Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/289 E. 2023/554 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/289 Esas – 2023/554
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/289 Esas
KARAR NO : 2023/554

BAŞKAN :….
KATİP :….
DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av. E….

DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….

DAVALI : 2….

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı taraf … …. Konut Yapı Kooperatifine 1992 yılında ortak olup 1997 yılında dairesini teslim aldığını ancak 1999 yılında meydana gelen depremde yıkılması sebebiyle kat mülkiyeti bulunmadığından dairelerin üzerinde bulunduğu 3 adet arsanın kooperatifin mülkiyetinde kaldığını, Kooperatifinin 1999 yılında yapılan genel kurul toplantısında davalı …. …. yönetim kurulu başkanı ve diğer davalı …. …. ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak seçildiğini, Davalıların 04/09/2015 tarih ve 2015/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatifin tasfiyesine karar verilmesi için genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırdıklarını ancak toplantının ortaklara usulüne uygun bildirilmeyip 05/09/2015 tarihli “Çağrı Mektuplarının Elden İmza Karşılığı Verildiğini Gösterir İmza Listesini” düzenleyip bazı ortaklar yerine sahte imzalar atıp hazirun cetveline göre 17 ortağın katılımı ile 15/10/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını, bu toplantıda …. İli …. İlçesi …. Mahallesi …. ve …. ve …. parsel sayılı taşınmazların belirli rakamlarla satılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ve kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, davalıların aldıkları yetkiye istinaden 21/10/2015 tarihinde bu üç taşınmazı genel kurulda belirlenen rakamlarla …. …. sattıklarını, bu satıştan kısa bir süre sonra aynı taşınmazların …. …. …. …. …. satıldığını, davalıların bu usulsüz işlemlerinin şikayet konusu yapılması üzerine Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/…. sayılı dosyasında yapılan soruşturma sırasında hazirun Cetvelindeki dokuz kişiye ait imzanın sahteliğinin belirlendiğini, davalılar hakkında Sakarya 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/…. esas sayılı dosyasında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlaması ile açılan davanın derdest olduğunu, davalıların usulsüz genel kurul kararı ile aldıkları yetkiye istinaden yaptıkları satışta elde ettikleri parayı payları doğrultusunda ortaklara ve davacıya vermediklerini, davalıların zarardan sorumlu olduklarını, satış bedellerinin gerçek değerinin altında gösterildiğini, davanın ceza zamanaşımına tabi olduğunu, arabuluculuk girişiminin sonuçsuz kaldığın belirterek davalılar tarafından satışı yapılan 3 adet taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti ile bu değerden davacı hissesine düşen miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiş davasını kısmi dava olarak 50.000,00-TL değer ile açmıştır.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, ceza yargılamasına ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, genel kurulun ve alınan kararın yasaya ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, arsa satışından elde edilen paranın ortaklara dağıtıldığını, davacının payının da elden ödendiğini, ödemeye ilişkin bir belge bulunmadığını, davacının daha fazla para isteğinin kabul edilmemesi üzerine sözkonusu iddialarda bulunduğunu, arsaların gerçek satış bedellerinin ceza yargılamasında bildirildiğini, ortakların va davacının zarara uğratılmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davanın kabulü ihtimalinde arsaların satış tarihi itibariyle değerinin esas alınması gerektiğini, satış tarihi ile dava tarihi arasında arsa değerlerinde pandemi ve ekonomik kriz sebebiyle makul olmayan artışlar yaşandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …. cevap dilekçesi vermemiş ve tüm vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
Davacı vekili 10/10/2023 tarihli dilekçesinde; müvekkile ait zararın giderildiğini, davanın konusuz kaldığını, taraflar arasında anlaşma sağlandığını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili davacı ile anlaşma sağlandığını ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir. Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden ve bu davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından ayrıca beyanına gerek görülmemiştir.
Taraflar arasında sulh sağlanmış olması ve birbirlerinden vekalet ücreti ile yargılama gideri taleplerinin bulunmaması gözetilerek talepleri doğrultusunda HM.315 maddesi uyarınca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasında sulh sağlanmış olması sebebiyle HMK.315 maddesi uyarınca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
3-Talepler nazara alınarak taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 269,85-TL maktu harcın peşin alınan 853,88-TL’den mahsubu ile bakiye 584,03-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Gerekçeli kararın HMK.321/2. Maddesi uyarınca taraflara tebliğine,
6-Tebliğ giderleri düşüldükten sonra artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …vekilinin yüzünde davalı …’un yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2023

Katip ….
e-imzalı

Başkan ….
e-imzalı