Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/606 E. 2022/1533 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/606 Esas – 2022/1533
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/606 Esas
KARAR NO : 2022/1533

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Sakarya Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine 07/06/2022 tarihinde mahkememize gönderilen Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) terditli olarak tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın iddiaları: Taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 06/10/2017 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile … nolu parselde bulunan inşaattan yapılacak bir adet dükkanın davacıya satışının ön görüldüğünü ve bedelin davalıya ödendiğini, ancak taşınmazın davalı tarafça devrinin yapılmadığını, belirterek öncelikle dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline, olmadığı taktirde dava tarihindeki rayiç bedelinin davalıdan tahsiline, bu talebin de kabul görmemesi halinde sözleşme gereğince ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf; Satış bedelinin 350.000,00 TL olduğunu, davacı tarafça ödemenin tamamlanmadığını, davacı tarafça sadece 220.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ilerleyen süreçte taşınmazı satın almaktan şifahi olarak vazgeçtiğini, düzenlenen sözleşmenin bir kısmının boş olduğunu, dava öncesinde bu boşlukların doldurulduğunu, davalının temerrüde düşürülmediğini, taleplerin haksız olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Yapılan araştırmada davacının emlak işi ile uğraştığı ve tacir sıfatının bulunduğu, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği ve davanın ticari dava olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında adi yazılı şekilde taşınmaz satış vaadi düzenlendiği, bu sözleşme kapsamında davacının 220.000,00 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık:
1-Davacının bu sözleşmeye dayanarak davalıdan taşınmazın adına tescilini talep edip edemeyeceği,
2-Sözleşmenin geçerli bir sözleşme olup olmadığı,
3-Bu sözleşme kapsamında ödenen 220.000,00 TL’nin hangi tarih itibariyle, hangi değerlemeye göre iadesinin gerektiği,
4-Faiz talebinin haklı olup olmadığı ve uygulanması gereken faizin ne olduğu, hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmiş, sulh olma ihtimalleri görülmekle taraf vekillerine süre verilmiş, netice olarak sulh olmuşlardır. Davacı vekili tarafların ve vekillerin imzalarının içeren 02/12/2022 tarihli anlaşma tutanağını dosyaya ibraz etmiştir.
Taraf vekilleri duruşmadaki beyanlarında karşılıklı olarak anlaşmaya vardıklarını ve birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ifade etmişler, sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmasını istemişlerdir.
6100 sayılı HMK nun 313 maddesine göre: Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.
HMK nun 314 maddesine göre: Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. (Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.
HMK 315 maddesine göre de: Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tarafların karşılıklı olarak anlaşmaya varmış olmaları itibariyle talepleri de gözetilerek HMK nun 315 maddesi gereğince sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve yargılama giderleri kendi üzerilerinde bırakılarak vekalet ücretine hükmolunmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 16.996,80 TL karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti hükmolunmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Yönetmelik hükümleri gereğince talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafça yatırılmış gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2022

Başkan…
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip…
e-imzalı