Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2023/407 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/783 Esas – 2023/407
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/783 Esas
KARAR NO : 2023/407

HAKİM :…
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ :…

DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ :…

DAVALILAR : 2- …
3-…

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…-… E ve K sayılı görevsizlik kararı Mahkememize gelmiş olmakla, Mahkememize yapılıp bitirilen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/10/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maddi hasarın oluştuğunu, bu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan maddi hasar ve değer kaybına ilişkin fazla ilişin talepleri saklı kalmak kaydıyla 1000,00TL ile Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit masraflarının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunmuş, davanın haksız ve yersiz açıldığını, davanın ispatı durumunda poliçe limiti ile sınırlı tutulmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı tespit dosyası celp edilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği… ve… plakalı araçların tescil bilgilerini göndermiştir.
… Sigortadan… plakalı araca ilişkin hasar dosyası ödeme dekontları celp edilmiştir.
Sigorta Bilgi gözetim Merkezinden dava konusu kazaya ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişi incelemesi yapılmak üzere Doç Dr … ‘a tevdii edilmiş bilirkişi Mahkememize ibraz etmiş olduğu 02/01/2023 tarihli raporunda “:….plakalı araç sürücü …’ın olayın meydana gelmesinde %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu,… plakalı araç sürücü ….’ın olayın meydana gelmesinde kusur ve kabahatini olmadığı,…plakalı aracın kaza mahallinden çekilmesi için yapılan 200,00 (İki Yüz Lira) ödemenin uygun olduğu,…plakalı aracın onarımı için gerekli olan yedek parça ve işçiliklerin kaza tarihi itibarıyla 11.500,00 TL (On Bir Bin Beş Yüz Yirmi) olduğu, Hasar tutarının tamamının ödemesinin yapıldığı eksik ödeme kalmadığı, … plakalı aracın kaza nedeniyle takdir edilen değer kaybının 10.500,00 TL (On Bin Beş Yüz lira) olduğu…” yönünde raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Davacı vekili 09/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi davasını ıslah etmiş ve talebini harçlandırmıştır. Islah dilekçesi davalılar ve vekillerine tebliğ edilmiştir.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
4-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1.maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91/1.maddesine göre İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince tehlike sorumluluğuna(kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49 uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), sigortacı ise sözleşmeye (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır.
5-6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davalı sigortacı tarafından araç üzerinde yapılacak eksper incelemelerinin temini için, zarar gören aracını servise götürmek amacıyla davacı tarafından ödenen (ve belgesi sunulu) çekici ücretinin de anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilip, yargılama giderleri içinde davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2021/15202 – 2021/9754)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
6-03.10.2021 tarihinde, dosya içinde bulunan 128454769 numaralı sigorta poliçesine göre davalı şirket nezdinde sigortalı olan, davalı … sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile davacı sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin taraflar arasında 03.10.2021 tarihli kaza tespit tutanağının düzenlendiği Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… DİŞ dosyasının olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca bildirilen deliller, Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… DİŞ dosyası, hasar dosyası ve tarafların sundukları faturalar dosyaya celp edilmiştir.
7-Anılan belgelere ve dosyaya sunulan 02.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken, davacıyı takip eden davalı … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın ön kısımları ile davacının aracının arka kısımlarına çarptığı, davalı sürücünün davacıyı güvenli mesafeden takip etmeyerek ve arkadan çarparak kazaya sebep olduğu, bu şekilde davalı sürücü …’ın 2918 sayılı yasanın 56/1-c maddesinde düzenlenen “Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” kuralını ve aynı yasanın 84/1-d maddesindeki asli kusur hallerinden “d) Arkadan çarpma” kuralını ihlal ettiği, davacının olayda herhangi bir kusurlu hareketi bulunmadığı anlaşılmış, tüm kusurun sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsü …’ta olduğu, …ın kusur oranının %100 olduğu kanaatine varılmış, olayın oluşumunda davacının kusurlu bir eyleminin olmadığı anlaşılmıştır.
8-Davalı… AŞ’nin sigortalı sürücüsünün eyleminden 2918 sayılı yasanın 91vd maddelerine göre sorumlu olduğu, dosyaya sunulan poliçeye göre, kaza tarihinde davalının sigortacı olduğu, maddi hasarlı kazadan dolayı sorumluluğunun 43.000,00 TL olduğu, davalı … AŞ’nin kaza tarihindeki araç maliki olduğu ve 2918 sayılı yasanın 85.maddesi gereği ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu, yine diğer davalı …’ın araç sürücüsü olduğu ve 6098 sayılı yasanın 49 vd. Maddeleri gereği haksız eyleminden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
9-3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararından sonra değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiğinden ve davacının hasar bedeli talebi de bulunduğundan anılan hususların hesaplanması için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 02.01.2023 tarihli rapora göre; 03.10.2021 tarihli kaza nedeniyle davacının aracında sol arka davlumbazı, sol arka çamurluğu, sol arka traversi, sol arka stop lambası, arka tamponu, arka paneli, arka tampon demiri, arka panel traversi, bagaj kapağının değiştirildiği ve kaporta aksamına ait parçaların boyandığı, arka havuz sacının, sağ arka çamurluğunun onarımının yapıldığı ve boyama işlemi yapıldığı, aracın onarımı için gerekli olan yedek parça ve işçilik bedelleri toplamının kaza tarihi itibarıyla 11.500,00 TL olduğu, … plakalı aracın … Dogan …model, Kırmızı renkli, …. km’de olduğu, kaza sonrasında ekspertiz tarafından yapılan piyasa araştırmasına göre; araç piyasa rayiç değerinin 35.000,00 TL olduğu, kaza tarihindeki hasarlı araç bedellerinin ise 24.500,00 TL olduğu aradaki farkın 10.500,00 TL olduğu, dolayısıyla kaza nedeniyle davacının aracında 10.500,00 TL tutarında değer kaybı zararın oluştuğu anlaşılmıştır.
10- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 03.10.2021 tarihinde meydana gelen kazada, kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, davalı sürücü Yücel’in %100 oranında kusurlu olduğu, ZMMS olan davalı …AŞ’nin 2918 sayılı yasanın 91 vd maddeleri gereği, araç maliki olan …AŞ’nin aynı yasanın 85.maddesi gereği, diğer davalı sürücü Yücel’in 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği ortaya çıkan zarardan sorumlu oldukları, davacının 11.500,00 TL tamir masrafı ve 10.500,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam zararının 22.000,00 TL olduğu, anılan zararın poliçe sınırları içinde kaldığı, hasar dosyasındaki evraklara göre davalı sigorta tarafından tamir masrafı olan 11.500,00 TL’nin tamamının ödendiği, ancak değer kaybı tazminatının ödenmediği anlaşılarak, dava ve ıslah dilekçeleri göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş,
11- Her ne kadar davalı sigorta mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, olayın meydana geldiği yerin Sakarya ili sınırları içinde olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 16.maddesi gereği mahkememizin yetkili olduğu anlaşılarak bu itirazı yerinde görülmemiştir.
12- Sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinin 2918 sayılı KTK 99 maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda olduklarından, davalı sigortanın 03.11.2022 tarihli cevabına göre davacının davalıya 05.10.2021 tarihinde başvurduğu tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 16.10.2021 tarihinde temerrüt gerçekleşeceğinden, bu tarihten itibaren faiz işletmek gerekmiştir.
13-Her ne kadar davacı taraf, rapora itiraz etmiş ise de, Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/.. DİŞ dosyasındaki raporun keşif tarihi baz alınarak hesaplama yapıldığı, dolayısıyla hesaplamanın yukarıdaki 3 numaralı paragrafta detaylandırılan yüksek yargı içtihatlarına aykırı olduğu, dosyamızdan alınan raporun ise kaza tarihindeki verilere göre yapıldığı, dolayısıyla dosyamızdan alınan raporun yerinde olduğu, hasar bedeline yönelik itirazın ise, rapor içeriği, ekspertiz raporundaki hasarın KDV dahil 11.500,00 TL olarak belirlenmesi nazara alındığında dosya içeriği ile de uyumlu olduğu anlaşılarak itirazlar yerinde görülmemiştir.
14-Her ne kadar davalı sigorta değer kaybı hesabına itiraz etmiş ise de, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın yukarıdaki 3 numaralı paragraftaki kriterlere uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından ve davalının sunduğu hesabın bu kriterlere uygun olmadığı anlaşılarak bu itiraz da yerinde görülmemiştir.
15- Yukarıda 5 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere; 6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi nazara alındığında davacının belgelendirdiği 200 TL çekici bedelinden davalıların sorumlu oldukları, bunun yargılama giderlerinden sayılması gerektiği anlaşılarak bu bedelin davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 10.500,00-TL değer kaybından kaynaklanan tazminatın davalı… A.Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve 16/10/2021 tarihinden itibaren başlayacak diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 03/10/2021 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, hasar bedeline yönelik talebin reddine,
2-Kabul edilen değer üzerinden hesaplanan 717,26 TL karar harcından peşin alınan 80,70 TL+163,00 TL ıslah harcı’nın mahsubu ile eksik kalan 473,56 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım (500,00 TL) sebebiyle AAÜT 13/3 maddesi uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 163,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 324,40TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan; 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 594,00 TL posta gideri ve 200 TL çekici masrafı ve Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş dosyasında yapılan 2086,00TL masraf olmak üzere toplam 4.630,00TL yargılama giderinin kabul oranına (%95,45) göre hesaplanan 4.419,34 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Ara buluculuk dosyasından yapılan ve hazineden karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Gerekçeli kararın HMK 321/2 maddesi gereğince taraflara tebliğine,
9-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin(e-duruşma vasıtasıyla) yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza