Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/736 E. 2022/1475 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/736 Esas – 2022/1475
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/736 Esas
KARAR NO : 2022/1475

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av…
DAVALI …
VEKİLİ :Av….

DAVA :Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan kısmi itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini, davalı tarafın borçtan kurtulabilmek için hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde icra takibine kısmi olarak itiraz ettiğinin ve bu nedenle 176.663,36-TL’lik kısım ile işlemiş faiz ve işleyecek faizlerin tamamına yönünden takibin durmuş olduğunu, icra takibinin kısmı olarak durmasından sonra taraflarınca yasal zorunluluk olarak arabulucuya da başvurusunun yapılmış ancak davalı tarafın arabuluculuk sürecinde de anlaşmaması üzerine arabuluculuk anlaşmamam son tutanağının düzenlenmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi için iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu, tüm bu sebeplerle; borçlunun yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde itirazlarına konu olan 176.663,36-TL’lik yeni alacak kalemi başlıklı alacağın aslında mahrum kalınan kar payı olduğunu iddia etmekte ve ödeme emrinde yazan yeni alacak kalemi olarak ifade edilen itirazlarına konu olan alacak kaleminin icra dairesinin hatası olduğunu, kendi kabahatleri olmadığını ifade ettiklerini, davacı tarafın ödeme emrinin hatalı olarak düzenlendiğini kabul etmekte olduğunu, aynı zamanda davalı tarafın yapılan itirazların haklı olduğu anlamına gelmekle birlikte, bu aşamada davacı alacaklının ödeme emrinin yeniden düzenlenerek yeni bir ödeme emri gönderilmesini talep etmesi gerekirken itirazın iptali davası açmasının açıkça usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, davacı tarafın iddia ettiği Mahrum Kalınan Kar Payı alacağının, ödeme emrinde düzenlenen bir alacak kalemi olmadığından, mahkemece açılan itirazın iptali davasının konusu olmasının da mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle; takip talebindeki alacak tutarı likit (belirli) olmadığından müvekkil aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bilirkişi incelemesi ile belirli hale gelecek alacak için müvekkilin itirazlarının da haklı olduğunu, tüm bu nedenlerle; tazminat talebinin ve davanın reddini, davacının reddolunan alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar erilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/09/2022 Tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davalı tarafça sunulmuş olan cevap dilekçesinde davalının konkordato ilan ettiği ve dolayısı ile geçici mühletin başlandığı 24/09/2018 tarihi ile dosyanın karara çıktığı ve tedbirin kaldırıldığı 10/09/2020 tarihleri arasında davalı şirket aleyhine faiz işletilemeyeceğinden bahsedildiğini, ancak iş bu mesnetsiz iddianın kabulünün mümkün olmadığını, dosya içerisinde taranmış ıslak imzalı takip talebi ve ödeme emrinde 176.636,36-TL’lik kısmın MKKP olduğunun görüleceğini, dolayısıyla davalının itirazı üzerine söz konusu yanlışlıktan haberlerinin olduğu ve arabuluculuk sürecinde söz konusu alacağın MKKP olduğu, davalıya söylenmiş ancak davalı ile anlaşılamaması üzerine de iş bu davayı açma zorunluluğunun doğmuş olduğunu, tüm bu nedenlerle; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, davalının kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
……. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının bir suretinin Uyap Sistemi Üzerinden mahkememiz dosyası arasına gönderilmiş olup, evrak çıktıları dosyamız arasına alınmıştır.
……. Noterliği’ne 02/10/2018 Tarihli, … Yevmiye numaralı ve 04/12/2018 Tarihli, … Yevmiye numaralı ihtarnamelerin bir suretinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
… … … Bankası Anonim Şirketi’ne davaya konu 08/07/2015 Tarihli, 1.000.000,00-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin hesap özetinin, krediye ilişkin ödeme planı ve varsa yapılan ödemelere ait belgelerin, hesap kat ihtarname tebliğ suretinin, kredi için TCMB’ye bildirilen faiz oranlarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1-Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
2- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir ” (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223).
3-İİK’nun 60. maddesi uyarınca, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi zorunludur. Ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesi halinde borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemez. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin de bu yönde kararları bulunmaktadır. (Bknz Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/10514 esas 2022/3309 karar, 2020/4642 esas- 2021/703 karar, sayılı ilamları, İstanbul BAM 19.HD’nin 2022/67 esas 2022/182 karar sayılı ilamı,)
4- İtirazın iptali davasının öncelikle görülme şartı; yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunmasıdır. Bu husus dava şartı olup dava şartının bulunup bulunmadığının mahkemece resen dikkate alınması gerekir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2020/324 esas 2020/734 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/05/2006 tarih, 2005/8847 Esas ve 2006/5237 Karar sayılı )
Somut olayda;
5- Davacı tarafından davalı aleyhine 16.12.2020 tarihli takip talebi ile 783.511,42 TL asıl alacak, 176.636,36 TL mahrum kalınan kar payı olmak üzere toplam 960.147,78 TL üzerinden takip talebinde bulunulduğu, … … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinde, 783.511,42 TL asıl alacak, 176.636,36 TL yeni alacak kalemi olmak üzere toplam 960.147,78 TL üzerinden davalıya ödeme emri gönderildiği, yukarıda 3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; 2004 sayılı yasanın 60.maddesine göre takip talebindeki hususların aynen ödeme emrinde yer almasının gerektiği, anılan ödeme emrinde 176.636,36 TL yönünden alacak kaleminin mahrum kalınan kar payı yerine yeni alacak kalemi yazıldığı, dolayısıyla ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlendiği, anılan ödeme emrinin 2004 sayılı yasanın 60.maddesine aykırı olduğu, yukarıda 3 nolu paragrafta detaylandırıldığı üzere; ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesi halinde borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceği, geçerli ödeme emrinin bulunmasının itirazın iptali davası yönünden dava şartı olduğu da nazara alındığında eldeki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş, davada esasa girilmediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114-2 ve 115-2 maddelsması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.053,09-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’nin 7/2.maddesine göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı