Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2022/1051 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/361 Esas – 2022/1051
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/361 Esas
KARAR NO : 2022/1051

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : …..
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının 106503908 nolu Abonelik/Müşteri numarasından kaynaklanan… tek fatura numarasında kayıtlı 18/11/2019, 17/12/2019, 17/01/2020, 17/02/2020 son ödeme tarihli fatura borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Gebze İcra Müdürlüğü’nün… sayılı MTS dosyası ile takibe geçildiğini, takipte toplam alacağın ( diğer masraflar hariç ) 47.142,80 TL olduğunu, davalının borcunun bulunmadığını belirterek ilgili takip dosyasına itiraz ettiğini ve icra müdürlükleri tarafından takibin durdurulduğunu, itirazların kötü niyetli, haksız ve geçersiz olduğunu, arabuluculuğa başvurduğunu ancak anlaşamadıklarını beyan ederek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Sakarya Tüketici Mahkemesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı dosyası verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevdii edildiği, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı talebine ilişkindir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 08.10.2021 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nunda veya diğer kanunlarda, o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/(4).maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Eldeki davada, davacının tacir olduğu, davalının gerçek kişi olduğu anlaşılmıştır. Gerçek kişi olan davalının tacir olup olmadığının tespiti amacıyla UYAP sisteminden yapılan Gelir İdaresi sorgulamasına göre davalının 25.01.2006- 22.12.2011 ve 10.03.2015- 30.11.2021 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, dolayısıyla dava tarihinde davalının vergi kaydının olduğu görülmüştür. Bu durumda davalının ticari faaliyetlerinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşıp aşmadığının tespitinin gerektiği, anılan limitlerin aşılmamış olması halinde davacının tacir sıfatına haiz olmayacağından, dosya içerisinde bulunan vergi kayıtlarına ve vergi levhasına göre davalının vergiye tabi faaliyetlerinin VUK nun 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığı anlaşıldığından davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davada, davalının tacir sıfatına haiz olmadığı, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, eldeki davanın alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle de davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu ve 6100 Sayılı yasanın 320.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yukarıda belirtilen yasal süre içinde gönderme talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak verilecek ek kararla davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek yada aynı sürede başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır