Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/761 E. 2023/522 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/761 Esas – 2023/522
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/761 Esas
KARAR NO : 2023/522

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

DAVACILAR : 1…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Kararlarının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın iddiaları:
Davalı Kooperatifin 29.07.2022 Tarihinde yapılan genel kurul çağrısının yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak “çağrının toplantı gününden en az 30 gün önce yapılması zorunluluğuna uyulmadan yapıldığını, genel kurul öncesinde Davacılardan … … ….- … …Tic.Ltd.Şti’ ile … …’e genel kurul çağrı tutanaklarının hiçbir şekilde tebliğ edilmediğini ve genel kurul üye listesinde de kendilerine yer verilmediğini, bu üyelerin Sakarya …. … Mahkemesinin 2022/… esas ve 2022/… esas sayılı dosyalarından alınan tedbir kararlarına istinaden genel kurul toplantısına katılabildiklerini, genel kurul çağrısının ana sözleşmenin 28 ve 29. Maddelerin de belirtilen usule uygun olmadığı ve çağrının 30 gün öncesinde yapılmadığı belirtilerek yapılacak genel kurulun iptal edilmesi taleplerinin bakanlık temsilcilerince herkesin genel kurulda hazır olduğundan bahisle red edilerek 1163 sayılı yasanın 45/2 , 47 ve kooperatif ana sözleşmenin 28.ve 29. maddelerine aykırı olacak şekilde genel kurulun yapıldığını, bu haliyle genel kurul kararının hükümsüz olduğunu,
1163 sayılı yasanın 50. Maddesi ve sözleşmenin 24/5 maddesindeki emredici hükme rağmen ,genel kurul gündeminin 10.-11.-12.maddelerinin görüşülmesi sırasında 2021 yılı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasında yönetim kurulu üyelerine bizzat oy kullandırıldığını,
Davacı … … ….Tic.Ltd.Şti’nin şirket karar defteri ile alınan karara istinaden Kenan İri isimli kişiye yapılacak genel kurula katılma ve şirketi temsil etme hususunda yetki verdiği halde TTK.425 maddesindeki açık düzenlemeye aykırı olacak şekilde genel kurula katılımı ve oy kullanmasının ,atanan temsilcinin şirket ortağı ve kooperatif ortağı olmadığı gerekçesi ile engellendiğini, halbuki Kenan İri isimli kişinin mevcut genel kurula TTK.425 maddesi gereğince kooperatif ortağı tüzel kişiyi bizzat temsilen asil olarak katılmak istediğini, aynı durumda olan diğer tüzel Kişi ortakların yetkililerinin ise mevcut genel kurulda ortağı oldukları şirketleri temsilen oy kullanabildiklerini,
29.07.2022 Tarihinde yapılan genel kurulun gündemin 14.maddesi ile kooperatif bünyesinde çalışan yolcu taşımacılığı yapan araçların firmalar arası rekabet edebilmesi için üyelerin araçların 2+1 koltuk düzeninde geçilmesi hususunda yönetim kuruluna oy çokluğu ile yetki verildiğini, bu konuda Sakarya….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/… davasına konu edilen davanın devam ettiğini ve yönetim kurulunun daha önceden (…. Numaralı ve 09.06.2021 T…Numaralı yönetim kurulu kararları ile) yapamadığı hukuka aykırı karar ve uygulamalarını bu defa genel kuruldan aldığı yetkiye dayanarak yapmak ve meşrulaştırmak istediğini, bu kararın …. sayılı yasanın ve kooperatif ana sözleşmesinin hükümlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, Söz konusu 2021 tarihli yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin olarak açılan (Sakarya 1 AHM 2022/… Esas) dava esnasında Sakarya BAM … HD. 07.10.2021 T. …/….-…. kararı ile bu yönetim kurulu kararlarının ….sayılı Kooperatifler kanunun 23.maddesi gereğince eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu tedbir kararının Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/…-…/…. sayılı kararı ile verilen disiplin hapsi cezası sonrasında uygulandığını ve tedbirin halen devam ettiğini,
Davalı Kooperatif yönetim kurulunun, Davacılardan … … ,… … ve … …..Şti’ni kooperatif üyeliğinden ihraç ettiğini ve ihraç kararının kesinleşmesi beklemeden üyelik kayıtlarını sonlandırdığını, Bu ihraç kararının iptali istemi ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… dosyasında yargılamanın devam ettiğini, bu dosyada verilen tedbir kararına rağmen de halen adı geçen davacıların üyelik kayıtları aktif hale getirilmediğini,
Yine Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin …/…. davası ile Davacılardan … … ….Şti –… … … adına ,çalıştırılmadıkları bir kısım dönem için tazminat davası Kooperatif Tüzel kişiliği ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine olarak açılan davanın derdest olduğunu,
Davalı Kooperatifin ana sözleşmesinin ortaklık şartlarının belirtildiği 10 maddesinde Kooperatifin amacına uygun bir motorlu araca sahip olmanın veya bu nitelikte bir aracı en az iki yıl süreyle kiralamanın öngörüldüğünü, Dava konusu edilen genel kurulun 14.maddesinde araçların 2+1 koltuk düzenin de yapılmasına yönelik olarak yönetim kuruluna yetki verilmesi ile ana sözleşmenin 10.maddesinde aykırı hareket edildiğini ve bu yöndeki dayatma ile 1163 sayılı yasanın 23.maddesindeki üyeler arasındaki eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil eden durum yaratıldığını, ayrıca Kooperatif anasözleşmesinin 6. Maddesinde belirtilen kooperatifin amaçlarına aykırılık oluşturulduğunu,
Genel kurulda üyelere ait araçların 2+1 koltuk düzenine geçilmesine yönelik olarak yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin alınan karar 1163 sayılı yasanın 53.maddesinde belirtildiği şekilde ; kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olup iptal edilmesi gereken bir karar olduğunu,
Sakarya …Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi’nin 2022/… davası ile yargılaması süren ve Sakarya BAM….HD.nin 07.10.2021 T. …./…-…. kararı ile verilen tedbir kararına konu edilen 19.05.2021 T/17 sayılı ve 09.06.2021 T/… Nolu yönetim kurulu kararlarını tekrar uygulamaya koymak ve tedbir kararını etkisiz kılmak maksadı ile Davalı Kooperatif yönetim kurulu tarafından dava konusu 29/07/2022 tarihli genel kuruldan alınan yetkiye dayanılarak hukuka aykırı ve kötüniyetli şekilde 24.08.2022 T.ve … sayılı yönetim kurulu kararı alınarak Davacılardan … … …Ltd.Şti , ……. ve … …’a ait araçların bir hafta içerisinde 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılmasına oyçokluğu ile karar verildiğini, Bir hafta içerisinde yüksek maliyet gerektiren araç değişiminin gerçekleşmesinin ekonomik olarak mümkün olmadığını ve alınan bu kararın kooperatifçilik ruh ve amacına aykırı olduğunu, alınan yönetim kurulu kararının uygulanması kooperatif ortağının haklarını olumsuz şekilde doğrudan etkileyen ve sonuç doğuran kararlar olması sebebiyle yönetim kurulu kararının iptali için kooperatif ortağının doğrudan doğruya mahkemede iptal davası açma hak ve yetkisine sahip olduğunu belirterek,
a) 29.07.2022 Tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüz olduklarının tespiti ile iptaline ve ayrıca,
b) Bu karar dayanak yapılmak sureti ile üç üye yönünden (… ……Şti , … … ve … … için) bir hafta içerisinde araçların 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılmasına yönelik olarak alınan 24.08.2022 Tarih ve 66 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf; İptali talep edilen 24/08/2022 tarihli 66 sayılı yönetim kurulu kararından 69 sayılı 07/09/2022 tarihli yönetim kurulu kararı ile vazgeçildiğini, bu suretle bu karar yönünden davanın konusuz kaldığını, genel kurul toplantısına çağrılmadığı belirtilen davacıların genel kurula katılmış olmaları ve oy kullanmış olmaları sebebiyle iptale gerekçe olmayacağını, oy kullandırılmadığı belirtilen … … Ltd Şti.nin yetkilisi … … genel kurul toplantısına bizzat katıldığından ve oy kullandığından dolayı bu iddianın da yersiz olduğunu, bu şirket adına kooperatif ortağı olmayan bir vekil tarafından oy kullanılması mümkün olmadığından …’nin şirket adına oy kullanamayacağını, bu şirket adına oyun yetkilisi … … tarafından kullanıldığını, genel kurulda 2020 ve 2021 yıllarına ait yönetim kurulu üyelerinin ibrası oylamalarında yönetim kurulu üyelerinin oylamaya katılmadığını, günümüz rekabet koşullarında yolcular 2+1 koltuk düzenine sahip otobüsleri tercih ettiğinden üyelere ait araçların 2+1 koltuk düzenine geçilmesine yönelik olarak yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin alınan genel kurul kararında yasaya ve sözleşmeye aykırılık bulunmadığını, bu hususun bilirkişi raporu ile doğrulanacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

Taraflar arasındaki anlaşmazlık:
a)29.07.2022 Tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kurul toplantısı çağrısının usul ve yasaya uygun olup olmadığı, iptali gerektiren bir aykırılık olup olmadığı,
b)2021 yılı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasında yönetim/ denetim kurulu üyelerinin oy kullanıp kullanmadıkları ve bu yönüyle iptali gerektiren bir aykırılık olup olmadığı,
c)Davacı … …..Ltd.Şti’nin genel kurulda oy kullanıp kullanamadığı ve bu yönüyle iptali gerektiren bir aykırılık olup olmadığı,
d)Gündemin 14.maddesi ile kooperatif bünyesinde çalışan yolcu taşımacılığı yapan araçların firmalar arası rekabet edebilmesi için üyelerin araçların 2+1 koltuk düzeninde geçilmesi hususunda yönetim kuruluna oy çokluğu ile yetki verilmesine ilişkin kararın sözleşmeye yasaya ve eşitlik kuralına aykırı olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediği,
e)Genel kurul kararına muhalefet şerhi koymayan davacıların belirtilen sebeplerle genel kurul kararlarının iptalini isteyip isteyemeyecekleri,
f)Genel kurulca verilen yetkiye istinaden yönetim kurulunca alınan 66 sayılı 24.08.2022 Tarihli “Davacılardan … … …Ltd.Şti , … … ve … …’a ait araçların bir hafta içerisinde 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılmasına” şeklindeki kararın yasaya ve sözleşmeye aykırı olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediği, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin tamamına çağrı yapılmadan 07/09/2022 tarihinde toplanılarak çoğunlukla alınan 69 sayılı kararla dava konusu … sayılı karardan vazgeçilmiş olup olmadığı ve dolayısıyla yönetim kurulu kararının iptali yönüyle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkememizin …/… D.İş, …/… Esas, …/… Esas, …/… Esas sayılı dosyaları incelenmiştir.
Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XIII. Bölge Müdürlüğü ile yazışmalar yapılmıştır.
Davalı Kooperatifinin 29/07/2022 tarihli genel kuruluna ilişkin tüm evrak ve kooperatif ana sözleşmesinin bir örneği ile davalı Kooperatifin 24/08/2022 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının ve dayanak tüm belgelerinin birer örneği dosyaya eklenmiştir.
Konunun daha rahat izah edilebilmesi ve anlaşılabilmesi için taraflar arasında yaşanan uyuşmazlıklar ve hukuki süreçler aşağıda izaha çalışılmıştır.
Davacılardan … … ve … … ile … … …. Ltd Şti’nin davalı kooperatifte çalışan (54 … … plakalı, 54 … … , 54 B … plakalı) araçlarının 2+2 koltuk düzeninde olduğu ve 2021 yılında alınan … ve …nolu kooperatif yönetim kurulu kararları ile bu davacıların mevcut araçlarını 2+1 düzenine geçirilmesinin istendiği ve davacıların araçlarını 2+1 düzenine geçirmemeleri sebebiyle çalışma koşullarının ve seferlerinin yönetimce değiştirildiği, bu kararlara karşı iptal talepli açılan davanın Sakarya 1.Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’nin …/… Esas (yeni) sayılı dosyasında davacılar lehine sonuçlandığı ve halen istinaf incelemesinde olduğu (önceden mahkememizin …/…-…. dosyası), bu dosya kapsamında Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince eşitlik ilkesine değinilerek verilen 07.10.2021 Tarihli …/… esas …/… Karar sayılı tedbir kararının disiplin hapsi (Mahkememizin …/… d.iş sayılı kararı) zorlamasıyla uygulanmasına kadar davacıların kooperatifin seferlerine dahil edilmedikleri, ayrıca mevcut uyuşmazlığın davacıların kooperatiften ihraç edilmelerine kadar uzandığı, ihraç kararının iptali sebebiyle açılan davanın (Mahkememiz …/… esas) bekletici mesele (Sakarya 1. Asliye Hukuk mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi) sebebiyle derdest olup ihraç kararının henüz kesinleşmediği ve bu haliyle davacıların kooperatif üyeliklerinin Kooperatifler Kanunun 16/5 maddesi uyarınca devam ettiği, davacılarca çalışamadıkları süreye ilişkin tazminat talepli davanın da mahkememizde (2022/156 esas) açıldığı ve yargılamasının derdest olduğu, yargıya intikal etmiş olan bu süreçte yine adı geçen üç davacının araçlarını 2+1 koltuk düzenine geçirmelerine yönelik yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olarak mahkememizin eldeki bu dosyasına konu 29/07/2022 tarihli genel kurul kararının (no 14.) ve 24/08/2022 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının alındığı, anılan genel kurulda ayrıca yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiği, ayrıca bu genel kurulunun 14. Maddesine istinaden yönetim kurulunca 24/08/2022 tarihli 66 sayılı karar ile davacı üç üye (…. … … , …. ve…. yönünden bir hafta içerisinde araçların 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılmasına dair karar verildiği, bu kararların iptali talepli olarak eldeki bu iptal davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu dava dosyaları dışında;….’in kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptali dosyası (mahkememiz …/… esas sayılı), … … kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararlarının iptali dosyaları (mahkememiz …/… esas ve …/… esas sayılı), kooperatifin iki aracının satışı ve bedellerinden bazı ortaklara yakıt desteği adı altında para ödenmesi yönündeki yönetim kurulu kararının iptali dosyası (mahkememizin …/… esas sayılı), 2+2 araç sahibi davacılara ait araçların davalı Kooperatifin D1 yetki belgesinden düşürülmesi ve buna bağlı taşıt kartlarının iptal edilmesine yönelik Kooperatifin yönetim kurulu işleminin iptali davası ( mahkememizin …/… esas sayılı) dava dosyaları da bulunmaktadır.
Kooperatif genel kurulunun ve yönetim kurulunun aldığı kararların yokluk butlan ve iptal edilebilirliğinin öncelikle incelenmesi gereklidir.
Butlan sebepleri dışında kalan ve yoklukla malul olmayan vakalar, iptal davasının konusunu oluşturacaktır. Bununla birlikte yokluk ve butlan yönünde talepte bulunulması hâlinde çoğun içinde az da vardır kuralı gereği, ileri sürülen olayların kararın iptaline yol açıp açmadığına da bakılır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 17/03/2016 tarih, 2015/4093 esas, 2016/1678 Karar sayılı ilamı )
İptal davasına konu genel kurul kararları, mahkeme kararı ile geçersizlikleri tespit edilene kadar hukuk dünyasında sonuç doğurmaya devam edecektir. Ancak genel kurul kararının mahkeme kararı ile geçersizliğine karar verildiği anda karar geçmişe etkili olarak ortadan kalkacaktır. Alınan mahkeme kararı, bozucu yenilik doğuran nitelikte kabul edilmektedir. Karar kesinleşmesinin ardından, davaya katılıp katılmaması önem arz etmeksizin, bütün ortaklar hakkında hüküm ifade eder (KoopK m. 53/son).
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde genel kurul kararlarının iptali ve iptal koşullarına yer verilmiş olup, yokluk ve butlan yaptırımına değinilmemiştir. Bu durumda, kararların batıllığı ve yokluğunun genel kurallara göre belirlenmesi gereklidir. TBK nun 27/1 maddesine göre kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Bâtıl bir sözleşme baştan itibaren geçersiz bir hukuki işlem olup, hiç bir zaman geçerlilik kanamayacağı gibi, hiç bir hukuki sonuç da doğurmaz. Bu nedenle butlan, zamanla ortadan kalkmaz, tarafların icazet veya teyidi (onamı) ile veya edimlerin ifasıyla sağlık (sıhhat) kanamaz (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler). Butlan genel kurul kararının içeriğine dönük sakatlık halidir. Usûl ve şekil kurallarına uyularak alınmış olsa da genel kurul kararı içeriği yönünden konusu imkansız veya yasanın ya da ana sözleşmenin emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına, anonim ortaklığın temel yapısına ve sermayenin korunmasına ilişkin hükümlere aykırı ise bâtıldır (Reha Poroy, Ünal Tekinalp, Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku 1, İstanbul 2019, Güncellenmiş, Yeniden Yazılmış 14. Bası, s:595). 6102 sayılı TTK’nun 447. maddesinde butlana ilişkin özel düzenleme yapılmıştır.
Yokluk halleri ise yasal olarak düzenlenmemiştir. Yoklukta hiç bir işlem yoktur. Başka bir deyişle, sözleşme görünüşte bile meydana gelmemiştir (Eriş, s:800). Yokluk sözleşmenin, meydana gelmesi, kurulmasıyla ilgilidir. Kurucu unsurları ihtiva etmeyen bir sözleşme, kurulmamış, meydana gelmemiş bir sözleşmedir. Hukuk düzeni, kurucu unsurlardan yoksun bir sözleşmeye yokluk müeyyidesi bağlamıştır (Eren, s:307).
29/07/2022 tarihli kooperatif genel kurulunun 10 nolu kararında kooperatifin 2021 yılı faaliyet raporu ve gelir gider tablosunun oylanarak oyçokluğu ile kabul edildiği, 11 nolu kararında yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına oyçokluğu ile karar verildiği, … nolu kararında 2022 ve 2023 yılı genel kurul toplantılarının iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılmasının oy çokluğu ile kabul edildiği, 14 nolu kararında yolcu taşımacılığı yapılan araçların firmalar arası rekabet edebilmesi için üyelerin araçlarının 2+1 koltuk olarak düzenlenmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verildiği, … … ….Ltd.Şti’ne oy kullandırılmadığı, diğer davacıların (kooperatifler ve şirket adına temsilcileri …n ) bu kararlara red oyu verdikleri görülmektedir.
Genel kurulun 14 nolu kararına istinaden kooperatif yönetim kurulunca alınan 24/08/2022 tarihli … sayılı kararla ( Sakarya ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yargılama konusu olan 2021 yılına ait …. ve … nolu yönetim kurulu kararlarına da atıf yapılarak) kooperatif bünyesinde çalışan (……..Ltd.Şti , … … ve … … ait) 2+2 araçların bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içinde 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılmasına oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Genel kurulda alınan kararların iptali talebinin değerlendirilmesi;
Davacı taraf 29.07.2022 tarihinde yapılan genel kurul çağrısının yasaya ve sözleşmeye aykırı olduğunu bazı davacı üyelerin Mahkememizin 2022/22 esas ve …/… esas sayılı dosyalarından alınan tedbir kararlarına istinaden genel kurul toplantısına katılabildiklerini ve çağrıda usulsüzlük sebebiyle genel kurulda alınan kararların hükümsüz olduğunu ileri sürmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır.
Öte yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 17/03/2016 tarih, 2015/4093 esas, 2016/1678 Karar sayılı ilamı).
Bu açıklamalar uyarınca eldeki davaya konu genel kurula davacılar katılmış, alınan ….-…-… ve…olu kararlara olumsuz oy kullanmışlardır. Bu kararlardan sadece …. nolu karara davacı … … tarafından muhalefet şerhi tutanağa geçirilmiştir.
Davacıların genel kurula katıldığı ve … … ….Ltd.Şti dışındaki davacıların oy kullanabildiği, sonuç itibariyle çağrıda usulsüzlüğün sonuca etkisinden bahsedilemeyeceği ve alınan kararların iptalini gerektirmeyeceği, kaldı ki davacı … … dışında muhalefetini tutanağa geçiren bir davacı olmadığı değerlendirilmekle bu yöndeki iddialar kabul görmemiştir.
Davacı …. …..Ltd.Şti’nin şirket karar defteri ile alınan karara istinaden …. … isimli kişiye yapılacak genel kurula katılma ve şirketi temsil etme hususunda yetki verdiği görülmektedir. Bu yetki kooperatif ortağı olan şirket içi verilen bir yetki olup kooperatif ortağının diğer bir kooperatif ortağına genel kurulda temsil için yetki vermesi mahiyetinde değildir. Dolayısıyla şirketin organlarınca yetkili kılınan … … şirketi temsilen genel kurula katılması ve oy kullanması mümkündür. Bu davacının belirtilen gerekçe ile oy kullanmasının engellenmesi doğru olmamıştır. Zira genel kurula katılan bizzat şirketin kendisi olup şirket içinde temsilci atanmış olması kooperatifler kanunu açısından oy kullanmaya engel değildir. Ne var ki bu davacının oyunu kullanamamış olması yukarıda da belirtildiği üzere oy nisabı açısından sonuca müessir görülmemiş ve ayrıca bir iptal sebebi olarak kabul edilmemiştir.
Bir diğer iddia genel kurul gündeminin 10.-11.maddelerinin görüşülmesi sırasında yönetim kurulu üyelerinin de yasal hükme rağmen oy kullandığı ve bu sebeple kararların iptali gerektiği yönündedir. Genel kurulunun 10 nolu kararında kooperatifin 2021 yılı faaliyet raporu ve gelir gider tablosunun oylanarak oyçokluğu ile kabul edilmiş ve … nolu kararda da yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına oyçokluğu ile karar verilmiştir. Toplantıya 39 üye katılmış, … … ….Şti’ni temsilen toplantıya katılan …… kooperatif ortağı olmaması sebebiyle vekaletinin geçerli olmadığından bahisle oy kullanmasına müsaade edilmemiş, bu haliyle genel kurulda …oy kullanıldığı ve anılan ..ve … nolu kararların… red oyuna karşılık 26 kabul oyuyla çoğunlukla kabul edilmiştir. Yönetim kurulunun 7 üyesinin de bu kararlarda oy kullandığı anlaşılmaktadır. Yönetim kurulunun kendi ibrasında ve bu ibranın temelini oluşturan faaliyet raporlarının ve gelir gider tablolarının oylanmasında oy kullanamaması yasanın emredici hükmüdür. Ancak burada yönetim kurulu üyeleri tarafından kullanılan olumlu oyların sonuca etkisinin belirlenmesi gerekmektedir. Genel kurul toplantısına katılanların salt çoğunluğu ile belirtilen hususlarda karar alınabilecektir. Yönetim kurulu üyeleri dahil edilmeden ve hatta oy kullanmasına izin verilmeyen üyenin de ( … … ….Ltd.Şti) hesaba katılması ihtimalinde oy kullanabilecek ortak sayısı 32 olarak karşımıza çıkmaktadır. Kabul oylarından (26) yönetim kurulu üye sayısı (7) düşüldüğünde geçerli kabul oyu 19 olmaktadır. 10 ve 11 nolu kararlar hakkında oy kullanabilecek toplam üye sayısı 32 olduğuna göre bu sayının salt çoğunluğu …. dir ve sonuç olarak geçerli kabul oyu (19) salt çoğunluk şartını karşılamaktadır. Bu itibarla yönetim kurulu üyelerinin …ve …nolu kararlarda oy kullanmış olmaları sonuca müessir değildir ve bu kararların iptali koşulları gerçekleşmemiştir.
Genel kurulun 12 nolu kararında 2022 ve 2023 yılı genel kurul toplantılarının iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılması oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Kooperatifler Kanunun 45. maddesinde “Genel kurul olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur.” denilmektedir. Maddeye 18/6/2017 tarihinde eklenen cümlede kooperatif üst kuruluşuna ortak olunması ve genel kurul toplantısının gündemine konuyla ilgili madde konulması şartıyla, olağan genel kurul toplantıları en fazla iki hesap dönemini kapsayacak şekilde ve birleştirilerek yapılabilir düzenlemesine yer verilmiştir. Ancak Kooperatif ana sözleşmesinde yasaya uygun bir değişiklik yapılmamış ve sözleşmenin 25. maddesinde olağan genel kurulun her yılın ilk altı ayı içinde yapılmasının zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Yasada “yapılabilir” denmekle imkan tanınmış olmasına karşın ana sözleşmede bu imkan kullanılmamış ve zorunlu olarak her yıl genel kurul toplantısının yapılması öngörülmüştür. Genel kurul toplantısının gündeminde 2022 ve 2023 yıllarının birlikte yapılması yer almış ve genel kurulda bu yönde oylama yapılarak çoğunlukla karar alınmış ise de sözleşmedeki açık ve emredici hükme aykırılık sebebiyle alınan kararın butlan sebebiyle iptali gerekmektedir. Butlan sebebiyle iptal halinde karara red oyu veren davacıların muhalefet şerhlerinin tutanağa yazılması şartı aranmamaktadır. Bu sebeple genel kurulun 12.nolu kararının iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasında asıl tartışma kaynağı olan ….Nolu kararda firmalar arası rekabet edilebilmesi için üyelerin 2+2 olan araçlarının 2+1 koltuk olarak düzenlenmesi ve bu hususta yönetim kuruluna yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir. Bu kararda davacılar red oyu kullanmışlardır. Davacılardan … … muhalefet şerhi tutanağa işlenmiştir. Davacı taraf bu kararın 1163 sayılı yasanın ve kooperatif ana sözleşmesinin hükümlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, üyeler arasında eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmektedir. Bu kararın dayanağı kooperatifin yolcu taşımacılığında diğer firmalarla rekabet edebilmesi amacıyla tüm araçların 2+1 koltuk düzenine geçirilmesi gerekliliği vurgulanmış ve 2+2 araç sahibi üyelerin araçlarının koltuklarını 2+1 olarak düzenlemesi ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi kararlaştırılmıştır.
Davalı kooperatif özetle; Kooperatifteki araçların %99’unun 2+1 otobüs düzenine geçtiğini, Davacılardan üçünün (… … …Şti , … … ve … …) 2+2 koltuk düzenine ısrar etmesinin tüketiciye karşı yükümlülükleri açısından da kooperatifi zor durumda bıraktığını, bu üç davacının 2+2 otobüsleri için ayrı bir sefer düzeni kurulmasını da kabul etmediklerini, bilet alan yolcunun hangi nitelikteki otobüse bineceğini önceden kestirilemeyecek hale getirilip tüketici haklarının da ihlali sonucunun doğduğunu, diğer tüm üyelerin kabul ettiği ve uyduğu 2+1 koltuk düzeninin bir kaç kişinin ısrarı ile geriye döndürülmesinin asıl eşitlik ilkesinin ihlali anlamına geleceğini, otobüs işinin ticari koşullarında 2+1 otobüs düzenin bir ihtiyaç olduğunu davacıların da bilmesine rağmen yönetime karşı duyulan husumet sebebiyle bu şekilde hareket ettiklerini ve kooperatifin menfaatlerini tehlikeye attıklarını savunmaktadır.
Alınan bilirkişi raporunda pandemi ve sonrasındaki dönemde taşımacılık sektöründe yolcuların 2+1 koltuk düzenini daha çok tercih ettiği ve buna bağlı olarak şirketlerin araçlarındı 2+1 koltuk düzenine geçirme yönünde bir eğilim gösterdikleri , sektörde 2+1 koltuk düzenine sahip araçların sayıca daha çok olduğu, yolcuların seçimlerini buna göre yaparak 2+1 koltuk düzenine sahip araçları tercih edebildikleri, 2+1 koltuk düzenine sahip araçlardaki fiyat farklılıkları sebebiyle üyelerin daha fazla gelir elde etme imkanının bulunduğu, 2+1 otobüslerle faaliyette bulunmanın rekabet açısından ve hizmet kalitesi açısından avantaj sağladığı belirtilmiş, bununla birlikte 2+2 araçların sözleşmenin 10, maddesinde düzenlenen amaca uygun araç şartını sağlamadığının söylenemeyeceği aksininin hakkaniyete uygun olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen hakkaniyete uymama ve sözleşme şartını karşılama hususları hukuki değerlendirme kapsamında kaldığından mahkememiz açısından bağlayıcılığı olmayan bu yöndeki bilirkişi görüşleri dikkate alınmamış, 2+1 koltuk düzeninin rekabet açısından gerekliliği yönündeki açıklamaları öncelikli olarak dikkate alınmıştır.
Kooperatif ana sözleşmesinin 10. maddesinde ortaklık için amaca uygun motorlu aracın bulunması şartı öngörülmüştür. Sözleşmede aracın koltuk düzeninin 2+1 olacağı yönünde açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak kooperatifin kurulduğu ve ana sözleşmenin imzalandığı 1997 tarihinde böyle bir düzenlemenin bulunması da mümkün değildir. Sözleşmenin 5. maddesinde kooperatifin amacının ortakların taşıma hizmetlerini pazarlamak ve bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçları karşılamak olarak tanımlanmıştır. Taşıma hizmetlerinin pazarlanması diğer taşıma şirketleri ve kooperatifleri ile rekabet edebilme gücünü de gerektirmektedir. Bu kapsamda davalı kooperatifin değişen koşullara ve zamana göre hizmetin gerektirdiği yenilikleri kooperatif ortaklarına şart koşması da mümkündür. Ortaklar arasında eşitlik ilkesi bu yeniliğin tüm ortaklar için gerekliliği olarak yorumlanmalıdır. 2020 yılında yaşanan pandemi döneminde ve sonrasında pek çok otobüs şirketi 2+1 koltuk düzenine sahip araçlara geçiş yapmışlar ve bunu yolculara “rahat hat” olarak fiyat farkıyla pazarlamışlardır. Tüketicinin tek koltukta yolculuk yapmayı tercih ettiği ve makul bir fiyat farkı ile bu otobüsleri tercih ettiği bilinen bir gerçektir. Kooperatifin rekabetin yoğun olduğu yolcu taşımacılığı sektöründe rekabet edebilmek, kalitesini ve yolcu sayısını ve karlılığını arttırabilmek için gelişen durumlara ve tüketicinin beklentisine uygun kararlar alması ve uygulamalar yapması beklenen ve olması gereken bir durumdur. Dolayısıyla davalı kooperatifin tüm üyelerinden araçlarını 2+1 koltuk düzenine uygun hale getirmesini istemesinde yasaya ve ana sözleşmeye ve eşitlik ilkesine bir aykırılık bulunmamaktadır. Davacılar (… ….Ltd.Şti , … … ve … …) dışındaki tüm üyeler araçlarını 2+1 koltuk düzeninde yenilemişlerdir. Bu üç davacının ilk aşamada süre kısıtlılığını ileri sürerek araçlarını yenilemedikleri fakat aradan geçen 2 yılı aşkın sürede bu yenilemeyi yapmama konusunda ısrar ettiği ve 2+2 araçlarla kooperatif bünyesinde çalışmaya devam etmek istedikleri görülmektedir. Kooperatifin internet portalında (…) 2+1 araçlarla hizmet verdiğini duyurduğu ve bu şekilde reklamını yaptığı, tüketici nezdinde beklenti oluşturduğu açıktır. Yukarıda açıklandığı üzere kooperatifin diğer firmalar ile rekabet edebilmesi için üyelerinden araçlarını 2+1 koltuk düzenine uygun hale getirmesini istemesi ticari teamüllere ve sektörün gereklerine uygundur. Sözleşmedeki “amaca uygun araç” ibaresini zaman içerisinde otobüs sektöründe yaşanan gelişmeler ile birlikte kooperatifin pazarlama amacı temelinde değerlendirmek gereklidir. Aksi yorum halinde sektörün gelişmesinin ve daha iyi hizmet sağlanmasının önüne geçilmiş olacaktır ki ne ana sözleşmede ne de yasada bu doğrultuda bir irade söz konusu değildir. 42
Dolayısıyla davalı kooperatifin genel kurulda “kooperatif üyelerinin 2+2 olan araçlarının diğer firmalar ile rekabet edebilmek için 2+1 olarak düzenlenmesi ve bu hususta yönetim kuruluna yetki vermesinde” yasaya ana sözleşmeye eşitlik ilkesine ve sektörün gerektirdiği şartlara nazaran bir aykırılık görülmemiştir. Değişen koşullar ve tüketicinin beklentisi ile rekabet koşulları otobüs şirketlerinin araçlarını 2+1 olarak düzenlemesini zorunlu kılmaktadır. 2+2 koltuk düzenine sahip araçlar da yolcu taşımaya uygun olsa da davalı kooperatifin üç davacı dışındaki diğer tüm üyelerinin araçlarını 2+1 koltuk düzenine göre değiştirmesi ve davalının müşterilerine bu yönde bir vaatte bulunması ve davalının faaliyet gösterdiği güzergahlarda rahat hat olarak tarif edilen bu araçların faaliyette bulunması karşısında anılan kararda bir aykırılık görülmemiştir. Davacıların 2021 yılı temmuz ayından bu yana araçlarını imkanları varken 2+1 koltuk düzenine geçirmemiş olmaları ve uyuşmazlığın temeli olarak gösterilen konuyu çözüme kavuşturmamaları karşısında asıl uyuşmazlığın araçların koltuk düzenine ilişkin olmadığı, bunun gerekçe yapılarak uyuşmazlığın ve çekişmenin sürdürüldüğü kanaati hasıl olmaktadır.
Genel kurulun yukarıda belirtilen maddeleri dışında alının kararlar yönüyle açık bir iptal talebi ve muhalefet şerhi olmadığı gibi bu kararlar açısından butlanı gerektirir yasaya ve sözleşmeye aykırı bir yön de bulunmamaktadır.
Yönetim kurulunun … sayılı kararının iptali talebiyle (davacılar … … ….Şti , … tarafından) açılan dava yönünden yapılan değerlendirme;
Genel kurulun 14 nolu kararında belirtilen yetki üzerine davalı kooperatif yönetim kurulunun….sayılı kararı ile kooperatif bünyesinde çalışan 2+2 araçların ayrı bir düzende çalıştırılmasına karar verilmiştir. 2+2 araçların ayrı bir düzende çalıştırılması hususu daha önce de (anılan kararda da atıf yapılan) kooperatif yönetim kurulunun 2021 yılı 17 ve 23 Numaralı yönetim kurulu kararlarına konu edilmiş ve (Sakarya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında) yargılama konusu olmuştur. Bu yargılama neticesinde kararlar iptal edilmiştir. Mahkemenin kararı henüz istinaf aşamasında olduğundan kesinleşmemiştir. Bu konuda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk dairesinin 07.10.2021 Tarihli …/… esas …/… Karar sayılı kararında eşitlik ilkesine değinilmiştir. Bu önceki yönetim kurulu kararlarında genel kuruldan bir yetki alınmamış ve diğer firmalar ile rekabet edebilmek amacına dayanılmamış sadece pandemi vurgusu yapılmıştır. Dolayısıyla önceki yönetim kurulu kararları (ilgili kararlarda) bu çerçevede değerlendirilmiştir. Eldeki dava konusu olan şimdiki….nolu karar ise genel kurulun ….nolu kararına dayandırılmaktadır. Anılan 29/07/2022 tarihli genel kurulda 2+2 koltuk düzenine sahip araçların 2+1 koltuk düzenine geçirilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine rağmen yönetim kurulunca bu yetkinin dışında (önceki 2021/17 ve … nolu kararlarında olduğu gibi) 2+2 araçların bir hafta içinde diğer araçlardan farklı bir düzende çalıştırılması öngörülmüştür. Genel kurulda alınan karar bu araçların 2+1 düzenine geçirilmesinin sağlanmasına yönelik olmasına rağmen yönetim kurulu yetkinin dışına çıkarak tıpkı önceki kararlarda olduğu gibi 2+2 araçlar için yine farklı seferler düzenlemeyi öngörmüştür. Bu haliyle yönetim kurulunun bu kararıyla uyuşmazlıkta aynı başlangıç noktasına dönülmüş olmaktadır. Davalı kooperatif yargılama sırasında bu kararından…. sayılı yeni bir yönetim kurulu kararı ile döndüğünü ifade etmiştir.
Davanın açılmasından sonra davalı kooperatif yönetim kurulunun 07/09/2022 tarihli 69 sayılı yönetim kurulu kararıyla dava konusu … sayılı yönetim kurulu kararından vazgeçilmiştir. Ancak bu 07/09/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısına üyelerinin tamamının çağrılmadığı, usulüne uygun yönetim kurulu toplantı çağrısı bulunmadığı ve 69 sayılı kararın çağrılmamış olan üyelerin yokluğunda çoğunlukla alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda …sayılı karara hukuki değer atfedilebilecek ve … sayılı yönetim kurulu kararı yönünden dava konusuz kalmış sayılacak mıdır?
Yönetim kurulu kararının oluşabilmesi için iki kurucu unsura ihtiyaç vardır. Bunlar; yönetim kurulu toplantısının yapılması ve yönetim kurulu üyelerinin bu toplantıda karar almasıdır. Kararların geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır. Yasada kooperatif yönetim kurulunun toplantı yapması için bir çağrı şekli açıkça öngörülmemiş ise de bu eksiklik yönetim kurulunun üyenin katılımı olmadan toplantı yapabileceği ve karar alınabileceği şeklinde yorumlanmamalıdır. Aksi halde toplantı nisabının sağlanması ile dışarıda kalan üyenin iradesinin bertaraf edilmesi sözkonusu olacaktır ki yasanın amacının bu olmadığı açıktır. Ayrıca TK nun 390/4 maddesinde toplantı yapılmadan kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de karar verilebileceği düzenlenirken bu kararın geçerlilik şartı olarak aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olmasını aramıştır. Dolayısıyla tüm üyelerin iradelerini karara yansıtabilme imkanını bulmuş olmaları yönetim kurulu kararınının varlığı için zorunlu şartıdır.
Yönetim kurulu kararlarının hukuk dünyasında doğabilmesi, gerekli toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmasına bağlıdır. Bu bağlamda yönetim kurulu üyelerinden bir veya birkaçı davet edilmeksizin yapılan toplantıda alınan yönetim kurulu kararları (kanunen aranan toplantı ve karar nisaplarına aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararları, tutanağa bağlanıp imzalanmayan yönetim kurulu kararları gibi) yokluk yaptırımıyla malul sayılabilecek niteliktedir. Diğer bir ifadeyle kurucu unsur olarak kabul edilen irade beyanının eksik olması halinde yokluktan bahsedilmektedir. Alınan kararlarda irade beyanı, üyelerin kullandıkları olumlu veya olumsuz oylarla ifade edilmektedir. Bu durumda toplantıya davet edilmeyen üyenin irade beyanı eksik olacaktır. Davet edilen üyeler toplantıya katılarak olumlu ya da olumsuz veya toplantıya katılmayarak olumsuz birer irade ortaya koymuşlardır. Ancak davet edilemeyen üyenin ne olumlu ne de olumsuz bir irade beyanı bulunmamaktadır. Bu tür kararlar yok hükmünde kabul edilmelidir. (…, Ortaklıklar) (…, Anonim Şirketler) (… …/ … ÇELİK …/ … Çağlar; Anonim Şirketler Hukuku,) Yönetim kurulu üyesinin iradesinin sonuca etkili olmasa dahi karara yansımasının zorunluluğu Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/1064 esas 2018/4842 karar sayılı kararında da açıkça vurgulanmıştır. Yönetim kurulunun 69 sayılı karar üyeler … ….. ve … … yokluğunda alınmıştır. Bu 69 sayılı kararın alındığı yönetim kurulu toplantıları için bu üyelere bir çağrı yapıldığı sabit değildir. Aksine çağrı yapılmamanın kararın sıhhatine etkisi ön inceleme tutanağında uyuşmazlık olarak belirlenip taraf vekillerinin imzası ile tasdik edilmiştir. Eksik olan üyelerin olumlu yada olumsuz iradelerinin yada toplantıya katılmamama iradelerinin karara yansımamış olduğu, bu haliyle eksik irade beyanı ile yönetim kurulunun karar alamayacağı ve anılan 69 sayılı kararların bu sebeple yoklukla malül olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple 66 sayılı yönetim kurulu kararının iptali talebiyle açılmış olan davanın konusuz kalmadığı ve hakkında esasa ilişkin karar verilmesinin gerektiği değerlendirilmiştir.
Dava konusu 66 sayılı yönetim kurulu kararının genel kurulda alınan (14 nolu karar) yetkinin dışında kalması, genel kurulda araçların 2+1 koltuk düzenine geçirilmesi ve bu amaçla yönetim kuruluna yetki verilmesinin öngörülmesine rağmen yönetim kurulunca 2+2 araçların 2+1 olarak dönüştürülmesi yönünde bir girişimde bulunmaksızın bu araçların doğrudan ayrı bir düzende çalıştırılmasına karar verildiği, bu kararların önceki dava konusu olan 2021 yılı 17 ve 23 sayılı yönetim kurulu kararları ile meydana getirilen uyuşmazlığın tekrarı mahiyetinde olduğu, bu haliyle yönetim kurulunun 66 sayılı kararının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, kararın yasaya ve sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiş ve iptaline karar verilmiştir.
Davacıların her birinin davasının ayrı mahiyette olması ve genel kurul kararının iptali talebi ile yönetim kurulu kararının iptali taleplerinin müstakil davalar oluşu da gözetilerek belirtilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tüm davacılar vekilince açılan, Kooperatifin 29.07.2022 Tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kurulunda alınan kararların hükümsüz olduklarının tespiti ile iptali davasının kısmen kabulüne, Davalı Kooperatifin 29.07.2022 Tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kurulunda alınan 12 nolu kararın (2022 ve 2023 yıllarına ait genel kurul toplantılarının iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılması kararının) yasanın emredici hükümlerine aykırılığı sebebiyle hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline, genel kurulda alınan diğer kararlar yönünden ise iptal talebinin reddine,
2-Davacılar (… … Turizm Nak.Taş.Tic.Ltd.Şti, … … ve … …) vekilince açılan Kooperatif Yönetim Kurulunun 24.08.2022 Tarih ve 66 sayılı yönetim kurulu kararının (adı geçen davacıların araçlarının bir hafta içerisinde 2+1 koltuk düzeninde çalıştırılması kararının) yasaya ve sözleşmeye aykırı olması sebebiyle iptaline,
3-Mahkememizin 07/10/2022 tarihli ara kararı ile verilen “Davalı…. Kooperatifi Genel Kurulu’nun 29/07/2022 tarihli toplantısında alınan …. nolu (kooperatif bünyesinde çalışan yolcu taşımacılığı yapan araçların firmalar arası rekabet edebilmesi için üyelerin araçlarının 2+1 koltuk düzenine geçilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine yönelik) kararının yürütmesinin durdurulması tedbirinin kaldırılmasına,
4-Mahkememizin 05/09/2022 tarihli ara kararı ile “Kooperatif Yönetim Kurulu’nun 24/08/2022 tarihli 66 nolu kararının yürütmesinin tedbiren durdurulması” tedbir kararının etkisinin hükmün kesinleşmesine kadar devamına,
5-Her bir davacının davası ayrı mahiyette olduğundan:
a)Genel kurul kararına karşı açılan dava sebebiyle davacı sayısınca (12 kez) alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcından peşin alınan 80.70 TL harçların mahsubu ile bakiye 189,15TLx12= 2.269,80 TL bakiye harcın davalı kooperatiften alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Yönetim kurulu kararına karşı açılan dava sebebiyle davacı sayısınca (3 kez) alınması gereken 269,85 TL şer maktu karar harcından peşin alınan 80.70 TL harçların mahsubu ile bakiye 189,15TLx12= 567,45 TL bakiye harcın davalı kooperatiften alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Her bir davacının davası ayrı mahiyette olduğundan:
a)Genel kurul kararının iptal edilen yönüyle, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL şer vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak davacılara ayrı ayrı (her bir davacı için ayrı ayrı 17.900,00 TL) verilmesine,
b)Genel kurul kararının iptali talepli davada kısmen red kararı yönüyle, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL şer vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı (her bir davacıdan 17.900,00 TL) alınarak davalıya verilmesine,

c)Yönetim kurulu kararının iptali davasının kabulü sebebiyle, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL şer vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak üç davacıya (… … Turizm Nak.Taş.Tic.Ltd.Şti , … … ve … …) ayrı ayrı (her bir davacı için ayrı ayrı 17.900,00 TL) verilmesine,
7- İptal talebi reddedilen genel kurul kararının 14. maddesine yönelik olarak davacı tarafından ödenen 15.000,00 TL bilirkişi ücretinin ve 119,00 TL kargo giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kısmen kabul yönüyle ise posta giderlerinden ibaret 431,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Genel Kurul kararı aleyhine açılan davada ilk aşamada yatırılmış olan ve davalı sorumluluğunda kalan (12 adet) 80,70 TL şer peşin harcın ve 80,70 TL şer başvuru harcının (toplam 1936,80 TL) davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, (her bir davacıya 161,40 TL)
9-Yönetim Kurulu kararı aleyhine açılan davada ilk aşamada yatırılmış olan ve davalı sorumluluğunda kalan (3 adet) 80,70 TL şer peşin harcın ve 80,70 TL şer başvuru harcının (toplam 484,20 TL) davalıdan alınarak davacılara (… ….Ltd.Şti , … … ve … …) ayrı ayrı verilmesine,
(her bir davacıya 161,40 TL)
10-Gerekçeli kararın HMK nun 321/2 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğine,
11-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize verilecek yada başka yer asliye ticaret mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır