Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/48 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/835 Esas – 2023/48
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/835 Esas
KARAR NO : 2023/48

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ : …
DAVALILAR :1- …
2-…
VEKİLİ :…

DAVA :Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davalılardan … Limited Şirketi’nin davacı banka…Şubesinin … nolu müşterisi olup…tarihli 6.000.000-TL bedelli ticari kredi sözleşmesiyle kredi kullanmış olduğunu, iş bu sözleşmede diğer davalı…’ın ise 16/07/2018 tarihli kefalet sözleşmesiyle müteselsil kefil olarak imza atmış olduğunu, krediyi kullanan borçluların, kredi borcunu ödemeyince Ankara … Noterliği’nin 17/12/2021 tarih… yevmiye numaralı borç temerrüt ihtarnamesi ve hesap özeti gönderilmiş olduğunu, buna rağmen borç ödenmeyince Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında 314.285,61-TL takip çıkışıyla 04/04/2022 tarihince icra takibinin başlatılmış olduğunu, borçluların vekilleri aracılığıyla icra takibine, borca ve ferilerine ve yetkiye itiraz etmiş olduklarını, borcun zamanaşımına uğradığını iddia ve beyan ettiklerini, takibin durması kararından sonra zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru gerekli olduğundan işbu başvurunun da yapılmış olduğunun ve arabuluculuk ilk toplantısının da 03/06/2022 tarihinde anlaşma sağlanamadığının tespit olunduğunu, arabuluculuk sürecinin sonlanmasından sonra da iyi niyetle beklenilmiş ise de iş bu davanın açılmasında başka çere kalmadığını, davalıların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, haksız ve kötü niyetli olan bu itirazın iptali halinde; davalıların; alacağın %20’den az olmak üzere icra inkar tazminatı ödemesi yönünde taleplerinin de söz konusu olduğunu, davalıların itirazı ile alacak haklı zedelenen ve sürünceme de bırakılan davacı adına iş bu davayı açmanın hukuken zaruri hal aldığını, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, davalının Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibindeki haksız ve dayanaksız itirazını iptali ile takibin devamını, takibe haksız ve dayanaksız surette itiraz eden davalıların alacak miktarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 11/11/2022 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından vekil eden aleyhine açılan işbu davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olarak ikame edildiğinden, görülmekte olan işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça vekil eden aleyhine başlatılan icra takibinin sakarya …. icra müdürlüğü…esas sayılı dosyasından başlatılmış olup işbu icra takibinde sakarya icra daireleri yetkili olmayıp yetkiye ilişkin itirazları mahkeme nezdinde yinelemekte olduklarını, vekil eden aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin itirazlarında da değindikleri üzere vekil edenlerin adresinin … adresi olduğunu, vekil eden tarafın adresinin… Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetki çevresinde bulunmakta olduğunu, dolayısıyla yapılan icra takibi ve açılan işbu davada …Mahkemelerinin yetkili olduğunun açık olup yetki itirazında bulunmakta olduklarını, dolayısıyla Sakarya … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu aşikar olup ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, koşulları oluşmayan icra takibine ilişkin açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin gerekmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle; haksız, yasal dayanaktan ve kötüniyetli olarak ikame edilmiş bulunan davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, aksi kanaat halinde bloke edilen ve haksız olarak az ya da hiç faiz işletilmeyerek vekil edenin uğratıldığı zararın hesaplanarak mahsubunu, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce davalı…ın Nüfus Aile Kayıt Örneğinin Uyap Sistemi Üzerinden mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi Üzerinden mahkememiz dosyası arasına gönderilmiş, evrak çıktılara dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce Ticaret Sicil Müdürlüğüne davalı…Limited Şirketi’nin 16/07/2018 tarihindeki ortak veya yetkililerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı … Şirketi’ne davalı ile imzalanan 16/07/2018 tarihli kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinin tamamının, sözleşme için TCMB’ye bildirilen faiz oranlarının, hesap hareketlerinin, hesap özetlerinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilirse;
1-İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir.
2-İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 Esas, 2001/311 Karar 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 Esas, 2002/208 Karar)
3-Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.
4-İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanun’un “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
5-Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir. (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/11195 esas 2022/16027 karar sayılı ilamı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/11853 esas 2022/16026 karar sayılı ilamı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/10981 esas 2022/16018 karar sayılı ilamı, )
Somut olayda;
6-Davacı tarafından, taraflar arasında imzalanan 16.07.2018 tarihli kredi sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen kredi borcu için Sakarya….İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalılardan … Ltd. Şti’ye 10.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalıya 07.04.2022 de tebliğ edildiği, davalılar vekilinin 05.04.2022 tarihinde, 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, eldeki davanın 11.10.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
7-Yukarıda 1 ila 5.paragraflarda detaylandırıldığı üzere; icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi halinde itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırması gerektiğinden, öncelikle bu husus üzerinde durulmuştur.
8- İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanun’un “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Eldeki olayda davalılardan … … Ltd. Şti’nin yerleşim yerinin Pamukova ilçesi sınırlarında olduğu, diğer davalının yerleşim yerinin ise Eskişehir ili sınırlarında kaldığı, gelen yetki kuralına göre Sakarya icra müdürlüklerinin yetkili olmadığı, yine sözleşmenin tarafının davacının Pamukova şubesi olduğu, dolayısıyla HMK 10 ve TBK 89.maddelerine göre sözleşmenin ifa yerinin de Pamukova olduğu, dolayısıyla davalıların icra müdürlüğünün yetkisine yaptıkları itirazın yerinde olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Yetkili İcra Dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Yürürlükte Bulunan Yargıla Harçları Tarifesine göre alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 5.187,32-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı