Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/688 E. 2023/394 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/688 Esas – 2023/394
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/688 Esas
KARAR NO : 2023/394

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ :…

DAVALI :…

DAVA : Bankanın Taraf Olduğu Banka Teminat (Garanti) Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 20/07/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankanın Taraf Olduğu Banka Teminat (Garanti) Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili banka ile davalı şirket arasında dava dışı …A.Ş,….Ltd.Şti, …. Ltd.Şti ve … arasında 23/01/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmenin davalı şirket tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, davalı şirketin ve dava dışı borçluların sözleşmeden doğan borçlarını ödememesi üzerine müvekkili banka tarafından 28/02/2022 tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borçlarını ödemeyen davalı ve dava dışı borçlulara karşı 28/03/2022 tarihinde Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava dışı şirketler ile gerçek kişi yönünden takibin kesinleştiğini, ancak davalı şirketin 07/04/2022 tarihinde takibe borca ve borcun tüm ferilerine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin davalı yönünden durdurulduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin takip talebindeki koşullarla devamına karar verilmesini, kötüniyetle takibe itiraz eden davalının takip konusu alacağın%20’sinden az olmamak üzere itiraz tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Sakarya … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınarak incelenmiştir.
Mahkememizin ön inceleme duruşma ara kararı gereği bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bankacı bilirkişi 14/04/2023 tarihli raporunda; Davacı Bankanın dava dışı …Ltd. Şti. Firmasından 28.03.2022 icra takip tarihi itibariyle dava konusu ödenmiş çek sorumluluk tutarından kaynaklanan toplam nakit kredi alacağının 5.534,72 TL olduğunu, Davacı Bankanın dava dışı Firmadan açıkta bekleyen 44 adet çek yaprağı için banka çek sorumluluk tutarı olarak 141.900,00 TL”nin depo edilmesini talep etme hakkı bulunduğunu, Davacı Bankanın çek sorumluluk tutarları ödenmediği için depo edilmesi talep edilen 141.900,00 TL için gecikme faizi talep edemeyeceği fakat bu konundaki nihai kararın Yüce Mahkeme’de olduğunu, “Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer.” maddesi gereği 23.10.2017 çek basım tarihli çekler için 23.10.2022 tarihi itibariyle Banka mükellefiyetinin sona erip ermediği konusundaki hükmün Yüce Mahkeme’de bulunduğunu, Davalı …Ltd. Şti. Firmasının davacı Banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine attığı 5.000.000,00 TL tutarındaki kefalet imzası nedeniyle 147.434,72 TL borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, Dava konumuz ödenen çek sorumluluk tutarına uygulanan ve 28.03.2022 tarihli icra takibinde talep edilen aylık 3,05*4 faiz oranının taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve TCMB’ye bildirilen azami kredi faiz oranları sınırları içinde kaldığı, faiz oranında bir problem bulunmadığını rapor etmiştir.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
1- İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır.
4-6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kefalet şartları kamu düzeninden olup, bu husus hakim tarafından resen dikkate alınır (Gümüş, M.A. Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2014, s.348). (Yargıtay HGK. 24/05/2017 tarihli 2017/12-1135 Esas – 2017/1012 sayılı kararı).Hakim, Türk Hukukunu re’sen uygular (HMK. 33. madde). Mahkeme emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (Yargıtay HGK. 13/03/2013 tarihli 2013/802 Esas – 2013/347 sayılı Kararı).
5-Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir.
6-5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Somut olayda;
7- Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu 23.01.2018 tarihli kredi sözleşmesi ve çek taahhütnamesinden kaynaklanan alacak nedeniyle Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası ile 4.702,46 TL asıl alacak, 833,63 TL gecikme cezası,141.900,00 TL depo talebi olmak üzere toplam 147.436,09 TL’den ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalıya 02.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 07.04.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 20.07.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
8-Davaya konu edilen kredi ile çek depo talebine ilişkin kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve tebligatı, hesap özeti ve kredi için TCMB’ye bildirilen faiz oranları dosyamız arasında alınmış, davacının anılan sözleşmeler nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve takip öncesi uygulanan faiz oranının yerinde olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir
9-Dosyaya sunulan 31.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda, davacının takipte talep ettiği asıl alacağa ilişkin tüm kalemlerin değerlendirilmediği, davacının talep ettiği gecikme cezası miktarının hatalı hesaplandığı gibi raporda uygulanan ceza şartının sözleşmeye ve banka tarafından TCMB’ye bildirilen oranlara uygun olup olmadığının değerlendirilmediği gibi raporda davalının kefil olduğu göz önüne alındığında sözleşmede kefillerin gayri nakdi çek bedellerinden sorumlu olduğuna dair açık bir madde bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmadığı da anlaşılarak, raporun hüküm vermeye elverişli olmadığı kanaatine varılarak farklı bir bilirkişiden rapor almak gerekmiştir.
10-Bu bağlamda bankacı bilirkişi …tarafından 14.04.2023 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Anılan rapora ve dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı …… Ltd. Şti arasında 23.01.2018 tarihli 5.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalının da anılan sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, sözleşmede müteselsil kefil ibaresinin el yazısıyla yazıldığı, kefalet miktarının ve tarihinin yazılı olduğu, dolayısıyla 6098 sayılı yasanın 583.maddesine uygun bir kefalet sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmıştır. Anılan sözleşme kapsamında asıl borçlu şirkete çek karnesi verildiği ve dava konusu asıl alacağın ve gayri nakdi depo talebinin bundan kaynaklandığı anlaşılmış, anılan sözleşmenin eki olan kefalet sözleşmesinin 20.1.1 maddesinde de çek sorumluluk bedellerinde kefilin de sorumlu olacağının açıkça yazıldığı, dolayısıyla yukarıda 6 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı gereği davalının da gayrinakdi kredilerden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
11- Davacı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında 23.01.2018 tarihli sözleşme gereği verilen çeklerden 15.02.2021 keşide tarihli 75.000 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üzerine 09.06.2021 tarihinde davacı bankanın 2.670 TL çek sorumluluk bedelini ödediği ve hesabı sözleşmenin 16.2.7 ve 16.3.1 maddeleri gereği kat ettiği, hesap kat ihtarının davalının bankaya bildirdiği adrese 02.03.2022 tarihinde gönderildiği ve 2004 sayılı yasanın 68/b maddesi uyarınca tebliğ edilmiş sayıldığı, dolayısıyla temerrütün 03.03.2022 tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır. Davacının çek sorumluluk bedeli masraflar ve komisyon bedeli için takip tarihi itibariyle toplam 4.702,46 TL asıl alacak ve 832,26 TL gecikme cezasını talep edebileceği, talep edilen aylık %3,05 (yıllık %36,60) gecikme cezasının TCMB’ye bildirilen oranlara ve sözleşmeye uygun olduğu, takip tarihi itibariyle 44 adet çek yaprağı için davacının sorumluluğunun takip tarihi ve dava tarihi itibariyle devam ettiği, bu kapsamda gayri nakdi depo talebinin 141.900 TL olduğu anlaşılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
12-Her ne kadar çek yapraklarının baskı tarihlerinin 23.10.2017 olması nedeniyle karar tarihinde bu sorumluluğun sona erdiği anlaşılmış ise de, takip tarihi olan 28.03.2022 ve dava tarihi olan 20.07.2022 tarihlerinde bu sürenin henüz sona ermediği, bu nedenle depo hususunda bu durumun icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden dava tarihinden sonra ortaya çıkan bu hususta bir değerlendirme yapılmamış, talep dava tarihindeki şartlara göre değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a) Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin 4.702,46-TL asıl alacak 832,26-TL takip öncesi işlemiş gecikme cezası olmak üzere toplam 5.534,72-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %3,05 oranında (yıllık %36,60) gecikme cezası işletilmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) 44 adet çekin yasal garanti tutarı olan 141.900,00-TL’nin davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, davacı tarafından çeklerin karşılıksız asgari bedellerinin ödenmesi halinde bu bedelin aylık %3,05 oranında (yıllık %36,60) gecikme cezası ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, (çeklerin baskı tarihine göre bankanın yasal garanti tutarının ödemekle sorumlu bulunduğu 5 yıllık zaman aşımı süresince geçerli olmak kaydıyla )
2-Davalı asıl alacak yönünden itirazında haksız çıktığından dava konusu edilen nakdi bedel olan 5.534,72-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 10.071,27-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.517,84-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 7.553,43-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 23.115,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 2.517,84-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 2.598,54TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.960,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.960,25-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.960,22-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL ücretin kabul-ret oranına göre; 1.559,84 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına; 0,16-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı