis şirketin rehinsiz banka kredilerinden dolayı müteselsil kefaleti bulunduğu, müflis şirketin varlıklarının bahsi geçen borçlarını hangi oranda karşılayacağı hususunda rapor tarihi itibariyle net bir bulguya ulaşılamadığı, kesin olmamakla birlikte müflis şirketin varlıklarının satışı neticesinde rehinsiz banka kredilerinin diğer adi borçlarla garameten tahsili halinde müteselsil kefil durumundaki davacıların bakiye sorumluluğu 9.450.460,58 TL olabileceği, şu halde;
Davacı…’nun özvarlık değerinden düşülmesi (7.775.220,32 TL – 9.450.460,58 TL) halinde davacının (-) 1.675.240,26 TL borca batık olacağı,
Davacı…’nun özvarlık değerinden düşülmesi (2.898.985,16 TL – 9.450.460,58 TL) halinde davacının (-) 6.551.475,42 TL borca batık olacağı,
Davacıların konsolide özvarlık değerinden düşülmesi (10.674.205.48 TL – 9.450.460,58 TL) halinde davacıların net özvarlığının 1.223.744,90 TL olacağı,
Bu verilere göre davacıların varlık ve borçlarının konsolide değerlendirilmesi halinde konkordatonun başarıya ulaşmasının ancak mümkün olabileceği,
Neticeten davacıların önerdiği revize konkordato projelerinin başarıya ulaşmasının her halükarda davacıların ortak oldukları müflis şirketin tasfiye sonucuna bağlı olduğu, bu bağlamda İcra İflas Kanunu 289/III uyarınca davacılara 1 yıllık kesin mühlet verilmesi hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dava, tacir olmayan gerçek kişiler tarafından adi konkordato istemli olarak açılmıştır.
İİK’nun 285.maddesine göre; borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği kombine/karma konkordato şeklinde olabilir. Borçlu bu seçenekleri değerlendirirken alacaklılar arasındaki eşitliği ya da en azından denkliği sağlayacak ve onların kabul oyunu alacak uygun bir kombinasyona ulaşmaya çalışacaktır. Tacir olmayan borçlu konkordato talebine konkordato ön projesini ve mavarlığı durumunu gösteren belgeleri eklemelidir. Borçlu malvarlığını bildirirken kasa ve bankalardaki parasını, taşınmazlarını, taşınırlarını, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını ve buna mukabil şahsi ve kefalet borçlarını, verdiği rehinlerini de tek tek bildirmesi gerekir.
İİK‘ m.287’deki borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “ konkordatonun başarı şansı “ kavramı altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. ( Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt). İİK ‘nun 289/3. fıkrasında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceği belirtilmiştir.
Gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato kesin mühleti verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Kanun koyucunun gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır.
Mehaz İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır (Yeni Konkordato Hukuku, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, 2. Baskı, sayfa 187).
Borçluların bu dosyada yapmış oldukları konkordato talebinin değerlendirilebilmesi için daha önce yapmış oldukları ve retle sonuçlanan 25/03/2020 tarihli konkordato taleplerine ilişkin bir açıklama yapılması yararlı olacaktır.
Borçlular …ve … ortağı oldukları Galeri … AŞ ile birlikte daha önce Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyası kapsamında 25/03/2020 tarihinde ilk konkordato talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece geçici mühlet sonrasında 15/09/2020 tarihinde şirketle birlikte borçlu gerçek kişilere bir yıllık konkordato kesin mühleti verilmiş, kesin mühlet sürecinde Sakarya Asliye Ticaret mahkemesinin kurulması sebebiyle kesin mühletin bitimine yedi gün kala 08/09/2021 tarihli gönderme kararı ile dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiş, 13/09/2021 tarihinde mahkememize ulaşan ve …/… esas numarasını alan dosyada yasal kesin sürenin bitmek üzere olması itibariyle mahkememizin 14/09/2021 tarihli ara kararıyla İİK’nun 304/3 maddesi gereğince süre 2 ay uzatılarak dosyanın incelenmesi mümkün olmuştur. Bu kapsamda önceki komiserin raporu yeterli görülmediğinden komiser değişikliğine gidilerek yeni bir komiser atanmış ve yeni bir rapor alınmıştır. Davacılar. .. ve … konkordato talepleri tefrik edilerek mahkememizin …/… esas sırasına kaydedilmiş ve konkordato projelerinin borçlu şirketten bağımsız olmaması sebebiyle 15/11/2021 tarihli …/… sayılı kararla reddine karar verilmiş, istinaftan feragat edilmesi üzerine bu karar 18/11/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Borçlu şirket hakkındaki konkordato talebinin yargılaması ise mahkememizin …/… esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmüş ve şirketin talebi ise yine 15/11/2021 tarihli ve …/… sayılı mahkememiz kararıyla şirketin faaliyet merkezinin Sakarya olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik sebebiyle reddedilmiştir. Şirket hakkındaki bu kararın alacaklı bankanın istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı 26/04/2022 tarihli ilamıyla “davanın açıldığı tarih itibariyle mahkememizin görevsiz olduğu ve yargılamanın Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesince Ticaret mahkemesi sıfatıyla yürütülmesinin gerektiği” belirtilerek mahkememizin yetkisizlik kararı kaldırılarak mahkememiz yerine görevsizlik kararı verilmiş ve dosya nihayetinde Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) gönderilmiş, şirket hakkındaki yargılama Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sırasında yürütülmüş ve neticede 09/01/2023 tarihinde Galeri …. A.Ş. hakkında iflas kararı verilmiştir. İflas kararı istinaf edilmeksizin 14/03/2023 tarihinde kesinleşmiştir.
Yukarıda izaha çalışılan süreç devam ederken, borçlular … ve … 19/10/2022 tarihinde mahkememizden tekrar konkordato talebinde bulunmuşlardır.
Davacılar … ve … müflis …A.Ş. nin ortaklarıdırlar. Bu şirket hakkında konkordato yargılaması Sakarya … Asliye Hukuk mahkemesinin …/…esas sayılı dosyasında yürütülmüş ve şirketin projesinin alacaklılarca onaylanmaması üzerine konkordatosu tasdik edilmemiş ve borca batık olması sebebiyle iflasına karar verilmiştir. Davacılar bu müflis şirketin bankalardan kullandığı kredilere müteselsil kefil olmuşlardır. Komiser raporuna göre müflis şirketin 1.669.462,80 rehinli kredi borcu ve 14.742.331,64 TL rehinsiz kredi borcu olmak üzere toplam 16.981.505,65 TL kredi borcu bulunmakta ve davacı borçlular bu kredi borçları sebebiyle ayrı ayrı müteselsil kefil sıfatıyla sorumlulukları söz konusudur.
Kefaletten kaynaklı borçları dışında davacı….’ın 643.361,73 TL davacı … ise 1.329.105,54 TL şahsi borçlarının da ayrıca bulunduğu anlaşılmaktadır.
Borçlular iflasına karar verilen şirketin tasfiyesi sonunda kredi borçlarının bir kısmının ödeneceğini dolayısıyla borçlu ortakların da bu ölçüde kefillikten kurtulacaklarını ve malvarlıklarının bakiye borcu ödemeye yeteceğini belirterek revize proje ile konkordato talep etmişlerdir. Konkordato kaynağı olarak davacıların taşınmazları gösterilmiştir. Davacılar iflas eden şirketin kredi borçları sebebiyle müteselsil kefaletleri nedeniyle kefalet limitleri ile ayrı ayrı borçlu konumundadırlar. Konkordatonun değerlendirilmesinde bu borç miktarının her bir davacı açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve davacıların projelerinin uygulanabilir olup olmadığının bu çerçevede birbirinden bağımsız olarak incelenmesi zaruridir. Davacıların her ikisinin de aynı krediye kefil olduklarından bahisle tüm malvarlıkları ve toplam borç miktarı esas alınarak konsolide bir kıyaslama yapılması müteselsil kefalet kurumu ile bağdaşmamaktadır. Davacıların kefaletten kaynaklanan borçtan sorumlulukları birbirinden ve kefili oldukları müflis şirketin sorumluluklarından ayrı ve bağımsızdır.
Müflis şirketin kefalete konu borçlarının iflas tasfiyesi sonunda büyük ölçüde ödeneceği beklentisi henüz başlamamış bir tasfiye sürecine bağlı olup belirsizlik içermekte ve tahmine dayanmaktadır. Bu beklenti davacılar açısından konkordato projelerinin bağımsız olmadığını ve müflis şirketin malvarlığının tasfiyesine dayandırıldığını göstermektedir. Bu anlamda davacıların İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan bağımsız bir projeyi dosyaya sunamadıkları, borçluların sadece kefalet/ipotek alacaklılarının icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmesinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği değerlendirilmiştir.
Borçluların kaynak olarak gösterdikleri taşınmazları da kefillikten kaynaklanan borçlarının ve ayrıca şahsi borçlarının proje kapsamında ödenmesini temin eder nitelikte kaynaklar değildir. Yukarıda belirtildiği gibi borçluların kefaletten kaynaklı borçlarının ve malvarlıklarının konsolide değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki müflis şirketin malvarlığının tasfiyesi sonrasında kalan borç miktarının davacıların tüm malvarlığı ile birlikte ödenmesinin öngörülmesi de konkordatonun amacına aykırıdır.
Davacılar yeni bir şirket kurup elde edilecek kar paylarının konkordato kaynağı olarak kullanılacağını ileri sürmeleri de konkordato süreci açısından bir değer taşımamaktadır. Zira kurulacak şirkete konulacak sermaye, davacıların ortaklık payları, mali yükümlülükleri, şirketin iş ve kazanç potansiyeli tamamen belirsizlik içermekte olup konkordato kaynağı olmaktan çok uzaktır. Davacıların 25/03/2020 tarihi ile 15/11/2021 tarihi arasında ilk talepleri kapsamında konkordato korumasından yararlanmış olmalarına ve ayrıca eldeki bu dosya kapsamında yine 19/10/2022 tarihinden itibaren konkordatodan yararlanmalarına rağmen yaklaşık üç yıllık süreçte bir iyileşme göstermemeleri ve kefil oldukları kredi borçlarının tamamen şirket mal varlığından ödenmesini bekleyip icra takiplerinden kaçınmaları konkordatonun kötüye kullanılması mahiyetindedir.
Açıklanan gerekçelerle davacıların müflis şirketin tasfiyesine dayandırdıkları bağımsız niteliği bulunmayan ve başarıya ulaşma ihtimali görülmeyen konkordato taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, borçlular tacir olmadıklarından iflasa ilişkin bir karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Talep eden borçlular … ve …nun konkordato taleplerinin REDDİNE, borçlular hakkında mahkememizce verilen geçici mühlet kararının ve bu kararla birlikte verilen tedbirlerin kaldırılmasına,
2-Komiserin görevinin sona erdirilmesine,
3-Borçluların konkordato talebinin reddedildiğinin ve geçici mühlet ile tedbirlerin kaldırıldığının İİK’nun 288. maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
4-Yargılama giderlerinin borçlular üzerinde bırakılmasına,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
6-Gerekli masraflar düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair borçlular vekilinin yüzünde, borçlular yönünden kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde, mahkememize verilecek ya da başka yer ticaret mahkemesi aracılığıyla aynı süre içerisinde mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2023 saat 15.35
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye…
e-imza
Katip …
e-imza