Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/780 E. 2023/140 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/780 Esas – 2023/140
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/780 Esas
KARAR NO : 2023/140

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/09/2019 tarihinde müvekkil banka … Şubesi’nin taşınma işlemleri sırasında müvekkil bankaya teslim edilip toplam değeri yaklaşık 4,4 Milyon TL olan çeklerin kaybolduğunun tespit edildiğini, kaybolan çeklerden birinin Ziraat Bankası … Şubesi’ne ait 19/10/2019 keşide tarihli … sayılı ve 20.000,00 TL tutarlı çek olduğunu, söz konusu çekin kaybolmadan önce dava dışı lehtar… Ltd.Şti tarafından cirolanarak ticari kredi borçlarını teminen müvekkil bankaya verildiğini ve başkaca cironun bulunmadığını, davalının yetkili ve meşru hamil olmadığı halde çekin bedelini kötüniyetli ve/veya ağır kusurlu bir şekilde tahsil ederek haksız menfaat edindiğini, davalıya karşı çek bedelinin tahsili için Sakarya ….İcra Dairesi’nin …/… Esas sayısında yaptıkları ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının Sakarya ….İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesi 18/04/2022 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin …/… Esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava konusu çekin tahsil edilip edilmediği hakkında Ziraat Bankası … Şubesine müzekkere yazılmış, banka cevabında … … ait 19/10/2022 tarih … nolu 20.000 TL çekin İsmail Türker’e ödendiği bildirilmiştir.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1-İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Dava konusu çekin davalı banka tarafından devralınma ve dava tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 788/1 maddesi uyarınca açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilecek olup yine cirosu kabil çeklerin teşhis işlevini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” hükmünü haizdir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 818/1-d maddesindeki yollamayla çekler hakkında da uygulanacak olan aynı Kanun’un 684/1. maddesi uyarınca da; ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün hakların devrolunacağı düzenlenmiştir. Anılan kanunî hükümlerden hareketle çeki muntazam bir ciro zinciriyle elinde bulunduran kişi, meşru hamil sıfatını kazanarak çekten doğan tüm hakları kullanabilecektir.
4-Somut uyuşmazlıkla ilgisi nedeniyle değinilmesi gereken 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanunî hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır (Kendigelen, A.: Çek Hukuku, İstanbul 2019, s. 237-238).
5-İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya zayi hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294). Bu kapsamda yukarıda anılan kanunî düzenleme, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 990. maddesine paralel bir koruma sağlamakta olup bahse konu maddeye göre, “Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz.” Ancak hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde iade davası açılabilecektir.
6-6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-159 -2021/417 )
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
7- Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen ödeme dekontu ile ilgili olarak Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası ile 20.000 TL asıl alacak ve 41 TL işlemiş faiz olmak üzere 20.041 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 18.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 18.11.2019 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa 11.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki bu davanın 01.04.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki itirazın tebliğinden itibaren başlayan bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
8- Davanın temelini, davacı bankaya teslim edilen Ziraat Bankası …/Sakarya şubesine ait 19/10/2019 keşide tarihli … seri numaralı 20.000-TL bedelli, keşidecisi … … olan çek oluşturmaktadır. Davacı taraf çekin elinden rızası hilafına çıktığını iddia etmiştir. Gerçekten de, Sakarya …. Ağır Ceza Mahkemesi …/… E. Sayılı dosyasındaki iddianame ve beyanlar incelendiğinde, davaya konu edilen çekin dava dışı lehtar …Ltd. Şti tarafından cirolanarak davacıya teslim edildiği, davacının bu şekilde hamil sıfatını kazandığı, ancak davacının rızası dışında elinden çıktığı, çekin arkası incelendiğinde, lehtardan sonraki ilk cironun dava dışı … …’e ait olduğu, ondan da davalıya ciro yolu ile çekin geçtiği anlaşılmıştır.
9-Yukarıda 3 ve 4 numaralı paragraflarda detaylandırıldığı üzere 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi hükmüne göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Yine aynı yasanın 792.maddesine göre Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir. Eldeki olayda Sakarya …. Ağır Ceza Mahkemesi …/… E. Sayılı dosyasında davalının mağdur sıfatıyla yer aldığı, davalının kötü niyetli olduğuna, çekin rıza dışı elden çıktığını bildiğine dair herhangi bir anlatımın ve iddianın bulunmadığı, aksine anılan ceza dosyasındaki tanık beyanlarında davalının çeki … …’den borcuna karşılık aldığının söylendiği, yine davaya konu çekin İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. ve …/… E. sayılı dosyası ile (gerekçeli kararın 13. sayfasında) iptaline karar verilmiş ise de, anılan davanın 21.10.2019 tarihinde açıldığı, dosyaya gelen Ziraat Bankasının 20.12.2022 tarihli yazısı ekinde bulunan çekin ödenmesine ait dekonta göre, çek bedelinin 19.10.2019 tarihinde davalıya ödendiği, dolayısıyla davalının çek iptali davası açılmasından önce çeki tahsil ettiği, dolayısıyla davalının çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun dosya kapsamıyla ispat edilemediği anlaşılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
10- Her ne kadar çekin haksız olarak ele geçirildiği iddiasıyla Sakarya …. Ağır Ceza Mahkemesi …/… E. Sayılı dava dosyası devam etmekte ise de, anılan yargılamada davalının mağdur sıfatıyla yer aldığı, davalı hakkında bir anlatımın iddianamede bulunmadığı anlaşılarak anılan ceza kovuşturmasının sonuçlanması beklenilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 62,15-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı