Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/541 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/564 Esas – 2023/541
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/541

HAKİM :…
KATİP : ..

DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
DAVALI : T..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/.. E. sayılı icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve söz konusu icra takibinin durduğunu, davalı ile davacı arasındaki ticari iş ilişkisine dayanan 15.06.2020 düzenleme tarihli ve 65.355,18-TL tutarında fatura ile cari hesap alacağı bulunduğunu, cari hesap dökümü incelendiğinde, davalı taraftan cari hesap alacağı olduğu ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/.. E. sayılı dosyasına sunmuş olduğu 04.02.2022 tarihli itiraz dilekçesi kapsamında hem imzaya itiraz edilmiş hem de icra takibine konu tutarın ödendiği belirtildiğini, icra takibinde işletmiş olduğumuz faize de itiraz etmiş olup işbu itirazın yasal dayanağı bulunmadığını, davalının tacir olduğundan ve alacak da ticari ilişki neticesinde doğmuş olduğundan ticari faiz işletilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu, dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapıldığını, Arabuluculuk görüşmeleri neticesinde taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olup arabuluculuk son tutanağı 21.02.2022 tarihinde anlaşmama olarak düzenlendiği bu sebeplerle davalı tarafından Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… sayılı icra takibine yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan , itirazın iptali ile takibin devamına , haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, Yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesini taleple dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak çıkartılan davetiyelere rağmen duruşmalara iştirak etmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Sakarya 3. İcra Müdürlüğünün 2022/.. Esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu , davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında olduğu anlaşıldı.
Sakarya 3. İcra Müdürlüğünün 2022/.. Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
İlgili vergi dairelerinden ba-bs formları celp edilmiştir.
Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Bilirkişi 08/11/2022 tarihli raporunda “… Davacının dosyaya sunduğu 2020 yılı faturalar ile Ticari defterlerine kayıtları arasında farklılık olduğu, 2020 yılı Ticari defterlerinde 14 fatura karşılık 70.817,70.TL kayıtlı olduğu, 20.06.2020 tarihinde yevmiye defterine işlenmiş olan 17.700 TL tutarındaki faturanın sehven işlenmiş olduğu nakit tahsilat girildiği cari hesabı etkilemediği, Davacı .. .. 2020 yılı yevmiye kayıtlarına 25.01.2020 Tarihli 83Jatura numaralı 2.537,00.TL toplam tutarındaki faturasını Ticari defterlerine kayıt etmediği, Davacı .. .. 2020 yılında Davalı Termofisher İsi Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ait cari dökümü muavin kaydının tutulmadığı satışların peşin yapılmış gibi 100 kasa hesabıyla kapatıldığı Genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olmadığı, Davacının dosyaya sunduğu 2021 yılı faturalar ile Ticari defterlerine kayıtları arasında farklılık olduğu, 2021 yılı Ticari defterlerinde 01.01.2021 tarihinde | nolu yevmiye kaydındaki 214,28 TL tutarın sehven 120 125 davalın cari hesabına işlenmiş olduğu 16 Jatura karşılık (124.737,73-214,28 )> 124.523,451L kayıtlı olduğu dosyaya sunmuş olduğu 18 fatura toplamının 132.100,93.TL olduğu- Davacı .. .. 2021 yılı yevmiye kayıtlarına 21.10.2021 Tarihli 1426 fatura numaralı 6.313,00.TL toplam tutarındaki faturanın, 21.10.2021 Tarihli 1430 fatura numaralı 1.050,20.TL toplam tutarındaki faturalarını Ticari defterlerine kayıt etmediği, Davacı .. .. Dava dosyasına sunmuş olduğu 11-01-2022 Tarihli .. numaralı fatura .. vergi kimlik numaralı .. Redüktör ve Motor Sanayi ve Ticaret Limited şirketi tarafından düzenlenmiş bir fatura olduğu, .. .. ait olmadığı, Davacı .. .. 2020 yılında ticari defterlerinde, Davalı .. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne yapmış olduğu satışlarını peşin yapılmış olduğu, herhangi bir alacağının olmadığı, Davacı .. .. 2021 yılı ticari defterlerinde, Alıcılar hesabı 120 125 .. İsi Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin cari hesabının 90.613,98.TL borç bakiyesi vermiş olduğu, Davacı .. .. 2021 yılı ticari defterlerinde Dava tarihine kadar(27.05.2022) yukarıda dökümü faturalar için .. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin Davacı .. .. ödeme yaptığına dair ticari defterlerinde kayda rastlanamamıştır. Davacı .. .. 2020-2021 yıllarına ait bs form Toplamları 13 Belge 106.884,00TL Davalı .. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 2020-2021 yıllarına ait ba form Toplamları 10 belge 89.814,00TL olduğu birbirlerini tutmadığı, Davacı .. .. dosyaya sunmuş olduğu 11.01.2022 Tarihli .. .. nolu 2.300,00 TL tutarındaki fatura Tüm hisseleri .. .. ait olsa da .. Redüktör Ve Motor Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğe haiz olduğundan, .. .. alacağı olarak işleme alınamayacağı, Sonuç olarak dava konusu firmalar arasında Ticari münasebetin olduğu, .. .. davalı .. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden — cari hesabında 90.399,72 TL alacağının gözüktüğü, Davacı .. .. Ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmadığı, …” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davacı vekili 22/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davalıdan 35.355,18 TL alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir. Davacı vekili yemin deliline dayanmış olduğundan davacı tarafa yemin davetiyesi çıkartılmış davalı taraf çıkartılan meşruhatlı yemin davetiyesine rağmen duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” hükmünü haizdir.
Bu hüküm çerçevesinde, 24.12.2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.06.2003 tarihli ve 2001/l E., 2003/l K. sayılı kararında fatura; “Ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari belge niteliğindedir” şeklinde tanımlanmıştır.
TTK’nın 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir. (HGK 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar )
İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenip çözümlenmesi gerekir. Davacı tarafından icra takibinin dayanağı olarak takip talebine ekli faturalar gösterilmiş, mahkemece davacının iddia ettiği alacak miktarının tespitinde teslim belgelerine dayalı faturalardaki alacağın sabit olduğu kabul edilmiştir. Ancak mahkemece icra takibine dayanak yapılan fatura konusu alacak miktarının ödenip ödenmediği noktasında, takip konusu edilmeyen faturalar da inceleme konusu yapılarak karar verilmesi yerinde değildir. (HGK 2017/(19)11-1309 e. 2021/377 k.)
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/09/2019 tarihli 2017/19-919 E. 2019/886 K. sayılı “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır. Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen 65.355,18-TL bedilli fatura ile ilgili olarak Sakarya 3. İcra Dairesinin 2022/.. Esas sayılı dosyası ile 65.355,18-TL asıl alacak ve 16.410,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.766,04-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 31.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 04.02.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 26.05.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Davacı tarafça itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talepli açılan iş bu dava davacının 22.02.2023 tarihli dilekçesi ile tamamen ıslahı yapılarak talep alacak davası olarak ileri sürülmüş, davacının tamamen ıslahına ilişkin dilekçe davalı şirkete 08.04.2023 tarihinde tebliğ edilmiş, ıslah dilekçesine karşı davalı tarafça beyanda bulunulmamıştır.
Dosya kapsamında davacı tarafın davalı ile aralarındaki faturaya dayanarak davaya konu takibi açtığı anlaşılmış ise de davacı tarafından dava tamamen ıslah edilerek cari hesap alacağı istemine ilişkin talepte bulunulmuştur. Davacının talebine konu alacağın cari hesap alacağı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda detaylandırıldığı üzere; cari hesap sözleşmesi hükümlerinin uygulanabilmesi için 6102 sayılı yasanın 89.maddesi uyarınca taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi anlaşmasının bulunmasının gerektiği, somut olayda taraflar arasında böyle bir sözleşmenin bulunmadığı, dosya kapsamı ve yukarıda belirtilen ilkeler nazara alındığında önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumu şeklinde bir ilişki olduğu anlaşılarak taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu (benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Daresinin 2020/387 esas 2021/914 Karar) anlaşılmış ve yargılama açık hesap ilişkisine göre yürütülmüştür.
Taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi incelendiğinde; taraflar arasında faturaya dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı ve davalının tüzel kişi tacir olduğu, faturaların tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği anlaşılmıştır. Yukarıda detaylandırıldığı üzere; faturalar tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren bir delil olmayıp, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Yine TTK’nın 21.maddesine göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bu bağlamda taraflar arasındaki akdi ilişkinin olup olmadığının tespiti amacıyla davacının delil olarak dayandığı taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi gerekmiş, davacı tarafından ticari defterler dosyaya sunulmuş, davalı şirkete ve davalı şirket temsilcisine ticari defterlerin dosyaya sunulması için veya bulunduğu yere ilişkin açıklama yapılması için muhtıra çıkartılarak 2 haftalık kesin süre verilmiş, 2 haftalık kesin süre içerisinde ticari defterler davalı tarafından dosyaya sunulmadığından davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemiş sayılmıştır. Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde dosyamıza sunulan 08.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı …. …. 2020 yılında Davalı …. İsi Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ait cari dökümü muavin kaydının tutulmadığı, satışların peşin yapılmış gibi 100 kasa hesabıyla kapatıldığı, genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olmadığı, davacı …. …. dava dosyasına sunmuş olduğu 11.01.2022 Tarihli Termofisher numaralı faturanın Termofisher vergi kimlik numaralı …. Redüktör ve Motor Sanayi ve Ticaret Limited şirketi tarafından düzenlenmiş bir fatura olduğu, …’a ait olmadığı, davacı …. …. 2020 yılında ticari defterlerinde, davalı …. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne yapmış olduğu satışlarının peşin yapılmış olduğu, herhangi bir alacağının olmadığı, davacı …. …. 2020-2021 yıllarına ait bs form toplamları 13 belge 106.884,00 TL davalı …. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 2020-2021 yıllarına ait ba form toplamları 10 belge 89.814,00 TL olduğu birbirlerini tutmadığı, sonuç olarak dava konusu firmalar arasında ticari münasebetin olduğu, …. …. davalı …. Isı Ve Enerji Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinden cari hesabında 90.399,72 TL alacağının gözüktüğü, davacı …. …. ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmadığı belirtilmiştir. Davacının incelenen ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmaması, dava dışı …. Redüktör ve Motor Sanayi ve Ticaret Limited şirketi tarafından düzenlenmiş bir faturanın ıslah dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinde kayıtlı bulunması ancak bu alacağın davacının alacağı olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla davacının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmayan ticari defterlerine itibar edilmemiş, davacının cari hesap ekstresi kapsamında davalıdan alacaklı olduğu ispat edilememiştir.
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşılmakla davacı vekiline 30/03/2023 tarihli celsede yemin deliline dayanıp dayanmayacakları sorulmuş, davacı vekili 10.04.2023 tarihli dilekçesi ile yemin deliline dayandıklarını beyan etmiş, davalı şirket yetkilisi …. …. “Davaya konu 18.01.2022 tarihli ve 65.355,18-TL tutarındaki cari hesap dökümü kapsamında davacı şirkete borcunuzun bulunup bulunmadığı” hususunda HMK’nın 228. Maddesi maddesi gereği yemin davetiyesi çıkartılmıştır. Davalıya yemin davetiyesi yemin konusunu içerir bir şekilde 21.06.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebligata “yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrünüz olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediğiniz veya gelip de yemini iade etmediğiniz yahut yemini eda etmekten kaçındığınız taktirde yemin konusu vakıa olan 18.01.2022 tarihli ve 65.355,18-TL tutarındaki cari hesap dökümü kapsamında davacı şirkete 65.355,18-TL borçlu olduğunuz hususunu ikrar etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” şerhi eklenmiştir. Davalı şirket yetkilisi …. ….bizzat kendisine 21.06.2023 tarihinde tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamıştır. Davalı şirket yetkilisi usulüne uygun yemin davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadığından, geçerli bir mazeret ve özür de bildirmediğinden davalının yemin konusu vakıa olan 18.01.2022 tarihli ve 65.355,18-TL tutarındaki cari hesap dökümü kapsamında davacı şirkete 65.355,18-TL borçlu olduğu hususunu ikrar etmiş sayılmış, davanın kabulü ile 65.355,18-TL alacağa takip ile temerrüt oluştuğundan 21.01.2022 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 65.355,18-TL alacağın 21/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.464,41-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 707,28-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.757,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 707,28-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.432,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.220,23TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
7-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (e – duruşma vasıtasıyla) yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek karar verildi. 05/10/2023

Katip ….
e-imza

Hakim ….
e-imza