Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/516 E. 2022/1508 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/516 Esas – 2022/1508
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/516 Esas
KARAR NO : 2022/1508

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirket ile davalı arasında yapılmış olan sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından davalı şirkete ekte sunulu e-arşiv fatura ile gösterilen malzemelerin satışının yapılmış ve teslim edilmiş olduğunu, Her iki tarafın da tacir olduğu için davaya konu faturanın ticari defterlere işlenmiş olduğunu, malzemelerin davalı şirkete teslim edilmiş ve faturanın kesilmiş olmasına rağmen faturaya ilişkin davalı şirket tarafından itiraz edilmemiş olduğunu, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhinde Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasının açılmış ve davalının temerrüde düşürülmüş olduğunu, bunun üzerine davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmiş ve takibin durmuş olduğunu, borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olup, itirazının iptalinin gerekmekte olduğunu, davalı aleyhinde başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla mahkemede itirazın iptali davası açılmadan önce 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş ve yapılan arabuluculuk toplantısının da anlaşmama ile sonuçlanmış olduğunu, bunun üzerine arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, öncelikle dava sonunda müvekkilin davalıdan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan ve ayrıca davalı şirket aleyhinde başkaca alacaklılar tarafından da icra takipleri başlatıldığı ve borçlunun mevcudiyetini azalttığı, alacaklılarından mal kaçırma çabası içerisinde olduğu bilgisi harici olarak tarafına verildiğini, bu sebeple davalı adına kayıtlı taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalı borçlu olmadığına dair hiç bir belge sunmaksızın dosya borcunun ve ferilerinin tamamına itiraz etmiş olduğunun açık olduğunu, icra takibine konu olan alacağın likit ve belirlenebilir olup, davalının sırf alacağın tahsilin geciktirmek amacıyla kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz ettiğinin aşikar olduğunu, bu nedenle davalının itirazının iptal edilerek takibe devam edilmesinin yanı sıra, davalını takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; tedbir taleplerinin kabulünü, davanın kabulü ile Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapılan itiraz iptalini, Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibin devamını, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, borçlunun temerrüde düşmüş olduğu 06/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 30/05/2022 Havale Tarihli Cevap dilekçesinde özetle; “Sakarya…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası kapsamında haksız bir şekilde takibe itiraz edilmediği ve yapılan itirazın kötü niyet teşkil etmediği hususları ile alacağın likit olmadığı hususları dikkate alınarak davacı tarafın itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddini, Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibi yönünden davacı tarafın takip talebinde belirttiği miktarı alacağın bulunmadığını bilmesine rağmen itirazımızın iptaline yönelik iş bu davayı açarak kötü niyetli davranmış olup davalı lehine yüzde yirmi oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz,” şeklinde cevap dilekçesi vardır.
Mahkememizce; davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, bu hususta gerekçeli ara karar oluşturulmuş. Davacı vekiline iş bu ara kararın tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce İzmir … Müdürlüğü’ne davacı … Limited Şirketi’nin Beyanname Alış (BA) ve Beyanname Satış (BS) formlarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Sakarya…Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davalı … Anonim Şirketi’nin Beyanname Alış (BA) ve Beyanname Satış (BS) formlarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı tarafın bildirmiş olduğu, …” adresinde ticari defterlerin incelenmek üzere bilirkişiden icra takibine konu 04/08/2021 Tarihli, 15.928,41-TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacının ticari defterlerinin açılış kapanış onaylarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı hususlarında rapor tanzim edilmek üzere Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişisi … görevlendirilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi …07/11/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Sonuç: Davacı …. Ltd. Şti’nin, davaya konu dosya içeriği, yasal defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davalı …San. Ve Tic. A.Ş. 15.928,41-TL olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı taraf 07/11/2022 Havale Tarihli Bilirkişi Raporuna karşı 10/11/2022 Havale Tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; “07.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre aleyhe olan hususları kabul etmemekle birlikte, davalının müvekkil şirkete 15.928,41-TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu, Buna göre haklı davanın kabulünü, Sakarya … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasından davalı aleyhine başlatılmış olan takibin devamını, davalı aleyhine %20 inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili 07/11/2022 Havale Tarihli Bilirkişi Raporuna karşı 19/11/2022 Havale Tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; “29/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise 07/11/2022 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğu dikkate alınarak, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin ve eksikliklerin giderilmesi amacıyla taraflara ait ticari defter ve kayıtların tek bir bilirkişi tarafından bir arada incelenerek yeni bir rapor alınmasına, aksi halde itirazlarımızı karşılayacak ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep ederim.” şeklinde beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce davalı tarafın bildirmiş olduğu “…” adresinde ticari defterlerin incelenmek üzere bilirkişiden icra takibine konu 04/08/2021 Tarihli, 15.928,41-TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının ticari defterlerinin açılış kapanış onaylarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı hususlarında rapor tanzim edilmek üzere Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi …görevlendirilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişisi …29/09/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Sonuç ve Değerlendirme: Davalı … A. Ş. ticari defterleri elektronik defter olarak tutulmakta olduğunun, defter beratları usulüne uygun beyan edildiğini, …. A.Ş. yasal defter tutarlarında kayıtlı alış fatura tutarları toplamı (KDV dahil) 442.989,51-TL’dir. Dava konusu 04/08/2021 tarih ve 15.928,41-TL (KDV dahil) tutarlı Alış faturası da davalı şirket yasal defterlerine kayıtlı ve toplam tutara dahil olduğunu, Her iki şirketin Ba-Bs formları birbirini teyit etmemekte olduğunu, Ba ve Bs formları ile beyanı yapılmayan, yanlış beyan edilen yada eksik beyan edilen bildirim olabileceğinin, Bu bağlamda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen dava dosyasında mevcut Ba-Bs verilerine göre…nin Ba formları ile yasal defterlerinde kayıtlı alış faturaları arasında da farkın mevcut olduğunu, Davalı…A.Ş, yasal defter kayıtlarına göre davacı …. Ltd. Şti.’ne olan borcuna karşılık, dönem başı bakiyesi 5.000,-TL ile 2021 hesap döneminde 79.500,-TL banka, 230.000,-TL banka çeki ve 109.740,-TL icra dairesine olmak üzere toplam 424.240,-TL ödeme yaptığını, Yine aynı dönem içinde 34.810,-TL iade faturası Düzenlemiştir. Davacı …. Ltd. Şti.’nin 442.989,51 TL tutarındaki alacağına karşılık, davacı şirkete yapılan ödeme ve iade faturaları toplamı 459.050,-TL’dir. T.C. Sakarya ….İcra Dairesi Dosya no. …seri no…. Sıra no. …, Özel No. … nolu ve 07/09/2021 tarihli makbuz ile 136.131,75-TL yatırıldığını, davalı şirket bu tutarın 109.740,-TL’lık kısmını davacı …. Ltd. Şti. cari hesabına kaydetmiş olduğunu, Sonuç olarak; davalı … A.Ş yasal defter kayıtlarına göre, davacı … Tic. Ltd. Şti’ne borcunun bulunmamakta olduğunu, Davalı…A.Ş, davacı … Ltd. Şti’nden 16.060,49-TL alacaklı durumdadır görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların usullüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları değerlendirilecek olursa;
İcra Takibine İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” hükmünü haizdir.
Bu hüküm çerçevesinde, 24.12.2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.06.2003 tarihli ve 2001/l E., 2003/l K. sayılı kararında fatura; “Ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari belge niteliğindedir” şeklinde tanımlanmıştır.
TTK’nın 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir. (HGK 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar )
İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenip çözümlenmesi gerekir. Davacı tarafından icra takibinin dayanağı olarak takip talebine ekli faturalar gösterilmiş, mahkemece davacının iddia ettiği alacak miktarının tespitinde teslim belgelerine dayalı faturalardaki alacağın sabit olduğu kabul edilmiştir. Ancak mahkemece icra takibine dayanak yapılan fatura konusu alacak miktarının ödenip ödenmediği noktasında, takip konusu edilmeyen faturalar da inceleme konusu yapılarak karar verilmesi yerinde değildir. (HGK 2017/(19)11-1309 e. 2021/377 k.)
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bazı belgelere senetle ispat kuralının aşılabilmesi ve hakimin delilleri değerlendirirken takdir yetkisini kullanabilmesi imkanını vermiştir. Ancak belgenin, kesin delille ispatlanması gereken bir vakıa karşısında bu kuralı aşıp değerlendirilmeye alınabilmesi için HMK m. 202’de belirtilen bütün unsurları karşılaması gerekmektedir. Hakimin bu konuda yani kurala istisna getiren “kanuni unsurlar” üzerinde ise herhangi bir takdir yetkisi yoktur; bu unsurların objektif olarak gerçekleşmesi gerekir. Bir belge ancak aleyhine kullanılacak kişiden kaynaklanmışsa ve hukuki işlemi muhtemel gösteriyorsa delil başlangıcı sayılabilir. Bu bağlamda elektronik veriler de delil başlangıcı teşkil edebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5327 esas- 2021/5363 karar)
Somut Olay Yukarıdaki Açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
Davacı tarafından davalı aleyhine dava konusu edilen fatura ile ilgili olarak Sakarya… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile 15.928,41 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 11.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 11.09.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 11.05.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının gerçekleştirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Dosya kapsamında davacı tarafın davalı ile aralarındaki faturalara dayanarak davaya konu takibi açtığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere faturalar tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren bir delil olmayıp, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(19)11-944 Esas. 2021/197 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Yine TTK’nın 21.maddesine göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Dosya kapsamında alınan 29.09.2022 ve 07.11.2022 tarihli raporlara göre; tarafların uyuşmazlık konusu olan 2021 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutuldukları, usulüne uygun onaylarının yapıldığının tespit edildiği, ancak davacının defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 15.928.,41 TL alacaklı olduğu, davalının defter kayıtlarına göre ise davalının davacıdan 16.060,49 TL alacaklı olduğu, bu haliyle ticari defterlerinin birbirleri ile çelişen kayıtlar içerdiği, BA ve BS formlarının incelenmesinde ise davacı ve davalının Ba-Bs formlarının birbirini teyit etmediği belirtilmiştir. Davalı tarafından icra takibine konu fatura ticari defterlerine kayıtlı ise de davacıdan 16.060,49 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının defter kayıtlarında davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin toplu olarak girişinin yapıldığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan hangi ödemelerin davacının defterlerine kayıt edildiğinin tespit edilemediği, davalının defter kayıtlarındaki ödeme kayıtlarıyla davacının ödeme kayıtlarının birbiriyle çeliştiği, davacının defterlerinde yer alan bir kısım kayıtların davalının defterlerinde yer almadığı, yine davalının defterlerinde yer alan bir kısım kayıtların davacının defterlerinde yer almadığının tespit edildiği, buna göre tarafların defter kayıtlarının birbirlerini doğrulamaması nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 222/3 maddesi gereğince taraflar lehine delil olma niteliğini taşımadığı ancak aleylerine delil olduğu anlaşılmakla mevcut delil durumuna göre davacının alacak iddiasını ispat edemediği anlaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, dosyada davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğunu gösteren bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından bu talebi yerinde görülmemiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Yürürlükte bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 111,68-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı davasında haksız çıktığından Arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
Dair, davacı vekilinin (E- Duruşma vasıtasıyla) ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2022
Katip…
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı