Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/464 E. 2022/1511 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/464 Esas – 2022/1511
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/464 Esas
KARAR NO : 2022/1511

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ :…

DAVALI :…
VEKİLİ :…
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı… S.s. …t Kooperatifi’nden 2019 yılında ticari kredi kullanıldığını, bu krediye müşterek borçlu sıfatı ile müteselsil kefil olunduğunu, kredinin bir kısım taksitlerinin vadesinde ödenmemesi üzerine alacaklı kooperatifin haberdar etmiş ve borcun ödenmemesi halinde icra takibi yapılacağını bildirildiğini , davacı tarafından icra takibi başlatılmaması için 23/11/2021 tarihinde 21.807,61 TL ödeme yapıldığı, ödeme yaparken de açıklama kısmına davalının borcuna istinaden kefil sıfatı ile ödeme yaptığı bilgisini davacının yazdığını, Sonrasında bedelin iadesini asıl borçludan istendiğini , kendisine ödeme yapılmadığını Sakarya…. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, ve takibin durduğunu, itiraz sonrasında Sakarya Arabuluculuk Bürosuna … nolu dosya ile başvuru yapıldığını arabuluculuk görüşmesinde ödeme yapmadığını ve anlaşmazlık olarak tutanak tutulduğunu ve davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davalının 2019 yılında…Kooperatifinden kredi kullandığını ve müteselsil kefil olduğunu, davalının bu kredi taksitlerini davacı ile arasındaki anlaşma gereği davalının ödemesi gereken tarihe kadar düzenli olarak ödediğini, bu tarihten sonraki ödemelerin yapılmamasının sebebinin ise davacı ile arasındaki borç ilişkisine dayandığına, davacının davalıdan almış olduğu borca karşılık taksitlerin ödenmesine karar verildiğini ancak davacı tarafından icra takibi başlatıldığını davacının yapmış olduğu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu bu sebeple davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Sakarya…. İcra Müdürlüğünün … takip dosyası sistem üzerinden celp edilmiş incelenmesinde davacı tarafından davalı hakkında 21.807,61 TL alacak için takip başlatıldığı davalının itirazı üzerine takibin durduğu analşılmıştır.
…Başkanlığından taraflar arasında düzenlenmiş kefil sözleşmesi ve kredi sözleşmesi celp edilmiş,… Şubesinden hesap ekstreleri ödeme tablosu , faiz oranları celp edilmiştir.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişi… ‘na tevdii edilmiş bilirkişi Mahkememize ibraz etmiş olduğu 14/07/2022 tarihli raporunda “… T. Halk Bankası A.Ş. tarafından davalı…’a 01.03.2019 tarihinde kullandırılan 60 ay vadeli 150.000,00 TL’lik taksitli esnaf kredisine davacı …un 01.03.2019 tarihinde imzaladığı kefalet sözleşmesi ile 150.000,00 TL’sınakadar müteselsil kefil olduğu, Dava konumuz taksitli kredi için davacı … tarafından 23.11.2021 tarihinde davalı …’ın Halk Bankası Serdivan Şubesindeki…IBAN numaralı hesabına * …’ın kredi borcuna mahsuben anapara takip tahsilat olarak kefil ……” açıklamasıyla 21.807,61 TL gönderildiği, 23.11.2021 tarihinde gönderilen 21.807,61 TL’nin tamamının 23.11.2021 tarihinde dava konumuz kredinin 16, 25, 26 ve 27. taksitlerinin geri ödemesinde kullanıldığı, Sakarya …. İcra Dairesi …Esas sayılı dosyanın konusunun 21.807,61 TL’lik ödemeden kaynaklandığı, Davalı …arafından davacı …’un ticari ilişkileri için olduğunu ifade ettiği toplam tutarı 73.540,00 TL tutan 4 adet havale/EFT dekontunu dava dosyasına sunduğu, Davalı …tarafından dava dosyasına sunulan 4 havale/EFT’den birinin davacı … hesabına yapıldığı, diğer 3 havalenin 3. Şahıslara yapılmasına rağmen dekontların üzerinde … ibaresinin geçtiği, toplamı 73.540,00 TL tutan ödemelerin değerlendirilmesinin … Mahkeme’nin takdirinde olduğu,…” yönünde raporunu ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı…ın … 2019 yılında kullanmış olduğu ticari krediye müteselsil kefil olduğunu, kredinin bir kısım taksitlerinin vadesinde ödenmemesi üzerine kooperatif tarafından davacıya icra takibi yapılacağının bildirildiğini, icra takibi başlatılmaması için davacı tarafından 21.807,61 TL ödeme yapıldığını, ödeme yapılırken de açıklama kısmına davalının borcuna istinaden kefil sıfatı ile ödeme yapıldığı bilgisinin yazıldığını, ödenen bedelin iadesi için Sakarya …. İcra Müdürlüğünün … Esas ayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiği, yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinde cevap dilekçesi verdiği ve taraflar arasındaki güven ilişkisine dayanarak davacının krediye müteselsil kefil olduğunu, davacı ile aralarında borç ilişkisinin bulunduğunun, davacı tarafın ilişkili olduğu şirketlere davacı adına ödemeler yapıldığını, buna ilişkin dekontların dosyaya sunulduğunu, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığının, davacının borçlarını ödemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Dava konusu kredi kapsamında davacının ödemiş olduğu miktarı davalıdan rücu edip edemeyeceği, davacı kefilin rücu şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan talep edebileceği miktarın ne kadar olduğu, davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Davacının davalı aleyhine Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyası ile 21.807,61 TL asıl alacak, 43,89 TL faiz olmak üzere toplam 21.856,00 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, başlatılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya 14.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ödeme emrine 17.12.2021 tarihinde 2004 sayılı yasanın 62.maddesindeki yedi günlük sürede itiraz ettiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, eldeki bu davanın 19.04.2022 tarihinde 2004 sayılı yasanın 67.maddesindeki bir yıllık sürede açıldığı, davadan önce arabuluculuk dava şartının gerçekleştirildiği anlaşılmış ve esasa geçilmiştir.
Davalı … ile kooperatif arasında imzalanan kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, ödemelere ilişkin belgeler, hesap ekstreleri, ödeme planı, TCMB’na bildirilen faiz oranları dosya arasına alınmış, icra takip tarihinde davacının talep edebileceği alacak kalemlerinin ayrı ayrı hesaplanarak, davacı kefilin rücu şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı tarafından davalıdan talep edilebilecek miktarın ne kadar olduğu hususlarında rapor hazırlanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi …tarafından hazırlanan 14.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı T. Halk Bankası A.Ş. Tarafından davalı…’a 01.03.2019 tarihinde 150.000,00 TL tutarlı 60 ay vadeli yıllık %5 faiz oranlı esnaf kedisi kullandırıldığını, taksitli esnaf kredisinin ilk taksitinin zamanında ve sorunsuz ödendiğini, geri kalan taksitlerin ise gecikmeli olarak ödendiğini, T. Halk Bankası A.Ş.’nin 23.11.2021 tarihli 3624203 numaralı muhasebe fişine göre kredinin 21.807,61 TL’lik bölümünün davacı……. tarafından “…’ın kredi borcuna mahsuben anapara takip tahsilat olarak kefil …..” açıklamasıyla ödendiğini, davacı …tarafından 23.11.2021 tarihinde davalı…ın Halk Bankasındaki kredisinin 4 taksitinin ödendiğini, davalı … tarafından dava dosyasına sunulan 4 havale/EFT’den birinin davacı… hesabına yapıldığı, diğer 3 havalenin 3. Şahıslara yapılmasına rağmen dekontların üzerinde … ibaresinin geçtiği, toplamı 73.540,00 TL tutan ödemelerin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …’un … Kooperatifi ile 01.03.2019 tarihinde imzalanan kefalet sözleşmesi kapsamında davalı …’ın … A.Ş.’den kullanacağı kredilere 150.000,00 TL’sine kadar müteselsil kefil olduğu, TBK 584/3. Maddesi uyarınca …ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortakları adına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletlerde eş rızası aranmadığı, davacı tarafından 23.11.2021 tarihinde yapılan 21.807,61 TL ödemenin davalıya kullandırılan kredi kapsamında yapıldığı anlaşılmıştır.
TBK’nın Kefilin rücu hakkı başlığını içeren 596. Maddesinde
“Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir.
Kefil, aksi kararlaştırılmamışsa, rehin hakları ile aynı alacak için sağlanmış diğer güvencelerden sadece kefalet anında var olan veya bizzat asıl borçlu tarafından, sonradan özellikle bu alacak için verilmiş bulunanlara halef olur.
Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Alacaklının rehin konusu üzerinde geriye kalan alacak hakkı, kefilin rehin hakkından ön sırada gelir.
Kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiden doğan istem ve def’iler saklıdır.
Bir alacağın güvencesini oluşturan rehin paraya çevrildiği veya borç rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu hakkını, ancak kefil ile kendisi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da rehin sonradan bir üçüncü kişi tarafından verilmişse kullanabilir.
Kefilin rücu hakkına ilişkin zamanaşımı, kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda işlemeye başlar.
Kefil, dava hakkı vermeyen veya yanılma ya da ehliyetsizlik sebebiyle asıl borçluyu bağlamayan bir borç için ödemede bulunduğu takdirde, asıl borçluya karşı rücu hakkına sahip değildir. Ancak, kefil zamanaşımına uğramış bir asıl borçtan sorumlu olmayı borçlunun vekili sıfatıyla üstlenmişse asıl borçlu, ona karşı vekâlet sözleşmesi hükümleri uyarınca sorumlu olur.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacının kefil olarak yer aldığı davalı …’ın 01.03.2019 tarihinde 150.000,00 TL bedelli kullanmış olduğu kredinin, 21.807,61 TL’lik bölümünün davacı … tarafından …’ın kredi borcuna mahsuben anapara takip tahsilat olarak kefil …” açıklamasıyla ödendiği, davacının Türk Borçlar kanunu 596. Maddesi uyarınca yapmış olduğu ödemeyi davalıdan rücu edebileceğine kanaat getirilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde kredinin taksitlerini davacı ile aralarındaki anlaşma gereği davalının ödemesi gereken tarihe kadar düzenli olarak ödediklerini, müvekkilin bu tarihte sonraki ödemeleri yapmamasının asıl nedeninin müvekkil ile arasındaki borç ilişkisine dayandığını, banka dekontlarından açıkça görüleceği üzere davacının talebi üzerine müvekkilin borç olarak 03.01.2020 tarihinde davacı adına 34.000,00 TL havale ettiğini, yine 10/01/2020 tarihinde davacının karşılıklı ticari ilişkide bulunduğu ve süt ürünleri toptan ticareti işiyle uğraşan davacının Sakarya … Ltd. Şti.’ye ödeme yapamadığı için müvekkil tarafından adı geçen şirkete davacı adına 11.000,00 TL havale edildiğini, yine 26/12/2019 tarihinde davacının ticari ilişkide bulunduğu … … Ltd. Şti.’ye olan davacının borcu nedeniyle müvekkil tarafından 27.000,00 TL ödendiğini, davalı müvekkilin …” adıyla su hattı ve borulama işi ile uğraşmakta olup, ilgili şirketlerle herhangi bir iş ilişkisi mevcut olmadığını, adı geçen şirketlerin doğrudan davacının iş tanımına giren alanlarda faaliyet gösteren ve davacının ticari ilişkide bulunduğu şirketler olduğunu, yine davalı ödeme yapması gereken taksidi ödeyemediği için müvekkilinden talepte bulunmuş ve müvekkili tarafından 08/01/2020 tarihinde taksidi ödemesi için 1.540,00 TL davalıya havale gönderildiğini beyan etmiş ise de, davalının davacıyla yapıldığını belirttiği sözleşmeyi ispatlayamadığı, davalı tarafından yapıldığı belirtilen ödemelerin sözleşme kapsamında olup olmadığının ispat edilemediği, davalı tarafından yapıldığı belirtilen 4 adet ödeme dekontları üzerideki açıklamalarda “…geçmiş senet ödemesi”, “internet …..” , “geçmiş dönem taksit ödemesi” ve “EFT …” ibarelerinin yer aldığı, dekontlar üzerinde davaya konu kredinin kalan taksitlerinin davacı tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, davalının yapılmış olduğu belirtilen ödemeler nedeniyle davacıya borçlu olmadığını belirtmiş ise de bu hususu ispat edemediği, davacının davalı …’ın 01.03.2019 tarihinde kullanmış olduğu 150.000,00 TL bedelli kredinin, 21.807,61 TL’lik bölümünü ödediği, davacı kefilin alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olacağı anlaşılmış, davacının davalıdan 21.807,61 TL alacaklı olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davacı kefil yapılan ödeme yönünden asıl alacağın halefi olduğundan ayrıca bir temerrüt ihtarnamesine gerek kalmadan ödeme tarihi itibariyle davalı asıl borçlu temerrüde düştüğünden, 23.11.2021 tarihinden icra takibinin başlatıldığı 03.12.2021 tarihine kadar faiz talep edilebileceği, mahkememizce yapılan hesaplamada 23.11.2021 ve 03.12.2021 arasındaki 10 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak 53,77 TL yasal faiz talep edilebileceği, davacının takip talebinde 48,39 TL takip öncesi yasal faiz talep ettiği, davacının talebi doğrultusunda takip öncesi talep edilen faiz miktarının yerinde olduğu anlaşılmış, açıklanan gerekçelerle yasal süresinde açılan davanın kabulüne, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, alacak likit olduğundan hükmolunan değer üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM. Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; s hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip…s
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı