Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/839 E. 2022/1419 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/839 Esas – 2022/1419
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/839 Esas
KARAR NO : 2022/1419 Karar

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP :….

TALEP EDEN BORÇLU : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
ALACAKLI :….
VEKİLLERİ : Av….
….
ALACAKLI :….
VEKİLİ : Av….
ALACAKLI :….
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL ….
VEKİLİ : Av…
ALACAKLI ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden borçlu vekili müvekkilinin finansal açıdan sıkıntıya düştüğünü belirterek konkordato talebinde bulunmuştur.
Borçlu ile birlikte aynı dilekçe ile ortağı olduğu …. ….Tic. Ltd. Şti. hakkında da konkordato talep edilmiş, yargılama her iki borçlu yönünden mahkememizin …./…. esas sırasında devam ederken borçlu …. hakkındaki talep 12/10/2022 tarihinde tefrik edilerek mahkememizin …./v esas sırasına kaydedilmiştir.
Tefrik işleminden önce mahkememizin 17/06/2022 tarihli ara kararı ile İİK 287. Maddesi gereğince üç ay süre ile geçici mühlet verilmiş, talep üzerine konkordato komiserinin de görüşü alınarak 16/09/2022 tarihli ara karar ile İİK 287/4 maddesi uyarınca borçlu hakkındaki geçici mühletin 17/10/2022 günü saat 17:00’a kadar uzatılmasına karar verilmiştir. 17/10/2022 tarihli duruşmada kesin mühlet talebi değerlendirilmiştir.
Konkordato komiseri 01/08/2022 ve 23/08/2022ve 15/09/2022 ve 14/10/2022 tarihli raporlarını dosyaya sunmuştur. Konkordato komiseri 14/10/2022 tarihli nihai raporunda ” Borçlu …. …. (Mahkememizin …./…. esas sayılı dosyasında konkordato yargılaması yapılan)…. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tek ortağı ve yetkilisidir, şirket ile birlikte konkordato talebinde talebinde bulunmuştur. Davacıya ait menkul/gayrimenkul herhangi bir varlık bilgisine ulaşılamamıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan borç bilgileri kapsamında davacı ortağın kefaletten kaynaklı 6.894.582,86 TL borcu bulunduğu bildirilmiştir. Bildirilen borçların bir kısmı ile ilgili icra takibinde bulunulduğu tespit edilmiştir. …. ….’nun öz varlığı (-) 6.894.582,86 TL dir. Mevcut durumda davacı ortağın geçici mühlet başlangıç tarihi (17.06.2022) itibariyle aktifinin bulunmadığı, dava dosyasına bildirilen kefalet borçlarının ise 6.894.582,86 TL olduğu görülmektedir. Buna ilaveten müdahillik talepleri ve açılmış icra dosyaları dikkate alındığında davacı ortağın borçlarının daha yüksek olmasının söz konusu olabileceği anlaşılmaktadır. Davacı ortağın konkordato ön projesinin tamamen davacı şirketin konkordato ön projesinin başarısına dayandırıldığı görülmektedir. Zira davacı ortağın konkordato kaynakları olarak davacı şirketin gelecekte elde edeceği karlardan dağıtılacak kar payları ve huzur hakkı gelirleri gösterilmiştir. Bununla birlikte davacı şirketin ön projesinde asıl gelir kaynağı olarak gösterilen ….’daki inşaat işi henüz sözleşme aşamasına geçememiştir. Mevcut durumda dağıtılmasının mümkün olduğu kabul edilse dahi alınan kısıtlı inşaat işinden elde edilecek kar payının davacı ortağın borçlarının ve/veya icra takiplerinin tasfiyesi için yeterli olmayacağı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak davacı ortağın şahsına ait kira, satış geliri vs. herhangi bir geliri bulunmadığı gibi davacı şirketten bağımsız bir konkordato taahhüdü ve önerisi yoktur. Ayrıca davacı ortağın şahsına ait menkul/gayrimenkul varlığı bulunmadığından borçlarının varlık satışı yoluyla tasfiye edilmesi de mümkün gözükmemektedir. ” denilmiştir.
Talep dilekçesinde….. hakkında yapılan açıklamada “Müvekkilin yetkilisi sahibi olduğu davacı şirketin nakit dar boğaza girmesi ve şirketin borçlarına vermiş olduğu kefaletler sebebiyle ciddi bir cebr-i icra tehtidiyle karşı karşıya kalma ihtimalleri bulunmaktadır. Davacı şirketin konkordato projesinin başarıya ulaşmasıyla birlikte müvekkilin şahsi kefaletlerinin bulunduğu borçlar sona erecektir.
Bu icra tehdidi halinde şirkete gerekli zaman ve ihtimamı gösteremeyecekler hem de şahıs borçlarını kısa vadede ödeyemeyeceğinden konkordatoya müracaat zorunluluğu hasıl olmuştur.” denilmiştir.
Talep eden …. …. tarafından sunulan ön proje incelendiğinde de şirketin konkordato projesine dayanıldığı ve bağımsız bir projenin sunulmadığı görülmektedir. Ayrıca borçlunun herhangi bir malvarlığının bulunmadığı ve konkordato kaynağı olarak (nakit akışındaki bozulma sebebiyle mali durumu bozulan ve konkordato talep etmiş olan) şirketten gelecekte elde edeceği karlardan dağıtılacak kar payları ve huzur hakkı gelirlerini gösterdiği, halbuki şirketin beklenen bu gelirlerini kendi projesinde kaynak olarak gösterdiği, dolayısıyla şirketten beklenen kar payı ve huzur hakkının borçlu ortak açısından gerçekçi ve borçlara yeterli bir kaynak olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Talep eden …. …. konkordato talebinin ortağı ve yetkilisi olduğu ……İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato başarısına dayandırıldığı ve bağımsız bir projeden bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato tasdik kararı verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Kanun koyucunun gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır. Bu anlamda davacının, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan projeyi dosyaya sunamadıkları, projenin usulüne uygun ve eksiksiz olmadığı, borçlunun sadece kefalet alacaklılarının icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmesinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği değerlendirilmiştir.
Mehaz İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı., mahkeme tarafından mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır (Yeni Konkordato Hukuku, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, 2. Baskı, sayfa 187).
Borçlunun UYAP kayıtlarında görülen borçlu olarak yer aldığı icra dosyaları rapor olarak dosyaya eklenmiştir. Bu icra dosyalarından;
…. … İcra …./…. esas sayılı dosyasında takip başlatan alacaklının ……..takip dayanağının 124.000,00 TL Miktarlı 20/05/2019 tanzim tarihli 01/11/2019 vade tarihli senet ile 100.000,00 TL miktarlı 20/05/2019 tanzim tarihli,15/09/2019 vade tarihli senet olduğu, borçlunun senetlerde keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibine konu alacağın 28/04/2021 tarihindev …. tarafından temlik alındığı, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği,
…. … İcra …./…. esas sayılı icra takip dosyasında takip başlatan alacaklının …. …… takip dayanağının kambiyo senetleri olduğu, takipte kesinleşen borç miktarının 4.115.255,01 TL olduğu, borçlunun senetlerde keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibine konu bakiye 3.934.467,62 TL alacağın 28/04/2021 tarihinde …. …. tarafından temlik alındığı, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği,
…. … İcra …./…. esas sayılı dosyasında takip başlatan alacaklının …. dayanağının 8.000.000,00 TL Miktarlı 26/02/2017 tanzim tarihli 01/07/2019 vade tarihli senet olduğu, borçlunun senette keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibine konu 9.879.417,24 TL alacağın 14/04/2021 tarihinde …. …. tarafından temlik alındığı, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği,
…. … İcra …./v Esas sayılı dosyasında takip başlatan alacaklının …. ……takip dayanağının 8.000.000,00 TL miktarlı 10/01/2017 tanzim tarihli 01/06/2019 vade tarihli senet olduğu, borçlunun senette keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibine konu 10.384.365,57 TL alacağın 14/04/2021 tarihinde …. …. tarafından temlik alındığı, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği, görülmektedir.
…. … İcra …./…. esas sayılı dosyasında takip alacaklısının …. …. takip dayanağının 25/10/2019 düzenleme tarihli toplam 550.000,00 TL bedelli üç ayrı bono olduğu, borçlunun senetlerde keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği,
……. İcra …./…. esas sayılı dosyasında takip başlatan alacaklının …. takip dayanağının 250.000,00 USD Miktarlı 01/12/2015 tanzim tarihli 31/12/2016 vade tarihli senet olduğu, borçlunun senetlerde keşideci olarak sorumlu olduğu, takibin kesinleştiği, icra takibine konu alacağın 17/06/2022 itibariyle toplam 6.306.533,68 TL olduğu, icra takibinin halen derdest olduğu ve borcun ödenmediği tespit edilmiştir.
Borçlu aleyhinde kesinleşmiş olan icra takiplerine konu 30 Milyon TL yi aşan borcu bulunmasına rağmen bu borçlarını projesinde bildirmemiş sadece 6.894.582,86 TL borcu olduğunu belirtmiştir.
Dürüstlük Kuralı Medeni Kanunun Başlangıç Hükümlerinde md. 2/f. I’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre: “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir”. Madde metninde sübjektif iyiniyete ilişkin MK md. 3’de olduğu gibi “hüsnüniyet” terimi kullanılmış ve “dürüstlük kuralı” deyimine yer verilmemişse de; bilindiği üzere MK md. 3’de yer alan “hüsnüniyet”, bir hakkın doğumu, kazanılması ve sonuçlarına ilişkindir. Buna karşılık MK md. 2’de ifadesini bulan “hüsnüniyet” kavramı ise; hakları kullanmada ve borçları ifada herkes için geçerli genel, objektif bir davranış yükümüne yöneliktir.(Özsunay, s.345 vd.; Tekinay, s.164, 166 vd.; Edis, s.299-300.)

7101 sayılı yasa ile değişiklikten önce konkordato hükümlerinde dürüstlük kuralı konkordato şartları içerisinde açıkça sayılmaktan çıkarılmış ise de 7101 sayılı yasa ile değişik 292/1-c , 331,333,334,ve 308/f maddeleri nazara alındığında konkordato uygulamasında dürüstlük kuralının devam ettiği anlaşılmaktadır.(Yeşilova/Şerh s477-478-20, Sarısözen 253)
Konkordato mühleti işlerinde doğrulukla hareket eden özenli davranan ancak buna rağmen mali durumu bozulan borçluya konkordato tasdik edilmeden konkordato hükümlerinden yararlanabilme imkanı sağlar (Pekcanıtaz/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes s486)
MK md.2/f. I’de yer alan “Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir” şeklindeki dürüstlük kuralı konkordato talebinin dikkate alınmasında ve borçluya konkordato mühleti verilmesinde yine konkordato mühletinin uzatılmasında ve konkordatonun tasdikinde dikkate alınacaktır. Yani konkordato prosedüründe borçlunun tutum ve davranışlarının, yaptığı işlemlerin MK md. 2/f. I’eki dürüstlük kuralına aykırı düşüp düşmediği gözönünde bulundurulmalıdır (Ansay, s.340; Berkin-Konkordato, s.83; Arslan, s.142.)
Talep eden borçlu …. yasanın aradığı anlamda bir ön proje sunmaması, talep dilekçesinde belirtildiği üzere hazırlanan projesinin başarısının dahi ortağı olduğu şirketin konkordato projesinin başarısına bağlı olması ve bütünüyle konkordato taleplerinin sadece alacaklılarının icra tehdidinden kurtulmak amacı ile yapılması, kesinleşmiş icra takibine konu 30 Milyon TL yi aşan borçların ve alacaklıların bildirilmeyip bu alacaklılar ile projesinde bildirdiği 6.894.582,86 TL alacaklıları arasında eşitlik ilkesinin nazara alınmaması itibariyle dürüstlük kuralına aykırılık oluşturması sebebiyle, konkordato komiserinin görüşüne de uygun olarak kesin mühlet talebinin ve dolayısıyla konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı …. tacir sıfatı bulunmadığından iflasa yönelik bir karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Talep eden borçlu …. …. konkordato kesin mühlet talebinin ve konkordato talebinin REDDİNE, borçlu hakkında mahkememizce verilen geçici mühlet kararının ve bu kararla birlikte verilen tedbirlerin kaldırılmasına,
2-Komiserin görevinin sona erdirilmesine,
3-Borçlunun konkordato talebinin reddedildiğinin ve geçici mühlet ile tedbirlerin kaldırıldığının İİK’nun 288. maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
4-Yargılama giderlerinin borçlu üzerinde bırakılmasına,
Dair borçlu vekilinin ve alacaklılar (……) vekillerinin yüzünde, borçlu yönünden kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde, mahkememize verilecek ya da başka yer ticaret mahkemesi aracılığıyla aynı süre içerisinde mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/10/2022 saat 15.43

Başkan ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Katip ….
e-imzalı