Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/432 E. 2022/1110 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/432 Esas – 2022/1110
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/432 Esas
KARAR NO : 2022/1110

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında …. …. İcra Müdürlüğünün …./……..sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, sigortalı sürücü tarafından trafik kazası meydana geldiğini, davalının kusurlu olduğunu, davacının 9.204,11-TL ve 1.988,21-TL ödeme gerçekleştirdiğini, itirazın iptalini, takibin devamını, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
…. ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.02.2022 Tarih,…./…. Esas, …./…. Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli …. ….. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Mahkememiz ile …. ….. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olduğundan kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK’nın 21. maddesi gereği görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine resen gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 18/04/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır