Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/712 E. 2023/296 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/712 Esas – 2023/296
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/712 Esas
KARAR NO : 2023/296

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ :…
DAVALI :…
VEKİLİ :…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın davalı ile aralarındaki faturalar nedeniyle 5 farklı icra takibi başlattığı, 5 farklı icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, aralarında faturaya dayalı ticari ilişki bulunmadığı, davalının temerrüde düşürülmediğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Takiplere konu faturalar nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı varsa faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının yapmış olduğu itirazlarında haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/…, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …/… , Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/… ve …/… Esas sayılı dosyalarının bir sureti celp edilmiştir.
Ege Vergi Dairesi Müdürlüğü davacı şirketin 2021/Mayıs , Haziran, Temmuz aylarına ait bilanço satış formlarını göndermiştir.
Ali Fuat Cebesoy Vergi Dairesi Müdürlüğü davalı şirketin 2021/Mayıs , Haziran, Temmuz aylarına ait bilanço alış formlarını göndermiştir.
Muhasebeci bilirkişi … … özetle; davacı şirketin 2021 yılına ait ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davaya konu döneme ilişkin yasal defterlerinin tasdiklerinin TTK’nun 64/3 maddesinde yer aldığı şekli ile süresi içerisinde yapılmış olduğu, davacı lehine delil teşkil eder vaziyette olduğu, taraflar arasında 2021 yılı inceleme döneminde ticari bir ilişkinin var olduğu, ticari ilişkiye istinaden davacı tarafın 2021 dönemine ait resmi defter kayıtları incelendiğinde davalıya ait kayıtların 120.01.086 müşteriler hesabında takip edildiği, davacının 2021 inceleme döneminde davalı şirkete toplam 5 adet e-fatura kesildiği, bu faturaların toplamının 57.828,66-TL olduğu, davacı tarafından davalıya kesilen 5 adet faturadan 13/07/2021 tarihli, 11.108,87-TL tutarlının 60 gün vadeli , diğer 4 adet faturanın peşin olarak kesildiği, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların davacı şirket kayıtlarına VUK hükümlerine göre usulüne uygun olarak işlendiği, ticari defter kayıt ve belgelerin birbirlerini doğruladığ,ı davacı şirket tarafından davalıya kesilen faturaların bs formu ile yasal süresi içinde beyan edildiği, bu faturalara karşılık davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapıldığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinde 03/01/2022 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak olarak 11.108,87-TL , Sakarya…İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinde 31/12/2021 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak olarak 20.071,80-TL, Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinde 31/12/2021 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak olarak 11.553,43-TL , Sakarya…İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinde 18/02/2022 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak olarak 10.779,30-TL, Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibinde 04/02/2022 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan asıl alacak olarak 4.315,26-TL alacaklı olduğu, davacının davalıdan asıl alacak yönüyle toplamda 57.828,66-TL alacaklı olduğu, bahsi geçen asıl alacaklara takip tarihinden itibaren yıllık %9 faiz yürütülmesinin yerinde olacağı , e-faturalarda ödeme vadelerinin belirtildiği ancak ödeme süresi geçtikten sonra davalıya ihtarname çekilmediği, davacının davalıdan olan alacaklarına fatura ödeme tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi hususunda takdirin mahkeme olduğu şeklinde rapor düzenlemiştir.
Yeminli Mali Müşavir … özetle; davalı şirketin ticari defterlerinin tetkiki sonucunda davalının usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, davalının kendi ticari defterlerinde davacıya 57.828,66-TL borcu olduğu, icra takibi yapılan faturalar üzerinden takip tarihine kadar toplam 2.042,26-TL faiz hesaplandığı şeklinde rapor düzenlemiştir.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1-İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” hükmünü haizdir.
4-Bu hüküm çerçevesinde, 24.12.2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.06.2003 tarihli ve 2001/l E., 2003/l K. sayılı kararında fatura; “Ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari belge niteliğindedir” şeklinde tanımlanmıştır.
5- TTK’nın 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir.
6- Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
7-Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir. (HGK 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar )
8-İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenip çözümlenmesi gerekir. Davacı tarafından icra takibinin dayanağı olarak takip talebine ekli faturalar gösterilmiş, mahkemece davacının iddia ettiği alacak miktarının tespitinde teslim belgelerine dayalı faturalardaki alacağın sabit olduğu kabul edilmiştir. Ancak mahkemece icra takibine dayanak yapılan fatura konusu alacak miktarının ödenip ödenmediği noktasında, takip konusu edilmeyen faturalar da inceleme konusu yapılarak karar verilmesi yerinde değildir. (HGK 2017/(19)11-1309 e. 2021/377 k.)
9-Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
10- Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen;
a-Sakarya … İcra Dairesinin …/… E. sayılı dosyası faturaya dayanarak ile 11.108,87TL asıl alacak, 122,35 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.231,22TL alacak için takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 01.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 02.03.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği,
b-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… E. sayılı dosyası faturaya dayanarak ile 10.779,30TL asıl alacak, 618,33 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.397,63TL alacak için takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 01.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 02.03.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği,
c-Sakarya …. İcra Dairesinin ../… E. sayılı dosyası faturaya dayanarak ile 20.071,80 TL asıl alacak, 1.132,96 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.204,76TL alacak için takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 18.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 21.02.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği,
d-Sakarya…. İcra Dairesinin …/… E. sayılı dosyası faturaya dayanarak ile 4.315,26TL asıl alacak, 235,65 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.550,91TL alacak için takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 18.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 21.02.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği,
e-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… E. sayılı dosyası faturaya dayanarak ile 11.553,43TL asıl alacak, 689,25 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.242,68 TL alacak için takip başlatıldığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 08.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 11.04.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 28.07.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
11-Dosya kapsamında davacı tarafın davalı ile aralarındaki faturalara dayanarak davaya konu edilen takipleri açtığı anlaşılmıştır. Az yukarıda 3-9 arası paragraflarda detaylandırıldığı üzere; faturalar tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren bir delil olmayıp, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hizmet sağlayan tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Yine TTK’nın 21.maddesine göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bu bağlamda taraflar arasındaki akdi ilişkinin olup olmadığının tespiti amacıyla tarafların delil olarak dayandıkları ticari defterlerinin incelenmesi gerekmiş, bu hususta dosyamıza sunulan 02.03.2023 tarihli ve 12.02.2023 tarihli bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında takiplere konu edilen faturalara dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin olduğu bildirilmiş, yine anılan faturaların vergi müdürlüklerine BS-BA formlarında bildirildikleri de nazara alındığında, bu nedenlerle taraflar arasında takibe konu faturalara esas ticari ilişki olduğu kabul edilmiştir.
12-Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan raporlara göre, her iki tarafın ticari defterlerinin takibe konu faturalar yönünden birbirini doğrulaması, defterlerin usulüne uygun tutulması ve dosyada defter kayıtlarının aksini gösteren kesin delilin de bulunmaması ve davacının dayandığı faturaların davalının ticari defterlerine de işlenmesi nedeniyle taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu anlaşılmış, faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiği, TTK’nın 21. maddesindeki 8 günlük itiraz süresinde fatura içeriklerine itiraz etmediği, dolayısıyla davalının fatura içeriklerini kabul ettiği anlaşılmıştır.
13- Yukarıda 11 ve 12 nolu paragraflarda detaylandırıldığı üzere; 6100 sayılı HMK’nın 222/2 ve 3 maddelerine göre tarafların ticari defter kayıtları ve BS-BA formları yönünden birbirlerini doğrulayan ticari defterler nedeniyle; taraflar arasında takiplere konu faturalar nedeniyle davacının davalıdan;
a-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına dayanak fatura nedeni ile 11.108,87 TL,
b-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına dayanak fatura nedeni ile 10.779,30TL
c-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına dayanak fatura nedeni ile 20.071,80 TL,
d-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına dayanak fatura nedeni ile 4.315,26TL,
e-Sakarya…. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına dayanak fatura nedeni ile 11.553,43TL olmak üzere toplamda 57.828,66 TL alacaklı olduğu, her iki defter kayıtlarının bu yönüyle birbirlerini doğruladığı, bu nedenle davalının takiplere yaptığı itirazın haksız olduğu, defter kayıtlarına göre ve dosyaya sunulan kayıtlara göre anılan bedel yönünden faturalara ilişkin davalı tarafından bir ödeme de yapılmadığı anlaşılarak, anılan bedel yönünden davacının haklı olduğu anlaşılmış, davalının likit olan bu bedel yönünden itirazında haksız olduğu, alacağın likit olduğu da nazara alındığında 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki şartları oluşan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
14-Davacı tarafın takipten önceki dönem için reeskont faiz talep ettiği görülmüş, 02.03.2023 tarihli raporda temerrüt tarihlerinin faturalarda yer alan ödeme tarihlerinden 30 gün sonrasından başlatılarak hesaplama yapıldığı, ancak, 6098 sayılı yasanın 117.maddesine göre; borçlunun alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, vade tarihi açıkça belirlenmiş ise ayrı bir temerrüt ihtarına gerek olmadığının düzenlendiği, faturaların hepsinin üzerinde ödeme tarihinin yer aldığı, faizin bu tarihlerden başlatılması gerekirken, 30 gün sonrasından başlatılmasının hatalı olduğu anlaşılmış, ilgili eksikliğin mahkememizce de giderilebileceği anlaşılarak ek rapor alınmamıştır. Buna göre;
a-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasındaki faturanın ödeme tarihinin 11.09.2021 tarihi olduğu, asıl alacak miktarı olan 11.108,87 TL’ye takip tarihi olan 08.10.2021 tarihine kadar 27 gün için yıllık avans faiz oranı olan %16,75 faiz uygulandığında işlemiş faizin 129,43 TL olduğu, davacının talebinin bu nedenle yerinde olduğu,
b-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasındaki faturanın ödeme tarihinin 02.06.2021 tarihi olduğu, asıl alacak miktarı olan 10.779,30 TL’ye takip tarihi olan 06.10.2021 tarihine kadar 126 gün için yıllık avans faiz oranı olan %16,75 faiz uygulandığında işlemiş faizin 623,28 TL olduğu, davacının talebinin bu nedenle yerinde olduğu,
c-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasındaki faturanın ödeme tarihinin 04.06.2021 tarihi olduğu, asıl alacak miktarı olan 20.071,80 TL’ye takip tarihi olan 06.10.2021 tarihine kadar 124 gün için yıllık avans faiz oranı olan %16,75 faiz uygulandığında işlemiş faizin 1.142,17 TL olduğu, davacının talebinin bu nedenle yerinde olduğu,
d-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasındaki faturanın ödeme tarihinin 08.06.2021 tarihi olduğu, asıl alacak miktarı olan 4.315,26 TL’ye takip tarihi olan 06.10.2021 tarihine kadar 122 gün için yıllık avans faiz oranı olan %16,75 faiz uygulandığında işlemiş faizin 241,60 TL olduğu, davacının talebinin bu nedenle yerinde olduğu,
e-Sakarya …. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasındaki faturanın ödeme tarihinin 28.05.2021 tarihi olduğu, asıl alacak miktarı olan 11.553,43 TL’ye takip tarihi olan 06.10.2021 tarihine kadar 131 gün için yıllık avans faiz oranı olan %16,75 faiz uygulandığında işlemiş faizin 694,55 TL olduğu, davacının talebinin bu nedenle yerinde olduğu anlaşılmış, buna göre davacının takip öncesi işlemiş faiz yönünden de haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalı borçlunun;
a) Sakarya …. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
b) Sakarya …. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
c) Sakarya …. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
d) Sakarya …. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
e) Sakarya …. İcra Dairesi’nin …/.. Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davalı itirazında haksız çıktığından toplam asıl alacak miktarı olan 57.828,66-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 4.141,29-TL ilam harcından peşin olarak alınan 1.035,33-TL harç düşüldükten sonra bakiye 3.105,29-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL başvuru harcı, 1.035,33-TL peşin harç ve 11,50-TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 5.122,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin sarf kararı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 9.700,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin (E- Duruşma Vasıtasıyla) yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır