Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2022/1383 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/284 Esas – 2022/1383
T.C.
SAKARYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/284 Esas
KARAR NO : 2022/1383

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkil Şirket … … Muayene İstasyonları İşletmeciliği A.Ş. ile Davalı … … … İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi arasında 05/04/2021 tarihli … … Projesi Elektrik İşleri Tarafo Alımı ve Elektrik İmalatları Mal Alım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında Davalı tarafından Müvekkil Şirket’in … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … Ada … Parsel’de bulunan projesinde yer alan elektrik işleri, tarafo alımı ve elektrik imalatlarının eksiksiz şekilde yapılması hususunda 1.750.000,00 TL + KDV olacak şekilde anlaşma sağlandığını, Davalı tarafça keşide edilen … … Noterliği’nin v yevmiye ve 01.06.2021 tarihli ihtarnamesi ile Sözleşme-1’e istinaden avans ödemelerinin yapılmadığı gerekçesi ile Sözleşmenin fesih edildiği bildirildiğini, … …. Noterliği’nin … yevmiye ve 11.06.2021 tarihli ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve feshin haksız olduğunun bildirildiğini, Davalı tarafından Sözleşmeyi haksız şekilde fesih etmesi sebebi ile davacı şirket tarafından yeniden aynı işler için yeni şart ve koşullarda 07/07/2021 tarihinde … Elektrik Taahhüt Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile yeni sözleşme akdedildiğini, davalı ile imzalanan sözleşme ile aynı işler için 1.750.000,00 TL + KDV ödeme yapacak olan davacı Şirketin, sözleşmenin fesih edilmiş olması sebebi ile yeniden sözleşme akdederek 2.470.000,00 TL + KDV ödemek zorunda kaldığını, Davalı tarafa bu husussun … …. Noterliği’nin 16607 yevmiye ve 30.09.2021 tarihli ihtarnamesi ile de bildirildiği ve uğranılan zararın tazmin edilmesi talep edildiği, taraflar arasındaki zararların tazmini talepli olarak … … Bürosu’nun …/… sayılı dosyası ile dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu ve Davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmaması sebebi ile görüşme yapılmadan anlaşmama tutanağı düzenlenerek arabuluculuk faaliyeti sonlandırıldığı , bu sebeplerle Davalı tarafın Sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile uğranılan menfi zararın fesih tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tazminine, karar verilmesini taleple dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, şirketin faaliyetinin bir süredir durduğunu ve adresinden ulaşılamamasının mümkün olduğunu ancak önceki arabuluculuk sürecine vekil olarak katılmış olmalarına rağmen kendisine davet gönderilmeden sürecin sonlandırıldığını belirterek öncelikle arabuluculuk dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
… Arabuluculuk Bürosunun 25/01/2022 Tarih ve …/….numaralı dosyası kapsamında yürütülen arabuluculuk sürecinde davalı şirket vekili tarafından yetki itirazında bulunması üzerine …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/01/2022 Tarih ve …/… Esas 2022/30 Karar ile yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili …Arabuluculuk Bürosuna 19/01/2022 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunmuş, davalı şirketin arabuluculuk görüşmesi ilk oturumuna katılmadığından bahisle 18/02/2022 tarihinde görüşme yapılmadan anlaşamama arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir.
Mutlak ticari dava niteliğindeki eldeki dava bir miktar para alacağının tahsili talebine ilişkin olmakla 6102 sayılı TTK nun 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk dava şartına tabidir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun, arabuluculuğu “sistematik yöntemler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirini anlamaları ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştirilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi” olarak tanımlamaktadır.
Taraflar arabuluculuk faaliyetine kanuni temsilcileri veya vekilleri vasıtasıyla da katılabilirler. Davalı vekili … Arabuluculuk Bürosunun 25/01/2022 Tarih ve …/… dosya numarası ile davalı şirket vekili Av. … … tarafından yetki itirazında bulunmuş ve bu yetki itirazı Sulh Hukuk Mahkemesince kabul edilmiş, karar tebliği de vekile yapılmıştır. Davacı vekilinin yetkisizlik kararı sonrasında … Arabuluculuk Bürosuna yaptığı 19/01/2022 tarihli başvuru sonucunda ise arabulucu tarafından düzenlenen 18/02/2022 tarihli son tutanakta “… … Elektrik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arabuluculuk ilk oturumuna katılmamıştır. Diğer tarafın ticaret sicil gazetesindeki adresi olan … Mahallesi … Sokak No:… … / … adresine … gönderi takip nolu iadeli taahütlü arabuluculuk ilk oturuma davet mektubu (Arabuluculuk ilk oturumunun 18.02.2022 tarih ve saat:16:00’da … Mahallesi … Caddesi No:… … … İş Merkezi Kat:… Daire:… … / … adresinde gerçekleşeceği bildiren) gönderilmiştir. Arabuluculuk İlk Oturuma Davet Mektubunun diğer tarafa teslim edildiği PTT kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bununla birlikte diğer tarafa ait …nolu telefon defalarca kez aranmış ancak ulaşmak mümkün olmamıştır. Diğer tarafa ait e-posta adresi olan…adresine de e-mail gönderilmiş olup diğer taraf hiç bir şekilde geri dönüşte bulunmamıştır….” şeklinde süreç açıklanmıştır. Yetkisizlikle sonuçlanan ilk arabuluculuk sürecine katılmış olan davalı vekiline ikinci olarak yürütülen ve ilkinin devamı niteliğinde olan arabuluculuk sürecine ilişkin tebliğ/davet yapılmadığı ve bilgi verilmediği anlaşılmaktadır.
6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 8. fıkrasında arabuluculuk bürosunun yetkisine itirazın kabulü halinde kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edenin yetkili büroya başvurulabileceği ve bu takdirde yetkisiz büroya başvurma tarihinin yetkili büroya başvurma tarihi olarak kabul edileceği belirtilerek yetkisizlik kararı sonrasında süresinde yetkili büroya yapılan arabuluculuk başvurusunun ilk başvurunun devamı mahiyetinde olacağı vurgulanmıştır. Dolayısıyla yetkisizlikle sonuçlanan ilk başvuruya ilişkin aşamada karşı tarafın vekili varsa ikinci aşamada tarafın kendisine ulaşılamaması durumunda vekiline ulaşılması ihtimali gözardı edilmemelidir.
Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Arabuluculuğa başvuran taraf, kendisine ve elinde bulunması hâlinde karşı tarafa ait her türlü iletişim bilgisini arabuluculuk bürosuna verir. Büro, tarafların resmî kayıtlarda yer alan iletişim bilgilerini araştırmaya da yetkilidir. İlgili kurum ve kuruluşlar, büro tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür. Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar. Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı Tebligat Kanununda açıkça düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı tarafın yetkisizlikle sonuçlanan … Arabuluculuk Bürosunun 25/01/2022 Tarih ve …… numaralı arabuluculuk dosyasında karşı tarafın vekilinin olduğunu bildiği, buna rağmen yetkisizlik kararı sonrasında süresinde … Arabuluculuk Bürosuna yaptığı 19/01/2022 tarihli başvuruda davalının vekili bilgisine yer verilmediği, … Arabuluculuk Bürosunca atanan arabulucunun kendisine verilen iletişim bilgilerinden hareketle davalıya ulaşmaya çalıştığı ve bu kapsamda davalının sicile kayıtlı adresine davet mektubu gönderdiği bilinen telefon numarasını aradığı ve eposta gönderdiği ancak davalı şirket tarafından bir dönüş sağlanmadığı, arabulucunun arabuluculuk sürecini takip eden davalı vekilinden haberdar olmadığı için vekile arabuluculuk davetinde bulunmadığı, bu sebeple davalı tarafın arabuluculuk ilk oturumuna katılmadığından sürecin sonlandırıldığı görülmektedir.
Arabuluculuk görüşmesine tarafın ve varsa vekilinin usulünce çağrılmamasına rağmen ilk oturuma katılmadığından bahisle yokluğunda arabuluculuğun sonlandırılması yasanın 18.A/11 maddesi gereğince açılacak davada yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden katılmayan taraf aleyhine sonuç doğuracaktır. Dolayısıyla karşı tarafın tüm iletişim bilgilerinin başvuru tarafından sunulması, gerektiğinde büronun (yetkisizlikle sonuçlanan önceki arabuluculuk dosyasında vb) resmî kayıtlarda yer alan iletişim bilgilerini araştırması ve ayrıca arabulucunun tarafın iletişim bilgilerini kendiliğinden araştırması sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için önemlidir. Somut olayda olduğu sürecin başlangıcı kabul edilen … Arabuluculuk Bürosunun 25/01/2022 Tarih ve …/… numaralı arabuluculuk dosyasında yer alan karşı taraf vekiline … Arabuluculuk Bürosunun …/… sayılı dosyası kapsamında davet gönderilmeden tarafın yokluğunda sürecin sonlandırılması doğru görülmemiştir. Bu eksiklik yapılan arabuluculuk faaliyetini etkisiz kılmakta ve yasanın aradığı dava şartını sağlamamaktadır.
6325 sayılı yasanın 18/a maddesinin 2. Fıkrasında “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denilmektedir. Yasanın bu açık hükmü ve yukarıda açıklandığı üzere usulüne uygun yürütülmüş bir arabuluculuk sürecinin bulunmaması karşısında davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması sebebi ile davanın usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına
3-AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-İlgili yönetmeliğin 216/1 Maddesi uyarınca talep halinde gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair; taraf vekillerinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı