Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/830 E. 2023/639 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/830 Esas – 2023/639
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/830 Esas
KARAR NO : 2023/639

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının… Petrol Ürünleri Boya Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinin ortağı olduğunu, ortaklar arasında 35 yıldır yakın arkadaşlık ve güven ilişkisi olduğunu ve bu sebeple şirketin kazancından doğan tüm malvarlığının şirket yanında … adına kayıtlı olduğunu, şirketin gelirleri ile edinilen arsa üzerinde inşa edilen ancak … adına kayıtlı olan ve ortakların ayrı ayrı kullanımında bulunan üç villa hususunda …’nun 18.06.2022 tarihi itibariyle niza çıkardığını ve 27.07.2022 tarihinde de sadece davacıya karşı Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında elatmanın önlenmesi davası açtığını, …’nun davacının haklarını gözetmeksizin şirketi de tasfiye etmek istediğini, davacının şirketteki kazanımlarına el konulmak istendiğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini belirterek şirketin haklı nedenle feshini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebi açısından haklı bir sebep bulunmadığını, davacının bahsi geçen evden çıkması talebinin şirketin feshi için bir sebep olmadığını, bu talebin dürüst ölçülü ve iyiniyetli olmadığını, davacının diğer ortağa ait evde işgalci konumunda bulunması ve bu haliyle haksız olması itibariyle davacının eldeki bu davayı açamayacağını, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık: …Petrol Ürünleri Boya Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinin ortağı olan davacının dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelenmiş olması iddasından kaynaklı olarak şirketin haklı nedenle feshi sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediği ve haklı sebeple feshin koşulları var ise fesih yerine farklı bir çözüm şeklinin bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Ortaklar arasındaki ihtilaflara ilişkin Sakarya …. Asliye hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası suretleri getirtilmiş ve incelenmiştir.
Şirket kayıtları ve pay dağılımına ilişkin kayıtlar getirtilmiştir.
Davacı taraf şirketin gelirleri ile elde edilen taşınmazların diğer ortak … adına kaydedildiğini ileri sürmüş ise de 05/04/2023 tarihli duruşmadaki beyanında davacı vekili “Şirketin kaynaklarıyla hakim ortak …’in üzerine tescil edilen mal varlığı yönünden müvekkilin o dönemde iyi niyetle muvafakati söz konusudur ancak bu tarafların arasındaki güven ilişkisinden kaynaklanmıştır, bu bahsi geçen mal varlığı yönünden mülkiyete dayalı bir dava söz konusu olmamıştır, oturmuş olduğu evin hakim ortak tarafından elinden alınmak istenmesi ile uyuşmazlıklar doğmuştur, bu davayı açmak dışında elimizde başka bir imkan kalmamıştır karşı taraf müzakereye ve uzlaşmaya yanaşmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu itibarla şirket gelirinin hakim ortağa aktarılması iddiası incelenmemiştir.
Davacının ayrılma akçesinin hesaplanması amacıyla bilirkişi görevlendirilmiş, şirketin rayiç bilançosuna esas olmak üzere malvarlığı (taşınmazları ve menkulleri) ayrıca bilirkişi marifetiyle değerlendirilmiştir. Bilirkişiler tarafından yapılan değerlemeler ve sunulan raporlar hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, teknik bir temele dayanmayan itirazlar reddedilmiştir. Ayrılma akçesinin belirlenmesinde yapılan hesaplamada karar tarihine en yakın verilerin kullanılmasına özen gösterilmiştir.
Bilirkişi … … 09/11/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Ayrılma akçesi karar tarihine olası en yakın mali veriler olan 31.10.2023 tarihli mali verilerden hareketle hesaplanmıştır. İlgili tarihli verilerin güvenilirliği bazı detay muavin incelemeleri ile yapılan uyumluluk karşılaşması ile test edilmiştir. Ayrılma akçesi rayiç değer esasına göre hesaplanmıştır. hesaplamaya göre şirket ortaklığının sonlandırılması durumunda Davacı Sayın … …’ya düşen ortaklık payı 9.347.240,289 TL’dır.” şeklinde rapor sunmuştur. Alınan bu rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, itirazlar reddedilmiştir.
Davacının talebinin TTK nun 531 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereklidir. Bu hükme göre; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.
Davacının şirkette %18,50 pay sahibi olması sebebiyle yasada belirtilen pay sahipliği şartını karşılamaktadır.
Haklı nedenler kanunla tanımlanmadığı için her somut olayın özelliğine göre mahkemelerce taktir edilecektir. Öğretide temel fesih sebepleri arasında, genel kurula çağrıda usulsüzlük, azlık haklarının ihlali, bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali, sürekli zarar, dağıtılan kar payının düzenli olarak azalması olayları sayılmıştır.
Anonim ortaklık bir sermaye ortaklığı olduğundan kural olarak pay sahiplerinin kişisel özelliklerinin ortaklığın işleyişinde rol oynamayacağı kabul edilmiştir. Bu yüzden, çok sayıda pay sahibinin bulunduğu büyük çaplı anonim ortaklıklarda kişisel sebepler tek başına haklı sebep teşkil
etmez. Ancak aile şirketlerinde ve küçük ortaklıklarda kişi ortaklıklarıyla önemli benzerlik söz konusudur. Bu bakımdan somut olayın ve şirket tipinin özelliklerine göre, bir sermaye ortaklığı olan anonim ortaklıkta dahi, istinaden kişisel sebeplerin de haklı sebep sayılarak ortaklığın feshine,
davacı pay sahiplerinin ortaklıktan çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verileceği kabul edilmelidir (11. HD, 02.06.2014, E. 2014/3669, K. 2014/10238). (11. HD, 24.02.2021, E. 2019/2942, K. 2021/1647)
Tüm dosya kapsamına göre; davacı ile şirketin hakim ortağı … ve en küçük ortak … aralarında uzun yıllar öncesinden başlayan yakın dostluk ilişkisinin bulunduğu, bu çerçevede 35 yıl önce davalı şirket ortaklığını oluşturdukları, son 22 yıldır ortakların her üçünün aynı parsel (Erenler ilçesi
Köyiçi Mahallesi 2411 ada 123 parsel ) arsa üzerinde inşa edilmiş olan üç ayrı evde aileleri ile birlikte ikamet ettikleri, bu taşınmazın mülkiyetinin tapuda hakim ortak … adına kayıtlı olduğu, taşınmaz maliki olan … ile davacı arasında kira ilişkisinin olmadığı ve bahsi geçen evde oturmak için herhangi bir bedel ödemedikleri, bu ilişkinin tamamen taraflar arasındaki güven ve yakınlıktan kaynaklandığı, süreçte 2022 yılı ortalarında ilişkilerinin bozulduğu ve …’in davacı …’ten evi boşaltmasını istediği ve Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında elatmanın önlenmesi davası açtığı, ayrıca ortak …’in davacının oturduğu eve ait suyu kestirdiği ve bahçeyi kazdırarak kullanımını engellediği iddiasıyla davacı tarafından Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma neticesinde konunun hukuki ihtilaf olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, …’in soruşturma kapsamındaki ifadesinde davacının oturduğu eve giden suyu kestirdiğini kabul ettiği, Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde ise müdahelenin önlenmesi davasının kabul edildiği ve davacının evden çıkarılmasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere davacı ile hakim ortak … arasındaki 35 yılı aşan dostluğun ve 22 yıldır aynı parsel içinde yan yana evlerde aile gibi birlikte yaşama şekline dönüşen yakın ilişkinin bozulduğu ve husumete dönüştüğü, telafisinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket sermayenin daha baskın olduğu anonim şirket olarak kurulmuş ise de ortaklar arasındaki ilişkinin ortaklığın sağlıklı devamı açısından belirleyici olduğu açıktır. Şirket üç ortaklıdır ve hakim ortak ile diğer ortakların ve özellikle davacı ortağın arasındaki yakın ilişkinin sonlandığı ve husumete dönüştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda ortakların şahsından kaynaklanan sebepler ve ortaklar arasındaki güven ilişkisinin düzelemeyecek ölçüde zedelenmiş olması karşısında haklı sebeple feshin koşullarının oluştuğunu kabul etmek gereklidir. Hakim ortak …’in açtığı mülkiyet hakkına dayanan el atmanın önlenmesi davasının lehine sonuçlanması ve mahkemece haklı bulunması ve ayrıca savcılık soruşturmasında -…’in davacının evinin sularını kesmesi eyleminde- suç unsurunun bulunmayıp çekişmenin hukuki nitelikte olması gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesi fesih istemini haksız kılmamaktadır. Zira uzun yıllardır aile gibi birlikte olan ortakların bu şekilde mahkemeler ve savcılık nezdinde husumetli hale gelmesi, ortak …’in davacının oturduğu evdeki suyu kestirmesi ve onu temel yaşam unsurlarından olan sudan mahrum bırakarak tahliyeye zorlaması eldeki şirket feshi davası açısından haklı sebebin varlığını kabulüne yeterlidir.
Şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup feshin son çare olduğu gözetilerek davacının fesih talebi yerine makul bir çözüm olarak ortaklıktan çıkarılması uygun görülmüştür.
Bilirkişi tarafından yapılan incelemede rayiç değer yönteminin esas alınarak yaşayan şirket değerinin belirlenmesi uygun bulunmuştur. Hesaplama karar tarihine en yakın aktif ve pasif veriler temelinde yapıldığından rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Buna göre davacının payına isabet eden ayrılma akçesi 9.347.240,28 TL olarak kabul edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacının talebinin kabulüne, fesih yerine uygun çözüm olarak davacının ortaklıktan çıkmasına karar verilmiş, davanın niteliği itibariyle maktu vekalet ücreti ve harç belirlenmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrılma akçesinin miktar olarak belirlenmesi bir tespit hükmü niteliğinde olduğundan, kararın kesinleşmesi ile birlikte ortaklık sona erdiğinde ayrılma akçesi istenebilir hale gelecektir. Davacı ayrılma akçesini ortaklığın sona erdiği yani fesih yerine çıkma kararının kesinleşmesi ile birlikte ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten talep edebilecektir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, TTK 531 maddesi uyarınca şirketin feshi yerine uygun çözüm olarak davacının şirketten çıkarılmasına,
2-Karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değer üzerinden belirlenen 9.347.240,29 TL ayrılma akçesinin kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirket tarafından davacıya ödenmesine,
3-Dava maktu harca tabi olduğundan alınması gereken 269,85 TL maktu harçtan peşin alınan 80,70 TL nin mahsubu ile bakiye 189,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 19.000,00 TL bilirkişi ücreti, 699,00 TL posta gideri olmak üzere 19.860,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gerekçeli kararın HMK 321/2 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
7-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının yatıran davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize verilecek yada başka yer asliye ticaret mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/11/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı