Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 E. 2022/1212 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/589 Esas – 2022/1211
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/589 Esas
KARAR NO : 2022/1211

HAKİM :….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVALI :….

DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı idare …. …. Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü arasında 01/01/2022 işe başlama tarihli 31/12/2022 sona erme tarihli personel taşıma işi hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmenin halen devam ettiğini ve tarafların sözleşme hükümlerine göre karşılıklı hak ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 17/12/2021 tarih ve 31692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/01/2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenlemeye göre asgari ücretin brüt 3.557,5 ‘den 5.004,00 TL’ye yükseltildiğini ve işverene maliyetinin 4.203,56 TL’den 5.879,70 TL’ye yükseltildiğini, dolayısıyla bir önceki yıla göre brüt asgari ücretin %39,87 TL’lik bir artış gösterdiğini, her ne kadar sözleşmenin başlangıç tarihi 01/01/2022 olsa da ihale tekliflerinin 2021 aralık ayının 2. Haftası verilmiş olup asgari ücretteki artış oranının bu kadar fazla olmasının müvekkili tarafça beklenmediğini, taşımacılık sözleşmelerinin en önemli gider kalemlerinin şoförlere ödenen asgari ücret ve aracın akaryakıt giderleri olduğunu, ihale teklifleri yapılırken akaryakıt fiyatlarındaki olası artışın elbette hesaba katıldığını, taraflar arasında imzalanan personel taşıma işi hizmet alımına ilişkin sözleşmenin 5. Maddesinde belirtildiği üzere ”.. Yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatı gidiş dönüş bir sefer olmak üzere kdv hariç günlük 439,00 TL*252=110.628,00 TL bedel üzerinden akdedilmiştir.” şeklinde anlaşmaya varıldığını, ancak artan olağanüstü benzin fiyatları, yükselen enflasyon ve asgari ücret artışı göz önüne alınarak söz konusu işin kararlaştırılan bedel üzerinden devamının müvekkilini ekonomik çıkmaza sokacağını, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL olmak üzere açıklanan gider kalemleri ve sözleşmenin bitiş tarihi göz önüne alınarak söz konusu işin kararlaştırılan bedel üzerinden devamı mümkün olamayacağından, sözleşme başlangıç tarihinden itibaren bilirkişilerce hesaplanan miktar üzerinden 01/01/2022 tarihinden itibaren sözleşmenin uyarlanmasını ve aradaki fiyat farkının müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin uyarlanması talebine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 02.06.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davalı Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 06/06/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı