Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/297 E. 2023/297 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/297 Esas – 2023/297
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/297 Esas
KARAR NO : 2023/297

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın…plakalı aracın maliki olduğunu, 16/08/2021 tarihinde Sakarya İli Erenler ilçesinde dava dışı sürücü …sevk ve idaresindek…plakalı ambulans ile D100 karayolu üzerinde Sakarya-Düzce istikametinde sürücü… yönetimindeki iki aracın çarpıştığını, kaza tespit tutanağının kaza anında tutulmadığını polis memurları tarafından kaza tespit tutanağının bölge trafik şubeden alınabileceğinin söylendiğini, tutulan kaza tespit tutanağının açıkça açıkça hatalı olduğunu,zira dava dışı … sevk ve idaresindeki ambulansın müvekkili …’ın maliki olduğu olay esnasında… tarafından kullanılan araca arkadan çarptığını, meydana gelen kaza nedeniyle araçta kaputun tamir edildiğini, iki stop lambası ve arka tampon’un değiştirildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkilinin HMK 107. Maddesi uyarınca şimdilik 200,00 TL maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 16/08/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından hasar ve değer kaybı taleplerinin reddi gerektiğini, sigortalı kusursuz olduğundan başvurunun reddine karar verilmesini, avans faize ilişkin taleplerin reddini, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli celse ara kararı gereği mahallinde keşif yapılmış, keşif mahallinde tanık …dinlenmiştir. Tanık beyanında; ”olay günü aracı ben kullanmaktaydım, ben yolda olay günü en sol şeritte seyir halindeyken ambulans arkadan geldi, arkadan sağımdan geçmek için kornaya bastı ancak geçemedi, bir müddet bu şekilde devam ettik, daha sonra ışıklara yaklaşınca kırmızı ışık yanması nedeniyle önümde seyreden aracın aniden durması nedeniyle öndeki araca çarpmamak amacıyla arkadan gelen ambulansın bulunduğu orta şeride geçip durdum, ambulans gelip arkadan bana vurdu, kaza bu şekilde oldu, ben orta şeride geçtiğimde ambulansı sağ dikiz aynamdan görebiliyordum, yani dipdibe bir geçiş olmadı” beyan etmiştir.
Makina Mühendisi Bilirkişi raporunda;
Olayın meydana gelmesinde… plakalı araç sürücüsü …’ın
%100 (yüzde yüz) kusurlu olduğunu, olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun
kusur ve kabahatinin olmadığını, ….plakalı araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için gerekli olan yedek parça
ve işçilik bedeli toplamının 8.750,00 TL (Sekiz Bin Yediyüz Elli lira) olduğunu,… plakalı araçta herhangi bir değer kaybının meydana gelmediğini rapor etmiştir.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
4-Kaza tespit tutanağının aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğindedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/10819 esas 2022/4110 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7025 esas 2019/2526 karar sayılı ilamı)
Somut olayda;
5-16.08.2021 tarihinde, dosya içinde bulunan 01.03.2021 tanzim tarihli sigorta poliçesine göre davalı şirket nezdinde sigortalı olan,…sevk ve idaresindeki… plakalı araç ile davacının maliki olduğu, tanık …ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin 16.08.2021 tarihli kaza tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
6-Taraflarca bildirilen deliller, davacı tarafından sunulan 09.09.2021 tarihli uzman görüşü, hasar dosyası ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmış, davacı tarafın kaza tespit tutanağındaki olayın oluşum şekline itirazı olması, davacının maliki olduğu aracı kullanan…’ın tanık olarak bildirilmesi nazara alındığında olay mahallinde keşif yapılması gerekmiş, olay mahallinde 25.11.2022 tarihinde keşif yapılmış, davacı tanığı…n beyanları alınmıştır.
7- Dosyaya sunulan 30.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Sakarya… Sanayi arasından geçen D100 karayolunda meydana geldiği, …plakalı araç sürücüsü tanık …ın D100 karayolu üzerinde en sol şeritte seyir halinde iken davalı sigortalısına ait, sürücü…sevk ve idaresindeki ambulansın orta şeritten geldiği, ambulansın korna çalmasına rağmen geçemediği, sürücü …n sol şeritten ilerlerken önündeki aracın kırmızı ışıkta durması üzerine çarpmamak için …plakalı ambulansın olduğu orta şeride geçiş yaptığı ve durduğu, bunun üzerine ambulansın, … plakalı araca arkadan çarpması şeklinde meydana gelen olayda;… plakalı araç sürücüsü…ın 2918 sayılı yasanın 55/c maddesindeki geçiş üstünlüğüne sahip araçların geçişini kolaylaştırmak, 46/b maddesindeki şerit değiştirmeden önce gireceği şeritteki araçların güvenliğini sağlamak, 46/c maddesindeki şerit değiştirme kuralını, 47/c maddesindeki trafik işaret ve işaretçilerine uymak ve 52/a maddesindeki kavşaklara yaklaşırken yavaşlamak kurallarını ihlal ettiği, bu şekilde %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun olayda bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmış, davacının 2918 sayılı yasanın 85.maddesi gereği eylemlerinden sorumlu olduğu …ın %100 oranındaki kusuruyla kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmış ve davalının sigortalısının bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
8- Her ne kadar davacı taraf, bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve dosyaya sunduğu 09.09.2021 tarihli uzman görüşü ile dosyaya sunulan 30.11.2022 tarihli bilirkişi raporunun çeliştiğini beyan etmiş ise de, yukarıda 4 numaralı paragrafta anlatıldığı üzere; Kaza tespit tutanağının aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğinde olduğu (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/10819 esas 2022/4110 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7025 esas 2019/2526 karar sayılı ilamı), dosya içinde bulunan kaza tespit tutanağının tanık …’ın beyanları ile uyumlu olduğu, davacı tarafından kaza tespit tutanağının aksini gösteren bir delilin de dosyaya sunulmadığı gibi, 09.09.2021 tarihli uzman görüşünün tanık beyanı ve kaza tespit tutanağı içeriği ile uyuşmadığı gibi, anılan görüşün kaza sonrası araçların pozisyonundan hareketle hazırlandığının anlaşılması karşısında anılan uzman görüşünün gerçeği yansıtmadığı, dosyadan alınan 30.11.2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve tanık beyanı ile uyumlu olduğu anlaşılarak davacının itirazları yerinde görülmemiştir.
9-Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğu, davacının davalı şirkete dava açılmadan önce başvurduğu, başvurunun 27.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu şekilde bu dava şartının yerine getirildiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk nedeniyle hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL ücretin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı yetkili vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
23/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı