Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/556 E. 2022/1374 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/556 Esas – 2022/1374
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/556 Esas
KARAR NO : 2022/1374

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

DAVACI …
VEKİLLERİ : Av….
DAVALI …
VEKİLLERİ : Av….

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … … Tic. Ltd. Şti’nin … Sicil no ile Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı bir şirket olduğunun, davacının sicilden terkin edilen şirketteki çalışmaları nedeniyle ortaya çıkan hizmet tespitleri nedeni ile … …. İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile tespit davasının açıldığının, tüm bu nedenlerle; Ticaret Sicilinden terkin edilen … … Tic. A.Ş. (Ünvanı değişeren … … … … Paz. A.Ş.) şirketinin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ticaret sicil kaydı silinmiş şirketin dava açma ehliyetinin bulunmadığını, terkin işleminin hukuka uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirketin terkinine ilişkin kayıtlar getirtilmiş, şirketin TTK geçici 7. Maddesi uyarınca 30/06/2014 tarihinde resen sicilden silindiği, şirket temsilcilerinin …olduğu anlaşılmıştır.
… İş Mahkemesi’nin…/… Esas sayılı dosyası sistem üzerinden incelenmiştir.
…İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası uyaptan incelenmiş, bir sureti dosyaya getirtilmiş, SGK tarafından… A.Ş. aleyhinde 2004 yılında …/… esas sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı, yenilemeler sonucunda takip dosyasının….. esas sırasını aldığı ve halen derdest olduğu, şirketin terkin edildiği 2014 yılında aleyhinde derdest icra takibinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava sicilden TTK nun geçici 7. Maddesi gereğince resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca belirli koşulların varlığı hâlinde şirketler, ilgili mevzuattaki tasfiye usullerine uyulmaksızın hızlı bir şekilde ticaret sicilinden terkin edilebilecektirler. Geçici 7. maddenin 2. fıkrası gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere anılan madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre davacı sıfatıyla açılmış bir davası bulunan yahut aleyhine açılan bir davada davalı sıfatıyla yer alan yada (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2008/7980 E. 2009/12584 K. sayılı 7.12.2009 tarihli ilamında da belirtildiği üzere) şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin ilan edildiği tarihinden önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi bulunduğunda şirket hakkında anılan geçici madde kapsamında re’sen terkin işlemi yapılamaz. Geçici 7. maddenin 2. fıkrasının uygulanması için şirketin davacı veya davalı sıfatıyla yer aldığı davaların ve icra takibinin, şirketin terkin tarihinden önce açılmış ve derdest nitelikte olmaları zorunludur. Bu çerçevede geçici 7. madde kapsamında terkini amaçlanan şirketin taraf olarak yer aldığı bir davanın yada aleyhindeki icra takibinin bulunmasına rağmen yapılacak re’sen terkin işlemi, aynı maddeye aykırılık teşkil edecek olup hukuka uygun bir terkin olarak nitelendirilemez. Bu tür sebeplere dayalı olarak açılan davada şirketin ihyasını talep eden davacı, ticaret sicil müdürlüğünce münfesih kabul edilerek terkin edilen şirketin varlığını devam ettirdiğini veya re’sen terkin sürecinin hukuka aykırı olarak işletildiğini ileri sürerek bir nevi gerçekleştirilen terkin işleminin iptalini istemekte olup davanın kabulü hâlinde verilecek olan ihya kararı da şirketin terkin işleminin iptali niteliğinde olacaktır. Buradan hareketle hukuka aykırı terkin işlemi nedeniyle geçici 7. maddenin 15. fıkrasına dayalı olarak açılan dava sonrasında verilecek ihya kararı, TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye olarak nitelendirilemez. Zira hukuka aykırı şekilde geçici 7. madde kapsamında terkin edilen şirketin ihyasında amaç, eksik kalmış tasfiye işlemlerinin tamamlanarak şirketin tekrar ticaret sicilinden silinmesinden ziyade hukuka aykırı terkin işleminin iptaliyle şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasıdır. Böyle bir karar sonrasında ihyasına karar verilen şirket, herhangi bir şekilde tasfiye aşamasına girmeksizin hukuken varlık kazanır. Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicil müdürlüğünce münfesih sayılarak re’sen terkin edilen bir şirketin aynı maddenin 15. fıkrası kapsamında ihyasına yönelik olarak açılan davada, gerçekleştirilen re’sen terkin işleminin hukuka aykırılığının tespiti hâlinde verilecek ihya kararı, niteliği gereği terkin işleminin iptaline ilişkin olması nedeniyle TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye kapsamına girmeyeceğinden, ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanması gerekmez. (Yargıtay HGK 2017/11-3184 E. 2021/1107 K.)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 33. maddesinde yer alan “Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.” ilkesi uyarınca maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak hâkime ait bir görevdir. Hukuksal nitelendirmenin yapılabilmesi için bir yandan dava dilekçesinde öne sürülen maddi olgular tespit edilmeli, bir yandan da davacının talebi ve davayı açmaktaki amacı doğru bir şekilde değerlendirilmelidir.
Somut olay incelendiğinde; ihyası istenen dava konusu…Anonim Şirketi aleyhinde terkin tarihi itibariyle ve halen derdest olan …. İcra Müdürlüğünün …/… esas (eski …/… Esas) sayılı icra dosyasının bulunduğu, bu haliyle anılan şirketin Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünce 30/06/2014 tarihinde TTK geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin işleminin o tarihte devam eden icra takiplerinin varlığına rağmen gerçekleştirilmiş olması sebebiyle hukuka aykırı ve usulsüz olduğu (emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2008/7980 E. 2009/12584 K. sayılı 7.12.2009 tarihli ilamı) anlaşılmakla davanın kabulüne, anılan şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulmasına, bu kapsamda 30/06/2014 tarihli resen terkin işleminin iptaline karar verilmiş, TTK’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye söz konusu olmayıp şirket terkinden önceki statüsüne kavuşacağından ihya kararı yanında şirkete tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı …Anonim Şirketi’nin 6102 sayılı TTK nun geçici 7 maddesi gereğince 30/06/2014 tarihinde yapılan resen terkin işleminin yasaya aykırı olması sebebiyle İPTALİ ile şirketin İHYASINA,
2-Terkin işleminin iptal edilmiş olması itibariyle şirket usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşacağından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına,
4-Davalı yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tebliğ giderleri karşılandıktan sonra artan gider avansının yatıran davacıya iadesine,
5-Gerekçeli kararın HMK nun 321/2 maddesinin son cümlesi gereğince talep aranmaksızın taraf vekillerine tebliğine,
Dair; taraf vekillerinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2(İki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer ticaret mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı