Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2022/1338 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/758 Esas – 2022/1338
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2022/1338

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALI :…

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … … Gıda Paz.ve San. Tic.Ltd.Şti arasında … … logosu ile müvekkili … … ticari faaliyette bulunması ile ilgili franchise sözleşme imzalandığını, müvekkilinin 01/02/2022 tarihinde … … faaliyete geçirdiğini, ancak işletme devir alınırken işletmenin pos cihazlarından birinin işletmenin önceki işleteni olan davalı … hesabına kayıtlı kaldığını, bu husus hakkında davalı ile görüşüldüğünü, davacının davalı ile birlikte en kısa sürede bankaya gidip bu durumu halledeceğini belirttiğini, bu durum yaşanırken işletmenin aktif bir şekilde çalışmaya devam ettiğin, davalının müvekkili ile kuzen olduğunu, bu durumu kullanarak müvekkilini oyaladığını, bu süre zarfında işletmenin gelirinden pos makinesine aktarılan miktarın 126.978,61 TL olduğunu, pos makinası … … adına kayıtlı olduğu için bu paranın davalının hesabına yattığını, müvekkilinin davalıdan bu parayı defaatle istemesine rağmen davalının parayı ödemekten kaçındığını, açıklanan nedenlerle , davalının bütün banka hesaplarına dava konusu miktarınca tedbir konulmasını, davanın kabulünü, davalının hesabına geçen paranın faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 31.05.2017 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda; Dosyaya gelen davacıya ait vergi kayıtlarına göre işletme usulüne göre defter tuttuğu anlaşıldığı, işletme usulünde defter tutanların tacir olup olmadığının tespiti için yürütülen faaliyetinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşıp aşmadığının tespitinin gerektiği, anılan limitlerin aşılmamış olması halinde davacının tacir sıfatına haiz olmayacağı anlaşıldığından,
Bu hususun tespiti amacıyla ve dava tarihi itibariyle davacının tacir olup olmadığının tespiti amacıyla yapılan araştırmada, dosyaya gelen 02.09.2022 tarihli Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairsinin yazı cevabına göre davacının faaliyetine 01.02.2022 tarihinde başladığı, faaliyetlerinin 177.madde kapsamında olmadığının bildirildiği, dolayısıyla davacının VUK’nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşan bir faaliyetinin olmadığı gibi davacı tarafından dosyaya sunulan deliller içerisinde yer alan Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü yazısına göre 110636 sicil numarası ile davacının esnaf kaydının da bulunduğu nazara alındığında davacının işletmesinin esnaf işletmesi olduğu, dolayısıyla davacının esnaf sıfatının olduğu, tacir olmadığı, bu durumda davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, yine davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak açıldığı nazara alındığında mutlak ticari davalardan da olmadığı, dolayısıyla mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davacı’nın tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın alacak davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) Hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek tensiben karar verildi.06/09/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı