Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/855 E. 2023/558 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/855 Esas – 2023/558
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/855 Esas
KARAR NO : 2023/558

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVALI : G….
VEKİLLERİ : Av…..

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalı …. …ı A.Ş.’nin fabrikasında bulunan pülp makinelerinin Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, ham fabrika bölümünde bulunan, kırıntı ve suyu birbirinden ayırmak için kullanılan pulp makinesinde kırılmalar meydana geldiğini, söz konusu makinelerde 30/12/2019 tarihinde maddi hasar oluştuğunu, makine Kırılması Sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olan makine için 26.08.2020 tarihinde, 840,18 EUR TL tutarında hasar tazminatı ödendiğini, …Sigorta Poliçesi kapsamında yapılmış olan bu ödeme ile müvekkil şirket, T.T.K’nın 1472. maddesinde yer alan halefiyet hükmü uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğunu, pulp makinelerinde meydana gelen hasardan makinelerin satın alındığı imalatçı davalı şirket, ürünün sonradan ortaya çıkan gizli bir ayıbının olması nedeniyle uğranılan zararlardan imalatçının sorumluluğuna göre %100 kusuruyla sorumlu olduğunu, uyuşmazlığa konu tazminatın anılan halefiyet ilkesi uyarınca davalı taraftan tahsili talebiyle rücu mektubu gönderildiğini, fakat taraflarına tazminat ödemesi yapılmadığını, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla Sakarya … İcra Müdürlüğünün …/…. E. sayılı dosyası ile takip başlatılldığını ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin takibe yapmış olduğu itirazın reddine davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine dava ve talep ettiği,
Davalı vekilinin süresinde cevap dilekçesi verdiği ve davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, Müvekkil şirketin uyuşmazlık konusu makineyi kusursuz ve hatasız bir şekilde imal ederek teslim ettiğini, dava dışı şirketin makineyi kullanım şeklinin makinenin elek kısmına zarar verdiğini bilmesine karşın hiçbir tedbir almadığını, makinedeki kırılmaların dava dışı şirketin kullanımından ve dış etkenlerden kaynaklandığını, makinedeki kırılmaların onarımlarının müvekkil şirket tarafından garanti kapsamında alınarak dava dışı şirketten hiçbir ücret talebinde bulunulmadan gerçekleştirildiğini, dava dışı şirketin davacı sigorta şirketine başvurarak uğradığı zararların tazminini talep etmesi açıkça sigorta şirketinden haksız kazanç elde etmeye yönelik olup davacı sigorta şirketinin de eksik inceleme sonucunda tazminat ödemesi yaptığını, müvekkil şirketin uyuşmazlığa konu makinedeki kırılmaların devam ettiğinden haberdar edilmiş olsa idi gerekli onarımların yeniden garanti kapsamında ücretsiz bir şekilde gerçekleştirileceğini, dava dışı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek sureti ile eğer makinede hatalı imalat var ise bunu tespit ettirmesi gerekirken 6102 sayılı kanunda düzenlenen yükümlülükleri yerine getirilmemiş ve 8 gün içerisinde müvekkil şirkete herhangi bir ayıp ihbarında bulunmayarak malı olduğu şekli ile kabul ettiğini, icra inkar tazminatına dayanak olarak gösterilen davacı sigorta şirketinin talebi üzerine hazırlanan ekspertiz raporunun açıkça hatalı ve gerçeğe aykırı tespitler içermesi nedeniyle hükme esas alınmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu pulp makinasında meydana gelen arızanın dava dışı şirketin kullanımından veya dış etkenlerden kaynaklı olup olmadığı, makinada ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek sureti ile tespit edip edemeyeceği, makinada imalattan kaynaklı gizli bir ayıbın bulunup bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin dava dışı ……A.Ş.’ye ödemiş olduğu hasar tazminatını davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Sakarya …İcra Müdürlüğünün …/…. Esas sayılı dosyasının bir sureti UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına gönderilmiş olup, evrak çıktıları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce …. Sigorta Anonim Şirketi’ne dava konusu edilen …. Nolu Makine Kırılması Paket Poliçesinin, …./2 nolu Hasar dosyasının, Hasar dosyasına ait ekspertiz raporunun, Hasar dosyası kapsamında yapılan ödemelerin, ödemelere ilişkin belgelerin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce 03/03/2023 günü saat 10.00’dan itibaren makine mühendisi bilirkişisi eşliğinde mahallinde keşif yapılmıştır.
Makine Mühendisi Bilirkişisi …. …. 17/05/2023 Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “SONUÇ VE KANAAT: Dava dosyasında bulunan bütün bilgi ve belgelerin incelenmesi, makinelerin bulunduğu fabrikada yapılan keşif ve inceleme sonrasında, dava konusu pulp makinesinin kendisinden beklenen işi yapmadığı tespit edildiği, Dava konusu makine ayıplı olarak değerlendirildiği, davaya konu pulp makinasında meydana gelen arıza dava dışı şirketin kullanımından veya dış etkenlerden kaynaklı olmadığı, Pulp makinesinin yanında aynı şartlarda çalışan başka bir pulp Makinesi de bulunmakta olduğunu, bu makinede diğer makinede olan arızalar meydana gelmediğini, Fabrika kapasiteyi artırmak için ikinci bir pulp makinesi satın almış ancak, dava konusu makineden istediği verimi alamadığı, dava konusu makineyi tasarlayan üretici firma makinenin çalıştığı ortamı görerek, bilerek makineyi imal etmiştir. Makineye yüklenecek malzemenin ne olduğu, hangi şartlarda ve ölçülerde makineye yükleneceği önceden bilindiğinin ve yanında daha önce çalışan başka bir örnek makine de bulunduğunu,, makinada ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek sureti ile tespit edip edemeyeceği; makinenin projesinin sadece statik hesaplara göre yapıldığı anlaşılmakta , dava dosyasında dinamik hesapların yapıldığı herhangi bir bilgi belge, proje bulunmadığının, statik hesaplara göre malzeme seçimi yapılırsa, çalışma esnasında malzemede meydan gelen yorulmaların dikkate alınmamış olacağı, bunun da malzemenin mukavemet değerlerinden önce kırılmasına sebep olacağının, malzemenin yorulmasından dolayı meydana gelen kırılmalar 7-8 günden çok daha fazla bir süre geçmesinden sonra ortaya çıkabileceğinin, makine de ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek bir kaç hafta çalıştırmak sureti ile tespit edip etmesinin de mümkün olmadığı, hangi deneyimde olursa olsun bu durumun önceden tespit edilmesinin zor olacağının, davacının davalıdan makinaların bedeli olan miktarı talep edip edemeyeceği; dava konusu makinenin imalatında, çalışma esnasında ortaya çıkan titreşim kuvvetlerinin dinamik zorlanmaya etkisinin dikkate alınmamasından dolayı malzeme seçiminde hata yapıldığının, Nitekim 0,8 mm olarak kullanılan malzeme daha sonra 1,2 mm çıkarılmış en sonunda da ücreti karşılığında yeni raf ve elek teli 0,2 mm poliüretan malzemeden cıvatasız sistem olarak üretilmesinin önerildiğinin, sonuç olarak dava konusu pulp makinesi için mühendislik hatalı makine imalat projesi yapılmış, buna bağlı olarak da malzeme seçiminde hata yapıldığının, tüm bu nedenlerden dolayı makinenin gizli ayıplı olduğu ve davacının, davalıdan makinelerin bedeli olan miktarı talep edebilir kanaatinde olduğu” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davalı vekili 17/05/2023 Tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu 07/06/2023 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; “SONUÇ ve İSTEM: 17.05.2023 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin beyan ve itirazlarımızın kabulü ile raporda mevcut hata ve çelişkilerin giderilmesi ve itirazlarımızın karşılanabilmesi amacıyla dosyanın alanında uzman yeni bir bilirkişiye tevdii ile yeniden rapor tanziminini, mahkeme aksi kanaatte ise dosyadaki beyanlarımız ve delillerimiz esas alınarak huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Taraflara usulüne uygun bir şekilde davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenip çözümlenmesi gerekir. (HGK 2017/(19)11-1309 e. 2021/377 k.)
6102 sayılı TTK ‘nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir.Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. ‘nci maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya , zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda; Davacı tarafından davalı aleyhine Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2021/…. sayılı takip dosyası ile davacının sigortalısının uğradığı hasar nedeniyle davacının yaptığı ödemenin tahsili için 840,56 EURO asıl alacak ve 16,74 EURO takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 857,30 EURO üzerinden icra takibine girişildiği, ödeme emrinin davalıya 16.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ödeme emrine 12.10.2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğinden önce 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük süre içinde itiraz ettiği, eldeki davanın aynı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık süre içinde 17.10.2022 tarihinde açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, davacının sigortalısının ve davalının tacir olduğu ve olayın tarafların ticari işletmelerini de ilgilendirdiği, dolayısıyla nispi ticari dava niteliğinde olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı zamaaşımı itirazında bulunmuş ise de; TBK’nın 73. Maddesinde “Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
” hükmünün düzenlendiği, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …. …. Fabrikası A.Ş’ne 26.08.2020 tarihinde ödeme yaptığı, tazminat ödemesinin yapıldığı tarihten itibaren icra takibinin başlatıldığı 09.10.2021 tarihine kadar 2 yıllık sürenin geçmediği anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf icra takibine yapılan itirazda yetki itirazında bulunmuş ve yetkili icra dairesinin Ankara İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş ise de; davacının sigortalısı ile davalı arasında yapılan satış sözleşmenin ifa yerinin Sakarya ili olması ve para alacağına dayalı dava olması, ayrıca hasarın davacının sigortalısının Sakarya’da bulunan fabrikasında gerçekleşmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK’nın 10.maddesi ve 6098 sayılı yasanın 89.maddesi gereği icra dairesinin yetkili olduğundan davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, makine kırılması sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının sigortalısının davalıdan 26.11.2019 tarihinde 177.000,00-TL bedel ile pulp makinesi aldığı, pulp makinesinin birden fazla sigorta şirketi ile Makine Kırılması Paket Poliçesi düzenlenerek sigortalandığı, davacı ile dava dışı sigortalısı …. … Fabrikası A.Ş. arasında …. poliçe numaralı davacının %20 hissesinin bulunduğu Makine Kırılması Paket Poliçesi ile …. … Fabrikasında bulunan pulp makinesinin sigortalandığı, pancar kırıntısı ve suyu birbirinden ayırmak için kullanılan pulp makinesinin 30.12.2019 tarihinde susuzlandırma eleğinin şasesinin kırılması ve çatlaması neticesinde hasar meydana geldiği, ekspertiz raporuna göre, fabrika bölümünde bulunan kırıntı ve suyu birbirinden ayırmak için kullanılan pulp makinesinin elek ve şase kısımlarının hasarlı olduğu, eleğin proje kapsamında 8 mm statik hesaplara göre imal edildiği ancak incelemelerde eleğin büyüklüğü ve üzerine gelen pancarın kuyruğunun(artığı) kaldırma kapasitesinin çok altında oluşunun eleği çırpma esnasında yüksek vibrasyon yaratması nedeniyle kırılmalara yol açtığı tespiti sonucunda sigorta şirketi tarafından sigortalısına 26.08.2020 tarihinde 840,56 EURO ödeme yapıldığı hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile icra takibinin başlatıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında; makinenin sigortalıya satıldığı ve sigorta poliçesi konusunda herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir.
Uyuşmazlık; makinenin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Davalı hasarın kullanım hatasından ve sigortalının kusurundan kaynaklı olduğunu iddia etmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına karar verilerek dosyanın resen seçilecek bir makine mühendisine tevdii ile davalı tarafından dava dışı …. … Fabrikası A.Ş.’ye satışı yapılan makinanın ayıplı olup olmadığı, davaya konu pulp makinasında meydana gelen arızanın dava dışı şirketin kullanımından veya dış etkenlerden kaynaklı olup olmadığı, makinada imalattan kaynaklı gizli bir ayıbın bulunup bulunmadığı, makinada ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek sureti ile tespit edip edemeyeceği, davacının davalıdan makinaların bedeli olan miktarı talep edip edemeyeceği hususlarında rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 03.03.2023 tarihinde dava konusu pulp makinesinin bulunduğu …. … Fabrikası içerisinde keşif yapılmış ve makine mühendisi tarafından 17.05.2023 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda fabrikada yapılan keşif ve inceleme sonrasında, dava konusu pulp makinesinin kendisinden beklenen işi yapmadığının tespit edildiği, dava konusu makinenin ayıplı olarak değerlendirildiği, davaya konu pulp makinasında meydana gelen arızanın dava dışı şirketin kullanımından veya dış etkenlerden kaynaklı olmadığı, pulp makinesinin yanında aynı şartlarda çalışan başka bir pulp makinesi de olduğunu, bu makinede diğer makinede olan arızaların meydana gelmediğini, fabrikada kapasiteyi artırmak için ikinci bir pulp makinesinin satın alındığını ancak, dava konusu makineden istenen verimin alınamadığını, dava konusu makineyi tasarlayan üretici firmanın makinenin çalıştığı ortamı görerek, bilerek makineyi imal etttiğini, makineye yüklenecek malzemenin ne olduğu, hangi şartlarda ve ölçülerde makineye yükleneceğinin önceden bilindiğinin ve yanında daha önce çalışan başka bir örnek makine de bulunduğunu, makinenin projesinin sadece statik hesaplara göre yapıldığı, dava dosyasında dinamik hesapların yapıldığı herhangi bir bilgi belge, proje bulunmadığının, statik hesaplara göre malzeme seçimi yapılırsa, çalışma esnasında malzemede meydan gelen yorulmaların dikkate alınmamış olacağı, bunun da malzemenin mukavemet değerlerinden önce kırılmasına sebep olacağını, malzemenin yorulmasından dolayı meydana gelen kırılmaların 7-8 günden çok daha fazla bir süre geçmesinden sonra ortaya çıkabileceğini, makine de ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek bir kaç hafta çalıştırmak sureti ile tespit etmesinin de mümkün olmadığı, hangi deneyimde olursa olsun bu durumun önceden tespit edilmesinin zor olacağını, dava konusu makinenin imalatında, çalışma esnasında ortaya çıkan titreşim kuvvetlerinin dinamik zorlanmaya etkisinin dikkate alınmamasından dolayı malzeme seçiminde hata yapıldığını, nitekim 0,8 mm olarak kullanılan malzeme daha sonra 1,2 mm çıkarılmış en sonunda da ücreti karşılığında yeni raf ve elek teli 0,2 mm poliüretan malzemeden cıvatasız sistem olarak üretilmesinin önerildiğini, sonuç olarak dava konusu pulp makinesi için mühendislik hatalı makine imalat projesi yapıldığını, buna bağlı olarak da malzeme seçiminde hata yapıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı makinenin gizli ayıplı olduğu ve davacının davalıdan makinelerin bedeli olan miktarı talep edebileceğini bildirir rapor düzenlemiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davanın TTK 1472 maddesine göre başlatılan halefiyet nedeni ile rücuen tazminat istemine ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 8501900010982 poliçe numaralı %20 hissesinin bulunduğu Makine Kırılması Paket Poliçesisi düzenlendiği ve poliçe kapsamında dava dışı sigortalısına hasar bedeli olarak 26.08.2020 tarihinde 840,56 EURO ödeme yapıldığı ve ödeme makbuzlarının dosyaya sunulduğu, meydana gelen hasarın poliçe tarihi olan 30.09.2019-30.09.2020 tarihleri arasında gerçekleştiği, hasarın gerçekleştiği makina ile ilgili olarak makina mühendisinden alınan rapora göre davalı tarafından davacının sigortalısına satılan pulp makinasında meydana gelen arızanın dava dışı şirketin kullanımından veya dış etkenlerden kaynaklı olmadığı, makine de ortaya çıkan ayıbı alıcı şirketin malı teslim aldıktan sonra inceleme veya incelettirmek bir kaç hafta çalıştırmak sureti ile tespit etmesinin de mümkün olmadığı, pulp makinesi için mühendislik hatalı makine imalat projesi yapıldığı, pulp makinesinin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, davacının davalıdan makinelerin tamir bedeli olan 4.202,81 EURO tutardan davacı sigorta şirketinin %20 hissesine düşen 840,56 EURO bedeli talep edebileceği, davacı tarafından sigortalısı üçüncü kişiye yapılan ödemeyi halefiyet nedeni ile ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan talep edebileceği, takip talebindeki faiz isteminin yerinde olduğu, davalı itirazında haksız olduğundan ve para alacağı ekspertiz raporuyla tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşılımş davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Davalı itirazında asıl alacak yönünden haksız çıktığından asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Yürürlükte Bulunan Yargı Harçları Tarifesi gereğince; dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.059,39-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 220,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 838,61-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 15.508,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 220,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.274,90-TL Keşif Harcı, 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 748,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.824,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL ücretin davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
7-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı