Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2023/97 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/551 Esas – 2023/97
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/551 Esas
KARAR NO : 2023/97

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…

DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av….
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği davalıların ödemesi gereken borcu ödemediği, arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle hakkında takip başlatıldığı, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini, itirazın iptalini, davalıların icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı yönünden reddini, davacının iddialarını kanıtlamaya yetecek delil sunmadığını, davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün …./…. Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğünden davalı şirketin ilk kuruluş tarihinden itibaren ortak ve yetkili bilgileri celp edilmiştir.
Davacı bankadan dava konusu sözleşmeye ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Bankacı bilirkişisi …. …. özetle; davacı bankanın davalı …. ….San. ve Tic. Ltd. Şti.
firmasından 16.02.2022 icra takip tarihi itibariyle dava konusu taksitli krediden
kaynaklanan toplam alacağının 283.060,25 TL olduğu, davacı bankanın davalı …. …… San. ve Tic. Ltd. Şti.
firmasından 04.02.2022 icra takip tarihi itibariyle dava konusu taksitli krediden
kaynaklanan toplam alacağının 280.220,62 TL olduğu, davalı …. …. ….’ın davacı Banka ile …. Hazır Beton
Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine attığı
375.000,00 TL tutarındaki kefalet imzası nedeniyle 283.060,25 TL borçtan müteselsil
kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, dava konusu taksitli krediye uygulanan akdi ve icra takiplerinde talep edilen
temerrüt (29,90%) faiz oranlarının taraflar arasında düzenlenen sözleşme, ödeme planı
ve TCMB’ye bildirilen azami kredi faiz oranları sınırları içinde kaldığı, faiz
oranlarında bir problem bulunmadığı şeklinde rapor düzenlemiştir.
Bankacı bilirkişisi ….özetle; davacı bankanın davalı şirketten 16/02/2022 icra takip tarihi itibariyle dava konusu taksitli krediden kaynaklanan toplam alacağının 282.759,75-TL olduğu, davacı bankanın davalı şirketten 04/02/2022 icra takip tarihi itibariyle dava konusu taksitli krediden kaynaklanan toplam alacağının 279.916,00-TL olduğu, davalı …. …. …. davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine attığı 375.000,00-TL tutarındaki kefalet imzası nedeniyle 282.759,75-TL borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, dava konusu taksitli krediye uygulanan akdi ve icra takiplerinde talep edilen
temerrüt (29,90%) faiz oranlarının taraflar arasında düzenlenen sözleşme, ödeme planı
ve TCMB’ye bildirilen azami kredi faiz oranları sınırları içinde kaldığı, faiz
oranlarında bir problem bulunmadığı şeklinde ek rapor düzenlemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1- İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
2- Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
3-Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır.
4-6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
5-6098 sayılı TBK.’nın eşin rızası başlıklı 584. maddesinde; “eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz” hükümleri düzenlenmiştir.
6-Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. 6098 saylı Türk Borçlar Kanunundaki düzenleme uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulması için hangi hallerde eşin rızasının gerektiği ayrıntılı bir şekilde hükme bağlanmıştır. Emredici olan bu düzenlemeden, eşlerin feragat etmesi mümkün değildir. Eşin yazılı rızasının verilmesi adi yazılı şekle tâbidir. Yani rıza beyanının eş tarafından imzalanması gerekli ve yeterlidir. Ancak rıza somut ve belirli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması anında verilmelidir. Dolayısıyla gelecekte yapılacak kefalet sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genel bir rıza verilemeyeceği gibi sözleşmenin yapılmasından sonra (geçersiz sözleşmeye geçerlik kazandırmak için de) rıza verilemez.
7-Türk Borçlar Kanunu 584-(1) maddesine göre; rıza sonradan verilecek icazet ile tamamlanmadığından, eşin izni tamamlayıcı unsur değil geçerlilik unsurudur. Yani kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için eşin rızası mutlaka gereklidir. Aksi halde kefalet sözleşmesi geçersiz olacaktır. Zira; rıza, eşin kefil olma ehliyetini sınırlar ve rızanın yokluğunun yaptırımı kesin hükümsüzlüktür. Bu geçersizlik hakim tarafından resen dikkate alınır (Gümüş, M.A. Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2014, s.348). (Yargıtay HGK. 24/05/2017 tarihli 2017/12-1135 Esas – 2017/1012 sayılı kararı).Hakim, Türk Hukukunu re’sen uygular (HMK. 33. madde). Mahkeme emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (Yargıtay HGK. 13/03/2013 tarihli 2013/802 Esas – 2013/347 sayılı Kararı).
Somut olayda;
8- Davacı tarafından davalılar aleyhine dava konusu edilen 20.11.2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün …./…. sayılı takip dosyası ile 273.109,88 TL asıl alacak 7.101,91 TL takip öncesi işlemiş faiz, 335,09 TL faizin %5 gider vergisi, 593,34 TL masraf olmak üzere, toplam 281.160,22 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalılara 07.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ödeme emrine 08.04.2022 tarihinde borca itiraz ettiği, eldeki davanın 24.05.2022 tarihinde açıldığı, itirazların ve davanın 2004 sayılı yasanın 62 ve 67.maddelerindeki süreler için olduğu, davadan önce arabuluculuk dava şartının da yerine getirildiği anlaşılarak esasa geçilmiştir.
9-Davaya konu edilen kredilere ilişkin Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve tebligatı, hesap özeti ve kredi için TCMB’ye bildirilen faiz oranları dosyamız arasında alınmış, davacının anılan sözleşmeler nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve takip öncesi uygulanan faiz oranının yerinde olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 25.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda, temerrüt faizinin başlangıcı için hesap kat ihtarının e-tebligat yoluyla yapıldığı günün esas alındığı, ancak E-Tebligat yönetmeliğinin 9/6.maddesi gereği hesaplamanın hatalı olduğu, tebligatın anılan yasal düzenleme gereği postaya bırakıldığı tarihten 5 gün sonrası yapılmış sayıldığı hususu göz önüne alınarak ve taraf itirazları da değerlendirilerek yeniden hesaplama yapılması için dosya ek rapora gönderilmiştir.
10- Dosyaya bankacı bilirkişi …. tarafından 25.11.2022 tarihli kök rapor ve 30.12.2022 tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur. Anılan raporlara göre; taraflar arasında 20.11.2019 tarihli genel kredi sözleşmesi bulunduğu, davalılardan …. …. …. .. Ltd. Şti’nin asıl borçlu, diğer davalı …. …. ….’ın kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme bedelinin 250.000,00TL olduğu, kefil olan davalı ….’ın bu sözleşmeye de kefil olarak imza attığı, kefalet limitinin 375.000,00 TL olarak belirlendiği, kredinin on taksitinin tamamının on birinci taksitinin ise kısmen ödendiği, geriye kalan borcun ödenmediği, bunun üzerine davacı tarafından hesabın kat edildiği ve Üsküdar 26. Noterliğinin 29.12.2021 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarı ile temerrüt ihtarı gönderildiği, davalılara borcun ödenmesi için 1 gün süre verildiği, hesap kat ihtarının her iki davalıya da e-tebligat yolu ile yapıldığı ve temerrütün 03.01.2022 tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla tüm davalılar yönünden temerrütün takip öncesinde gerçekleştiği, dosyaya davacı tarafından sunulan TCMB ye bildirilen faiz oranlarına ve sözleşmenin 13. maddesine göre davacının uygulayacağı temerrüt faiz oranının bankalarca uygulanan en yüksek faizin %50 fazlası olarak belirledikleri, akdi faiz oranının ise TÜFE+ %2,50 olduğu, davacının TCMB’ye bildirdiği genelgeye göre ticari kredi faiz oranının %24 olduğu, bunun %50 fazlasının %36’ya tekabül ettiği, davacının talep ettiği temerrüt faiz oranının %29,90 olduğu ve sözleşme ile belirlenen sınırda kaldığı, akdi faiz oranının ise yıllara göre değiştiği, buna ilişkin tablonun raporda detaylandırıldığı, buna göre temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faizin 44.549,74 TL olduğu, BSMV’nin 2.227,49 TL olduğu, temerrüt tarihinden sonra takip tarihine kadar ise, 7.222,23 TL temerrüt faizi,361,11 TL BSMV olduğu, 593,34 TL noter masrafı olduğu sonuç olarak davacının 271.739,32 TL asıl alacak, 7.222,23 TL işlemiş temerrüt faizi, 361,11 TL BSMV, 593,34 TL masraf olmak üzere toplam 279,916,00 TL davalılardan alacaklı olduğu değerlendirilmiş, kök rapor ve ek rapor birlikte değerlendirildiğinde raporların hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmıştır.
11-Davalı …. …. ….’ın kefil olduğu, kefalet şartının el yazıları ile yazıldığı, kefalet limitlerinin açıkça yazıldığı, kefalet tarihinin yazıldığı ve sözleşme tarihleri itibariyle davalının şirketin ortağı olduğu nazara alındığında 6098 sayılı yasanın 584/3.maddesi gereği eş rızasına da gerek olmadığı anlaşılmış ve kefaletin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
12-Davalılar itirazında haksız çıktığından ve asıl alacak likit olduğundan, 2004 sayılı yasanın 67.maddesi gereği %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
13-Dosyaya sunulan 30.12.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda, hesaplamanın hem …. İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı takip dosyasının dosya açılış tarihine, hem de İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı dosyasının açılış tarihlerine göre ihtimalli olarak yapıldığı anlaşılmış, eldeki takibin ilk olarak İStanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, yetki itirazı üzerine Pamukova’ya gönderildiği anlaşıldığından, Pamukova İcra Müdürlüğünün …./……sayılı takip dosyasının yeni bir takip olmayıp İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı dosyasının devamı olduğundan, mahkememizce İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün …./…. sayılı dosyasının açılış tarihine göre yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
…. İcra Müdürlüğü’nün …./…. Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 271.739,32-TL Asıl alacak, 7.222,23-TL Takip öncesi işlemiş temerrüt faizi 361,11-TL % 5 oranında (BSMV) ve 593,34-TL masraf olmak üzere toplam 279.916,00-TL üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 29,90 oranında temerrüt faizi işletilmesine, faiz alacağına % 5 oranında (BSMV) uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalılar haksız çıktığından asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL başvuru harcı ve 19.121,06-TL karar harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.179,00-TL yargılama giderinden kabul oranına göre (%99,56 kabul); 1.173,81-TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL ücretin kabul-ret oranına göre; 1.592,96-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına; 7,04-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ne göre 42.188,24-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım sebebiyle A.A.Ü.T göre 1.244,22-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin (E- Duruşma Vasıtasıyla) yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır