Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/550 E. 2023/294 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/550 Esas – 2023/294
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/550 Esas
KARAR NO : 2023/294

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1-…
2- …
VEKİLLERİ :…

DAVALI :…
VEKİLİ :…

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.03.2019 tarihinde dava dışı sürücü …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı yarı römorkun,… yönetimindeki … plaka sayılı otomobile ve … plaka sayılı otomobile çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazada dava dışı …in asli kusurlu olduğunu, kazada…plakalı araçta yolcu olarak bulunan…nın ölümü ile eşi … ve annesi…’nın destekten yoksun kaldıklarını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinde cevap dilekçesi sunduğu, davacı …ye 44.620,01-TL, davacı…’ye 10.344,40-TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi …Bilirkişi raporunda özetle; Delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacıların müteveffanın vefatı nedeniyle; Sigorta Poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu, Davacı eşin maddi zararının 704.533,65 TL, Davacı annenin maddi zararının 133.197,41 TL hesaplandığını belirtmiştir.
Türkiye Noterler Birliğinden gelen cevap okundu, incelendi.
Akyazı Jandarma Kolluğundan gelen cevap okundu, incelendi.
SGK’ya müzekkere yazılmış, cevabi yazısında davacıların mirasçısının hizmet dökümü gönderilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunduğu davacı eş …adına 50,00-TL olan maddi tazminat talebini 69.950,00-TL arttırılarak 70.000,00-TL olarak, davacı anne … adına 50,00-TL olan maddi tazminat talebini 29.950,00-TL arttırılarak 30.000,00-TL olarak toplamda 100.000,00-TL olarak kabul edilmesini talep etimiştir.
Adli Tıp Raporunda özetle; “Mevcut bulgulara göre ;1.Durum Sürücü…ın sağ şerit üzerinde seyrederken kontrolsüzce orta şeride manevra yaptığı sırada olayın meydana gelmesi kabulü halinde; A) Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili ile yola gereken dikkatini vermediği, devamlı düz şerit çizgisinin olduğu yol bölümünde seyrini kendi seyir şeridi içerisinde sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyip, kontrolsüzce orta şeride doğru direksiyon manevrası ile yönelerek, orta şerit üzerinde seyreden çekicinin sol yan kısımlarıyla çarpıştığı anlaşılmakla kusurludur. B) Sürücü… sevk ve idaresindeki çekici ile seyri sırasında önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyretmekte olan otomobili geçmek için orta şeride geçerek seyrettiği sırada karşı yönden sağ şeridi takiben gelip, sola yönelerek orta şeride aniden giren otomobil ile çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. 2.Durum Sürücü …ın orta şerit üzerinde seyrettiği sırada olayın meydana gelmesi kabulü halinde; A) Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili ile kendi seyir yön bölümünde ilerlediği sırada karşı yön bölümünden kontrolsüz bir şekilde önündeki aracı geçmek için orta şeride yönelerek seyir şeridine giren çekiciyle çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. B) Sürücü … sevk ve idaresindeki çekici ile seyrini sırasında yola gereken dikkatini verip müteyakkız bir şekilde seyretmesi, aynı yönde önünde seyreden otomobili geçmeden evvel karşı yön bölümünde gelen araçların seyir durumlarını dikkate alması ve orta şeride uygun zamanda geçmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüz bir şekilde orta şeride manevra yaparak, karşı yön bölümünden düz seyrederek gelen otomobillin seyir yönünü kapatarak çarpıştığı anlaşılmakla kusurludur.
SONUÇ: Yukarıdaki hususlar çerçevesinde, olayda;1.DurumudaA) Sürücü …nın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu, B) Sürücü … … kusursuz olduğu,2.DurumdaA) Sürücü … … kusursuz olduğu, B) Sürücü … …. % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür (6098 sayılı TBK’nın 49.maddesi) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (6098 sayılı TBK’nın 50.maddesi)
2- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. (6098 sayılı TBK’nın 53.maddesi)
3- Olay tarihinde yürürlükte bulunan TBK sayılı yasanın 49 maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucu başkasına zarar veren bu zararını tazmine mecburdur. Aynı yasanın 50. Maddesine göre ise zararı ve miktarını zarar gören ispat etmek zorundadır. Eğer zarar gören zararın artmasına sebep olduysa hakim tazminattan indirim yapabilir.(TBK 52.m) Haksız fiil neticesinde cismani zarar meydana geldiğinde, istenilebilecek zarar kalemleri Türk Borçlar Kanunu’nun yasanın 54. Maddesinde sayılmıştır. 6098 sayılı TBK m. 56’ya göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
4-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1.maddesine göre; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 91/1.maddesine göre İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
5-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlenmiştir.
6-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.
7- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
8-Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir. Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesi dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtıldığı da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır. Bunun dışında destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada gözönünde tutulması gerekmektedir. Ancak destek almaktan vefat, evlilik ya da destek alma ihtiyacının sona ermesi gibi nedenlerle çıkan kişinin payı diğer destek alanlara aktarılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
9-Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Bununla birlikte, gerçek zarar miktarı; hak sahibinin bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve pregresif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerekir. (Yargıtay 4 HD 2021/14862 esas 2021/2802 karar) (Aynı yönde Yargıtay 4. HD’nin 2021/829 Esas 2021/3081 Karar)
Somut Olayda;
10-Dosyaya celp edilen nüfus kayıt örneklerine göre; davacı…’nın eşi, davacı ….nın oğlu olan müteveffa …’nın 17.03.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğinden bahisle, davacıların destekten yoksun kalma yönünden eldeki davayı açtıkları anlaşılmış, tarafların bildirdikleri deliller dosyaya alınmıştır.
11-Davacının dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğu, arabuluculuk aşamasının anlaşamama ile sonuçlandığı, yine davadan önce davacı tarafın davalı sigorta şirketine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre başvuru da yaptığı anlaşıldığından dava şartlarının yerine getirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
12-Davaya konu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti amacıyla dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK tarafından düzenlenen 27.10.2022 tarihli raporda sürücü…ın sağ şerit üzerinde seyrederken kontrolsüzce orta şeride manevra yaptığı sırada olayın meydana gelmesinin kabulü halinde sürücü …nın % 100 oranında kusurlu olduğu, sürücü…n kusursuz olduğu, sürücü…ın orta şerit üzerinde seyrettiği sırada olayın meydana gelmesinin kabulü halinde sürücü …’nın kusursuz olduğu, sürücü …in % 100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. ATK raporuna karşı davalı ve davacılar vekili tarafından itiraz edildiği anlaşılmış, dosyada yer alan Akyazı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.04.2021 tarih …/.. Esas ../.. Karar sayılı kararı, ceza dosya içerisinde bulunan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin 26.11.2019 tarihli raporu, 03.07.2019 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan rapor, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin 27.10.2022 tarihli raporu, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 13.04.2021 Tarih …/… Esas …/.. Karar sayılı kararı, hasar dosyası ve dosyadaki diğer belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde;17.03.2019 günü saat 23:45 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı yarı römorku ile Akyazı istikametinden Mudurnu yönüne sağ şerit üzerinde seyir halinde iken kaza mahallinde ön ilerisinde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili geçmek için orta şeride manevra yapıp seyrettiği sırada çekicinin sol yan orta kısımlarının; karşı yön bölümünden gelen sürücü …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol ön ve yan kısımlarının çarpışması akabinde … plakalı çekicinin sağ şeride yönelerek çekicinin sağ ön kısımları ile sağ şerit üzerinde seyir halinde olan … plaka sayılı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması neticesinde… plaka sayılı otomobilde yolcu olan …nın öldüğü dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazasının meydana gelmesinde…nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/1-a maddesi gereğince “Karayollarında trafik sağdan akar. Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler: a) Araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından, çok şeritli yollarda ise yol ve trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten sürmek” kuralı, aynı kanunun 48. Maddesi gereğince “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” kuralı, yine aynı kanunun 56. Maddesi gereğince “Sürücüler aşağıdaki kurallara ve yasaklara uymak zorundadırlar.a) Şerit izleme: Sürücülerin; geçme , dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları” kurallarını ihlal ettiği, …in ise KTK’nın 52. Maddesi gereğince “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak” kuralını ihlal ettiği, ceza dosyasında yapılan yargılamada …’nın meydana gelen kazada asli, …’in ise tali kusurlu olduğu sonucuna varılarak,…’nın bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın istinaftan geçerek kesinleştiği, kazada…’in tali, …’nın asli kusurlu olarak değerlendirilmesi gerektiği, kazanın oluşumunda … plakalı otomobil sürücüsü …nın %75 oranında kusurlu olduğu, …plakalı çekici sürücüsü …’in %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış, olayın oluşumu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5539 esas 2021/128 karar sayılı ilamı nazara alındığında mahkememizce de kusur oranı belirlenebileceğinden dosya ek rapora gönderilmeden mahkememizce kusur oranlarının tespiti yapılmıştır.
13-Detayları yukarıda 8 ve 9 numaralı paragraflarda açıklandığı üzere; Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu, hesaplamada bakiye ömür için TRH 2010 tablosunun kullanılarak, 1,8 teknik faiz işletilmeden, progresif rant yöntemi kullanılarak (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.09.2021 tarih, 2021/3834 esas- 2021/4568 Karar sayılı ilamı) ve 8.paragraftaki ilkeler doğrultusunda destekten yoksun kalma tazminatının hesabı için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 30.01.2023 tarihli raporda TRH2010 tablosunun bakiye ömür yönünden hesaplamada kullanıldığı, 1,8 teknik faizin uygulanmadığı, progresif rant yönteminin uygulandığı, destek oranlarının yerleşik yargı içtihatlarına uygun şekilde hesaplandığı, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek mahsup edildiği, müteveffa yolcu…nın alkollü olduğunu bildiği … idaresindeki otomobilde yolcu olarak bulunduğu esnada gerçekleşen olay sonucu kendi ölümünde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile kazanın gerçekleşmesi nedeniyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı ve davacı eş …nın destekten yoksun kalma tazminatının 704.533,65 TL olarak, davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatının 133.197,41 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Hesaplamada desteğin asgari ücret aldığı kabul edilerek yapılmış, gerçekten de dosyaya SGK hizmet dökümü nazara alındığında, asgari ücretten yapılan hesaplamanın yerinde olduğu görülmüş ve anılan rapor hükme esas alınmıştır.
14-Davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı çekici sürücüsünün meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, olay tarihinde … plakalı aracın ZMMS olan davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 91.vd maddeleri, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 61. ve 62. maddeleri gereği ortaya çıkan maddi zarardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, sigorta poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğu, sigorta tarafından davacılara toplam 54.964,41 TL ödeme yapıldığı, kalan bakiye sigorta poliçesi limitinin 305.035,59-TL olduğu, dava dışı …plakalı çekici sürücüsü …in ve dava dışı …plakalı otomobil sürücüsü …’nın kusurlu hareketleri sonucu davacıların desteğini kaybettiği, bu şekilde davacıların maddi zararının oluştuğu, ortaya çıkan zarar ile kusurlu eylem arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacının dava dilekçesi ve 29.03.2023 tarihli talep artırım dilekçesi de nazara alınarak, davacılar vekilinin talebi doğrultusunda müteveffanın eşi…için 70.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve müteveffanın annesi … için 30.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
15-Faiz istemi yönünden 2918 sayılı yasanın 99.maddesi göz önüne alınarak, sigortaya başvuru tarihi olan 15.04.2019 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 17.03.2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmiştir.
16-Davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; zamanaşımı itirazının 6098 sayılı yasanı 72. Maddesi, TCK’nın 66/1e maddesi gereği kaza tarihi olan 08/04/2021 tarihinden dava tarihine ve ıslah tarihi olan 29.03.2023 tarihine kadar on beş yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşıldığından zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı…nın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 70.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiz ile birlikte poliçe limitleri dahilinde olmak üzere alınarak davacıya ödenmesine,
2- Davacı …nın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 30.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiz ile birlikte poliçe limitleri dahilinde olmak üzere alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.831,00-TL harçtan daha önceden ödenen 80,70 TL peşin harç ve 341,21 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 421,91-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.409,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacıların maddi tazminat talepli davalarının birbirinden bağımsız ayrı davalar olduğu da gözetilerek davacı…davada vekil ile temsil edildiğinden, hükmolunan toplam maddi tazminat miktarı (70.000,00 TL ) üzerinden yürürlükteki A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 11.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı…’ya verilmesine,
5-Davacıların maddi tazminat talepli davalarının birbirinden bağımsız ayrı davalar olduğu da gözetilerek davacı…davada vekil ile temsil edildiğinden, hükmolunan toplam maddi tazminat miktarı (30.000,00 TL) üzerinden yürürlükteki A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …cı’ya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 341,21-TL Islah Harcı, 3.661,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.164,36TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 800,00-TL ücretin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflar hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara İADESİNE
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı