Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/296 E. 2023/323 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/296 Esas – 2023/323
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/296 Esas
KARAR NO : 2023/323

HAKİM : …
KATİP :…
DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2-…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : 3- …

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın…Plakalı aracın ruhsat sahibi olduğunu, davacıya ait bu aracın…nın sek ve idaresindeyken 01/11/2021 tarihinde …istikametinden D-100 Sakarya istikametine katıldığı esnada itirazına konu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, aynı istikamette seyreden davalı…a ait, sürücüsü diğer davalı….olan …Plakalı çekici ve buna bağlı … VE … plakalı yan römorkun taşıdığı yükün köprüye çarpması sonucunda araçların taşıdığı yüklerin devrilmiş, davacıya ait aracın sağ üst ve ön kısımlarına düşerek; davacının aracında ciddi hasarların meydana gelmesine sebep olduğunu, davacıya ait aracın şuan çalışamaz halde olduğunun, yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde; aracın pert olup olmadığının, olmamışsa araçta meydana gelen maddi hasarın ne olduğunun belirlenebileceğinin, araçta meydana gelen maddi hasarla birlikte; davacının aracının araç kiralama sözleşmesi kapsamında sürücü….ya kiralandığını, kira sözleşmesini sunduklarını, kira sözleşmesi kapsamında kaza tarihinden itibaren davacının ticari kazanç kaybının hesaplanmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak koşuluyla; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptalini, … Plakalı araç sürücüsü …’nın kazaya ilişkin kusursuzluğu’nun tespitini, davacıya ait araçta yapılacak inceleme neticesinde araç pert olmuşsa mahkemece tespit tarihi itibariyle geçerli 500,00-TL güncel araç değerinin, aracın tamiri mümkünse oluşan 250,00-TL maddi zararın ve araçta meydana gelen 250,00-TL güncel değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsilini, kaza tarihinden beri kullanılmayan araç için 500,00-TL davacının ticari kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsilini, davalı …ve …’ın taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ve ayrıca kazaya karışan… Plakalı çekici ve buna bağlı …Plakalı yan römorkun trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…. cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu talebin belirsiz alacak olarak ileri sürülmesi imkânının bulunmadığı, davacı tarafça onarım gerçekleştirilmiş olup, talep edilecek tutarın ekspertiz raporu ile netleştirilmiş olduğunu, bu durumda davacı tarafın yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre belirsiz alacak davası açmasına imkân olmadığından davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, belirsiz alacak davasının kısmi alacak davası olarak kabul edilmesini, Sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, davacının aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının tramer kayıtları celp edilerek tespitini, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını, davacının değer kaybı tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın Yürülükte bulunan ve Resmi Gazete’de Yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Eki uyarınca yapılmasını, Araç mahrumiyet bedeli poliçe teminatı kapsamında olmadığından söz konusu talebin reddine karar verilmesini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden haksız olarak talep edilen faiz talebinin reddini, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/04/2022 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Verilen cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, bu sebeple davalı sigorta şirketinin beyanlarının yargılamada esas alınamayacağı, davacı tarafından huzurda görülen işbu dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun yapıldığı, davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvurunun yapıldığı, kazaya ilişkin bütün evrakların paylaşıldığı, akabinde taraflarınca öncelikle 21.01.2022 tarihli Kocaeli … Noterliği … Yevmiye Numaralı ihtarname ile davalı Anadolu Anonim Sigorta Şirketi’ne ihtar çekildiği; davacının maddi zararı, ticari kaybı ve araçta oluşan değer kaybının 7 gün içerisinde taraflarına ödenmesinin talep edildiği, ancak davalı sigorta şirketi tarafından taraflarına herhangi bir dönüş olmadığı, bu kapsamda dava şartlarının tamamı tarafımızca eksiksiz olarak yerine getirildiğinden; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilemeyeceğinin, cevap dilekçesinde kabul anlamına gelmemekle birlikte; yalnızca … plakalı aracın teminat bedelinin belirlenmiş olduğu, ancak kazaya karışan… ve …plakalı yan römorkun da sigorta teminat limitini hesaplanması gerektiği, tüm bu nedenlerle; dava dilekçesinde belirttikleri bütün hususları tekrarla; cevap dilekçesini kabul etmedikleri ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekil 24/04/2023 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçlerinni süresinde 28.03.2020 tarihinde sunulmuş olup davacı yanın süresinde sunulmadığı iddialarının asılsız olduğu, kazaya karısan … ve… plakalı yan römorkun teminat limitinin hesaplanması talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek şartı ile, Aracın çektiği römork, yarı römork ya da çektiği başka bir araç zarara neden olabileceği, böyle durumlarda bu zararlar çeken aracın trafik sigortasından karşılanacağı, çeken aracın trafik sigortasında bu tür zararlara karşı teminat bulunmadığı, bir tek farkın var olduğu, Eğer römorkların insan taşımada kullanılmışsa çeken araçtan ayrı ve bunun yanında özel şartların olduğu sorumluluk sigortası yaptırmaları gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla VE … plakalı yan römorkun müvekkil sigorta şirketinde de sigortasının bulunmamakta olduğu tüm bu nedenlerle; cevaba cevap dilekçesini kabul etmediklerini ve davanın reddini talep etmiştir
Mahkememizce Ankara Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na dava konusu kaza tarihi olan 01/11/2021 itibariyle …Plakalı Aracın, … Plakalı Aracın ve… VE … Plakalı Aracın mülkiyet durumlarının araştırılarak buna ilişkin oluşturularak tüm bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına celp edilmiştir.
Mahkememizce davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne dava konusu edilen 01/11/2021 Tarihli kazaya ilişkin…Plakalı araç için Hasar dosyasının, Hasar dosyasına ait aktüerya raporunun, ekspertiz raporunun, Kaza nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dayanak belgeleri ve miktarı, Davacının başvurusu olup olmadığı, varsa tarihi ve tüm belgelerin, Varsa kazaya ilişkin görüntüler ve fotoğrafların mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu aracın bulunduğu yer olan… Adapazarı/Sakarya adresinde 26/09/2022 tarihinde keşif yapılmıştır.
Makine Mühendisi Bilirkişisi … 06/10/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; GEREKÇELİ SONUÇ: Dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde aracın (kaza öncesi haliyle) GÜNCEL RAYİÇ değerinin 305.979,47-TL olduğu, aracın dosyaya sunulan belgelerden bağımsız olarak hasar miktarının (14.09.2022 Fiyatlarına göre) KDV dahil 258.300,22 TL olduğu, araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için yedek parça ve işçilik tutarının aracın güncel bedelinin % 84 ünden fazla olduğu ve onarımının ekonomik getirisinin olmadığından aracın PERT-TOTAL olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı, meydana gelen maddı hasarlı kazada PERT TOTAL’ e ayrılan dava konusu aracın SOVTAJ (Hurda) değerinin 47.679,25-TL’den az olamayacağı görüş ve kanaatindeyim, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 06/10/222 Tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu 17/10/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun 11.10.2022 tarihinde e-tebliğ edildiği, raporda yer alan aleyhe hususları kabul etmediklerini, raporda tespit edilen güncel rayiç değerler piyasanın oldukça altında olduğu, bununla birlikte sovtaj değerinin ve rayiç değerin neye göre hesaplandığı ve yine hangi tarihin esas alındığı taraflarınca anlaşılamadığı, davacının ticari kazanç kaybının raporda hiç hesaplanmadığı, mahkemece kurulacak bir ara kararla dava dilekçesinde yer alan taleplerini içerir ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 06/10/222 Tarihli bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu 21/10/2022 Tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Rayiç değer tespitinin genel şartlara uygun yapılması gerektiği, davaya konu araçların geçmiş hasar kayıtları dosyaya sunulması gerektiği, Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere poliçede yer alan …hükümlerine göre muafiyet indirimi hususunun dikkate alınması gerektiğinden davaya konu aracın geçmiş hasar kayıtlarının dosyaya sunulmasını talep ettiklerini, Tüm bu nedenlerle; haksız davanın reddine karar verilmesini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişi raporuna itirazlarının kabulüne karar verilmesini, dosyanın yeniden bilirkişiye sevkine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 29/11/2022 Celse Tarihli duruşma zaptı (1) nolu ara kararı uyarınca; “1-Dosyaya sunulan raporda aracın pert olup olmadığı hususunda ve diğer hesaplamalarda keşif tarihi baz alınarak hesaplama yapıldığı, bu nedenle ilgili hesaplamanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/16876 Esas 2017/12161 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere kaza tarihi baz alınarak ilgili hesaplamaların yapılmasının gerektiği, bu nedenle hesaplamanın yanlış olduğu anlaşılarak ayrıca sigorta bilgi ve gözetim merkezinden gelen evrakta aracın dava konusu kazadan önce de kazalara karıştığı göz önüne alındığından bu kazaların aracın değerine etki edip etmeyeceğinin raporda tartışılmadığı yine davacının aracı kullanamadığı zaman için kazanç kaybı talebi de göz önüne alınarak hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek, hasar miktarı ve değer kaybı hususlarını kaza tarihi baz alınarak yapılmasının istenmesine, ayrıca az yukarıda anlatıldığı üzere aracın değeri belirlenirken önceki kazaların değere etkisinin tartışılmasının istenmesine, yine davacının kar kaybı talebi hususunda aracın pert olarak değerlendirildiği nazara alınarak pert olan davacı aracı ile aynı nitelikteki bir aracın yeniden satın alınması için gerekli olan makul sürenin ne olduğu belirlenip bu sürede emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken zorunlu giderler, yakıt vb. İndirildikten sonra) kiralama ücretinin miktarına göre araç mahrumiyet bedelinin hesaplanması ve bu hususta ek rapor düzenlenmesine” şeklinde karar verilmiş olup, dosya aslı ek rapor düzenlenmek üzere Makine Mühendisi Bilirkişisi …a 29/11/2022 Tarihinde tevdi edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi …. 05/12/2022 Tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Dava konusu aracın kaza tarihi (01/11/2021) itibariyle Serbest Piyasa Ortalama Değeri olarak 170.351,18-TL olarak hesaplanmış olduğu, dava konusu aracın kaza tarihi (01/11/2021) itibariyle Kasko değeri olarak 166.794 TL bulunmuş olduğu, dava konusu aracın kaza tarihi (01/11/2021) tarihi itibariyle Rayiç değerinin (SPOD 170.351,18 + Kasko 166.794) /2= 168.572,59-TL olarak hesaplandığı, dava konusu aracın pert olmadığı ve onarılacağı göz önüne alınacak olursa kök rapor eki eksper raporunun 8. Sayfasında belirtildiği üzere 56,60 iş saat onarım süresinin var olduğu bu sürenin (servisin işe başlama süresinin hemen kabul edildiğinde) günlük çalışma (iş) saati 8 saat olduğundan 56,60/8=7,075 güne tekabül etmekte olduğunun, ancak aracın kaza sonrası yapılan incelemeler sonucunda pert – total olarak değerlendirildiğinden aracın kullanılmadığı zaman olarak (sigorta genel şartları uyarınca bir tazminat ödemesi olan pert ödemesi; hasar ihbarı eksiksiz yapılması ve hasara eksper atanmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içerisinde ödenmesi gerekeceği) ibresi kapsamında eksper raporundan sonraki 10 iş günü olarak alınması gerektiği, bu duruma göre kaza tarihi 01/11/2021 tarihi ve Eksper rapor tarihi 11/01/2022 tarihi olduğu, Eksper rapor tarihine göre 10 gün ve rapordan sonra 10 iş günü (Bir hafta sonu ilave edildiğinde 10+2) 12 gün olarak bulunacağı, araçtan mahsur kalma süresi 22 gün olarak belirlenmiş olduğu, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında kaza tarihi olan (01/11/2021) tarihi itibariyle dava konusu aracın günlük kazancının 1.267,45-TL olarak hesaplanmış olduğu, aracın kullanılamayan süre için kazanç kaybının = 22×1.267,45= 27.883,90-TL olarak hesaplanmış olduğu, dava konusu aracın kaza yaptığı tarih 01/11/2021 Modeli 2018 olduğundan aracın 3 yaşın üzerinde olduğu, aynı zamanda tercihen 2. El piyasasında fazla olan bir araç olduğu da dikkate alındığında aynı niteliklerdeki bir aracın satın alınmasının 7 gün olduğu görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde ek rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporun karşı beyan dilekçesi sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyaya sunulan asıl ve kök raporlar birlikte değerlendirildiğinde aracın önce pert olarak değerlendirildiği sonra tamir süresi hesaplanarak değerlendirme yaptığı, yine ilk raporda bulunan sovtaj bedelini 2. Raporda kaza tarihine göre hesaplamadığı, aracın pert olduğu süre ile yeniden satın alınması için geçen sürenin gün olarak hesaplandığı ancak tazminat yönünden herhangi bir hesaplama yapılmadığı dolayısıyla ilgili raporun hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılarak dosyanın farklı bir bilirkişiye tevdi edilerek mahkememizce kurulan önceki tüm ara kararlar göz önüne alınarak ve davacının talebi de göz önüne alınarak dosyanın farklı bir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, rapor düzenlenmek üzere dosya aslı makine mühendisi bilirkişi…a 14/02/2023 Tarihinde tevdi edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişisi … 01/03/20225 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; “SONUÇ:…plakalı aracın değerinin 220.000,00 TL (İki yüz Yirmi Bin Lira) olduğu,… plakalı aracın PERT-TOTAL olarak değerlendirilmesinin ekonomik açıdan uygun olacağı,… plakalı aracın SOVTAJ (hurda) değerinin 80.000,00 TL (Seksen bin lira) olduğu, … plakalı araçta meydana gelen net zararın 97.000,00 TL (Doksan Yedi bin lira) olduğu, …. plakalı aracın meydana gelen kaza nedeniyle kazanç kaybının üç farklı durum için hesaplanabileceği, duruma göre Kazanç kaybının 41.183,41 TL (Kırk bir bin Yüz Seksen Üç Lira Kırk bir Kuruş) olduğu, duruma göre Kazanç kaybının 23.333,40 TL (Yirmi Üç bin Üç Yüz Otuz Üç Lira Kırk Kuruş) olduğu, duruma göre Kazanç kaybının 9.566,74 TL (Dokuz bin Beş Yüz Altmış Altı Lira Yetmiş Dört Kuruş) olduğu görüş ve kanaatindeyim,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafın ıslah dilekçesini sunduğu, ıslah dilekçesinin tebliğe çıkartıldığı davalılardan… adına çıkartılan tebligatın bila ikmal iade edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Olaya İlişkin Yasal Düzenlemeler ve Yargı İçtihatları Değerlendirilecek Olursa;
1-Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. (TBK madde 49, 50, 51)
2-2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi ile İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin Anayasaya aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu değer kaybı tazminatı öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel Şartlar TTK’nın 1425 ve Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. Anayasa mahkemesinin iptal kararı derdest olan eldeki davada da uygulanması gerekmektedir. Bu durumda; değer kaybının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasının yasal dayanağı kalmamış olup, gerçek zarar ilkesi gereğince değer kaybının, kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre, aracın kazadan önceki değeri ile onarım sonrası değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. (Sakarya BAM 3. HD 2021/1231 esas- 2022/757 karar,benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli, YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/17525 esas- 2017/9448 kararları)
4-Davacının araç mahrumiyet bedeli istemi yönünden de, pert olan davacı aracı ile aynı nitelikteki bir aracın yeniden satın alınması için gerekli olan makul sürenin ne olduğu belirlenip, bu sürede emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) kiralama ücretinin miktarına göre araç mahrumiyet bedelinin hesaplanması hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. (17 HD 2016/12588 esas 2019/5195 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 4. HD’nin 2021/24654 esas 2022/7340 karar sayılı ilamı)
5-Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince tehlike sorumluluğuna(kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49 uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), sigortacı ise sözleşmeye (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa;
6-01.11.2021 tarihinde, dosya içinde bulunan …numaralı sigorta poliçesine göre davalı … A.Ş. nezdinde sigortalı olan, davalı …’ın maliki olduğu, davalı … sevk ve idaresindeki…. plakalı çekici ve … plakalı yarı römork ile davacının maliki olduğu, dava dışı … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın kaza yaptıkları, kazaya ilişkin kolluk tarafından 01.11.2021 tarihli tutanak tutulduğu, tutanakta kazaya karışan plakaların tespit edildiği görülmüştür.
7-Dosyaya taraflarca bildirilen ve delil mahiyetinde sunulan belgeler toplanmış, kazaya ilişkin kaza tutanağı, hasar dosyası dosya arasına alınmış, dosyada kusur oranlarının tespiti için dosya ATK’ya kusur incelemesi yönünden gönderilmiştir. Dosyaya sunulan 30.06.2022 tarihli ATK raporuna göre: 01.11.2021 günü, saat 09:30 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki arkasına ….plaka sayılı yarı römork irtibatlı olan … plaka sayılı çekici ile katılım yolu üzerinden D-100 karayoluna katılarak Sakarya istikametine doğru seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde yarı römorkta bulunan yükün(saman balyaları) köprüye çarpması, çarpmanın etkisi ile dökülen yükün gerisinde kendisiyle aynı istikametten gelen sürücü … sevk ve idaresindeki….plaka sayılı otomobilin sağ üst ve ön kısımlarına düşmesi sonucu otomobilin hasarına konu olay meydana geldiği, anılan olayda davalı sürücü … idaresindeki çekiciyi izin verilen gabari dışında yükleyerek trafiğe çıktığı, nizamlara aykırı olarak azami yüksekliği aşacak şekilde yüklü olan saman balyaları ile olay mahalline gelip köprü altından geçmeye çalıştığı sırada, dorse üzerinde yüklü saman balyalarının köprüye çarpması akabinde sebebiyet verdiği olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacının aracını kullanan dava dışı sürücü…nın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, anılan değerlendirmenin dosya içeriği ile olayın oluşumuna uygun olduğu görülmüş; … plaka sayılı yarı römork irtibatlı olan … plaka sayılı çekici plakalı araç maliki olan …’ın da 2918 sayılı yasanın 85.maddesi gereği sürücünün eyleminden sorumlu olduğu, ZMMS olan davalı sigorta şirketinin de aynı yasanın 91.vd maddeleri gereği sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
8-Davacının maliki olduğu … plaka sayılı otomobilin hala kazalı halde bekletildiği anlaşıldığından, refakate alınan makine mühendisi bilirkişi ile araç başında 26.09.2022 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişi tarafından hazırlanan 06.10.2022 tarihli kök rapor ile 05.12.2022 tarihli ek rapor dosyaya alınmıştır. Dosyaya sunulan asıl ve kök raporlar birlikte değerlendirildiğinde aracın önce pert olarak değerlendirildiği sonra tamir süresi hesaplanarak değerlendirme yapıldığı, yine ilk raporda bulunan sovtaj bedelinin ikinci raporda kaza tarihine göre hesaplanmadığı, aracın pert olduğu süre ile yeniden satın alınması için geçen sürenin gün olarak hesaplandığı ancak tazminat yönünden herhangi bir hesaplama yapılmadığı dolayısıyla ilgili raporların hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılarak dosyanın farklı bir bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş, anılan bu raporların istenilen hususları barındırmadığı ve hüküm vermeye elverişli olmadıkları anlaşıldığından hükme esas alınmamıştır.
9-Dosyaya gelen 01.03.2023 tarihli rapora göre; davacının maliki olduğu… plakalı aracın 2018 model … olduğu, kaza öncesinde iki adet hafif hasarlı kazaya karışmış olduğu, kaza sonrasında hazırlanan ekspertiz raporunda piyasa rayiç değerinin 220.000,00 TL olarak tespit edildiği, 2019 pandemi sonrasında otomotiv ikinci el piyasasında çok hızlı fiyat artışları meydana geldiği, bu nedenle Türkiye Sigortalar Birliği tarafından araç kasko değerleri aylık olarak bir önceki aya göre belirlendiği, bu durum dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki kasko değerinin www.gib.gov.tr adresinden 2021 yılı Aralık ayında 209.792,00 TL olarak tespit edildiği, piyasa rayiç değeri ile kasko değeri arasında çok fark olmadığı, yapılan tespitlere ve dava konusu kaza öncesi aracın yapmış olduğu iki adet kaza ve bu kazalardaki hasarlarına göre kaza tarihindeki takdir edilen aracın piyasa rayiç bedelinin 210.000,00 TL olduğu, aracın 01.11.2021 tarihinde uğradığı kaza sonrasında ağır hasar aldığı, yapılan ekspertiz incelemesinde onarımı için gerekli olan yedek parça ve işçiliklerinin 119.559,66 TL olduğunun tespit edildiği, anılan tespitin yerinde olduğu, bu tespite göre aracın onarım bedelinin araç piyasa rayiç bedelinin yaklaşık %55’i olduğu tespit edildiği, bu nedenle aracın onarımının uygun olmayacağı pert-total olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yine anılan rapora aracın sovtaj değerinin 80.000,00 TL olduğu bildirilmiş, davacının kazanç kaybı hususunda talebi hakkında 3 farklı duruma göre ve davacının dava konusu aracı kiraladığı belgelendirilen aylık kira bedeli olan 3.500,00 TL baz alınarak hesaplama yaptığı görülmüş, anılan raporun kazanç kaybı yönünden yukarıda 4 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere zorunlu giderlerin düşülmediği, ancak anılan hususun mahkememizce de giderilebileceği, yine araç bedelinin önceden karıştığı kazalar göz önüne alınarak 210.000,00 TL olarak belirlenmesine rağmen, hesaplamada kazasız değer olarak belirttiği 220.000,00 TL’den yapılmasının maddi hatadan kaynaklandığı bu hususun da mahkememizce giderilebileceği anlaşılarak raporun hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılarak hükme esas alınmıştır.
10- Dosyaya sunulan 01.03.2023 tarihli rapora göre; davacının aracının pert-total olarak kabul edilmesinin gerektiği, buna göre davacının kaza tarihi itibariyle zararının 210.000,00 TL olduğu, davacının ıslah dilekçesindeki ve 29.11.2022 tarihli duruşmadaki beyanına göre sovtajın davacıda kaldığı yönündeki beyanları nazara alındığında sovtaj bedeli olan 80.000,00 TL’nin mahsubunun gerektiği, yine dosyaya sunulan 23.11.2022 tarihli ibranameye göre davacının davalı sigortadan poliçe sorumluluk limiti olan 43.000,00 TL’yi tahsil ettiği, davalılar arasındaki ilişkinin 6098 sayılı yasanın 61.maddesine göre müteselsil sorumluluk olduğu ve 6098 sayılı yasanın 166/1.maddesi uyarınca yapılan kısmi ödemenin diğer müteselsil borçluları da bu oranda borçtan kurtaracağı, bu nedenle bu ödemenin de mahsubunun gerektiği anlaşılarak davacının bakiye zararının (210.000,00 TL- 80.000,00 TL-43.000,00 TL) 87.000,00 TL olduğu anlaşılmış, davacının toplam zarar talebinin ise 140.000,00 TL olduğu anlaşılarak, bu talep yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
11- Davacının ticari kazanç kaybı yönündeki talebi yönünden ise; yukarıda 4 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere; pert olan davacı aracı ile aynı nitelikteki bir aracın yeniden satın alınması için gerekli olan makul sürenin ne olduğu belirlenip, bu sürede emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) kiralama ücretinin miktarına göre araç mahrumiyet bedelinin hesaplanması gerektiğinden, dosyaya sunulan raporda bu yöndeki hesaplama olan 3. Alternatifin genel anlamda yerinde olduğu, ancak davacının araç kiralama işi yaptığı ve anılan kira bedeli üzerinden KDV ödediği, bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak uygulandığı, araç kiralama hizmetleri 2007/13033 sayılı BKK’ya ekli (I) ve (II) sayılı listelerde yer almadığından söz konusu hizmetlere genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerektiği, bu oranın zorunlu gider olup toplam bedelden düşülmesinin gerektiği anlaşılarak bilirkişi tarafından hesaplanan 9.566,74 TL kazanç kaybından davacının zorunlu gideri olan %18 oranında (1.722,01 TL) KDV düşüldüğünde, davacının kazanç kaybının 7.844,73 TL olduğu anlaşılmış, davacının talebinin ise 44.566,74 TL olduğu anlaşılarak bu bedelin de kısmen kabulüne karar verilmiştir.
12- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 01.11.2021 tarihinde meydana gelen kazada, kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, ZMMS olan davalı sigortanın 2918 sayılı yasanın 91 vd maddeleri gereği (poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere) ve 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği, davalı sürücü…un 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği, ve davalı malik …’ın 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri ve 2918 sayılı yasanın 85.maddesi gereği ortaya çıkan zarardan sorumlu oldukları, ancak davacının davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiği de nazara alınarak, davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
13- Davalılar … ve … yönünden faiz; 6098 sayılı yasanın 117.maddesi gereği haksız fiil tarihi olan 01.11.2021 tarihinden itibaren başlatılmış, araçların ticari araç oldukları anlaşıldığından bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
14- Davalı … vekili tarafından dosyaya 03.06.2022 de delil listesi sunulmuş ise de, anılan listenin ve delillerin HMK’nın 139/1-ç ihtarına rağmen süresinde sunulmadığı, tarafların bildirmedikleri delillerden 6100 sayılı HMK’nın 140/5.maddesi gereği vazgeçmiş sayılmalarına dair 17.05.2022 tarihli 1 nolu ara kararından sonra sunulduğu nazara alındığında anılan delillerin mahkememizce değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, bu delilleri davalının bildirmekten vazgeçmiş sayıldığından ve savunmanın genişletilmesi mahiyetindeki bu delillere davacının da açık muvafakati olmadığından anılan hususlar değerlendirmeye alınmamıştır.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı… A.Ş. Yönünden davanın Feragat Nedeniyle Reddine,
2-Diğer davalılar … ve… yönünden davanın kısmen kabulü ile, 87.000,00-TL pert total bedeli, 7.844,73-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 94.844,73-TL’nin davalılar … ve…dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, anılan bedele kaza tarihi olan 01/11/2021 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 6.478,84-TL karar harcından yatırılan 2.463,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.015,82-TL harcın davalılar… ve… dan müşterek ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TLpeşin harç , tamamlama harcı 2.382,32 TL ve 11,50-TL vekalet harcının davalılar … ve …dan müşterek ve müteselsilen alınarak yatırana iadesine,
5-Davalı …Sigorta Şirketi vekilinin vekalet ücreti ve yargılama talebi bulunmadığı nazara alınarak, davalı… Şirketi vekili adına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 4.732,5-TL yargılama giderinden kabul oranına göre (%50,2 kabul) hesaplanan 2.375,72-TL’sinin davalılar… ve…dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı… kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 14.996,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 15.175,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar …ve …dan alınarak davacı vekiline verilmesine,
9-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin (E- Duruşma Vasıtasıyla) yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 6100 sayılı yasanın 321/2. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın en geç bir ay içinde re’sen tebliğe çıkarılacağı hususu da bildirilerek verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/05/2023
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı .