Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/598 E. 2022/1215 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/598 Esas – 2022/1215
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : …
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerden Teotek makine üretimi, …’in ise çelik imalatı işiyle iştigal ettiğini, müvekkili şirketler ile davalı arasında 04/03/2021 tarihli Çelik Karkas Sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşme gereği müvekkili tarafından 11 kalem yapının üretim ve montajının davalıya taahhüt edildiğini, sözleşme gereği davalının müvekkiline 188.000,00 TL bedel ödemesi kararlaştırıldığını, müvekkiline yalnızca 100.000,00 TL tutarında banka havalesi yapıldığını, kalan 88.000,00 TL’lik ödemenin davalı tarafından müvekkiline halen yapılmadığını, sözleşmeye göre 28/03/2021 tarihinde teslim edilmesi gereken yapıların 4 tanesinin proje onaylarının davalı yanca 24/05/2021 tarihinde onaylandığını, bu yapıların üretimi ve montajının müvekkili tarafından bir ay içinde gerçekleştirildiğini, 7 adet yapının ise halen daha davalı yanca projelere onay verilmediğinden, müvekkili tarafından üretilememiş ve davalıya teslim edilemediğini, davalının ise onayını vermediği projelerin halen kendisine teslim edilmemiş olduğunu gerekçe göstererek sözleşmeden döndüğünü müvekkiline ihtar ettiğini, buna karşılık müvekkili tarafından da davalının dönme bildirimine konu taleplerinin karşılanamayacağını çünkü davalı yanca sözleşmesel edimlerin zamanında yerine getirilmediğini, davalının dönmesi nedeniyle müvekkili şirketlerin zarara uğradığını, bunların da dava ve talep konusu edileceği cevabının ihtarname ile davalıya ihtar edildiğini, müvekkillerinin davalı ile akdedilen sözleşmeye kanalize olarak kendisine sunulan iş tekliflerini reddettiğini, izah edilen nedenlerle davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve müvekkili şirket Teotek ile müvekkili şirket Özok için ayrı ayrı talep konusu edilmek üzere, şimdilik 100,00 TL’si ilgili döneme ait müvekkili tarafından reddedilen proje teklifleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı ticari zarar ve yoksun kalınan kâr kaybı, şimdilik 100,00 TL’si davalının sözleşmeden dönmesi nedeniyle müvekkilinin yapmak durumunda kaldığı noter masrafları, şimdilik 100,00 TL’si davalının tutumu nedeniyle müvekkilinin hak kazanmış olduğu sözleşmesel cezai şart, şimdilik 100,00 TL’si hammadde, malzeme ve işçilik fiyatlarında oluşan fiyat farkı zararı, şimdilik 100,00 TL’si dönmeye rağmen tamamlanmış yapıların müvekkilline iade edilmemesi nedeniyle, yapıların davalıya teslim edildiği tarihten beridir kiralanması nedeniyle müvekkilinin uğradığı ticari zararın tazmini ve şimdilik 100,00 – TL’si müvekkilinin sözleşme bedelinden kalan ve tahsil edemediği alacağı ve şimdilik 100,00 TL’si, dönme nedeniyle müvekkiline iadesi gereken yapıların güncel rayiç bedelinin hesaplanarak bedelinin iadesi olmak üzere; tüm alacak kalemleri için davalının dönme ihbarı olan 31.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, işbu davanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/157 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, davalının taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki bankalardaki hak ve alacaklarına tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Davalı iş sahibi, davacı yüklenici olup, eser sözleşmesine konu iş nedeniyle davalının ödemede bulunmadığını iddia etmektedir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 03.06.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davalı hakkında UYAP sisteminden yapılan GElir İdaresi Başkanlığına ait sorgulamada, davalının vergi kaydının “Potansiyel mükellef” olarak göründüğü, ticari gelir getirici bir işletme kaydının olmadığı, dolayısıyla davalının tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, tensiben oybirliği ile karar verildi. 07/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı