Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/647 E. 2022/1247 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/647 Esas – 2022/1247
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/647 Esas
KARAR NO : 2022/1247

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : …..
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili…….. Travel Turizm ve Servis Taşımacılığı Tic.Ltd.Şti ve …. …. Araçlar San. Ve Tic. Ltd.Şti arasında 15/11/2021 tarihinde alım-satım ve araç sipariş sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin satıcının talebi üzerine peşinat olarak davalı olan …. …. ait olan hesaba ilk seferinde …. TL, ikinci seferde …. TL gönderilen paraların açıklama kısmına …. …. ödemesi olarak yazıldığını, …. …. gönderilmiş olan ücretler için kendilerine proforma faturası düzenlendiğini, açıklama kısmına araç modeli, model, koltuk sayısı, şase numarası ve motor numarası belirten faturayı kesip müvekkili şirkete gönderdiğini, anlaşma sözleşmesinde görüleceği üzere müvekkilinin üzerine düşeni yaptığını, satıcı konumda bulunan şirketin çalışanı vasfında olan …. …. adına verilmiş olduğu hesap numarasına iki parça olacak şekilde ödeme olarak 300.000,00 TL miktarı gönderdiğini, sözleşme gereği aracın hazır olması durumunda noter huzurunda satış gerçekleştiği zaman kalan ücret olan 110.000,00 TL’yi de satıcıya verilmek üzere anlaşma yapıldığını, akabinde şirket yetkilisinin farklı tarihlerde davalı şirketin iş yerine giderek aracın teslimini istediğini ancak muhatap bulamadığını, sürekli oyalandığını, müvekkili şirketin turizm işiyle uğraştığını, aracın teslim edilmemesi nedeniyle maddi ve manevi şekilde zarara uğradığını, müvekkili şirketin temerrüte düşen davalı şirkete ve hesap sahibine 12/01/2022 tarihinde …. …. 20. Noterliğinden ihtar çekildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, izah edilen nedenlerle müvekkilinin alacağının tahsilini sağlamak amacıyla davalı …. …. menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulü ile araç bedeli olarak yollanmış olan 300.000,00 TL ve 10.000 TL sözleşme ceza bedeli ile gecikme tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, borçlular temerrüde düşmekte kusurlu olduğu için bilirkişi marifetiyle menfi ve müspet zararların tespiti ile söz konusu menfi ve müspet zararların da hesaplanıp tazminini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin …./…. Esas sayılı dosyasında yapılan tefrik üzerine dava dilekçesindeki 3 nolu istem yönünden talebe ilişkin davanın mahkememiz …./….Esas sayılı sırasına kaydedildiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1-6100 sayılı HMK’nın “Dava dilekçesinin içeriği” başlıklı 119.maddesine göre;
” (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık
özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması
hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.

2-Yine 6100 sayılı HMK’nın “Kesin süre” başlıklı 94.maddesine göre;
” (1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar
verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa
geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre
isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.”
Somut olayda; Davacı tarafın mahkememize sunduğu 03.06.2022 tarihli dava dilekçesinin sonuç kısmında;
“… 1-) Davanın kabulü ile Araç Bedeli olarak yollanmış olan 300.000,00 TL ve 10.000 TL sözleşme ceza bedeli ile gecikme tazminatının, Temerrüt tarihinden itibaren Avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,

3-) Borçlular temerrüde düşmekte kusurlu olduğu için bilirkişi marifetiyle menfi ve müspet zararların tespiti ile söz konusu menfi ve müspet zararlarında hesaplanıp tazminini talep etmekteyiz, (Tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla)

4-) Müvekkil tarafından gönderilmiş olan İhtarname ücreti olan 506,31 TL faiziyle beraber tahsiline,
…” şeklinde talepte bulunduğu, davasını 310.506,31 TL üzerinden harçlandırdığı, 3 numaralı talebi yönünden herhangi bir harç yatırmadığı gibi bu talebi yönünden dava değerini de belirtmediği, yine müspet ve menfi zarar kalemlerinin birden fazla olduğu nazara alındığında bu taleplerini açıklaması için davacı tarafa 07.06.2022 tarihli ara kararımız ile 1 haftalık kesin süre verilmiş, davacı tarafından süresi içerisinde verilen 08.06.2022 tarihli talep açıklama dilekçesi ile 3 nolu ara karar yönünden dava değerinin 30.000 TL olduğu, bunun 20.000 TL’sinin müspet zarar için, 10.000 TL’sinin menfi zarar için olduğunun bildirildiği görülmüştür.
3-Ancak müspet zarar ve menfi zarar adı altında istenebilecek tazminat kalemlerinin birden fazla olması nazara alındığında davacının hangi tazminat kalemlerini talep ettiği, ve istediği 20.000 TL’nin ne kadarının hangi müspet zarar kalemleri için olduğunu, 10.000 TL’nin ne kadarının hangi menfi tazminat kalemleri için olduğunu açıklamadığı, bu şekilde talep sonucunun açık olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafa 08.06.2022 tarihli ara karar ile; ” Mahkememizin 07/06/2022 tarihli ara kararı ile, talep sonucundaki 3 nolu talebin açıklanması istenmiş davacı vekili tarafından 08/06/2022 tarihli dilekçe ile menfi zarar için 10.000 TL müspet zarar için 20.000 TL olduğu belirtilmiş ise de anılan zarar taleplerinin birden fazla zarar kalemi içerdikleri, ancak davacı tarafça müspet zarar kalemi için hangi kalemlerin talep edildiğinin ve yine menfi zarar için hangi kalemlerin talep edildiğinin açıklanmadığı anlaşıldığından, davacı tarafa HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2 maddeleri gereğince 1 haftalık kesin süre verilerek, 20.000 TL’lik müspet zarar talebinin hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu açıklanarak, 20.000 TL’nin ne kadarının hangi talebe ilişkin olduğu, 10.000 TL’lik menfi zarar talebinin hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu açıklanarak, 10.000 TL’nin ne kadarının hangi talebe ilişkin olduğunun açıklanmasının istenilmesine, aksi halde davanın bu talep yönünden açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu hususta davacı vekiline muhtıra çıkartılmasına,” karar verilmiş, bu şekilde kesin süre verilip, kesin sürenin sonuçları açıklanmış, davacı tarafından süresi içinde sunulan 13.06.2022 tarihli talep açıklama dilekçesinde;”
2- 20.000 TL Müspet Zarar -fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere,
Bilirkişi marifetiyle müvekkil şirketin uğramış olduğu kazanç kaybı ile bugün aynı aracın alınması durumunda fiyat farkı olan müspet zararların kalemlerini hesaplanmasını talep etmekteyiz.
3-) 10.000 TL Menfi Zarar -Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere,
Bilirkişi marifetiyle , müvekkilimin aracı alabilmek için çekmiş olduğu kredi sebebiyle uğranılan zarar ve elde edebileceği gelir ve sözleşme edimini yerine getirilmemesine bağlı olarak uğradığı menfi zararların hesaplanmasını talep etmekteyiz.” şeklinde beyanda bulunulduğu, ancak 20.000 TL’nin ne kadarının kazanç kaybına ve ne kadarının fiyat farkına ait olduğunun açıklanmadığı yine 10.000 TL’nin ne kadarının aracı alabilmek için çekmiş olduğu kredi sebebiyle uğranılan zarara, ne kadarının elde edebileceği gelire ve ne kadarının sözleşme edimini yerine getirilmemesine bağlı olarak uğradığı menfi zararlara ait olduğu açıklanmadığından, mahkememizin 08.06.2022 tarihli ara kararında açıklanan “…20.000 TL’nin ne kadarının hangi talebe ilişkin olduğu, 10.000 TL’lik menfi zarar talebinin hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu açıklanarak, 10.000 TL’nin ne kadarının hangi talebe ilişkin olduğunun açıklanmasının istenilmesine…” kısmının yerine getirilmediği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 94 ve 119/2.maddeleri gereği bu istemler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının …./…. Esas sayılı tefrik edilen dosyasında dava dilekçesindeki 3 nolu istem yönünden talebine ilişkin davanın HMK 119/2 Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Tefrik edilen dosya üzerinden başvurma harcı alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tefrik edilen dosya üzerinden 3 nolu talebe ilişkin alınan 512,33 TL nispi harçtan maktu 80,70 TL harç düşüldükten sonra bakiye 431,63 TL’nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 (İki) Hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/06/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı