Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/756 E. 2022/1489 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/756 Esas – 2022/1489
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/756 Esas
KARAR NO : 2022/1489

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya …. İcra Dairesi Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasıyla başlatılan icra takibine davalı – borçlu yanca yapılan itirazın iptalini, likit alacağa itiraz edildiğinden davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra – inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekil 22/11/2022 Havale Tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacı … … tarafından davalı aleyhinde 31/12/2021 tarihli Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası ile haksız yere 98.000,00-TL tutarlı takibin başlatılmış olduğunu, 28/01/2022 tarihinde iş bu haksız icra takibine karşı davalı tarafta itiraz edilmiş olduğunu, akabinde davacı tarafın mahkeme nezdinde davalı aleyhine kötüniyetli olarak itirazın iptali davasının açılmış olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu sözleşmenin eksik hükümlerden olduğunu, sözleşmede tarafların edim sırası, cezai müeyyide, sözleşme tarihi, edim tarihi gibi ana unsurların bulunmadığını, davacının öncelikle açılmış olan icra takibinde davalının uygun ifası sebebi ile hukuka aykırı olduğunu, takibe konu olan alacağın kaynağının işin ve işe dair tarafların arasındaki sözleşmenin hukuka uygun olmaması sebebi ile iş bu davanın usulden reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle; itirazın iptali davasının reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Sakarya Ticaret Sanayi Odası Başkanlığına, Sakarya Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Birliği Başkanlığına davalının tacir veya esnaf kaydı olup olmadığının, ticari işletmesinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Kocaeli Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Kocaeli Ticaret Odası Başkanlığına, Kocaeli Sanayi Odası Başkanlığına, Kocaeli Esnaf Ve Sanaatkarlar Odası Birliği Başkanlığına Davacı … … tacir veya esnaf kaydı olup olmadığı, ticari işletmesinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Davacı … … dava tarihi itibariyle; Gelir vergisinden muaf olup olmadığı, Basit Usulde Götürü Usulde vergilendirilip vergilendirilmediği, Son bildirdiği vergi matrahının ne olduğu, İşletme usulünde defter tutup tutmadığı, tutuyorsa yürütülen faaliyetinin VUK’nun 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin tamamını aşıp aşmadığının davacı ve davalı tarafın tacir olarak nitelendirilip nitelendirilmediği hususlarında mahkememizce bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Kocaeli Alemdar Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Kocaeli İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğüne Davacı … … dava tarihi 26/08/2022 itibariyle; Gelir vergisinden muaf olup olmadığı, Basit Usulde Götürü Usulde vergilendirilip vergilendirilmediği, Son bildirdiği vergi matrahının ne olduğu, İşletme usulünde defter tutup tutmadığı, tutuyorsa yürütülen faaliyetinin VUK’nun 177/l. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitin tamamını aşıp aşmadığı, tarafın tacir olarak nitelendirilip nitelendirilmediği hususlarında mahkememize bilgi verilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 26.08.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada; Ali Fuat Cebesoy Vergi dairesinin 06.09.2022 tarihli cevabi yazısında davalı … … dava tarihi itibariyle mükellefiyetinin bulunmadığı ve gelir vergisinden muaf olduğunun, 18/09/2015-31/12/2018 2018 tarihleri arasında gerçek usulde vergilendirildiğinin, 2018 yılı gelir vergisi beyannamesinde bilanço usulünde defter tuttuğu bildirilmiştir. Davalının UYAP sisteminden Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde yapılan kontrolde davalı … … “Plastikten/PVC’den kapı, pencere, bunların kasaları, pervazları, kapı eşikleri vb. İmalatı” açıklamasıyla 18.09.2018 işe başlama tarihli Ali Fuat Cebesoy vergi dairesinde kaydının bulunduğu, davalı … … 31/12/2018 tarihinde işi terk ettiği, dava tarihi 26/08/2022 itibariyle davalı … … vergi kaydının aktif olmadığı ve davalının dava tarihi itibariyle tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır. Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı Alemdar Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09.09.2022 tarihli cevabi yazısında davacı … … 17.04.2013-21.02.2022 tarihleri arasında mükellefiyet kaydının bulunduğu, 01-12/2016 ve 01-12/2020 dönemleri arasında bilanço usulüne göre, 01-12/2021 döneminde işletme hesabı usulüne göre defter tuttuğu, 01-12/2021 yılı gelir vergisi beyannamesinin son beyannamesi olduğu ve beyan edilen gelirin bulunmadığı, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu dönemde kanun maddesindeki sınırları aşmadığının tespit edildiği bildirilmiştir. Davacının UYAP sisteminden Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde yapılan kontrolde … … “İkamet amaçlı binaların inşaatı(müstakil konutlar, birden çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler vb.nin inşaatı) (ahşap binaların inşaatı hariç)” açıklamasıyla 17.04.2013 işe başlama tarihli Alemdar vergi dairesinde kaydının bulunduğu, davacı … … 21.02.2022 tarihinde işi terk ettiği, dava tarihi 26/08/2022 itibariyle davacı … … vergi kaydının aktif olmadığı ve davacının dava tarihi itibariyle tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı ve davalının dava tarihi itibariyle tacir sıfatına haiz olmadıkları az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davacı ve davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-HMK nun 321/2 maddesi gereğince kararın talep aranmaksızın taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, karar verildi.17/11/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı