Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/789 E. 2022/1495 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/789 Esas – 2022/1495
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/789 Esas
KARAR NO : 2022/1495 Karar

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizden verilen 29/03/2022 tarih ve …./…. Esas …./…. Karar sayılı kararı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 06/09/2022 tarih 2022/1791 Esas – 2022/1467 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi.
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2021 günü müvekkilinin yasal danışmanı olduğu ”sınırda zeka düzeyi+juvenil romatoid artrit” tanısı konulan oğlu …. …. …. bu özel durumundan faydalanıldığını, kandırıldığını ve elindeki telefon alınarak dolandırıldığını 38.300 TL kredi, 15.000 TL kredi kartı, 2.937 TL kmh, 3.000 TL cari hesapta bulunan para ve altın hesabında bulunan 5 gr altının …. Adapazarı Şubesi hesabından çalınarak harcandığını, bu sebeple suç duyurusunda bulunulduğunu harcamalara itiraz edildiğini, bankaya bildirim yapıldığını ancak davalı banka tarafından hiç bir şekilde yardımcı olunmadığını, mobil bankacılık üzerinden kullanılan krediler kredi kartı kullanımları ve söz konusu kullanılan kredi için banka tarafından yapılan …. Emeklilik ve Hayat Poliçesi tahsilatları için hiç bir imza ve onay alınmadığını, bloke konulan harcamaların da daha sonra blokesinin kaldırıldığını ve hesaplardan çıkışı sağlandığını, …. …. …. Sakarya’da faaliyet gösteren ….’in deposunda getir götür işlerinde çalışmakta olup davalı bankada maaş hesabı bulunduğunu, ayrıca davalı banka tarafından bir de internet bankacılığı tanımlandığını, …. …. …. ”sınırda zeka” özel durumu bulunduğundan hiç bir bankacılık işlemi yapamayacağını, internet bankacılığı işlemleri için talebinin bulunup bulunmadığı, imza ve gerekli belgelerin usulünce tanzim edilip edilmediği, var ise imzanın kime ait olduğunun belli olmadığını, izah edilen nedenlerle mobil bankacılık üzerinden 38.000 TL kredi, 15.000 TL kredi kartı ve 2.937 TL kmh kullanımından dolayı …. …. …. hiç bir borcunun olmadığının tespitini, mobil bankacılık üzerinden çekilen cari hesaptaki 3.000 TL ve 5 gram altın bedeli 2.403,64 TL olmak üzere toplam 5.403,64 TL’nin çekim tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte geri ödenmesini, harcamaların tahsili amaçlı davalı bankanın …. …. …. maaş hesabından kendiliğinden yaptığı kesintilerin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yasal danışmanı olduğu oğlu …. …. …. hakkında sağlık kurulu raporunda akli dengesinin yeterli olduğu, iradesi ile karar alabileceği, vasi tayininin atanmasını gerektirir akıl hastalığı veya zayıflığı olmadığının tespit edildiğini, …. …. 10/08/2021 tarihinde verdiği karakol ifade tutanağında; “Benim %57 engelli raporum vardır fakat kendimi ifade edebildiğim için ifade verebilirim.” şeklinde ifade verdiğini, davaya konu işlemlerin …’ın bilgisi ve onayı ile yapıldığını, eldeki dava kapsamında davalı bankaya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, davanın reddini beyan ve talep etmiştir.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 06/09/2022 tarih 2022/1791 Esas-2022/1467 Karar sayılı kararı ile mahkememizin ….tarih …./…. Esas -…./…. Karar sayılı görevsizlik kararının”…Eldeki uyuşmazlıkta, davaya konu banka mevduat sözleşmesi, kredi sözleşmesi ve diğer belgelerin getirtilmediği görülmektedir. Sayılan sözleşme ve belgeler olmadan davacının yukarıda açıklanan şekilde tüketici sıfatında olup olmadığı ve davayı doğuran olayın tüketici işlemi sayılıp sayılmayacağının belirlenmesi olanaklı değildir. Davalı banka da görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürmektedir. Bu belirlemelere göre eksik araştırma üzerine verilen kararın kaldırılması gerekmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; davacı ile davalı arasındaki mevduat ve kredi sözleşmelerinin getirtilmesi, sözleşmelerin incelenerek niteliklerinin (tüketici sözleşmesi vs.) belirlenmesi, davalıya dava dilekçesinin tebliği ile taraflara arasındaki hukuki ilişkinin niteliği konusunda savunma ve beyanda bulunma olanağı tanınması, dilekçeler aşaması tamamlandıktan ve belirtilen eksiklikler giderilip usulü işlemler tamamlandıktan sonra mahkemenin görevi hakkında bir karar verilmesi olmalıdır…” gerekçesiyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
…. 04/10/2022 tarihli yazı cevabında özetle; TR…. ıbanın…. …. ait olduğu, Adapazarı Şube nezdinde …. numaralı hesaba tanımlı olduğu, ilgili şahsa ait 01/08/2021-31/08/2021 tarihli hesap ekstresi, kredi sözleşmesi, sözleşme öncesi bilgi formu, Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin yazı ekinde gönderildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi gereği bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı yasanın 5/1 maddesinde ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüktedir ve uygulanması zorunludur.
Somut olayda; davacı vekili …. …. …’ın özel durumundan faydalanılıp kandırıldığını, elindeki telefon alınarak dolandırıldığını, 38.300,00 TL kredi, 15.000,00 TL kredi kartı, 2.937 TL kmh, 3.000 TL cari hesapta bulunan para ve altın hesabında bulunan 5 gr altının …. …. şubesinden çalınarak zanlı tarafından harcandığını, …. …. …’ın Sakarya’da ….’in deposunda getir götür işlerinde çalıştığını ve davalı bankada bir maaş hesabı bulunduğunu, …. …. …. sınırda zeka düzeyine sahip olduğunu, ilk görüşte ve konuşmasında bu özel durumun hemen fark edilebileceğini, hiçbir bankacılık işlemini yapamayacağının anlaşılabileceğini, internet bankacılığı işlemlerinin açılmasında bankanın ihmali ve açık kusurunun bulunduğunu, mobil bankacılık üzerinden 38.300 TL kredi, 15.000 TL kredi kartı ve 2.937 TL kmh kullanımından dolayı …. …. …. hiç bir borcunun bulunmadığının tespiti ve yine mobil bankacılık üzerinden çekilen cari hesaptaki 3.000 TL’nin, altın hesabındaki 5 gram altının bedeli olan 2.403,64 TL’nin çekim tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte geri ödenmesini talep etmiştir.
İstinaf bozma ilamı doğrultusunda …. …. müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında … … … ait banka mevduat sözleşmesi, kredi sözleşmesi ve diğer belgeler gönderilmiş, davalı banka ile …. …. …. arasında imzalanan sözleşmelerin bireysel kredi sözleşmeleri olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …. …. yasal danışmanı olduğu oğlu … … … mobil bankacılık hesabından ve kredi kartı hesabından yapılan işlemlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemi ile dava açmıştır. Davalı banka ile … … … arasında mobil bankacılık ve kredi kartı işlemlerinden dolayı akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı bankacılık işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığı, …. …. …. usulüne uygun mobil bankacılık hesabı açılıp kredi kullandırılıp kullandırılmadığıdır. Davacının gelen banka cevabi yazıları doğrultusunda bireysel banka müşterisi olduğu ve dolayısıyla tüketici sıfatının bulunduğu açıktır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde tüketici mahkemeleri görevlidir. Davanın TTK 4 maddesi gereği ticari dava niteliğinde olması; TTK nun 5/1 maddesindeki “aksine hüküm bulunmadıkça” ifadesi ve 6502 Sayılı yasadaki hükümler karşısında tüketici mahkemesinin görevli olduğu sonucunu değiştirmemektedir. Sakarya Tüketici Mahkemesi 01/09/2021 tarihi itibariyle kurulmuş ve faaliyete geçmiştir.
Açıklanan sebepler ile mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-HMK nun 321/2 maddesi gereğince kararın talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, karar verilerek açıkça okunup , usulen anlatıldı.17/11/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı