Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/837 E. 2023/71 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/837 Esas – 2023/71
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/837 Esas
KARAR NO : 2023/71

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı tarafın iş yerine giderek davaya konu faturada yer alan 1 adet 48 BTU Klima montajını, 2 adet 24 BTU Klima montajını, 2 adet salon tipi klima montajı, 1 adet mutfak dolabı motor değişimi işlemlerini gerçekleştirmiş ve davalı adına fatura kestiğini, ancak davalı tarafın müvekkiline hiçbir ödeme gerçekleştirmediğini, gerçekleştirilmeyen ödemeler bakımından …. İcra Dairesi …./…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz dilekçesi ile yetkili icra dairesinin Sakarya İcra Daireleri olduğunu beyan ettiğini ve dosyanın yetkili Sakarya İcra Dairelerine gönderildiğini, Sakarya … İcra Dairesi …./…. Esas sayılı dosyası olduğunu, davalı tarafın itirazı üzerine dosyanın durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin davalı tarafa hizmet verdiğini ve ödemesini alamadığını, açıklanan nedenlerle davalının Sakarya …. İcra Dairesi …./…. Esas sayılı dosya kapsamındaki borcuna ilişkin yapmış olduğu 27/10/2021 tarihli itirazının iptali ile icra takibinin devamını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde borca itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Dosyaya gelen davacıya ait vergi kayıtlarına göre işletme usulüne göre defter tuttuğunun anlaşıldığı, işletme usulünde defter tutanların tacir olup olmadığının tespiti için yürütülen faaliyetinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşıp aşmadığının tespitinin gerektiği, anılan limitlerin aşılmamış olması halinde davacının tacir sıfatına haiz olmayacağı anlaşıldığından,
Bu hususun tespiti amacıyla, davacının bağlı bulunduğu vergi dairesi olan Kemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, dosyaya gelen 17.10.2022 tarihli cevaba göre; davacının 2021 yılı faaliyetlerinin, VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığı bildirilmiş, dolayısıyla davacının esnaf sıfatının olduğu, tacir olmadığı, yine davacının İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasından gelen 17.10.2022 tarihli yazı cevabına göre 29.01.2016 tarihinden itibaren esnaf kaydının olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davacı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın faturaya dayalı itirazın iptali davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nispi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde gönderme talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı