Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/650 E. 2022/1310 K. 20.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/650 Esas – 2022/1310
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/650 Esas
KARAR NO : 2022/1310

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALILAR :…
DAVA :Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; 12/11/2021 tarihinde … ili … ilçesi v bağlantısı istikametinde adına kayıtlı ulunan…plaka sayılı aracı ile seyir halindeyken aracın motorundan bir ses gelmesi nedeniyle aracında çocuğu olduğu için TEM otoban yoluna çıkmadan geriye dönerek aracını servise götürdüğü esnada motordan gelen sesin artmasıyla D-100 istikametine 7 metrelik iki yönü iki şeritli yolun sağ tarafında bulunan emniyet şeridine çekip araçtaki durumu, sesin nereden geldiğini anlamak için motorunu dahi stop etmeden araçtan inip güvenlik önlemlerini almaya fırsat bulamadan arkadan aynı yönden gelip aynı istikamette seyreden davalı … … … sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracın sağ ön kısmı ile kendi aracının sol arka çamurluk kısmına çarpması nedeniyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada herhangi bir kusurunun olmamasına rağmen trafik polislerinin tutmuş olduğu tutanakta her iki tarafı da %50 kusurlu gösterildiklerini, bunun üzerine Hendek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne kusur ve hasarın tespiti için dava açtıklarını, Hendek Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/21 değişik iş sayılı kararı ile taleplerinin kabul edildiği ve bilirkişi tarafından hazırlanan raporda kusurun tamamen karşı tarafa olduğu ve hasarın KDV dahil 73.352,42 TL olduğunun tespit edildiği, aracının perde çıkarıldığını, 147.000,00 TL rayiç bedel belirlendiğini., %50 kusur nedeniyle sigorta tarafından 112.650 TL lik ödeme gerçekleştirildiğini, verilen kusur nedeniyle 34.50,00 TL lik bir kesinti yapıldığnı ancak bilirkişi tespit iile kendi kusurunun olmadığı ve kusur oranının tamamının karşı tarafta olduğunun tespit edildiğini, aracının arızası nedeniyle emniyet şeridinde durakladığına dair bu arıza ile ilgili belgeleri dilekçesi ekinde ibraz ettiğini, yapılan bilirkiş iincemesi sonucu kazada kusurunun olmadığı tespit edildiğinden sigorta firması tarafından kusurlu olduğu gerekçesiyle kesintiye uğratılan 34.350 TL nin davalı sigorta şirketinden yasal faizi ile birlikte tahsili ile tarafına ödenmesine, meydana gelen ve karşı tarafın %100 kusurlu olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilen kaza nedeniyle yapmış olduğu masrafların karşılığı olarak 6.375,70 TL’ni davalı Hasan Basri Latifoğlu’ndan yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek tarafına ödenmesine, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketine sigorta edildiği iddia edilen …plaka sayılı aracın 12.11.2021 tarihinde karıştığı trafik kazasına ilişkin; Kasko ve Sigorta Poliçesinin, Hasar dosyasının, Hasar dosyasına ait aktüerya/ekspertiz raporunun, Trafik kazası nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı ve dayanak belgelerinin, Davacı tarafça başvuru olup olmadığı, varsa başvuru tarihi, belgeleri ve verilen yanıtların mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine 12.11.2021 tarihinde … ve …plaka sayılı aracın malik bilgilerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmıştır.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine … plaka sayılı aracın tramer kayıtlarının bildirilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Hendek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/21 Değişik iş sayılı dosyasının bir suretinin UYAP sistemi üzerinden gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve dosya sureti mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı asile; 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesine göre; davacı tarafa arabuluculuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği ihtarını içerir muhtıra çıkartıldığı anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa; 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesine göre; “ Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmündedir.
Yine 6325 sayılı HUAK’ın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesine göre; “ İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmündedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamında; “30… Aynı Kanunun 3. maddesinde düzenlenen arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda soru işareti bulunmamaktadır. Çünkü kanun koyucu 3. maddede “Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde açık düzenleme yaparak bireysel iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koymuştur.” şeklinde tespitte bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114/2.maddesinde, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun düzenlendiği, aynı yasanın 115/2.maddesi 1.cümlesi düzenlemesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinin yürürlüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden sonra, 29.03.2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabuluculuğun dava şartı olduğu, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının arandığı, Yine 6325 sayılı HUAK m.18/A’ya göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamında haklı olarak tespit edildiği üzere, 6325 sayılı HUAK m.18/A ile; “… Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki düzenlemeyi içeren 7036 sayılı Kanun’un 3.maddesi için, kanun koyucunun arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koyduğunu belirttikleri, bu nedenle 7036 sayılı Kanun’un 3.maddesi ile aynı düzenlemeyi içeren HUAK m.18/A için de aynı hususun geçerli olduğu, dolayısıyla anılan dava şartı eksikliğinin sonradan giderilemeyeceği, yine özel kanun ile genel kanunun ayrı düzenlemeler içermesi halinde özel kanunun uygulanacağı ilkesine göre 6100 sayılı yasaya göre daha özel nitelikte olan 6325 sayılı HUAK’ın somut olayda uygulanmasının gerektiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesinin 2. cümlesinin somut olayda uygulanamayacağı anlaşılarak;
Eldeki davada; tensip zaptı (11) nolu ara kararı ile arabuluculuk son oturum tutanağının dosyaya sunulması için davacıya muhtıra çıkarılmasına karar verildiği, muhtıranın davacıya tebliğ edildiği ancak davacı tarafıdan mahkememizce verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk son oturum tutanağının dosyaya sunulmadığı, davacının 19.07.2022 tarihli dilekçesi ile araya kurban bayramı ve 15 Temmuz resmi tatillerinin girmesi nedeniyle resmi başvuruları yapamadığını belirttiği, dava tarihi olan 29.03.2022 tarihi itibariyle davacının arabuluculuğa başvurmadığının anlaşıldığı, dava tarihi itibariyle arabuluculuğun dava şartı olduğu, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının arandığı, davacı tarafın arabulucuya başvurma dava şartını yerine getirmediği anlaşılmakla, 6102 sayılı yasanın 5/A, 6325 sayılı yasanın 18/A, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih 2017/10-2695 esas, 2020/587 karar sayılı ilamı da nazara alınarak, eldeki davanın 6100 sayılı yasanın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği usulden reddine dair, 6100 sayılı HMK’nın 320/1.maddesi uyarınca taraflar davet edilmeksizin dosya üzerinden karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Açılan davanın 6102 Sayılı yasanın 5/A, 6325 sayılı yasanın 18/A ve 6100 sayılı yasanın 114/2 ve 115/2 Maddeleri gereği DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 614,75-TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/07/2022
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı