Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 E. 2022/1214 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/579 Esas – 2022/1214
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/579 Esas
KARAR NO : 2022/1214

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ifa ettiği servis taşımacılığı sebebiyle davalı ile araç alım ve iç dizayn sözleşmesini 400.000 TL bedel karşılığında 22/11/2021 tarihinde akdettiğini, sözleşmede açıkça belirtildiği üzere davalının …. model …. …. Marka 19+1 koltuklu öğrenci servisi niteliğindeki aracı dilekçe ekinde sundukları ekipman listesi ile birlikte dizayn ederek 15-30 gün içerisinde müvekkiline teslim etmeyi taahhüt ettiklerini, müvekkilinin de bu sözleşmeye göre ödemekle sorumlu olduğu bedelin 5.000 TL’lik kısmını sözleşmenin akdedilmesi anında bakiyesini ise 22/11/2021-23/11/2021-24/11/2021 ve 25/11/2021 tarihli ödeme dekontlarıyla tamamen ödediğini, müvekkilinin akdettiği sözleşme uyarınca 30 günlük süre sonunda davalı ile iletişime geçerek aracını istediğini ancak davalı şirket yetkililerinin aracın dizaynı için gerekli ekipmanın geciktiği bahanesiyle müvekkili geçiştirdiğini, bu zamana kadar her iletişime geçtiklerinde müvekkilini oyalayan davalının son görüşmelerinde artık anlaştıkları fiyata aracı vermeyeceğini söyleyerek müvekkilinden ekstra ödeme talebinde bulunduğunu, izah edilen nedenlerle akdedilen olduğu sözleşme ile satışı ve dizaynı kararlaştırılan aracın aynının dava tarihindeki rayiç değeri olan HMK md. 107’ye göre belirsiz alacak davası olmak ve tespiti mümkün olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan alınarak yasal faiziyle davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesinden ve araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 01.06.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davacının UYAP sisteminden alınan Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarında göre “Tezgahlar ve Pazar Yerleri Vasıtasıyla Sebze ve Meyve Perakende Ticareti” alanında gelir getirici vergi kaydının olduğu, dava dilekçesi içeriğine göre davacının servis taşımacılığı için dava konusu aracı satın aldığını belirttiği, davacının servis taşımacılığına ilişkin vergi kaydının bulunmadığı gibi, vergi kaydı olan “Tezgahlar ve Pazar Yerleri Vasıtasıyla Sebze ve Meyve Perakende Ticareti” işini de dava konusu aracın ilgilendirmediği, bu durumda davacı gerçek kişinin dava konusu yönünden ticari işletmesini ilgilendiren bir uyuşmazlığın bulunmadığı gibi az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın resen ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı ve davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği hususunun İHTARINA,
4-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 216/1 maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, tensiben karar verildi. 07/06/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı