Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/425 Esas – 2023/214
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRKMİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/425 Esas
KARAR NO : 2023/214
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI :…
VEKİLLERİ :…
DAVA İHBAR OLUNAN : …
VEKİLLERİ : …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait …bünyesinde araç kiralama faaliyetinde kullanılan…Model ve …ç ile davalıya ait … Plakalı çekici ve çekiciye bağlı römork arasında 09/09/2021 tarihi saat 22:00 sularında İstanbul İli,…maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğinin, Kaza mahallinde tutulan… Kaza Numaralı tespit tutanağına bakıldığında davalı şirkete ait aracı süren şoförün tam kusurlu olduğu, davacı şirkete ait araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığının görülmekte olduğunu, bahse konu kaza neticesinde sunulan eksper raporunda görüleceği üzere araçta birçok parça değişimi ve onarımının yapılmış olduğunu, dava konusu değer kaybı ve mahrum kalınan kâr için davalı tarafın … numaralı … Poliçesine başvurulmuş ve poliçenin bahse konu zararları kapsamından olumsuz cevap alındığının, tüm bu nedenlerle davalıya ait aracın kusuru neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı ve mahrum kalınan karın davalıdan tahsili için iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunun, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydı ile davacı şirkete ait aracın kusuru neticesinde gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı aracın boşta geçirdiği süredeki kazanç kaybı olan 1.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, HMK 107. Madde hükmü gereği fazlaya ilişkin hak ve alacakların saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL’lik değer kaybının olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 13/05/2023 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmamakta olduğu, bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini, bu nedenle; açılan davaya öncelikle görev yönünden itiraz ettiklerini, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından haksız fiil sorumluluğunun dayanağı olarak gösterilen trafik kazasının, İstanbul ilinde gerçekleştiği, bu nedenle; yetkili mahkemenin İstanbul ilinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun, mahkeme nezdinde açılan davaya yetki yönünden de itiraz ettiklerini, belirsiz alacak davacı açılabilmesi için gerekli şartları taşımadığından itiraz ettiklerini, husumetin taraflarına yöneltilmesinin tamamıyla hatalı olduğunu, davanın, sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğinden itiraz ettiklerini, dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak, sigorta şirketi tarafından davacı adına ödeme yapılmış olduğu ve sulh protokolü ile başka alacağının kalmadığının ortada olduğu, davanın kabulü halinde haksız kazanç sebebi olacağını, tüm bu nedenlerle; iş bu davanın öncelikle görev ve yetki yönünden reddini, aksi halde dava şartı yokluğu ve usul sebebiyle reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/05/2022 Tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanca, haksız fiilin İstanbul ilinde gerçekleştiği bu sebeple İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. HMK’nun 16. Maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde belirleme yapıldığının, Kanunun açık metninde zarar gören müvekkilin yerleşim yerinin de yetkili olduğunun görülmekte olduğu, iş bu sebeple davalının yetki itirazının reddinin gerekmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle, dava dilekçesinde izah ettikleri durumlar göz önüne alınarak; davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce…Birliğine … plaka sayılı araç ile … plakalı çekicinin 09.09.2021 tarihindeki sahiplik bilgilerinin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine … plakalı aracın tramer kayıtlarının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce … Sigorta’ya … plaka sayılı araç ile… plaka sayılı araç arasında 09.09.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı araçta oluşan hasara ilişkin hasar dosyasının mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişiden … plaka sayılı aracın geçirmiş olduğu kaza sonrası uğramış olduğu değer kaybı miktarının dosya kapsamı itibariyle tespit edilmesinin istenilmesine, aracın tamiri için ne kadarlık bir süre gerektiğinin, dosya kapsamında aracın makul bir süre içerisinde onarımının yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin istenilmesine, aracının onarımı için gerekli olan süre boyunca mahrum kalınan kazanç kaybının tespit edilmesi hususlarında rapor tanzim edilmek üzere; dosya aslı … Mühendisi Bilirkişisi …’a 22/07/2022 tarihinde tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi Bilirkişisi… 19/09/2022 Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “İNCELEME ve SONUÇ: Dosya ekindeki belgelerin, …Ltd.Şti’nin 21/10/2021 tarihli Hasar Raporu, Hasar raporundaki değişen parçalar ve onarılan parçalar, kazanın oluş şekli, dava konusu aracın darbe aldığı kısımlar, yine dosya ekinde bulunan CD’deki dava konusu araca ait fotoğraflar ve video görüntüleri, hasarlı aracın darbe aldığı kısımlar ve parçalar, yola düşen tomrukların çapları ve oluşturabileceği deformasyonlar, aracın modeli, markası, km’si ve piyasadaki arz/ talep durumu dikkate alınarak yapılan değerlendirmede: Dava konusu aracın…model, …marka, …Active … Blue HDI 100 tipli araç olduğu, aracın dosyadaki belgelere göre 24.053 km’de olduğu, bahse konu kazadan önce her hangi bir kaza kaydının olmadığı, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın hasarsız haldeki emsal model, marka ve km’deki aracın 2. El piyasa rayiç. Değeri 300.000,00 TL olduğu tespit edildi. Dosyadaki belgelere göre : Dava konusu aracın 09/09/2021 günü saat 22:00 sularında Maddi Hasarlı Trafik kazasına maruz kaldığı, kaza sonucu çarptığı ağaç tomruklarının aracın ön tamponunda, aracın ön yürüyüş takımlarında ve komple otomatik diferansiyel ve şanzıman kısmında tamir edilemeyecek derecede hasar oluştuğu dosyaya sunulan CD’deki video görüntülerinden, … ve Gözetim Merkezinden gönderilen Dava konusu araca ait ekspertiz … raporundan tespit edilmiştir. Buna göre dava konusu aracın alt kısmından almış olduğu ağır darbe sonucu aracın sağ ve sol ön taşıyıcılarının, sağ ve sol ön amortisörlerinin, komple otomatik şanzıman ve diferansiyel sisteminin, sağ ve sol ön salıncaklarının, klima kompresörünün, ön tampon alt ızgarasının, çelik jantının, 2 adet ön sağ ve sol … lastiklerinin, motor alt bakalitinin, yağ karterinin, ön tampon darbe sönümleyicilerinin, viraj demiri askı kolunun, ve… otomatik şanzıman yağlarının da yenilenmesi gerektiği tespit edilmiştir. Kaza tarihinden Sigorta Eksperinin görevlendirildiği 13/09/2021 tarihi itibariyle araç üzerinde…Servisinde ( Davacı Şirkete …Servisi) dava konusu araç üzerinde inceleme yapıp hazırladığı ön ekspertiz hasar raporunun Sigorta Şirketi Merkezine gönderip Şirketin Hasar Müdürlüğünden onay alınmadan aracın tamirine başlanamayacağı bu onay süresinin en az 10 iş günü olduğu, eksperin belirlediği hasarlı parça listesi Sigorta Şirketi tarafından onaylandıktan sonra bir hafta da … Raporun hazırlanması, ( ön ekspertiz incelenmesinden sonra araç sökülmeye başlandığında dış gözlemleme ile tespit edilemeyen hasarlar da çıkabilmekte bu yüzden nihai eksper rapor hazırlandıktan sonra eksperin de onayı ile Oto Servisi tamire başlayabilmektedir. Eksper onayından sonra Oto Servisi yukarıda belirlenen hasarlı parçaların sökülmesi, yeni parça malzemelerinin temini, yeni parçaların montajı, aracın onarılıp kullanılabilir hale gelmesi için gerekli süreler baz alındığında; dava konusu aracın 35 iş günü içinde tamir edilebileceği, bu sürenin makul bir süre olduğu, dosya ekindeki Davacı Şirket ile dava konusu aracı kiralayan… arasında yapılan 05/09/2021 tarihli kira sözleşmesinde günlük kira bedelinin 400,00 TL/ gün olduğu belirlenmiştir. Dava konusu aracın makul süre içinde onarım 35 iş gününde olduğu baz alındığında Davacının günlük kazanç kaybı= 35 iş günü x 400,00 TL/ gün = 14.000,00 TL ( Ondörtbin TL) olduğu görüş ve kanaatindeyim” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 19/09/2022 Tarihli Bilirkişi raporuna karşı 26/09/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda aracın kaza neticesinde uğramış olduğu değer kaybı miktarının somut bir tutar olarak belirtilmediğinin, mahkemece bu hususta somut bir bedele ilişkin olarak ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 19/09/2022 Tarihli Bilirkişi raporuna karşı 06/10/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; 19/09/2022 tarihli rapora itirazlarının kabulü ile, dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii ile yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişiden alınan raporda değer kaybının hesaplamasında davaya konu aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa rayiç değeri hesaplanıp, kaza sonrasında aracın hasarlı piyasa rayiç değerinin hesaplanarak aradaki farkın değer kaybı olacağı hususu belirtilerek yeniden değer kaybının miktarının hesaplanması hususunda ek rapor düzenlenmek üzere dosya aslı makine mühendisi bilirkişisi …a 03/11/2022 tarihinde tevdi edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişisi… 29/12/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; “İNCELEME ve SONUÇ: Kök raporumda da açıklandığı gibi, dava konusu aracın kazadan önceki hasarsız, orijinal ve özel olarak kullanılan emsal model, marka ve km’deki araçların 2. El piyasa rayiç değeri ortalama 325.500,00 TL olduğu, ancak dava konusu araç kiralık araç olarak kullanıldığından 2. El piyasa rayiç değeri ortalama 300.000,00 TL olduğu şeklindeki tespitlerim, yukarıda gerekçeli ve detaylı şekilde açıklanmıştır. Kazadan sonra dava konusu aracın Ekspertiz Hasar Raporunda da belirtildiği gibi dava konusu aracın mekanik sisteminde önemli derecede hasar meydana gelmiştir.
Sayın Mahkemenin 2. Celse 19/07/2022 tarihli ara kararının 3. Maddesinde dava konusu aracın Kazadan önce her hangi bir kazaya karışmamış dava konusu aracın kazadan sonra almış olduğu hasar nedeniyle hem hasarsızlığı gitmiş hem de her ne kadar hasarlı parçalar orijinal parçalarla ve birinci sınıf işçilik yapılarak tamir ve onarılmış olsa bile hasarlı haldeki aracın 2. El piyasa rayiç değeri hasarsız orijinal emsal model ve markalara göre değeri düşeceği gayet açıktır. Nitekim Yargıtay İçtihatlarındaki uygulamada da bu hususta emsal örek kararla mevcuttur. Yargıtay İçtihatlarına göre : hasarsız haldeki bir aracın kaza nedeniyle hasarlanmış olması durumunda değer kaybı hesaplanmasında: Hasarsız haldeki 2. El piyasa rayiç değerinden hasarlı haldeki 2. El piyasa rayiç değeri düşülerek bulunacak Değer Kaybının Reel / Gerçekçi bir hesaplama olacağını esas almaktadır. Buna göre dava konusu aracın … model, … Active …100 tipli, kaza tarihinde daha bir yaşında ve 24.053 km’de, kiralık araç olarak kullanıldığı, 09/09/2021 tarihindeki kazada dava konusu aracın ön ve alt kısımdan ağır darbeye maruz kaldığı, dava konusu aracın güç ve hareket aktarma organlarından otomatik şanzıman ve diferansiyelinin hasarlandığı, sağ ön salıncağının, sağ aksının, sağ ön aks rulmanının, sağ ön taşıyıcı sisteminin sağ ve sol amortisörlerinin, yağ karterinin, motor alt muhafazasının, klima kompresörünün, ön tampon darbe emicilerinin, ön tampon alt ızgarasının sol salıncağının, sol aks taşıyıcısının, ön sağ ve sol lastiklerinin, sol ön çelik jantının tamir edilemeyecek derecede hasarlandığı değişmesi gerektiği, , sağ ve sol ön çamurluklarındaki hasarı ise, onarımla düzeltilebilecek hasarların olduğu eksper tarafından belirlenmiştir. Dolayısıyla hasar parçaların dava konusu aracın mekanik ve dış kaporta saclarındaki ( ön sağ ve sol çamurluklar, ) hasarlı ve onarılan parçaların boyanması sebebiyle de 2. El piyasa rayiç değeri hasarsız emsal ve modellerine göre düşecektir. Dava konusu aracın kaza sebebiyle oluşan hasar miktarı, yaşı, km’si ve değişen parçalar dikkate alındığında hasarlı halde onarılmış aracın 2. El piyasa rayiç değeri 285.500,00 TL olduğu piyasadaki Oto Galericilerinden alınan fiyatlarla tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre dava konusu aracın: Değer Kaybı Hesabı = Kaza tarihindeki hasarsız emsal model ve marka aracın 2. El piyasa rayiç değeri – kazadan sonra onarılmış hasarlı aracın 2. El piyasa rayiç değeri = 300.000,00 TL – 285.500,00 TL = 14.500,00 TL ( Ondörtbinbeşyüz TL) olduğu görüş ve kanaatindeyim” şeklinde ek rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 29/12/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporuna karşı sunmuş olduğu 12/01/2023 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda aracın kaza neticesinde uğramış olduğu değer Kaybı miktarının 14.500 TL olarak belirtilmiş olduğunu, bahse konu değer kaybı miktarı herhangi somut bir veri olmaksızın hatalı ve düşük miktarda belirlendiği, aracın mekanik kısmının çoğunun değişmiş olduğu, aracın tramer kayıtlarında 43.000,00 TL hasarın gözüktüğü önemli parçaların boyalı olduğu ve orjinalliğini kaybettiği bir takım değişen parçalar yerine eş değer parçalar kullanıldığı hususu göz önüne alındığında araçtaki değer kaybının çok daha fazla miktarlarda olduğunun, Türkiye Sigorta Birliği Kasko Değer Listesi Arşivinde Eylül ayı 2021 yılı itibariyle aracın rayiç bedelinin 323.200,00 TL olduğunun görülmekte olduğu, bu bedelin de ortalama bir bedel olduğu ve asıl satış tutarlarından düşük olduğu bilinmekle, bilirkişi raporunda aracın rayiç bedelinin 300.000,00-TL olarak gösterilmesinin kabulünün taraflarınca mümkün olmadığı, dosyanın yeni bir bilirkişi seçilerek yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 29/12/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporuna karşı sunmuş olduğu 09/01/2023 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Kök rapora ilişkin 06.10.2022 tarihli itirazlarını tekrar ettiklerini, usul ve yasaya uygun olmayan 29.12.2022 tarihli ek raporu kabul etmediklerini, eksik inceleme ve değerlendirme ile hazırlanmış, denetime elverişli olmayan işbu raporların hükme esas alınması mümkün olmadığını, yeni bir bilirkişi tayini ile yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesi sunmuş olduğu, bedel arttırım dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalının beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davanın… Sigorta Anonim Şirketi’ne ihbar edildiği, Axa Sigorta Şirketinin beyan dilekçesi sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
09.09.2021 tarihinde davalının maliki olduğu dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı römork ile davacının maliki olduğu dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin 09.09.2021 tarihli kaza tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller, kaza sonrasına ilişkin görüntüler, dava dışı … sigorta şirketine başvuru sonucu oluşturulan hasar dosyası, …plakalı aracın tramer kayıtları ve davacı tarafın sunduğu trafik kazası tespit tutanağı dosyaya celp edilmiştir.
Anılan belgelere göre; davalının maliki olduğu dava dışı…nin sevk ve idaresindeki…plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı yarı römork ile….ili istikametine seyir halinde iken … Sancaktepe İlçesi … geçit altına geldiği esnada …plakalı yarı römorkun (ağaç tomruk yüklü) … köprülü geçide çarpması neticesinde araçta yüklü olan ağaç tomrukların yol zeminine döküldüğü , bu esnada aynı istikamette ve üçüncü şeritte seyir halinde olan davacının maliki olduğu dava dışı …sevk ve idaresindeki…plakalı aracın yola dökülen ağaç tomruk parçalarına aracının ön kısmı ile çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kaza sonucunda … plakalı aracın ön kısım, alt kısım ile muhtelif yerlerinde maddi hasar oluştuğu, …. plakalı aracın çarptığı… köprülü geçitin bir bölümünde 50×50 çapında hasar meydana geldiği, trafik kazası tespit tutanağında da belirtildiği üzere kaza sonucu yapılan incelemede … köprülü geçidin yüksekliğinin 5,197 metre olduğu, … plakalı yarı römorkun kaza sonucu üst kısmından yola dökülen ağaç tomruklar sonrasında yüksekliğinin 4,921 metre olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği, 08.12.2012 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 28461 sayılı araçların yüklenmesine ilişkin ölçü ve usuller ile tartı ve boyut ölçüm toleransları hakkındaki yönetmeliğin 5. Maddesinin b bendinde karayollarında seyreden araçların yüklü ve yüksüz azami yüksekliğinin 4,00 metre olması gerektiğinin bildirildiği, bu kazanın oluşumunda davalının maliki olduğu …plakalı çekici şoförü dava dışı …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 65/1-i maddesinde düzenlenen “Yükün her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yüklenmesi” kuralını ve aynı yasanın 65/1-g maddesinde düzenlenen “Gabari dışı yük yüklenmesi” kuralını ihlal ettiği, davacının maliki olduğu… plakalı aracın sürücüsü dava dışı…in olayda herhangi bir kusurlu hareketinin bulunmadığı anlaşılmış, tüm kusurun davalının maliki olduğu … plakalı çekicinin sürücüsü dava dışı …’de olduğu, dava dışı…’nin kusur oranının %100 olduğu kanaatine varılmış, olayın oluşumu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5539 esas 2021/128 karar sayılı ilamı nazara alındığında kusur raporu alınmadan mahkememizce de kusur oranının belirlenebileceğinden bilirkişiden ayrı bir kusur raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
… plakalı çekicinin maliki davalı…. Ltd. Şti.’nin 2918 sayılı yasanın 85. maddesine göre sürücünün eyleminden sorumlu olduğu, ….EK plakalı çekici sürücüsü dava dışı …nin davaya konu kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davalı şirketin maddi hasarlı kaza sonucu oluşan davacının zararından sorumlu olduğu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacıya davalı tarafın ZMMS kapsamında üst limit olan 43.000,00-TL onarım bedeli ödemesi yapıldığı, değer kaybı ve mahrum kalınan kar için dosyaya sunulan poliçeye göre davalı tarafın …Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesine başvurduğu, ancak davalı tarafın …Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesi kapsamında davacıya ödemede bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda detaylandırıldığı üzere Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas … Karar… Sayılı Kararından sonra değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiğinden ve davacının kazanç kaybı talebide bulunduğundan anılan hususların hesaplanması için dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 19.09.2022 tarihli bilirkişi raporu ve değer kaybının hesaplanmasında davaya konu aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa rayiç değeri hesaplanıp ,kaza sonrasında aracın hasarlı piyasa rayiç değerinin hesaplanarak aradaki farkın değer kaybı olacağı hususunun değerlendirilerek değer kaybı tespiti yönünden bilirkişiden aldırılan 29.12.2022 tarihli ek rapora göre; 09/09/2021 tarihindeki kaza nedeniyle dava konusu aracın ön ve alt kısımdan ağır darbeye maruz kaldığı, dava konusu aracın güç ve hareket aktarma organlarından otomatik şanzıman ve diferansiyelinin hasarlandığı, sağ ön salıncağının, sağ aksının, sağ ön aks rulmanının, sağ ön taşıyıcı sisteminin sağ ve sol amortisörlerinin, yağ karterinin, motor alt muhafazasının, klima kompresörünün, ön tampon darbe emicilerinin, ön tampon alt ızgarasının sol salıncağının, sol aks taşıyıcısının, ön sağ ve sol lastiklerinin, sol ön çelik jantının tamir edilemeyecek derecede hasarlandığı değişmesi gerektiği, sağ ve sol ön çamurluklarında onarımla düzeltilebilecek hasarların olduğunun eksper tarafından belirlendiği, dava konusu aracın mekanik hasarı ve dış kaporta saclarındaki hasarlı ve onarılan parçaların boyanması sebebiyle 2. El piyasa rayiç değerinin hasarsız emsal ve modellerine göre düşeceği, aracın 2020 model, 24.053 km’de olduğu, aynı nitelikteki araçların kaza tarihindeki değerinin ortalama olarak 300.000,00 TL olduğu, hasarlı araç bedelinin ise 285.500,00 TL olduğu davacının aracında oluşan değer kaybının 14.500,00 TL olduğu, dava konusu aracın 35 iş günü içinde tamir edilebileceği, bu sürenin makul bir süre olduğu, dosya ekindeki davacı şirket ile dava konusu aracı kiralayan … arasında yapılan 05/09/2021 tarihli kira sözleşmesinde günlük kira bedelinin 400,00 TL olduğu, davacının kazanç kaybının 35 iş günü x 400,00 TL = 14.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, anılan değer kaybı ve kazanç kaybı miktarının tespiti hususlarında aldırılan bilirkişi raporunun mahkememizce istenen hususları içerdiği, davacının aracında oluşan değer kaybının 14.500,00 TL olduğu, kaza nedeniyle davacının 14.000,00 TL kazanç kaybına uğradığı kanaatine varılmış, davalının maliki olduğu aracın sürücüsünün kusurlu eylemi nedeniyle ortaya çıkan bu zararlardan, zarar ile kusurlu eylem arasında uygun illiyet bağının da bulunması sebebiyle davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı bedel arttırımı sonrası arttırılan taleplerin zamanaşımına uğradığı itirazında bulunmuş ise de; 2918 sayılı yasanın 109.maddesine göre; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davalının zamanaşımı itirazının bedel arrtırım dilekçesi tarihinin 23.01.2023 tarihi olması, bedel arttırım tarihi ile olay tarihi arasında 2 yıllık süre geçmediğinden zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili her ne kadar görev itirazında bulunmuş ise de davacı ve davalının ticari şirket olması, davacı ve davalının kazaya karışan araçların maliki olmaları, davalıya ait aracın ticari olması, davacıya ait aracın hususi olmasına rağmen kiralama faaliyetinde kullanılması ve davacının ticari işletmesini ilgilendirmesi nedeniyle davaya bakmakta mahkememizin görevli olduğuna kanaat getirilimiştir.
Davalı vekili her ne kadar yetki ilk itirazında bulunmuş ise de HMK’nın 16. Maddesi gereği haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesininde yetkili olduğu, davacı şirketin adresinin Arifiye/Sakarya olduğu anlaşılmış davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Haksız fiillerde alacağın haksız fiil tarihinde muaccel olacağı ve 6098 sayılı TBK’nın 117.maddesi uyarınca haksız fiil tarihinde temerrütün gerçekleşeceği anlaşıldığından, davalı yönünden faiz kaza tarihi olan 09.09.2021 tarihinden itibaren başlatılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 14.000,00-TL kazanç kaybı ve 14.500,00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 28.500,00-TL tazminatın 09/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Yürürlükte Bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre; gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.946,84-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 533,26-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.413,58-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 452,56-TL Islah Harcı, 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 214,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.628,21-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı