Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/638 E. 2022/1373 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/638 Esas – 2022/1373
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/638 Esas
KARAR NO : 2022/1373

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin su şişesi, meşrubat şişesi ve benzeri şişe kapağı üreten firma olduğunu, davalı şirket ile uzun yıllardır ticaret yaptığını, müvekkilinin davalıya 02/08/2021 tarih … sıra numaralı 59.901,59 TL tutarlı fatura ile bir kısım tahta palet ve su şişesi kapağı sattığını, aynı malların 02/08/2021 tarih … nolu irsaliye ve nakliyecinin düzenlediği belge ile davalıya teslim edildiğini, davalının malları teslim almasına rağmen bu mallara ilişkin fatura bedelini bugüne kadar müvekkili şirkete ödenmediğini, alacağın ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, alacağın ödenmemesi üzerine takibin bu defa İİK. 43/2 maddesi kapsamında iflas yolu ile takibe çevrildiğini, iflas ödeme emrinin başlatılan ilamsız takipte icra dosyasına vekaletname sunan borçlu şirket vekiline tebliğ edildiğini ve iflas takibinin kesinleştiğini, davalı şirket hakkında başlanan iflas takibinin kesinleşmesi ve halen icra dosya borcunun ödenmemesi üzerine açılan davanın kabulünü, davalı şirket hakkında şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası uyap ortamında incelenmiş, davacının 19/11/2021 tarihli takip talebi ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi başlattığı ve 23/05/2022 tarihinde İİK 43/2 maddesi gereğince takip yolunu iflas yoluyla takip olarak değiştirdiği, iflas ödeme emrinin 24/05/2022 tarihinde düzenlenerek borçlu şirket vekiline 31/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, iflas ödeme emrinin davalı borçlu şirkete tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Dava İİK 156 maddesine dayanılarak iflas istemine ilişkindir. Mahkememizce öncelikli olarak davanın dayanağı iflas takibinin usul ve yasaya uygun olup olmadığını incelemiştir. İİK’nun 43.maddesinde gösterilen usulle takip yolunun değiştirilmesi mümkündür.
İİK 43 maddesi “İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir. Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harc ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.” şeklindedir. Takip yolunun değiştirilmesinde evvel ki takibin kesinleşmiş olmasının veya itiraz üzerine durmasının etkisi bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. HD.’nin 2020/170 E.- 2020/361 K.sayılı ilamı).
İİK’nın 43/2 maddesi uyarınca takip yolunun değiştirilerek iflas takibine çevrilmesi halinde takip yeni baştan yapılmış olmakla ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi zorunludur. Takip yolunun değiştirilmesinden önceki aşamada borçlu vekili olarak dosyada yer alan avukata yapılan iflas ödeme emri tebliği geçersizdir. Zira icra takibinin İİK 43 maddesi gereğince değiştirilerek iflas yoluyla takibe geçilmesi ile birlikte yeni bir takip başlatılmıştır.
İİK’nun 155 ve 156.madde hükümleri, “iflas”ın hukuki sonuçları ile birlikte mütala edildiğinde iflas yoluyla adi takipte iflas ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 30/06/2016 gün 2015/4288 E., 2016/4077 K.sayılı içtihadı da bu yöndedir. Borçlu asil dışında vekiline iflas ödeme emrinin tebliğ edilmesinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu halde, iflas takibi kesinleşmemiştir. Kesinleşmeyen iflas takibine dayalı olarak iflas davası da açılamaz. (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/915 Esas 2021/925 Karar) (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5294 Esas 2022/3531 Karar)

Somut olayda; iflas ödeme emri borçlu asile tebliğe gönderilmemiş, ödeme emri borçlunun vekiline tebliğ edilmiştir. Bu tebligat daha sonradan geçerli kabul edilebilecek bir tebligat olmayıp hukuki bir değer taşımamaktadır. İflas takibi kesinleşmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İflas ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmemiş olması sebebiyle kesinleşmiş bir icra takibi bulunmamakla davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
5-HMK nun 321/2 maddesinin son cümlesi gereği gerekçeli kararın talep aranmaksızın taraf vekillerine tebliğine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı