Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/295 E. 2022/918 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/295 Esas – 2022/918
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/295 Esas
KARAR NO :2022/918

BAŞKAN : …
KATİP :…

SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/295 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI : …
VEKİLLERİ :…
DAVALI :…
VEKİLİ : …

BİRLEŞEN DOSYA : Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi …./ K.
DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI …
VEKİLİ :…
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018

BİRLEŞEN DOSYA :Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi …/…. K.
DAVACI :…
VEKİLİ :…
DAVALI :…
VEKİLİ :…
DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018

DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
G.KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03/07/2018 tarihli dava dilekçesi ile Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) talepli olarak açtığı davasının Sakarya … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılaması sırasında ; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile 01/09/2021 tarihi itibariyle Sakarya ilinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçtiği ve yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlendiği gerekçesiyle mahkemece … Karar sayılı … tarihli kararı ile dosya mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Sakarya …Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas …karar sayılı kararı görevsizlik kararı olmayıp gönderme kararıdır. Gönderme kararı verildiği anda kesin kararlardan olup, yalnız başına istinaf edilemez. (24.04.1967 gün 12/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 11.10.1976 gün 5/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Aynı mahkemenin aynı mahiyetteki farklı bir gönderme kararının görevsizlik kararı olarak kabul edilemeyeceği ve kesin olduğu Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin 2022/280 Esas 2022/396 karar sayılı emsal kararında vurgulanmıştır.
Mahkemenin 2021/242 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli gönderme kararı kesin nitelikte olmasına ve istinafı mümkün olmamasına rağmen davalı vekilince istinaf edilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2129 esas 2021/2201 karar sayılı 20/12/2021 tarihli kararı ile “Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 09/10/2019 tarih, 2018/250 Esas-2019/339 Karar sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 15/01/2021 tarih, 2020/493 Esas-2021/103 Karar sayılı ilamı ile davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle kaldırıldığı, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince Tüketici Mahkemesi sıfatıyla 24/03/2021 tarihli tensip tutanağının düzenlendiği, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan 07/09/2021 tarihli duruşmada Tüketici Mahkemesinin faaliyete geçtiği duruşma zaptına yazıldıktan ve taraf vekillerinin beyanı alındıktan sonra duruşmanın bitirilerek “dava dosyasının faaliyete geçen Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar 07/09/2021 tarihli duruşma zaptında Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı yazılmış olsa da, ilk derece mahkemesince öncesinde davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığı, Dairemizin kaldırma kararından sonra ve kaldırma kararına uygun olarak bir sıfat değişikliği yapılmadığı, dolayısıyla halen Tüketici Mahkemesi sıfatının devam ettiği ve duruşma zaptında bu sıfatın yazılmamasının maddi hatadan kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Bu durumda mahkemenin mevcut sıfatına göre dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde gönderme kararı verilmesi doğru görülmemiş, dairemizce kararın kamu düzeni yönünden kaldırılarak dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine, karar verilmesi gerekmiştir. Diğer taraftan; yukarıda yapılan değerlendirmeler somut olay bakımından olup, HSK’nun 07/07/2021 tarih ve 608 nolu kararı gereğince ticari davalarda derdest dosyalara mevcut mahkemede mi yoksa yeni kurulan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinde mi bakılacağına ilişkin değildir.” gerekçesiyle mahkemenin gönderme kararının kaldırılmasına ve HMK nun 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, bu kapsamda a-)6100 sayılı HMK’nın 114-(1) c) ve 115-(2) maddeleri gereğince davanın dava şartı (görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE, b-)Kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içeresinde başvurulması halinde HMK’nın 20-(1) maddesi gereğince dosyanın görevli Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına ve görevsizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verileceğine, dair mahkeme yerine yeniden hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesinde Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek istinaf dairesince yeniden esas hakkında karar verilebileceği düzenlenmiş, Somut olayda verilen görevsizlik kararı davanın esasına ilişkin olmayıp usule yöneliktir.
Sakarya 5 Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı kesin nitelikte gönderme kararı olması ve İstinaf dairesince verilen karar da HMK nun 353/1.b.2 maddesine dayanılarak verilmiş usule ilişkin görevsizlik kararı olması itibariyle mahkememizin görevsizlik kararı vermesinde usul hukuku açısından bir engel bulunmamaktadır.
HMK nun 21. Maddesinde “iki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur” denilmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere verildiği anda kesin olan ve istinafı mümkün olmayan gönderme kararının istinafı üzerine istinaf dairesince gönderme kararının kaldırılarak HMK nun 353/1.b.2 maddesine dayanılarak usule ilişkin görevsizlik kararı verilmiş olması itibariyle mahkememizin görevsizlik kararı vermesinde usul hukuku açısından bir engel bulunmamaktadır.
Kaldı ki Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararında “Diğer taraftan; yukarıda yapılan değerlendirmeler somut olay bakımından olup, HSK’nun 07/07/2021 tarih ve 608 nolu kararı gereğince ticari davalarda derdest dosyalara mevcut mahkemede mi yoksa yeni kurulan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinde mi bakılacağına ilişkin değildir.” demek suretiyle somut dosyada görev uyuşmazlığının doğma ihtimalini öngörmüştür.
Mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce ticaret mahkemesi sıfatıyla Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olan bu davanın gönderme/görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilip gönderilemeyeceği ve mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun öncelikle incelenmesi gerekmektedir. Zira mahkemenin görevli olması kamu düzenine ilişkin olup dava şartlarındandır.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı 21/02/2022 tarihli güncel kararında konu hakkında Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi kararı verilmiştir. Bu kararda;
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir.
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararı yerinde değildir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği ” belirtilmiştir.
Aynı husus Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/1760 esas 2022/2689 karar sayılı 21/02/2022 tarihli yargı yerinin belirlenmesi kararında da vurgulanmıştır.
Açıklanan gerekçelerle ve Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığından mahkememizin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği düşüncesiyle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
Görev dava şartlarından olup mahkemece resen her aşamada değerlendirilmelidir. HMK nun 138. Maddesi düzenlemesine göre görev dava şartının dosya üzerinden yapılan inceleme ile değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Yukarıda belirtildiği üzere verildiği anda kesin olan gönderme kararının istinafı üzerine istinaf dairesince gönderme kararının kaldırılarak HMK nun 353/1.b.2 maddesine dayanılarak usule ilişkin görevsizlik kararı verilmiş olması itibariyle mahkememiz açısından bağlayıcı olmadığı, mahkememizin görevsizlik kararı vermesinde usul hukuku açısından bir engel bulunmadığı ve Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının görevsizlik kararı olmaması sebebiyle görev uyuşmazlığının doğmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği asıl ve birleşen davaların dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edildiği takdirde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmaması halinde mahkememizce dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.21/03/2022

Katip…
e-imzalı

Başkan…
e-imzalı