Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/496 E. 2022/1514 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/496 Esas – 2022/1514
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/496 Esas
KARAR NO : 2022/1514 Karar

BAŞKAN : …
KATİP :…
DAVACI :…
VEKİLLERİ : …
DAVALILAR : 1- …
2- …
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı banka ile dava dışı borçlu … arasında 13/11/2013, 22/11/2016, 30/12/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanmış olduğunu, davalı borçluların ise iş bu sözleşmeye kanuna ve usule uygun olarak müteselsil olarak kefil olduğunu, takibe konu borcun, bu kredi sözleşmeleri neticesinde davacı banka tarafından davalılara açılan ticari kredi hesabından kaynaklanmış olduğunu, borçlu davalıların ilgili ticari kredi hesap gereği olarak sözlşemeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine Beyoğlu …Noterliği’nin … Tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş ve sözleşme üzerinde belirtilen borçluların adresine gönderilmiş olduğunu, ihtarnamenin ekinde hesap kat ihtarının bulunmakta olduğunu, anılan ihtarnamenin borçlu davalıya tebliğ edildiğini, ihtarın üzerine borçlu davalının ihtarnameye konu borcunu ödememiş olduğunu, borçluya gönderilen ihtarnamenin ekinde müşteri hesap özeti olmasına rağmen buna itiraz etmeyerek temerrüde düştüğünü, borçlu hakkında Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız Takip Yolu ile icra takibinin başlatılarak borçlulara ödeme emrinin gönderilmiş olduğunu, davalı / borçluların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca itirazda bulunmuş ve icra takibinin durmuş olduğunu, konuya ilişkin olarak borçluların itiraz dilekçesi ve buna mukabil icra müdürlüğünün vermiş olduğu durdurma kararının da dilekçe ekinde mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle; Borçlunun kötü niyetli ve haksız kısmi itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerini ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıların Uyap Sistemi Üzerinden Aile Nüfus Kayıt örneklerinin dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yapıkredi Bankası Hendek Sakarya şubesine dava dışı asıl borçlu… ile banka arasında imzalanan 13.11.2013, 22.11.2016 ve 30.12.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamının asıllarının, davalıların kefil olarak imza attıkları Sakarya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine esas kefalet sözleşmelerinin tamamının, hesap özetli ödeme planı ve yapılan ödemelere ait tüm evrakların, sözleşme gereği kullandırılan kredilere ait belgelerin, kredi nedeniyle TCMB’ye bildirilen faiz oranlarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosya icra takibine konu kredi alacağı kapsamında inceleme yapılarak icra takibine konu borcun hangi genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, davalıların bu sözleşmelere kefil olup olmadıkları, kefaletlerin yasadaki yasal usulleri taşıyıp taşımadıkları, takip tarihi itibariyle varsa borç miktarı, işletilen faiz oranlarının yerinde olup olmadığı hususlarında rapor tanzim edilmek üzere bankacı bilirkişisi …’na 16/09/2022 Tarihinde tevdi edilmiştir.
Bankacı Bilirkişisi …19/09/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “GEREKÇELİ SONUÇ: Nihai Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere Davacı bankanın dava dışı …dan 27/05/2021 icra takip tarihi itibariyle dava konusu krediden kaynaklanan toplam alacağının 95.036,30-TL olduğu, dava (Asıl alacak /Anapara 56.141,91-TL) Davacı Banka ile dava dışı … arasında toplam tutarın 100.000,00-TL olan 3 ayrı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme maddelerine göre sözleşmelerin daha önce imzalanmış ve ileride imzalanacak kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğu, sözleşmelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, toplam tutarın 100.000,00-TL olan söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinde davalı…’nun 50.000,00-TL tutarında kefalet imzası bulunduğu ve …’nın 95.036,30-TL’lik toplam kredi borcunun 50.000,00-TL’sinden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, toplam tutarın 100.000,00-TL olan söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinde davalı …’ın 80.000,00-TL tutarında kefalet imzası bulunduğu ve …nın 95.036,30-TL’lik toplam kredi borcunun 80.000,00-TL’sinden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, dava konusu krediye uygulanan akdi ve gecikme faiz oranları ile 27/05/2021 tarihli icra takibinde talep edilen faiz 46,80 % oranının taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında kaldığı, faiz oranlarında bir problem bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlemiştir.
Davacı vekili 19/09/2022 Havale Tarihli Bilirkişi raporuna karşı 03/10/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; “Alacağın gerçekliği ve takip talebinde yazan alacak miktarının doğruluğu konusunda herhangi bir itilaf bulunmadığını, Asıl borçlu…ve kefil …’ın borcun tamamından sorumlu olduğunun rapor edildiğini,… isimli kefilin ise borcun 50.000,00 TL sine kefil olduğu rapor edilmiştir. Oysaki, Genel Kredi Sözleşmesinde belirtilen rakam 100.000,00 TL dir. Kefillerden … ın 80.000,00 TL ye kefil olduğu belirtilirken, aynı sözleşmede imzası bulunan diğer kefilin 50.000,00TL den sorumlu olduğunu belirtmek hakkaniyet ile bağdaşmamakta olduğunu, … asıl borçlu olan … nın imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığı göz önüne alındığında borcun tamamından kefil olarak sorumlu olduğu ortada olduğunu, Herhangi bir şekilde kefalet limitinin bulunmamakta olduğunu, Bilirkişi raporuna bu yönü ile itiraz etmekle birlikte dosyanın ek rapora gönderilmesini talep ederiz,” şeklinde itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Tarafların usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İcra Takibine İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (2004 sayılı kanun 62.madde)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. (2004 sayılı kanun 67.madde)
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu tarafça itiraza uğrayan alacaktır. Zira aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötü niyetli yapılması da alacaklı açısından tazminat müeyyidesine bağlanmıştır. (HGK 2017/(19)11-1309 Esas. 2021/377 Karar)
Bankalar tarafından kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranları 5464 sayılı kanun kapsamında TCMB tarafından belirlenmekte ve basın duyurusu yoluyla kamu oyuna duyurulmaktadır.
6098 sayılı TBK.’nın 583. Maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
6098 sayılı TBK.’nın eşin rızası başlıklı 584. maddesinde; “eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz” hükümleri düzenlenmiştir.
Kefalet sözleşmesi alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. 6098 saylı Türk Borçlar Kanunundaki düzenleme uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulması için hangi hallerde eşin rızasının gerektiği ayrıntılı bir şekilde hükme bağlanmıştır. Emredici olan bu düzenlemeden, eşlerin feragat etmesi mümkün değildir. Eşin yazılı rızasının verilmesi adi yazılı şekle tâbidir. Yani rıza beyanının eş tarafından imzalanması gerekli ve yeterlidir. Ancak rıza somut ve belirli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması anında verilmelidir. Dolayısıyla gelecekte yapılacak kefalet sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genel bir rıza verilemeyeceği gibi sözleşmenin yapılmasından sonra (geçersiz sözleşmeye geçerlik kazandırmak için de) rıza verilemez.
Türk Borçlar Kanunu 584-(1) maddesine göre; rıza sonradan verilecek icazet ile tamamlanmadığından, eşin izni tamamlayıcı unsur değil geçerlilik unsurudur. Yani kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için eşin rızası mutlaka gereklidir. Aksi halde kefalet sözleşmesi geçersiz olacaktır. Zira; rıza, eşin kefil olma ehliyetini sınırlar ve rızanın yokluğunun yaptırımı kesin hükümsüzlüktür. Bu geçersizlik hakim tarafından resen dikkate alınır (Gümüş, M.A. Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, İstanbul 2014, s.348). (Yargıtay HGK. 24/05/2017 tarihli 2017/12-1135 Esas – 2017/1012 sayılı kararı).Hakim, Türk Hukukunu re’sen uygular (HMK. 33. madde). Mahkeme emredici düzenlemelerinin gereğini yerine getirmek zorundadır (Yargıtay HGK. 13/03/2013 tarihli 2013/802 Esas – 2013/347 sayılı Kararı).
Somut olayda;
Davacı tarafından davalılar aleyhine dava konusu 226058393809 ürün numaralı spot krediden kaynaklanan alacak nedeniyle Sakarya …. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası ile 59.298,79 TL asıl alacak, 37.927,51 TL işlemiş temerrüt faizi, 1,896,36 TL faizin %5 gider vergisi, 654,17 TL noter masraf olmak üzere, toplam 99.776,83 TL alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalılardan…’a 04.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09.06.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, …’ya 04.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09.06.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazların davacı tarafa tebliğ edilmediği, dolayısıyla bir yıllık dava açma süresinin başlamadığı, eldeki davanın 29.04.2022 tarihinde açıldığı, itirazların ve davanın 2004 sayılı yasanın 62 ve 67.maddelerindeki süreler içinde olduğu, davadan önce arabuluculuk dava şartının da yerine getirildiği anlaşılarak esasa geçilmiştir.
Davaya konu edilen krediler ile ilgili dava dışı asıl borçlu…ı ile davacı banka arasında imzalanan 13.11.2013, 22.11.2016 ve 30.12.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinin tamamı, kefalet sözleşmeleri, hesap kat ihtarı ve tebligatı, hesap özeti ve kredi kartı için TCMB’ye bildirilen faiz oranları dosyamız arasında alınmış, borcun hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların bu sözleşmelere kefil olup olmadıkları davacının icra takibine konu kredi alacağı kapsamında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve takip öncesi uygulanan faiz oranının yerinde olup olmadığı hususlarında inceleme yapılması için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bankacı bilirkiş…tarafından 19.09.2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Anılan rapora göre; davacı Yapı Kredi Bankası ile dava dışı … arasında 13.11.2013, 22.11.2016 ve 30.12.2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat sözleşmelerinin imzalandığı, 13.11.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat sözleşmesinde…’nun, 22.11.2016 tarihli Genel Kredi ve Teminat sözleşmesinde …’ın, 30.12.2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat sözleşmesinde davalılar … ve…’ın beraber kefaletlerinin bulunduğu, kredi sözleşmeleri kapsamında kefil …nun toplam kefalet tutarının 50.000,00 TL, kefil …’ın toplam kefalet tutarının 80.000,00 TL olduğu, 222273855210 numaralı 14.000,00 TL spot kredi, 08.11.2017 tarihli 8.250,00 TL taksitli kredi ve 10.11.2017 tarihli 21.750,00 tutarlı taksitli krediler vadelerinde ödenmeyince davacı banka tarafından dava dışı…’ya 22.11.2018 tarihinde yıllık %28,80 faiz oranından 327 gün vadeli 40.133,04 TL’lik spot kredi kullandırılarak kredilerin yapılandırıldığı, … numaralı 40.133,04 TL’lik 327 gün vadeli spot kredinin vade sonunda ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalılar ve dava dışı…’ya Beyoğlu …Noterliği vasıtasıyla 15.01.2020 tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiği, hesap kat ihtarının …’a 24.01.2020 tarihinde sözleşmede belirtilen adresine yapıldığı, diğer davalı…’nun sözleşmede belirtilen adresine gönderilen hesap kat ihtarının bila döndüğü, ancak ihtarın gönderildiği adresin bankaya bildirilen adres olduğundan 2004 sayılı yasanın 68/b maddesine göre noter vasıtasıyla gönderilen anılan ihtarnamelerin davalıların bankaya bildirdiği adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılacağından, anılan ihtarların davalının adresine ulaştığı tarih olan 24.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, dolayısıyla tüm davalılar yönünden temerrütün 25.01.2020 tarihi itibariyle oluştuğu, dosyaya davacı tarafından sunulan TCMB ye bildirilen 31.12.2019 tarihli kredi azami yıllık faiz oranları bildirim tablosuna göre banka tarafından TCMB ye en yüksek faiz oranının %36,00 olarak bildirildiği buna göre davacının azami %46,80 temerrüt faizi talep etme hakkının bulunduğu, buna göre 56.141,91 TL asıl borç, 36.419,26 TL işlemiş faiz, 1.820,96 TL BSMV ve 654,17 TL noter masrafı olmak üzere toplam 95.036,30 TL takip tarihi itibariyle davacının dava dışı …’dan alacaklı olduğu, davacı banka ile dava dışı … arasında toplam tutarı 100.000,00 TL olan 3 ayrı Genel Kredi ve Teminat sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmelerde yer alan 13.4 maddesine göre sözleşmelerin daha önce imzalanmış ve ileride imzalanacak kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğu, sözleşmelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmeler arasında bağlantı bulunduğu, dolayısıyla davalı …’nun …’nın 95.036,30 TL’lik kredi borcundan kefalet imzasının bulunduğu 50.000,00 TL’sinden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, …ın kefalet imzasının bulunduğu 80.000,00 TL’sinden müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu bildirilmiş, raporun hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davalıların kefil oldukları nazara alındığında kefalet şartının el yazıları ile yazıldığı, kefalet limitlerinin açıkça yazıldığı, kefalet tarihinin yazıldığı nazara alındığında ve müteselsil kefillerin kefalet imzalarında eşleri … ve…nun TBK 584. maddesine uygun verilmiş muvafakatlerinin bulunduğu ve kefaletin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu kefil … yönünden …numaralı spot kredi için davacı bankanın asıl borçlu dava dışı …’dan alacağının 56.141,91 TL asıl borç, 36.419,26 TL işlemiş faiz, 654,17 TL noter masrafı ve 1.820,96 TL BSMV olmak üzere toplam 95.036,30 TL olduğu; ancak davalı kefil …’nun kefalet sınırının 50.000,00 TL olduğu nazara alındığında 50.000,00 TL üzerinden takibin devamına, davalı borçlu kefil …l yönünden 226058393809 numaralı spot kredi için davacı bankanın asıl borçlu dava dışı …ı’dan alacağının 56.141,91 TL asıl borç, 36.419,26 TL işlemiş faiz, 654,17 TL noter masrafı ve 1.820,96 TL BSMV olmak üzere toplam 95.036,30 TL olduğu; ancak davalı kefil …’ın kefalet sınırının 80.000,00 TL olduğu nazara alındığında 80.000,00 TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalılar itirazlarında kısmen haklı çıktıklarından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile; Sakarya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile;
a)Davalı borçlu kefil… yönünden;
…numaralı spot kredi için davacı bankanın asıl borçlu dava dışı …’dan alacağının 56.141,91 TL asıl borç, 36.419,26 TL işlemiş faiz, 654,17 TL noter masrafı ve 1.820,96 TL BSMV olmak üzere toplam 95.036,30 TL olduğu; ancak davalı kefil …’nun kefalet sınırının 50.000,00 TL olduğu nazara alındığında 50.000,00 TL üzerinden takibin devamına, (asıl borçlu ve kefil … ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak ve kefalet limitini aşmamak şartıyla)
b)Davalı borçlu kefil… yönünden;
…numaralı spot kredi için davacı bankanın asıl borçlu dava dışı …’dan alacağının 56.141,91 TL asıl borç, 36.419,26 TL işlemiş faiz, 654,17 TL noter masrafı ve 1.820,96 TL BSMV olmak üzere toplam 95.036,30 TL olduğu; ancak davalı kefil …’ın kefalet sınırının 80.000,00 TL olduğu nazara alındığında 80.000,00 TL üzerinden takibin devamına, (asıl borçlu ve kefil … ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak ve kefalet limitini aşmamak şartıyla)
3-Davalılar itirazlarında kısmen haklı çıktıklarından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Yürürlükte bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre; Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 5.464,80-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.205,06-TL harç düşüldükten sonra kabul edilen miktarlar dikkate alndığında; toplam 4.259,74 eksik kalan peşin harcın, 2.210,44 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 2.049,30 TL’sinin davalı …’dan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan toplam 12.800,00-TL nisbi vekalet ücretinin kabul edilen miktarlar dikkate alndığında; 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen, 3.600,00-TL vekalet ücretinin davalı…’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.205,06-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.285,76TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 307,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.107,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 887,99-TLlik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.600,00-TL’nin kabul red oranı dikkate alınarak 1.282,88-TL’sinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 317,12-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Dosyamız arasında bulunan YapıKredi Bankası Anonim Şirketi’ne ait Genel Kredi Sözleşmesi asıllarının mahkememizce işi bitmekle, Yapı Kredi Bankası Anonim Şirketi Hendek Şubesi’ne iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı …’nun yüzüne karşı, verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2022
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı