Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2022/1185 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/548 Esas – 2022/1185
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2022/1185

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI : …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Sakarya … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştirilerek müvekkiline ait taşınmazlara haciz konulduğunu ve satış aşamasına kadar gelindiğini, bu amaçla davalı tarafından satış yetkisi alınarak Sakarya …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası ile de izale-i şuyu davasının açıldığını, ancak müvekkilinin alacaklı olan davacı şirkete yaptırdığı bir iş ve buna dayalı bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin kendisine ait olan evinde davalı şirket dışında bir şahsa bir takım tadilatlar yaptırdığını, bu tadilatların karşılığında anlaştığı 30.000 TL bedeli ise tadilat öncesinde ve sonrasında bu şahsa bizzat elden ödediğini, müvekkilinin evinde şirket dışı şahsa yaptırdığı tamirat ve tadilat bedelinin şirketin talep ettiği gibi 239.300 TL olmadığını, davacı şirket tarafından müvekkiline ait taşınmazda bir tamirat ve tadilat işi yapılmadığı gibi buna ilişkin kendisine ulaşan bir fatura, belge veya ihbarnamenin de müvekkiline tebliğ olmadığını, izah edilen nedenlerle Sakarya …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyadaki takibe konu alacağa ve tüm ferilerine ilişkin müvekkilinin İİK72 maddesi gereğince borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, haksız yapılan icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatının davalı taraftan tahsilini, dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 20.05.2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Bu durumda eldeki davada, davacı tarafından iddianın ileri sürülüşüne ve takip dosyasındaki borcun sebebine göre; davacıya ait olan eve yapılan tadilat bedelinden kaynaklandığı, dolayısıyla davacının ticari işletmesini ilgilendiren bir durumun olmadığı, bu durumda davanın 6102 sayılı yasanın 4.maddesindeki nispi ticari davalardan olmadığı gibi davanın eser sözleşmesinden kaynaklı olduğu da nazara alındığında mutlak ticari davalardan da olamadığı bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içeirsinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edildiği takdirde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmaması halinde mahkememizce dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 24/05/2022

Katip…
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı