Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2022/1349 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/726 Esas – 2022/1349
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/726 Esas
KARAR NO : 2022/1349

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 27 Ocak 2020’de davalı şirkete iş öğrenmek amacıyla girdiğini ve her hangi bir ücret talebi olmadığını, davalı şirketin bir ücret vermediğini, müvekkilinin davalı şirkette çalışmaya başladığı dönemde davalı şirketin bilinen beş ortağı olduğunu, resmi ortakların Şirket Yöneticisi olan … …, … … ve … … olduğunu, resmi ortakların haricinde …. … ile … … olarak iki tanede sözlü ortağın olduğunu, müvekkilin davalı şirkette çalışırken COVID-19 gündeme gelince davalı şirketin pandemi piyasasına girmek için … Ateş Ölçer getirme kararı aldığını, akabinde davalı şirketin ateş ölçer ticaretine başladığını ancak sermayeleri çok olmadığından zorlandığını bu durum üzerine müvekkilin ateş ölçer işine ortak olmak isteyerek … bu fikrini söylediğini … … fikri kabul ederek ortaklar arasında toplantı yapılacağını ve burada müvekkilin ortak olup olmayacağının konuşulacağını söylediğini, toplantıda müvekkile cüzi bir miktar ile ateş ölçer ticaretine ortak olabileceği söylense de … … bu fikri kabul etmeyerek herkesin eşit miktarda para koyması gerektiğini kişi başı 200.000TL (ikiyüzbimtürklirası) vermesi gerektiğini söylediğini, bunun üzerine müvekkilin ateş ölçer ticaretine girme iradesi ile 200.000TL’yi 01/04/2020 tarihinde … Bankası üzerinden … … … adına havale ettiğini, aradaki güven, samimiyet ve bilgisizlik doğrultusunda açıklama kısınına sadece adını ve soyadını yazdığını, müvekkilin her ne kadar diğer ortaklarında ticarete 200.000TL para ile gireceğini sansa da durumun böyle olmadığını diğer ortakların 200.000TL’nin çok altında bir miktar ile bu ticarete girdiklerini, sermayeler … … toplandıktan sonra yurt dışından ateş ölçer siparişi verildiğini, ancak ateş ölçerlerin üç hafta gecikmeli gelmesi nedeniyle alıcıların ateş ölçerleri almak istemediklerini, ateş ölçerlerin davalı şirketin elinde kalmasından sonra zararı karşılamak için … isimli firma ile anlaşılarak maske üretildiğini maskelerin eksik üretilmesi nedeniyle müvekkile ateş ölçerleri … isimli bir firmaya vererek karşılığında eksik kalan maskeleri alacaklarını ve maskeleri Afrikaya göndereceğiz denilerek ….firmasına 800 adet ateş ölçer gönderildiğini, takas gerçekleştikten sonra maskelerin satıldığını ve 677.054,50 $ gelir elde edildiğini, elde edilen bu gelirden müvekkil hariç diğer altı ortağın ilk başta yatırılan ana sermayelerini fazlasıyla aldıklarını, bunun üzerine … … müvekkili arayarak ” … sen merak etme maskeler satıldı para geldi ailen de söyle kimse mağdur olmayacak yatırdığın parayı geri alacaksın” dediğini, bu konuşmanın üzerinden 2 ay geçtikten sonra … … müvekkile “Bayramdan sonra paranı vereceğim” dediğini, bayram geçtikten sonra … … oğlunun düğününün yapıldığını … … müvekkile paranı “düğünden sonra vereceğim” dediğini, düğünden sonra müvekkilin parayı istediğini ancak … … parayı Eylül ayında vereceğim diyerek müvekkili sürekli oyaladığını Eylül ayında … … “Eylül ayında 100,000 TL, Ekim ayında 100,000 TL olmak üzere parayı iki parçada vereceğiz” dediğini müvekkile Eylül ayında bir ödeme yapılmadığı gibi Ekim ayında … … müvekkile 100,00 TL gönderdiğini ancak 2. 100,000 TL’yi göndermediğini, aradan bir müddet geçtikten sonra diğer ortakların ortaklıktan çıktığını ve şirketin tek başına … … kaldığını, sonuç olarak davalı şirketin müvekkile olan borcunu ödemediğini bunun üzerine Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nde 2021/628 Esas sayılı dosya ile davalı şirkete takip başlatıldığını ancak davalı şirketin itirazda bulunduğunu, hukuka aykırı yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;;Dava, itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile ortak ticaret yaptığını, ticaret için davalıya para gönderdiği ve anılan paranın ödenmediğini iddia etmiş, mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacının tacir olmadığı, davanın da ticari dava olmadığından bahisle 6100 sayılı yasanın 114/1-c ve 115/2.maddeleri gereği mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, anılan kararımızın istinaf incelemesini yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/1077 esas ve 2022/1437 karar sayılı ilamı ile; “…İlk derece mahkemesince, davacının tacir sıfatına haiz olmadığı belirtilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, bu kabul somut verilere dayalı değildir. İlk derece mahkemesince dava dilekçesi tebliğ edilmeden, tacir araştırması yapılmadan dosya üzerinden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılması gereken iş; dava dilekçesi tebliğ edilmeli, ön inceleme yapılmalı, davacı hakkında tacir araştırması yapılmalı , Esnaf ve Sanatkarlar Odasından, Ticaret Odasından ve Vergi dairesinden davacının kayıtları getirtilmeli, gerçek kişi tacir kaydı olup olmadığı belirlenmeli, gerçek kişi tacir kaydı yoksa vergi dairesine bildirilen yıllık gelirinin esnaf sınırını aşıp aşmadığı belirlenmeli, bu aşamadan sonra ve oluşacak duruma göre davanın ticari bir dava olup olmadığı belirlenmeli ile sonucuna göre işlem yapılmalıdır….” gerekçesiyle kararımız kaldırılmıştır.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/1077 esas ve 2022/1437 karar sayılı kaldırma kararı sonrası, anılan kararda belirtildiği üzere öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti amacıyla davacı hakkında tacir araştırması yapılmıştır. Dosyaya gelen 15.08.2022 tarihli Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin yazı cevabına göre davacının esnaf kaydının olmadığı, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının 10.08.2022 tarihli yazısına göre davacının bu odaya da kaydının olmadığı, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 08.08.2022 tarihli yazısına göre herhangi bir kaydının olmadığı anlaşılmıştır. Yine davacının bağlı bulunduğu Gümrükönü Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10.08.2022 tarihli yazı cevabına göre davacının gelir getiren herhangi bir vergi kaydının olmadığı, “potansiyel” vergi mükellefi olarak göründüğünün bildirildiği görülmüştür.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/1077 esas ve 2022/1437 karar sayılı kaldırma kararında da belirtilediği üzere görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzeninden olduğu ve mahkemece ilk önce görevli olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiği, bu bağlamda görevin tespiti için yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmakla ilk önce görev hususunun çözümlenmesi gerektiğinden dosya re’sen ele alınmıştır.
Anılan yazı cevaplarına göre davacının tacir veya esnaf kaydının olmadığı, gelir getiren bir işletmesinin de bulunmadığı, vergi kayıtlarına göre “potansiyel” vergi mükellefi olduğu, bu durumda davacının tacir sıfatına haiz olmadığı (benzer yönde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesinin 2022/2267 esas 2022/1178 karar sayılı ilamı), yine davanın 6102 sayılı yasada sayılan mutlak veya nispi ticari davalardan da olmadığı, dolayısıyla mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakma görev ve yetkisinin Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği, anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin ve davalının yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(İki) Hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 08/09/2022
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı