Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/651 E. 2023/145 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/651 Esas – 2023/145
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/651 Esas
KARAR NO : 2023/145

HAKİM : …

DAVACI :…

DAVALI :…
VEKİLİ :…

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın davalı ile aralarındaki hayali bir ticari ilişkiden dolayı davalıya borçlandığını, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya çekler verdiğini, bu çekleri ödeyemeyince çeklerin arkasının ilgili banka tarafından vurulduğunu, çeklerin parasını bizzat davalı tarafa ve şahıs hesabına ödediğini, ancak davalının bu çekleri ödemedin diye çekleri kendisine iade ettiğini, yerine boş senet istediğini, çekleri alabilmek için mecburen imzalı bir senet vermek zorunda kaldığını, senette sadece imzasının bulunup tarih ve miktarın yazılı olmadığını, davalının kötü niyetli olarak almış olduğu senede 66.000,00 TL, ödeme gününüde 15.11.2018 tarihi yazarak Sakarya…. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalı tarafa borcu olmadığı gibi söz konusu senedin rıza dışında davalı tarafın çekleri iade etmemesinden kaynaklı verildiğini belirterek davalı tarafa icra takibine konu senet yönünden borçlu olmadığının tespitine, Sakarya …. İcra Müdürlüğünün …/…esas sayılı takip dosyasına konu 15.11.2018 ödeme günlü 66.000,00 TL’lik senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi verildiği, davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Sakarya …. İcra Dairesinin… esas sayılı icra takibine konu 15.11.2018 tanzim tarihli , 19.02.2019 vade tarihli , keşidecisi…olan, lehtarı …olan 66.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/2022 tarih … Esas,… Karar sayılı dosyası verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevdii edildiğinden, mahkememizin işbu esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davacı … ile davalı .. .. görülen 2021/19065 nolu soruşturma dosyasının bir suretini mahkememize göndermiştir. Soruşturma dosyasının yapılan incelemesinde davacının davalıya ticari ilişkilerinden dolayı borçlandığını, 2018 yılında verdiği çeki gününde ödeyemediğini, ancak daha sonra gecikmeli olarak ödediğini, aralarındaki ticaretin bu şekilde sonuçlandığını, 2020 yılı içerisinde ise vermiş olduğu bütün çekleri geri istediğini, çekleri geri verebilmesi için davalının kendisine boş senet imzalattığını, sonrasında davalının boş senedi doldurarak icra takibi başlattığını beyan ederek şikayetçi olduğu, şikayet sonrasında başlatılan soruşturmada taraflar arasındaki ihtilafın alacak borç ilişkisine dayalı hukuki ihtilaf olduğu, davacının borcu olmadığı halde davalıya senet verdiği yönündeki iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiştir.
Sakarya…. İcra Müdürlüğü …sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, Sakarya ….cra Müdürlüğü ….sayılı dosyasında takibe konu senet aslının okunaklı bir suretini mahkememize gönderilmiştir.
Davalı vekili tarafından davanını arabuluculuk dava şartına tabi olduğu belirtilmiş ise de davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca; bu konudaki Bölge Adliye Mahkemeleri arasında çıkan uyuşmazlık, Yargıtay 19. H.D. 13/02/2020 tarih, 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı karar ile ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı şeklinde giderilmiştir. Menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde olmadığından davalının davanın arabulucuk dava şartına tabi olduğuna yönelik itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
ası ve davalının tanık dinletilmesine muvafakatinin olmadığını beyan etmesi dikkate alındığında davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
“…Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6).Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Kambiyo senedi ve bononun hukukî niteliğine değinmek gerekirse; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illî ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukukî işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir amaca ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Bu genel açıklamadan sonra, hemen belirtmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2022 Tarih 2021(19)11-445 Esas, 2022/1173 Karar)
Davacı tarafından Sakarya İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takibine konu 15.11.2018 tanzim tarihli , 19.02.2019 vade tarihli , keşidecisi … olan, lehtarı … olan 66.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla iş bu dava açılmıştır. Davacının davalıya vermiş olduğu çeklerin geri verilmesi amacıyla icra takibine konu senedi imzalayarak davalıya boş bir şekilde verdiğini beyan ettiği, davacının senet üzerindeki imzayı inkar etmediği, davalının soruşturma dosyasında alınan ifadesinde davacının kendisine borcu bulunduğunu, senedin davacının isteği üzerine doldurulduğunu beyan ettiği, senet üzerinde hangi amaçla verildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup bağımsız borç ikrarını içerdiği, davacının davalıya borçlu olmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, davacı tarafından dosyaya yazılı bir delil sunulmadığı, davacı tarafından yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacının kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken maktu 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.127,12-TL’nin mahsubu ile bakiye 947,22-TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından karşılanan 8,50-TL vekalet harcının davacıdan alınarak yatıran tarafa verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 10.560,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 15,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip…
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır